๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Kitap => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 22 Haziran 2012, 16:52:19



Konu Başlığı: Endülüs Tarihi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 22 Haziran 2012, 16:52:19
Endülüs Tarihi
Salih DEMİRHAN • 68. Sayı / KİTAP


Medeniyetler tarihi ile ilgilenen her kişinin zihninde bir Endülüs resminin olduğu muhakkak. Endülüs kimilerine göre Müslümanların en önemli fetihlerinden biri, kimilerine göreyse Arapların gemilerle gelerek Paris kapılarına kadar Avrupa’yı tehdidi ve işgali. Fakat Araplar, Kuzey Afrikalı Berberiler ve Endülüs’ün yerli halkının yüzyıllar boyunca birbirine tahammüllü yaşayarak, ortak bir kültür oluşturma konusunda yaşadığımız çağda bu konuda çokça konuşan kişilere muazzam bir örnek olduğu ise insaflı her kişinin üzerinde hemfikir olduğu bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Zira içinde bulunduğumuz yüzyılda Müslüman göçleriyle birlikte Avrupa’da açığa çıkan ve başörtüsü, cami gibi İslam sembollerinin düşmanlığına, hatta Kur’an yakma teşebbüslerine kadar varan İslamafobi dünyanın en müreffeh topluluklarının bile birarada yaşama konusunda ne denli zafiyet içinde olduğunu bariz bir şekilde gösteriyor.

Bu yönleriyle tüm insanlığa örnek olan Endülüs hakkında maalesef çok fazla kaynağa sahip değiliz. Zengin bir kültüre sahip olan Endülüslüler hakkında yazılı kaynakların bu kadar sınırlı olmasının sebebi yıkılış sürecinde insanların tam bir soykırıma tabi tutulması ve toplanabilen bütün kitapların meydanlarda yakılması gibi eşi benzeri görülmemiş bir insanlık suçu. Belki de bizatihi Endülüs’ün dünyaya örnekliğinin sonraki nesiller tarafından öğrenilmesi korkusuydu onları bu fiilleri işlemeye iten. 

Yüzyıllar boyunca Avrupa’da hâkimiyetini süren bir devlet hakkında var olan eser kıtlığı dilimizde de kendini gösteriyor. Bu sebeple Haziran ayında Ensar Neşriyat’tan çıkan Endülüs Tarihi adlı kitabın önemi bir kat daha artıyor. İranlı yazar Nureddin Al-i Ali de Farsça’da olan bu kısırlığa dikkat çekiyor. Önsözde söylediğine göre bu kitap Farsça olarak Endülüs hakkında yazılan ilk tarih kitabı.

Endülüs öncesi İspanya ve Batı Avrupa’nın siyasal ve demografik yapısı ile kitaba başlayan yazar, İspanya’ya ayak bastıktan kısa zaman sonra Avrupa içlerine kadar ilerlemeyi başaran Tarık bin Ziyad yönetimindeki askerlerin bu başarısını hazırlayan ve kolaylaştıran sebepleri dikkatle irdeliyor. İlerleyen yıllarda “masal şehir” olacak Kurtuba merkezli bir yönetimin kurulmasının ardından Endülüs’ün tarihî sürecini yöneticilerin sırasına göre aktarıyor. Emirlerin halkı yönetim tarzı, kişisel maharetleri ve ilgileri hakkında detaylı bir araştırma ve kaynak taraması yapılmış. 1000’li yıllara kadar yöneticilerin neredeyse hepsini teker teker inceleyen yazar, Endülüs Emevi devletinin yıkılış dönemine ise kısaca değinmiş. Bu eksiklik kitabın bütünlüğünü bozan eleştirilebilecek bir durum. Kitabın sonundaysa uzunca bir bölüm Endülüs’ün kültürel, bilimsel gelişmelerine ve yeniliklerine ayrılmış. Kitapta, Endülüs’ün kültürel olarak kendi iç gelişiminin yanında Avrupalı diğer devletlerle Endülüs Emevi devletinin kültürel ve bilimsel etkileşimlerini de okuyucuya aktarılıyor.

Bugünkü Suriye yakınlarında Bizanslılarla karşı karşıya gelerek bir anlamda Batılılarla ilk defa tanışan Müslümanların Batılılarla ikinci defa ve büyük bir karşılaşması olan Endülüs tarihi İslam-Batı ilişkileri konuşulduğu vakit dikkatli bir şekilde incelenerek, dersler alınması gereken bir olgu. Yüzyıllarca Avrupa’nın en batısına adaletle hükmetmiş, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudileri birarada idare eden, Kurtuba ve Ez-Zehra gibi masal şehirler kuran bir dünya görüşü ile yedi yüzyılın kültürel birikiminden neredeyse geriye hiçbir şey bırakmamacasına yıkan, harap eden dünya görüşünün mukayesesini yapmak için Endülüs tarihi bilmek gerçekten elzem. Ve bu yolda bize yardımcı olan her kitap gibi bu kitap da oldukça önemli.

Nureddin Al-i Ali
Endülüs Tarihi
Ensar, 2009, 308 s.