> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Kitap > Hüdayinabit
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hüdayinabit  (Okunma Sayısı 938 defa)
01 Temmuz 2012, 10:06:29
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Temmuz 2012, 10:06:29 »



Hüdayinabit
Ahmet MURAT • 61. Sayı / KİTAP


Günümüzün en dikkat çekici şairlerinden Süleyman Çobanoğlu’nun ikinci şiir kitabı Hüdayinabit adını taşıyor. Çobanoğlu sadece hece ölçüsüyle vezinlediği şiiriyle değil, şiir sosyetesinin alışkanlıklarına ayak uydurmamakla da ilginç ve ayrıksı bir şair. Söz gelimi kitapta neredeyse iki kitap dolduracak kadar şiir olmasına rağmen, bu yetmiş bir şiirden neredeyse sadece sekiz on tanesi daha önce dergilerde yayınlanmıştı. Bunca yazılmış şiirin yayınlanmamasına tahammül etmenin zorluğu bu işlerle az buçuk uğraşmış olanların malumudur.

Çobanoğlu ilk kitabındaki şiir hattını koruyor, dahası derinleştiriyor ve iyiden iyiye kendine mal ediyor. Çobanoğlu şiirini okuduktan sonra onun gibi yazmaya başlayan başka şairlerin olması da bu şiirin nihai sahibinin Çobanoğlu olması durumunu pekiştirmekten başka bir işe yaramıyor.

Kitapla ilgili bir değini ölçüsünde söylenebilecek birkaç şey var: Öncelikle Hüdayinabit kitabı çağdaş şiirimizdeki Allah ve iman dikkatlerine en çok sahip kitaplardan biri olmuş. Hüdayinabit’in (Allah vergisi olarak kendiliğinden biten, demek) Hüdayişinas bir kitap olduğunu söylemek mümkün. Sonra, Çobanoğlu’nun şiirleri bana eskiden olduğundan daha fazla yetmişlerin dünyasını hatırlattı: Tutumlu, mütevekkil, üç yüz iki Mercedes otobüslerle yolculuk eden, dünya vatandaşı olmayan, mahalleye ait insanların kırılgan dünyasını.

Kitap boyunca zaman zaman mevcut şiir anlayışına yöneltilmiş eleştirilerle karşılaştım. Şairin, şiir üstüne şiir yazan bir şair olmasıyla da ilgili bu durum. Bu eleştirilerin ağırlık noktasını ise bir sahihlik arayışı oluşturuyor. Şiirin etkileyen, dölleyen bir nesne olduğuna canu gönülden inanıyor Çobanoğlu.

Hüdayinabit, Türkçe sevgisinin her dizesinde parıldadığı bir kitap. Çobanoğlu da, o bildiğiniz eski şairler soyundan bir büyük şair.

Süleyman Çobanoğlu
Hüdayinabit
Profil, 2009, 112 s.

Kitaptan


Modern düşünürlerden Ernst Bloch’un düşünce dünyasına girmek için bir geçit olan İzler sosyal teorinin sınırlarını aşan, sosyal teoriyle edebiyatı iç içe geçiren tavrının en belirgin örneği. İzler hem bir mensur şiir, hem bir siyasi felsefe risalesi…

“Evet, siz yağmur yağdığını düşünün sadece. Bunu hisseden ve ânîden buna hayret eden, çok geride, çok ilerideydi. Aslında dikkatini çeken şey azdı ama yine de birdenbire tüm soruların kökenine yaklaşmıştı. Gençlikte genellikle böyle açık ve saftır âhengimiz. Pencereden dışarı bakar, yürür, durur, uykuya dalar, uyanırız, her zaman aynı hikâyedir ve sadece şu boğuk duyguda ışır: Her şey ne kadar da tekinsiz, ‘var olmak’ ne kadar da karşı konulamayacak denli tuhaf! Bu formül bile fazladır, sanki tekin olmayan sadece ‘var olma’dan ileri gelirmiş gibi görünür. Fakat insan hiçbir şeyin olmadığını düşünürse, bu da daha az esrârengiz değildir. Bunu anlatmak için tam yerinde kelimeler yoktur, ya da insan ilk hayrette kalışı eğip büker.”

Ernst Bloch
İzler
Çeviri: Suzan Geridönmez
İletişim, 2010, 272 s.



