> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Kitap > Kitap
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kitap  (Okunma Sayısı 790 defa)
10 Haziran 2012, 12:57:45
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 10 Haziran 2012, 12:57:45 »



Kitap
Mustafa Fuat ER • 52. Sayı / KİTAP


80 Kuşağı ya da “zoraki konformistler”

Demet Lüküslü, Türkiye’nin “Tele-Vole nesli”ni gerçekten anlamaya çalışıyor. Önyargılardan arınmış ve “mit”ten uzak.

Türkiye’de “80 kuşağı” her zaman eleştirilerin odağı oldu. Üzerinden 20-30 yıl geçmesine karşın; 90’lar, 2000’ler gibi ayrımlara gerek duyulmadan “1980 sonrası kuşak” siyasetten uzak olmasıyla, kayıtsızlığıyla, düşünceden ve “karakter”den yoksunluğuyla suçlandı, suçlanıyor. Kendisini de 80 kuşağına dahil edebileceğimiz genç akademisyen Demet Lüküslü kitabında özelde 1980 sonrası Türkiye gençliğini, genel olarak ise inşa edilen gençlik mitini sorguluyor. Lüküslü, Türkiye’de “Gençlik Miti” – 1980 Sonrası Türkiye Gençliği’nde Türkiye’nin “Tele-Vole nesli”ni “mit”ten kaçınarak gerçekten anlamaya çalışmaya davet ediyor. Malum, 12 Eylül darbesi sonrası Türkiye siyasal ve toplumsal kültüründe ciddi bir travma yaşadı. 70’lerin “aşırı” politize olmuş toplumunu “adam etmek” için bu kez yeni ve daha keskin bir çözüm getirildi: toplumun depolitizasyonu. Daha keskin bir çözümdü çünkü “yok”tu, görünmüyordu. Neoliberal politikalar ve kentleşme sonucu görünen fast-food zincirleri, cafeler, markalar, yabancı kelimelerle dolu “geyik muhabbetleri”, cep telefonlarıydı. Yani, 80 kuşağı apolitik olmayı durup dururken seçmedi. Lüküslü bu noktada yeni Türkiye gençliğinin apolitik olmayı pasif bir yönelmeden ziyade aktif bir siyaset olarak “seçtiğini” iddia ediyor. Yazarın görüştüğü gençlerden Ayşe örneğin, “siyasal partilere ve siyasal figürlere güvenmiyor; çözümlerin siyasal partiler ya da siyasi liderlerden değil, toplumun tabanından gelen bir hareketten doğacağına inanıyor.” Lüküslü’ye göre, siyasetin aşınmasında gençleri suçlamak yerine “geleneksel siyasetin neden aşındığını anlamaya çalışmak, insanların siyasetten niçin uzaklaştığı üzerine kafa yormak” daha yapıcı bir tercih. — M. Fuat Er

KANT KAÇ YAŞINDA?

1929 yılında Davos’da Heidegger ve Cassirer karşı karşıya geldi. Cassirer insanlığın geleceğine dair hümanist, evrenselci ve iyimser bir tablo çizerken “köylü” dediği Heidegger bunlara kulak asmayıp insanın dünyaya fırlatılmışlığından, ölüm ve tasadan bahsediyordu.

2009 yılında Davos’da Recep Tayyip Erdoğan ve Şimon Peres karşı karşıya geldi. Başbakan Erdoğan, bütün dünyanın gözü önünde Peres’e ve moderatöre fırça atarken moderatör ve İsrail cumhurbaşkanı biraz şaşkın biraz da alaycı onu seyrediyorlardı.

Kant evrensel bir demokrasinin mümkün olup olmayacağını araştırdı. Ona göre insan aklı böylesi bir tasarım için yeterliydi. Birkaç on yıldır tartışılan “uluslararası toplum”, “evrensel hukuk” ve “uluslararası müdahale” gibi kavramlar Kant’ın bu tasarımının izlerini taşır. Bir anlamda Kant sayesindedir ki dünya liderleri Davos’da bir araya gelip tartışırlar.

Aynı zamanda Kant zamana dönük kavrayışıyla modern insanın yabancılaşmasına da işaret eder. Öyleyse Kant’la birlikte modern insan evrensel bir demokrasi kadar modernist kaygıların da öznesi haline gelir. Demek ki Cassirer ve Heidegger “kavga”sında da Kant’ın gölgesi vardır.

Türkçede yayın dünyası Kant kitaplığına katkı yapmayı yavaş da olsa sürdürüyor. Bunların en yenileri Kant’ın Dünyası (İletişim, 2009) ile Kant (Dost, 2009). İlk kitap sadece felsefeyle yetinmeyip felsefecinin hayat serüvenine de incelikli bir bakış atarken ikincisi daha çok Kant’ın kavramları üzerinde duruyor. Her ikisi de Türkçedeki Kant kitaplığı için önemli katkılar sunuyor. — Celil Civan

George Makdisi
İslam’ın Klasik Çağında ve Hıristiyan Batı’da Beşeri Bilimler
Çeviri: H. Tuncay Başoğlu Klasik, 2009, 482 s.


Çalışmalarında Ortaçağ Avrupası’nın iki ana düşünce hareketi olan skolastisizm ve hümanizmin temellerini İslam’ın klasik çağında arayan ve iki medeniyet arasındaki kültürel alışverişin izlerini süren George Makdisi, Beşeri Bilimler’de İslam’daki edeb ile Rönesans dönemi hümanizmi arasındaki irtibatı ele alıyor. Makdisi’ye göre, mevcut deliller ağırlıklı olarak, her iki hareketin Hıristiyan Latin Batı tarafından İslam’ın klasik çağından alındığı yönünde. Sözkonusu iki hareketin köklerini açıklamada, farklı bir cepheden bakan Makdisinin nazariyesi, Avrupa-merkezci modernist bakış açısına veya Akdeniz ruhu yaklaşımına nisbetle hakikate daha yakın duruyor. Eser, her iki medeniyetin tarihî-kültürel köklerine ilgi duyan herkes için önem taşıyan tespitler içeriyor.

Kemal H. Karpat
Osmanlı’dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji
Timaş, 2009, 352 s.


Türkiye’de demokrasinin gelişmesi ilk adım olarak her demokratik ülkede olduğu gibi siyasi partilerin kurulması, muhalefetin güven içinde gelişmesi ve serbest bir seçim sisteminin yerleşmesi sayesinde oldu. Tarihçi Kemal Karpat Kimlik ve İdeoloji’de, Türkiye’nin ideolojik serüveniyle ilgili makaleleri bir araya getiriyor. Karpat, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kimlik oluşumlarının izlerini tarihte arayarak okura çok boyutlu bir politika ve tarih okuması sunuyor. Kitap, Türkiye’yi gerçek demokrasiye götürecek bir çaba ve arayış etrafında dönen siyasi, ideolojik ve kültürel olayları inceleyerek din, ırk, devlet, ulus, modernleşme ve gelenek gibi pek çok kavrama Osmanlı ve Türkiye bağlamında ışık tutuyor.

Lindsay Waters
Akademinin Düşmanları
Çeviri: Müge Özbek
Boğaziçi Ünv. Yay., 2009, 89 s.


Akademik yayıncılık içinde düşüncenin itibarının korunması için çabalayan bir yayıncı ve bir bilim insanı olan Lindsay Waters, kitapları üniversitede bir kadro alabilmek için birer araca dönüştüren zihniyeti sert bir biçimde eleştiriyor. Üniversite yayınevlerini tamamen kâr amaçlı çalışan firmalara dönüştürme gayretindeki bazı kişilerin de akademik ortamın vaat ettiği temel değerleri aşındırdıklarını dile getiriyor. Kitap, piyasa koşullarının, özgür düşüncenin itibarına yönelik bir tehdide dönüşmesi hakkında ciddi bir uyarı niteliğinde.

Aslıhan Aykaç
Yeni İşler, Yeni İşçiler Turizm Sektöründe Emek
İletişim, 2009, 207 s.


Aslıhan Aykaç, Yeni İşler, Yeni İşçiler’de turizm sektöründe emek tartışmalarını Türkiye’nin üç turizm bölgesindeki örneklerle ele alıyor. Emeğin ağırlıklı olarak tarımdan devşirildiği, mevsimsel istihdamla yürüyen; cinsiyet ilişkilerini, hane içi gelir akışını ve bireylerin rolünü değiştiren turizme emek cephesinden bakıyor. Tartışmasını tarihsel, kültürel ve sosyo-iktisadi veçheleriyle ele alan yazar, aynı zamanda sosyo-politik bir tartışmanın başlayabilmesi için gerekli araştırmaların, tartışmaların ve araçların da neler olabileceğine işaret ediyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kitap
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:14:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kitap rüya tabiri,Kitap mekke canlı, Kitap kabe canlı yayın, Kitap Üç boyutlu kuran oku Kitap kuran ı kerim, Kitap peygamber kıssaları,Kitap ilitam ders soruları, Kitapönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes