> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Kitap > Kitap Fuarının Ardından
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kitap Fuarının Ardından  (Okunma Sayısı 621 defa)
27 Mayıs 2012, 11:58:10
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 27 Mayıs 2012, 11:58:10 »



Kitap Fuarının Ardından
Alper Çeker • 58. Sayı / KİTAP


Yıllar önce, çalıştığım kurum adına keşif amacıyla Frankfurt Kitap Fuarı’na gitmiştim. Kitap satılmayan bir kitap fuarı ile karşılaştığımda, doğrusu çok şaşırdım.

Frankfurt Kitap Fuarı, çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren yayınevlerinin birbirleriyle ilişki kurması, birbirlerine yazarlarını tanıtıp bunların telifini satması ve karşılıklı çeviri anlaşmaları imzalaması amacı taşır. Bunun için yayınevi editörleri ve yazar ajanları, aylar öncesinden birbiriyle randevulaşır. Fuar yönetimi, yayınevi yetkililerinin ve yazar ajanlarının bağlantıya geçmesi için birçok hizmet sunar.

Bu açıdan, Frankfurt Kitap Fuarı’nda tanınmış Türk kalemlerini temsil eden Türk yazar ajanları gerçekten önemli işler yapıyor. Fakat her yıl Kültür Bakanlığı ve bazı belediyeler başta olmak üzere birçok kamu kurumu, bu fuara yalnızca turistik amaçlarla katılıyor. Çünkü kamu kurumlarının fuara katılan temsilcileri ne yabancı dil biliyor, ne de orada telifini satabilecekleri nitelikte yayınlara sahipler. (Tabii Almanların da eksikleri yok değil. Bu anlamda Frankfurt Kitap Fuarı’nın tek talihsizliği, Almanya’da düzenleniyor olması. Çünkü daha pasaport kontrolünde, Alman kamu görevlilerinin derilerine dövme gibi işlenmiş olan ırk ayrımcılığını hissediyor, hatta ona maruz kalıyorsunuz. )

Türkiye’ye dönersek… Geçtiğimiz ay Tüyap Kitap Fuarı’nın yirmi sekizincisi gerçekleştirildi. Size bu yazıda, yine çalıştığım kurum adına görev aldığım fuarın dikkat çekici yönlerinin bir betimlemesini yapmak istiyorum.

Öncelikle, panayır mantığıyla düzenlenen Tüyap Kitap Fuarı, kesinlikle uluslararası kitap fuarlarının karşılığı olabilecek nitelikte değil.

Bizdeki kitap fuarını yurtdışındakilerden ayıran başlıca özellik, kitap satışı amacıyla düzenlenmiş olması. Ayrıca bilmediğim nedenlerden dolayı bizdeki fuarda ziyaretçi sayısının yüksek görünmesi için çok çaba harcanır; okul çocukları, hatta okuma yazma bilmeyen anaokulu öğrencileri, başlarında kitaplara dokunduklarında kendilerini azarlayan öğretmenleri olduğu halde servis arabalarına doldurulup fuara getirilirler. Fuar yönetimi, ziyaretçi sayısı ile okur sayısı arasında bir bağlantı kurulabileceğini düşünüyor olabilir.

Elbette kitap satışı amacıyla düzenlenen bu fuarda, kitap alıcılarından da söz etmek gerek. Bu cümlede “okur” yerine “kitap alıcısı” deyişime dikkat çekmek istiyorum, çünkü Türk Tarih Kurumu gibi yayınevlerinin fuara özgü indirimleri, okuyuculardan çok kitapçıların talebiyle karşılaşıyor. Özellikle Türk Tarih Kurumu’nun kitaplarının fuarda adeta yağmalandığını söyleyebilirim.

Tüyap Kitap Fuarı’nın ziyaretçilerinin ise en büyük beklentisi, indirimli satış. Bu yılki fuarda yayınevleri genelde yüzde yirminin üzerinde bir indirim yapmadı. Böyle olunca kitap fuarının fiyatları internet ortamındaki pazarlama sitelerinin üzerinde kaldı; hatta fuarda kendi satış mağazasındaki fiyatlardan daha pahalı satan yayınevleri bile vardı.

Fuarın geleneksel görüntüleri arasında tabii ki imza günleri de vardır. Bu yıl uzun kuyrukların oluştuğu imza günlerinin yanında, günlerce sabırla okur bekleyen Vural Savaş gibi isimler fuara renk kattı.

Tüyap Kitap Fuarı’na bir de yayıncıların penceresinden bakmak gerek. Çünkü yüklü miktarda para harcayıp çevirttiği bir edebiyat klasiğinin, pazarlamacılar tarafından tam karşısına açılan sergide uydurma bir çevirmen adıyla yarı fiyatına satılan korsanı konusunda çaresizdir yayıncı. Bu manzara ne yazık ki ülkemizin çözülmeyen sorunlarından. Korsan kitabın, esrar, eroin gibi üretimi ve satışı suçken, sokaklar el arabası ile dolaşan satıcılarla dolu. Özellikle İstanbul’un sosyal demokrat belediyeleri, korsan kitap satıcılarına makbuz karşılığı yer bile tahsis ediyorlar.

Korsana ek olarak bu yıl yayıncılar, uzun zamandır pençesinde kıvrandıkları ekonomik krizin son darbesini fuarda yediler. Konuştuğum hemen herkes satışlardan şikâyetçiydi. Birçok yayınevi yetkilisi kâr beklentisini bırakmış, kiraladığı fuar alanının masrafını çıkarmanın hayalini kuruyordu.

Tartışmalar da eksik olmadı bu yıl. Fuarın onur yazarı olamayanlar tepki verdi; özel bir ticari kuruluş olan Tüyap’ı temsil eden fuar yönetimi ise kimseye sormasına gerek olmayan seçimini savundu. Tabii ki bu tartışmalarda Tüyap’a kamu kurumlarından destek aldığının hatırlatılması, kamu kurumları adına yakışık almadı. İnsan sormadan edemiyor: Önümüzdeki yıl bu destek acaba birinin onur konuğu olması şartına mı bağlanacak?

Sonuçta artılarıyla ve eksileriyle bir fuar da böyle geçti.

Ludwig Wittgenstein
Kesinlik Üstüne - Kültür ve Değer
Çeviri: Doğan Şahiner
Metis, 2009, 258 s.


Metis Yayınevi, iki Wittgenstein kitabını tek bir ciltte bir araya getiriyor. Wittgenstein'ın hayatının son iki yılında, ölümünden bir kaç gün öncesine kadar tuttuğu notlardan manevi mirasçıları G. E. M. Anscombe ve G. H. von Wright tarafından derlenmiş olan Kesinlik Üstüne filozofun Moore'un bazı düşüncelerinden yola çıkarak yaptığı inceleme ve sorgulamaları içeriyor. Bilmek, inanmak, şüphe duymak, emin olmak gibi konuların etrafında dönen bu değinilerde okur, eserin aslen yayım için hazırlanmamış notlardan oluşması nedeniyle, yalnızca yazarın düşüncelerini değil, tinsel uğraşını, akıl yürütme tarzını, ele aldığı alanı incelerken attığı adımları da izleyebilme imkânına sahip. Kitap Wittgenstein'ın en önemli eserleri arasında yer alıyor.

Kültür ve Değer ise, Wittgenstein'ın 1951'de ölümünden sonra geride bıraktığı folyolar halindeki elyazması notlardan derlenmiş ve ağırlıklı olarak felsefe, sanat ve kültür konularındaki değinilerinden oluşan bir seçme. Okurun Wittgenstein'ın felsefesiyle tanışık olmasını gerektirmeyen bu eser yirminci yüzyılın en önemli filozoflarından birini daha yakından tanımamızı sağlarken, felsefesiyle ilgilenenlere de düşünce tarzıyla ilgili birçok ipucu sunuyor.

Stefan Zweig
Kitapçı Mendel
Çeviri: Burhan Arpad, Ahmet Arpad
Yordam, 2009, 223 s.


Bu kitapta ünlü yazar Stefan Zweig'ın öykülerinden bir seçki sunuluyor. Yazdığı öykülerin en çarpıcı örneklerinin yer aldığı kitapta, özellikle "Kitapçı Mendel" ve "Geçmişe Yolculuk" uzun öyküleri öne çıkıyor. Zweig bu öykülerinde savaşın ve zorbalığın en acı izlerinin yaşandığı 20. yüzyılda birçok ülkede yaşanan değişik hayatlara yüzünü çeviriyor. İnsan ruhunun bilinmez ve karanlık derinliklerine inerek okuyucusunu canlı bir yolculuğa çıkarıyor. Aşkın kırılganlığı, tutku, hırs, geçmişin karanlık gölgesi, savaşın açtığı derin yaralar gibi temaları konu edindiği bu öykülerde çok yönlü bir anlatımla karşımıza çıkıyor. Zweig'ın uzak bir geleceğe emanet ettiği öyküleriyle hâlâ günümüz dünyasına ışık tuttuğunu görmek onun unutulmayacak bir yazar olduğunun en büyük kanıtı.

Massimo Livi-Bacci
Avrupa'da Nüfus Hareketleri
Çeviri: Timuçin Binder
Literatür, 2009, 228 s.


Massimo Livi Bacci, ilk Avrupa topluluklarında dikkat çekici bir biçimde görülen kıtlık, açlık, bebek ölümleri ve salgın hastalıkların nedenleri ile sonuçlarını inceleyerek Avrupa'nın bugünkü azalan ölüm oranlarına ve nüfus dengesine nasıl ulaştığını anlatıyor. Salgın hastalıklara yol açan etmenlerin yanı sıra iklim, mekân ve toprağın beslenme üzerindeki etkilerine de değinen Livi Bacci, kıta içi ve kıtalararası göç olgusunun Avrupa'nın kültürel ve sosyal yapısını ne şekilde etkilediğini istatistiksel verilere dayanarak gözler önüne seriyor. Avrupa'da Nüfus Hareketleri tarihsel süreç içerisinde Avrupa nüfusunu hem ülke hem de bütün olarak inceleme, kavrama imkânı tanıyan önemli bir referans kitabı.

Mahvish Ruhsana Khan
Guantanamo Günlüğüm –Tutsaklar ve Bana Anlattıkları
Çeviri: Başak Akın
Literatür, 2009, 237 s.


Mahvish Rukhsana Khan, 2005’te, Miami Üniversitesi’nde öğrenciyken Guantánamo Körfezi’ndeki Afgan tutsaklara tercümanlık yapmak için gönüllü olmaya karar verir. Afgan göçmeni aileye mensup Amerikalı Khan, tutsakların Peştunca bilmeyen avukatlarını anlayamamalarının haksızlık olduğunu düşünüyor ve onların masumiyetlerini kanıtlamaya haklarının olduğuna inanıyormuş. Küba’daki Guantánamo cezaevine yaptığı ziyaretlerden sonra, tutuklulardan bazılarının, hatta çoğunun buraya yanlışlıkla sürüklenmiş masum insanlar olduklarına da ikna olmuş. Karşılaştığı tutsakların çoğunun, Amerikan askerlerinin bütün Afganistan’ı dolaşıp Taliban veya El Kaide üyelerini ihbar edecek herkese en az 25,000 dolar ödül vereceklerine dair el ilanı dağıtmalarından sonra ödül avcıları tarafından Amerika’ya satıldıklarını kavramış. Başlangıçta, tutsaklara güvenip güvenmeme konusunda tereddütteymiş. Ancak sonunda, Afgan tutsakların büyük çoğunluğunun suçlu olmadığına ikna olmuş; zaten sonunda büyük kısmı serbest bırakılmış.

Donald Rumsfeld’in “en kötülerin en kötüleri” olarak yaftaladığı yüzlerce tutsağın, resmî itham veya adil yargılama olmadan yıllarca içeride tutulması ve sonunda Amerika tarafından bir özür bile dilenmeden veya tazminat verilmeden serbest bırakılması tutsakların mahkûmiyet yılları boyunca çektikleri acıları katmerleştiriyor.Tutsaklarla empati kurmamızı başaran Guantánamo Günlüğüm “terörle savaştaki” en utanç verici dönemlerden birini gözler önüne seriyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kitap Fuarının Ardından
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:15:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kitap Fuarının Ardından rüya tabiri,Kitap Fuarının Ardından mekke canlı, Kitap Fuarının Ardından kabe canlı yayın, Kitap Fuarının Ardından Üç boyutlu kuran oku Kitap Fuarının Ardından kuran ı kerim, Kitap Fuarının Ardından peygamber kıssaları,Kitap Fuarının Ardından ilitam ders soruları, Kitap Fuarının Ardındanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes