๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kitabuz-zühd => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 31 Aralık 2009, 10:49:22



Konu Başlığı: İmran B. Husayn´ın (ra) Zühdü
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 31 Aralık 2009, 10:49:22
İmran B. Husayn´ın (Ra) Zühdü İle İlgili Haberler  

802. Cerîr b. Hâzim, Humeyd b. Hilâl´in Mutam' tan[23] naklen şöyle dediğini işittiğini haber veriyor: "İmran b. Husayn´a (ra) de­dim ki: ´Senin gibi ibadet etmekten beni senin şu hâlin alıkoyuyor´ ´Öyle yapma. Zira bana sevimli olan Allah´a da sevimli olandır' bu­yurdu."[24]

803. Cerîr b. Hâzim, Humeyd b. Hilâl´in Mutarrıf 'ten naklen şöyle dediğini işittiğini haber veriyor: "İmran b. Husayn diyor ki: ´Bana selâm verildiğini hissettim. Dağlama yaptırdığım zaman bu selam kesildi" Ona: ´Selam ayakların cihetinden mi geliyordu? Yoksa baş tarafından mı?´ dedim. ´Hayır başım cihetinden geliyor­du´ dedi. ´Öyleyse bu durum sana geri dönmedikçe ölmeyeceksin' dedim. Bir müddet sonra ´Selamı yeniden hissetmeye başladım´ de­di. Çok geçmeden de öldü."

804. Katâde´den, İmran b. Husayn´ın (ra): "Rüzgârın savurdu­ğu kum parçası olmayı ne kadar istedim" dediği rivayet edilmiştir.[25]

805.  Süfyân, Hasan´ın: "Basra´da İmran b. Husayn gibisi ya­şamadı" dediğini haber vermiştir.

Hakem b. el-A´rac da,[26] İmran´ın: "Resûlullah´a (sav) biat etti­ğimden bu yana sağ elimi fercime tenasül organıma sürmedim" dediğini rivayet etmiştir.

806. Abdullah b. Amr, Resûlullah´ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: ´Allah´ın en çok sevdiği kimseler gariblerdir. Ona: ´Garipler kimlerdir?´ denildiğinde; ´Dinlerini yaşayabilmek için ka­çanlardır. Allah kıyamet gününde onları îsâ b, Meryem (as) ile birlikte haşredecektir,[27] demiştir."

Ebû Abdurrahman diyor ki: "Ben Süfyân´nın: ´Ümit ederim ki Ahmed b. Hanbel de onlardandır´ dediğini işittim."

807.  Abdullah b. Amr´ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir araya gelip te, Allah´ı zikreden bir topluluğu Allah Teâlâ, onlardan çok daha değerli bir topluluk içerisinde anar. Meclislerinde Allah´ı zikretmeden dağılıp gidenlere ise, bu durum kıyamet gününde yal­nızca pişmanlık doğurur."

808. Ebû´d-Derdâ´nın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah´a karşı tevazu olması bakımından fakirliği seviyorum. Rabbime ka­vuşmaya iştiyakımdan dolayı ölümü seviyorum. Günahlarıma ke­faret olduğu için hastalıktan hoşlanıyorum."

809.  Mâlik b. Enes Abdullah b. Mes´ûd´un şöyle dediğinin ku­lağına geldiğini söylüyor: "Doğruluktan ayrılmayın, o sizi iyiliğe götürür. İyilik ise Cennete ulaştırır. Yalandan sakının, çünkü ya­lan azgınlığa götürür. Azgınlık ise cehenneme ulaştırır." Yine o: "Kişi doğru söyler iyiliğe ulaşır, yalan söyler fücura ulaşır" demiş­tir.[28]