Öne çıkanlar

Jean Baudrillard
Nesneler Sistemi
Çeviri: Oğuz Adanır, Aslı Karamollaoğlu
Boğaziçi Ünv. Yay., 2010, 247 s.


“İnsanlar her zaman satın almış, sahip olmuş, zevk almış ve para harcamışlardır. Ancak bütün bunları yaptıkları için “tüketici” olarak nitelendirilmemişlerdi. İlkel toplumlara özgü şölenler, feodal senyörün cömertliği, XIX. yüzyıl burjuvasının lüks harcamaları, tüketim denilen alanın dışında kalan konulardı. Tüketimin çağdaş toplum için geçerli bir terim olmasının nedeni, daha güzel ve daha çok yemek yememiz, daha çok imge görüp mesaj okumamız, daha çok ev eşyası ve ıvır zıvır sahibi olmamız değildir. Tüketim toplumunda tüketimin kendisi bizatihi bir gereksinim haline gelmiştir. İnsan artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye ihtiyaç duyuyor. Jean Baudrillard bu kitabında tüketim toplumunun mekanizmalarını ve onun nesneler sistemini çözümlemeye çalışıyor.”

Turgut Cansever
Osmanlı Şehri
Timaş, 2010, 240 s.


Geçen yıl aramızdan ayrılan Bilge Mimar Turgut Cansever’in daha önce yayınlanmamış yazıları Osmanlı Şehri’nde bir araya getirildi. Ülkemizin düşünce dünyasının en önemli isimlerinden Turgut Cansever yaşadığı sürece insanın dünya üzerindeki vazifesine dikkat çekti. Hep kâinatın hüsnü muhafazasının ve insanın dünyayı güzelleştirme görevinin üzerinde durdu. Dünya üzerinde Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü üç kez alan tek kişi olan Cansever, Osmanlı Şehri’ndeki makaleleri ile de insanın bu en temel vazifesine ve bu vazifeyi yerine getirmede bize yol gösterici olacak Osmanlı tecrübesine dikkat çekiyor.

Bekir Onur
Oyuncaklı Dünya: Oyuncağın Toplumsal Tarihi
İmge, 2010, 547 s.

Günümüzün bilim dünyasında çocuk kültürü, çocukluğun tarihi, çocuk gelişimi, oyun, oyuncak gibi kavramlar psikoloji, sosyoloji, antropoloji, sosyal tarih alanlarında hızla yayılıyor ve araştırılıyor. Prof. Dr. Bekir Onur’un kaleme aldığı Oyuncaklı Dünya’nın konusu da çocuk, oyun, oyuncak. Kitap oyuncaktan yola çıkıp çocukluğun tarihine ulaşmaya, çocukluğu sadece tarihteki değil bugünkü durumuyla da resmetmeye, aradaki süreklilikleri ve kopuklukları saptamaya çalışıyor. Bekir Onur, kitabıyla oyuncağın Türkiye’deki ve dünyadaki serüvenini izliyor, çocuğa ve oyuncağa bakışı saptıyor, bir yandan da bizi çocuk ve oyuncak müzelerinde gezdirerek değişik dünyaların kapılarını aralıyor.

Vitrin

Vladimir Nabokov
Saydam Şeyler
Çeviri: Şükrü Alpagut
İletişim, 2010, 120 s.

Hilmi Yavuz
Okuma Biçimleri
Timaş, 2010, 240 s.

Franklin Lewis
Mevlânâ - Geçmiş ve Şimdi, Doğu ve Batı
Çeviri: Gül Çağalı Güven, Hamide Koyukan
Kabalcı, 2010, 790 s.

Osman Can
Güleryüzlü Frankoculuğun Dramı
Agora, 2010, 267 s.

Rogers Brubaker
Fransa ve Almanya'da Vatandaşlık ve Ulus Ruhu
Çeviri: Vahide Pekel
Dost, 2010, 304 s.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hüdayinabit
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:03:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hüdayinabit rüya tabiri,Hüdayinabit mekke canlı, Hüdayinabit kabe canlı yayın, Hüdayinabit Üç boyutlu kuran oku Hüdayinabit kuran ı kerim, Hüdayinabit peygamber kıssaları,Hüdayinabit ilitam ders soruları, Hüdayinabitönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes