> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Kitabuz-zühd > İsa (as)´nın Zühdü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsa (as)´nın Zühdü  (Okunma Sayısı 1550 defa)
31 Aralık 2009, 09:51:01
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 31 Aralık 2009, 09:51:01 »



İsa (as)´nın Zühdüne Dâir Rivayetlerin Devamı

467. Muhammed b. Seveka şöyle diyor: İsâ b. Meryem: ´İnsanları bırak rahat içerisinde yaşasınlar. Sen kendi nefsinle meşgul ol. Bırak onları. Övgülerini aramadığın gibi, kınamalarını da bekleme. Sen sorumlu tutulduğuna bak´ demiştir."

468. İbn Abbâs (ra) şöyle diyor: "Allah Teâlâ İsâ (as)´ya vahyederek: ´Beni, canını düşündüğün gibi düşün. Yine Beni, kıyamet günün için yegâne zahiren kıl. Bana tevekkül et ki, sana yeteyim. Benden gayrisini dost edinme ki, seni perişan etmeyeyim´ demiştir."

469. Şa´bî diyor ki: "İsâ b. Meryem: ´İhsan sana iyilikte bulunana misliyle mukabele etmen değildir. Fakat esas iyilik, sana kötülük edene iyilik etmendir’ dermiş."

470. Süleyman b. Muğîre, Sâbit´ten şunu rivayet etmiştir: "İsâ (as) bir kardeşini ziyarete gidiyordu. Yolda biriyle karşılaştı ve o zât kardeşinin öldüğünü söyledi. Bunun üzerine Isâ (as) da geri döndü. Kardeşinin kızları İsa´nın kendilerine kadar gelmeyip, yoldan geri döndüğünü duydular ve doğru ona gelerek: ´Ey Allah’ın Rasûlü! Senin bize kadar gelmeyipte geri dönmen, bize babamızın ölümünden daha ağır geldi´ dediler. O da: ´Haydi, gidelim de kabrini bana gösterin´ dedi. Gidip, gösterdiler. Isâ ona seslendi ve o da yaşlı bir halde çıktı: ´Sen falanca kimse değil misin?´ diye sordu.Adam ´evet´ cevabını verdi. İsâ: ´Peki, sen niçin çıkıp geldin? deyince, o da: ´Sesini işittim. Onu sayha zannettim´ dedi. Hanımı bu arada olup biteni görüyor, konuşmaları da işitiyordu. Kadın [İsâ (as)´a dönerek]: ´Seni doğurup besleyen, anaya müjdeler olsun´ dedi. Buna karşılık İsâ (as) da: ´Müjdeler olsun. Allanın kitabım öğretipte, zorba olarak can vermeyen kimseye’ dedi."

471. Hasan (ra) diyor ki: "İsâ b. Meryem (as): ‘Ben dünyayı yüzüstü attım ve üstüne oturdum. Benim ne ölüp gidecek bir evladım ve ne de yıkılıp göçecek bir evim var’ demiş. Teki, kendine bir ev yapmayacak mısın?´ demeleri üzerine, o: ´Öyleyse bana selin ağzına bir ev yapıverin´ diye karşılık vermiş. ´Orada ev durmaz´ diye mukabelede bulunmuşlar. ´Peki kendine bir eş edinmeyecek misin?´ diye sormuşlar. Ona da: ´Ben, ölüp gidecek eşi ne yapayım?´ diye cevap vermiş."

472. Ca´fer b. Cürfâs (Burkan) diyor ki: "İsâ b. Meryem (as): ´Günahın başı dünyayı sevmektir. Kadınlar şeytanın tuzağıdırlar. İçki ise bütün kötülüklerin anahtarıdır´ dermiş."

473. Süfyân (es-Sevrî) (ra) diyor ki: "İsâ b. Meryem (as): ´Dünya sevgisi bütün

günahların temelidir. Pek çok (manevî) hastalık ise mal sevgisindedir.´ demiş. ´Pekâla, bunun ilacı nedir?´ diye sormuşlar. O: ´Sahibi malıyla Övünüp, böbürlenmekten kendini alamaz ki’ demiş. ‘Ya alıkoyarsa?´ demeleri üzerine de: Tine de, işini yoluna koyma çabası, onu Allah´ın zikrinden alıkoyar´ cevabını vermiş."

474. Vehb. b. Münebbih şöyle demiştir: "İsâ b. Meryem (as): ´Allah hakkı için size söyleyeyim ki, gök zenginlerden hâlidir (zenginlere gökte yer yoktur). Devenin iğne deliğinden girip geçmesi, zenginin cennete girmesinden daha kolaydır´ buyurmuştur."

475. Süfyân b. Uyeyne, Hâlid b. Havşeb´in şöyle dediğini işittiğini söylemiştir:

"İsâ b. Meryem (as), havarilerine: ´Krallar, nasıl size hikmeti bıraktılarsa, siz de onlara dünyayı bırakın’ demiş."

476. Vehb b. Münebbih demiştir ki: "(İsa´ya) gökten indirilen sofrada, birkaç parça arpa ekmeği ile birkaç tane balık vardı.

477. İkrime demiştir ki: "Isâ b. Meryem (as), havarilerine: ´Ey Havariler topluluğu! İncilerinizi domuzlara atmayın. Çünkü onlar domuzların işine yaramaz. Hikmeti de istemeyen kimseye vermeyin. Zira hikmet inciden çok daha güzeldir. Onu istemeyen ise domuzdan daha şerirdir´ demiştir."

478. Süfyân (b. Uyeyne) diyor ki: "İsâ b. Meryem âlimlere hitaben: ´Ey yeryüzünün tuzları! Sakın bozulmayın. Çünkü, bir şey bozulduğu vakit, onu tuz düzeltir. Eğer tuz bozulacak olursa, onu hiçbir şey ıslah edemez´ demiştir."

479. Zür´a b. İbrahim şöyle demiştir: "İsâ b. Meryem: ´Hak için size söylüyorum. Nasıl ki, sizden biri deniz dalgaları üzerine ev yapmaya güç yetiremezse, işte dünya da aynen öyledir. Orayı (sanki) temelli kalacakmış siniz gibi bir yer edinmeyin´ demiştir."

480. Meysere´nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Mesîh (as) demiştir ki: ´Allanın seçkin kulları! Eğer, mahlûkât içerisinde, Âdemoğlunun bir nuru olmak istiyorsanız; size zulmedeni bağışlayın. Sizi ziyaret etmeyeni, ziyaret edin. Size iyilikte bulunmayana iyilik edin, size vermeyene siz verin.´"

481. Saîd b. Abdülaziz üstadlarından şöyle bir rivayette bulunmuştur "Isâ (as), havarilerinden birisi ile giderken bir mâni ile karşılaşmış. Bir adam önlerine çıkmış ve: ´Sizlerden her bir diğerine birer tokat atmadıkça, geçmenize müsaade etmeyeceğim´ demiş. Adamı caydırmaya çalışmışlarsa da, direnmiş. (Çaresiz) İsâ (as): ´Bana vurabilirsin´ demiş. Adam da onun suratına bir tokat atmış ve geçmesine müsaade etmiş. Havariye dönerek: ´Sana da bir tokat vurmadıkça, geçirmem´ demiş. Fakat Havârî, buna asla yanaşmamış. Bunun üzerine İsa (as), diğer yanağını uzatmış ve adam ona da bir tokat vurduktan sonra geçip gitmelerine müsaade etmiş. Sonra İsâ (as): Yâ Rabbi! Bu durum, senin rızana uygunsa, beni rızâna kavuştur. Eğer, gazabından ise sen kıskanmaya en lâyık olansın´ diye dua etmiş."

482. Abdullah b. Dînâr el-Behrânî şöyle demiştir: İsâ b. Meryem (as), havarilerine: ´Arpa ekmeği yeyin. Dünyadan emin ve salim olarak ayrılın. Hak için size söylüyorum ki; dünyanın tadı, âhiretin acısıdır. Dünyada açlık, âhirette lezzettir. Allanın hakikî kullan lüks içerisinde yüzmezler. Hak için size söylüyorum ki, en kötünüz, dünyayı seven, onu ameline tercih eden ve eğer güç yetirse, bütün insanları kendisi gibi yapmak isteyen âlimdir´ dermiş."

483. Süfyân´ın şöyle dediği nakledilmiştir: "İsâ b. Meryem (as): ´Ben size öğrenesiniz diye anlatıyorum. Taaccüb edesiniz diye değil´ dermiş. (Kavilerden) Yahya b. Adem rivayetinde ise: ´Ben ise size hiçbirşey anlatmıyorum´ demiştir."

484. Saîd b. Abdüiaziz şöyle demiştir: "Mesih İbnu Meryem (as): ´(Yâ Rabbi! [İşler]) Benim istediğim gibi değil, Senin istediğin gibi. benim dilediğim gibi değil, fakat senin dilediğin gibidir´ dermiş."

485. Saîd b. Abdülaziz: "Duyduğuma göre, İsâ (as)´nın en çok hoşuna giden söz, kendisine ‘Bu miskindir’ denilmesiymiş" demiştir.

486. Yezîd b. Meysere şunu nakletmiş tir: "Havariler, 'Ey Mesîhullah! Allanın beytine bak, ne kadar da güzel´ demişler. O da ´Amin, âmin. Size hak için söylüyorum ki, ehlinin işlediği günahlar yüzünden, Allah Teâlâ, bu mescidde taş üzerinde taş bırakmayıp yok edecektir. Ne altın, ne gümüş ve ne de bu taşlar Allah'ın bir işine yaramaz. Allah’ın en fazla sevdiği şey iyi kalplerdir. Allah yeryüzünü bu kalplerin sahipleriyle imar eder (şenlendirir). Bozuldukları vakitte bu kalplerin sahipleriyle dünyayı harâb eder´ diye karşılık vermiştir."

487. Saîd b. Abdülaziz, İbn Huleys (Yezîd b. Meysere)´den şu rivayette bulunmuştur: "İsâ b. Meryem (as): ´Şeytan dünya ile, hilesi ise malla beraber bulunur. Malın güzel (gözükmesi) nefsin arzularıyla, tam olarak elde edilmesi ise şehvetlerledir´ demiştir,"

488. Muhacir b. Habîb diyor ki: "Mesih İsâ b. Meryem (as) şöyle dermiş: ´Ey Havariler topluluğu! Nefislerinizi helak ederek dünyaya talip olmayın. Dünyadakileri terkederek nefislerinizi (kurtarmaya) bakın. Çıplak geldiniz, çıplak gideceksiniz. Yarının rızkını istemeye bakmayın. Bugün olan, bugüne yeter. Allah´tan rızkınızı günü gününe kılmasını isteyin.´"

489. Cafer b. Burkân´ın şöyle dediği nakledilmiştir: "İsâ b.Meryem (as): ´Ey Allah’ım! Amelimin karşılığında rehin oldum. Benden daha fakir hiç kimse yok (Yâ Rabbi!)´ diye yakarırmış."

490. Ca´fer el-Hûrî (el-Cezerî)´den şu rivayette bulunulmuştur: "İsâ b. Meryem (as): ´Ey Allah’ım! Çirkin gördüğüm şeyleri defedemez, faydasını umduklarımı da elde edemez oldum. İş başkasının elinde, ben ise amelimin mukabilinde rehin kaldım. Benden daha fakir hiç kimse yok (Yâ Rabbi). Düşmanlarımı sevindirip, dostlarımı mahzun etme, başıma gelecek musibeti dinimde kılma. Bana merhamet etmeyecek birisini de bana musallat etme´ diye dua edermiş."

491. Ebû Ma´mer Süfyân´dan şu nakledilmiştir: ‘İsâ b. Meryem (as) (havarilerine): ´Ben, size, ancak amel edesiniz diye öğretiyorum, taaccüp edesiniz diye değil. Ey yeryüzünün tuzları (âlimler), bozulmayın. Zira bir şey bozulduğu vakit sadece tuz ile düzeltilebilir. Tuz ise bozul...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsa (as)´nın Zühdü
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:04:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsa (as)´nın Zühdü rüya tabiri,İsa (as)´nın Zühdü mekke canlı, İsa (as)´nın Zühdü kabe canlı yayın, İsa (as)´nın Zühdü Üç boyutlu kuran oku İsa (as)´nın Zühdü kuran ı kerim, İsa (as)´nın Zühdü peygamber kıssaları,İsa (as)´nın Zühdü ilitam ders soruları, İsa (as)´nın Zühdüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes