> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Kitap > Derviş hüneri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Derviş hüneri  (Okunma Sayısı 903 defa)
26 Haziran 2012, 16:54:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Haziran 2012, 16:54:34 »



Derviş hüneri
Said YAVUZ • 65. Sayı / KİTAP


Artık Türk şairi çalışırken verebileceği “hasarlar” nedeniyle “özür dileriz” tabelasına gerek duymaz bir hale geldi. Birkaç şiir karalamış gençlerin, benim şiirim demeye başladığı, şiire dair ahkam doğramaktan çekinmedikleri bir ortamdayız. Müslüman dünya görüşüne bağlı olduklarını yineledikleri, kamularını bu mahalle ile kaim kıldıklarını deklare ettikleri halde, kimileri Türk şiirinin poetikasını konuşurken ezan sesini duymadı. Bu duymayışları, şairliklerinin bir gereği, büyük bir yükü taşımaları dolayısıyla idi.

Bizim mahallenin şairi, kendisi için efâli mükellefinde bir toleranslı başlığı açılmış ve altına da mübarek ismi yazılmış gibi büyük bir rahatlık içinde. Onun buhranı, onun mürâîliği, onun kusuru, küfürleri sanatının cevheriymiş gibi algılanır oldu. Meczupları biliriz, eskiler akıl adamı terk ederse, “deli”; adam, aklı terk ederse, “meczûb” derlermiş. Melami meşrep bu kişilerin ihtirasa, sözün dilenciliğine yüz vermeyişlerine dair şairlerle ciddi farkları var. Şair kişi, aklını koruyarak meczupluğu taşımak istiyor. Böyle olduğu için de kendisine bahşedilmiş söz söyleme yetisinin bütün kusurlarını örtücü bir ikram olduğuna kendini inandırmak gibi bir eğilimle mündemiç. Bütün bunları göz önünde bulundurarak şiirle bir rabıta içine girmek hepimizin boynunun borcudur.

Yakın bir zamanda insanın yazdığı şiirlerin ona neler söyletebileceğine dair bir örnekle karşılaştım. Söylenişindeki bilgelik nedeniyle hafızama kazınmış. Öyle ki cümlenin gerilimi onu kimin söylediğini de bana unutturmuş: “Şiir, Tanrı’nın yaratma istidadına iştirak etmektir.” İnsana “verilen” yetenekleri karşılayan istidat kelimesinin ALLAH’ın bir vasfı olarak takdim edilmesinin dinî anlamda nelere yol açacağı hiç düşünülmüş mü bu söz söylenirken? Hüsn ü Aşk mesnevisinde sözün ve şiirin aslında ALLAH’ın bir feyzi ve takdiri ile ortaya çıktığını söyleyen, şiir hakkında böyle düşünmeyenlerin Mutezile çukuruna düşeceğini ifade eden Galib’in ve geleneğin bu konuda söylediklerine kulak vermek gerekmez mi? “Ey sözlerin aslın bilen gel de bu söz nerden gelir / Söz aslını anlamaya sanır bu söz benden gelir.” Yunus, daha yolun başında bizi durdurmaz mı?

Türk şiirinin bu söylediklerimizin dışında durarak hem güzel şiir yazıp hem de “ben” ateşine pervane olmayan şairleri yok mudur? Onca sürç-i lisan ettiğimiz konuları açmamızın yegâne nedeni bu. Karanlık iyice koyulaşsın ki biz seher vaktinin iç aydınlatan ufkunu müşahede edebilelim. Ahmet Murat ismini, şiirimizin hakkını verdiği ölçüde mütevazıleşen tavrını bir numune teşkil etmesi bakımından anmak gerekiyor. A. Murat, şairin Türk şiirine hizmeti ile kendi akıbeti arasındaki ilişkiyi hep canlı tutmasını isterken aslında yukarıda eksikliği nedeniyle şikâyet ettiğimiz duruma işaret ediyor. Bizler şahsi kurtuluşumuzu toplumun felahıyla irtibatlandırmadığımız sürece şairliğin tehlikeli badirelerinden kurtulamayacağız.

Ahmet Murat; Kaf ve Rengi, Kış Bilgisi adlı kitaplarından sonra üçüncü şiir kitabı Bir Şair Bisikletle’yi yayımladı. 2005’te Dergâh’ta İbrahim Tenekeci’nin kendisi ile yaptığı söyleşi onun şiirine dair ipuçlarıyla zengin, bulunmaz bir metin. Çünkü Murat, az şiir yayımladığı gibi kendi metnine dair yazmayan, poetikadan kaçan, işine bakan bir şair görüntüsü verdi her zaman. Yeni şiirlerine yol bulmak için de bu metni bilmek gerekiyor.

“Bir kul ALLAH’ın hoşnut olduğu bir kelimeyi o kelimeye hiç ehemmiyet vermeyerek söyleyiverir. Hâlbuki ALLAH o kelime sebebiyle o kimsenin derecesini yükseltir.” Bir Şair Bisikletle’deki şiirleri okuduğum zaman bu hadisi hatırladım. Onun, kelimeleri ehemmiyet vermeden kullanmadığı ortada. Ama ALLAH’ın hoşnut olduğu kelimeleri seçtiğini o şiirleri okuduktan sonra sizde bıraktığı yücelik hissinden anlıyorsunuz. Rasim Özdenören “Ben isterim ki; öykülerim okunduğunda insan ruhen yüceldiğini hissetsin.” demişti. Ahmet Murat’ın şiirleri insana tam bu hissi veriyor. “ekmek sıcak, ALLAH güzel, sen iyi.”

Modernliğe dair bitmek bilmeyen eleştirisi onu tabiata çağırmıştır. “sazlar sızlıyor sülükler hışır hışır / kurbağalar birer kalp gibi şişiyor sönüyor.” (Göl Saatleri). Kayısı, elma ve söğüt ağaçlarıyla dolu çocukluğunun geçtiği kasabadan on bir yaşında okumak için ayrıldığında Âdem’in Cennetten düşüşünün küçük bir provasını yaşamıştır. Bundan olsa gerek tabiata bakışı onun şaşkınlığını içerir. Her şeye ilk bakıyor gibi hayret içindedir. Bu nedenle Hz. Âdem’i şairlerin piri olarak görecektir. İnsanı dahi kültürel bir varlık olarak değil, tabiatın bir parçası olarak görür. “bir evin sesi bahçede sincapları besliyor / çocuk olmak bir sevincin karpuzlarını dilimliyor.” (Olmak Olmak)

Ahmet Murat, gerçekliğin dönüştürülmüş görüntüsünün peşinde olduğunu ifade ederken şiirinde alışageldik her şeyi yerlerinden eden bakışına dair bir ipucu verir. Bu bakışın yabancılaşmayı beslediğini söyler. Hazreti Hüdâyi de bir şiirinde “Gezer cem ehli deryalarda galtan / Yürür fark ehli sahralarda hayran.” demektedir. Ahmet Murat da şiirlerinde cem makamı ile fark makamı arasında gidip gelmektedir. Halkı görmek fark, Hakk’ı görmek cem’dir. Kuşeyri’ye göre farkı olmayanın kulluğu, cem’i olmayanın marifeti olmayacağından ikisi de gereklidir. Ahmet Murat’ın şiirlerine bu pencereden bakmak, bir ırmağın özlemle nasıl bereli olduğu ve nasıl bir eşiğe kıvrılacağını bize anlatacaktır. İçerikle tam tamına örtüşmese de tabiatla iç içeliği, şiirde yeni arayışların izini sürmesi İlhan Berk etkisi bırakıyor bizde. Fakat Ahmet Murat, Berk’in aksine cem’den farka geçmesini bilmiştir. Öyle ki ilk iki kitabında sincapla, börtü böcekle örttüğü yaratma eylemine duyduğu hayranlık (fark) artık gizlenemez bir hale gelmiştir. (Bakınız Tekke Günlüğü isimli tadından doyulmaz şiir.) Bir kitabı bir kitapla şöyle açıklarız: Derviş Hüneri: Her güne ‘dünyanın ilk günü’ gibi bakmak hüneri.

Ahmet Murat’ın şiirleri kitap isimlerinin aksine bir dervişin seyrü sülûkte peyderpey ilerlemesini, mesafe almasını hatırlatan bir gelişim gösteriyor. Son kitabındaki cönk şiirleri hal ehli bir şairi haber veriyor. “Seninle balkonda bakışıyoruz Cuma, genciz ikimiz de / Kanat seslerini duyuyor musun sen de, ya ilahiyi” (Bana Mustafa Kutlu’nun Cuma öyküsünü ve oradaki mahçup çocuğu hatırlattı.) Elbette bu şiirler halsiz şairlere bir ilham vaat etmiyor. Abdülahad Nuri’nin dediği gibi “Ehl-i hâle ehl-i hâl şiiri verir zevk ü safâ / Ehl-i zâhir sözünü hâl ehli bürhân eylemez.”

“Şair arkadaşlar! Bir soluklanalım, terimizi soğutalım, bir istihare uykusuna yatalım.” Bu çağrı Ahmet Murat’ın. Bu istihare uykusu, şairi yeniden hakikate ve mükellefiyete uyandıracaktır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 26 Haziran 2012, 16:55:10 Gönderen: Hafize Aişe »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Derviş hüneri
« Posted on: 27 Nisan 2024, 07:07:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Derviş hüneri rüya tabiri,Derviş hüneri mekke canlı, Derviş hüneri kabe canlı yayın, Derviş hüneri Üç boyutlu kuran oku Derviş hüneri kuran ı kerim, Derviş hüneri peygamber kıssaları,Derviş hüneri ilitam ders soruları, Derviş hüneriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes