๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Kıssadan Hisseler => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Temmuz 2009, 00:10:15



Konu Başlığı: Parmağını Yakan Genç
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Temmuz 2009, 00:10:15
Genç bir öğrenci bir gece yarısı, mum ışığı altında ders çalışmaktaydı. İlmî araştırmalara daldığı bir sırada kapısı çalındı. O vakitte birinin gelmesinin meydana getirdiği hayret ve gelen misafirin kimliği hakkındaki merakla kapıyı açtı. Karşısında genç ve güzel bir kızcağız durmaktaydı. Karşısındaki misafir, yolunu kaybettiğini ve etrafta başka bir ışık göremediği için onun kapısını çalmaya mecbur kaldığını söyledi.

Genç öğrenci, misafirini geri çevirip gece karanlığına ve sokağın soğuğuna terk edemeyeceği için çaresizce içeri aldı. Ona oturup dinlenebileceği bir köşe gösterdikten sonra da sabaha kadar dersine çalışmaya devam etti. Utangaç ve gizli-saklı nazarlarla onu seyreden kızcağız, genç talebenin bir haline oldukça şaşırmıştı. Genç, arada bir parmağını, önünde yanan mumun alevine tutmakta ve bir müddet öylece bekledikten sonra geri çekmekteydi. Bir defa ile de yetinmemekte ve bunu ara ara tekrarlamaktaydı. Bu hal üzere sabah olmuştu.

Gün ışıdıktan sonra genç kız oradan ayrılıp evine döndü. Halkın yardımıyla yolunu bularak ulaştığı ev, Osmanlı vezirlerinden birinin sarayıydı ve genç kız da vezirin kızıydı. Saray halkı, ona geceyi nerede ve nasıl geçirdiğini merakla sordu; çünkü bütün gece onu aramış ama bir türlü bulamamışlardı.

Genç kız başından geçenleri, gördüklerini ve özellikle de kendisini misafir eden öğrencinin tuhaf hâlini bir bir anlattı soranlara.

Bunun üzerine vezir, kızına yardım eden o genci sarayına davet etti ve ona niçin sabaha kadar elini yanan mumun üzerinde tuttuğunu ve elini yaktığını sordu. Yusuf yüzlü genç şu güzel cevabı verdi vezire:

― Yolunu kaybettiği için kapımı çalan bir misafiri dışarıda bırakamazdım. Bu sebeple onu kulübeme aldım. Nefsimin desiselerine karşı koyabilmek için de, elimi ara sıra mumun bana Cehennem’i hatırlatan alevi üzerine koydum. Şeytan beni kandırmaya yeltendiğinde, parmağımı ateşe tutarak, nefsime Cehennem azabını hatırlattım ve böylece yanlış bir şey yapmaktan kurtuldum.

İffet ve ismet şuuruyla ve bir gün vereceği azim hesabın korkusuyla parmağını yakan gencin bu hareketi vezirin çok hoşuna gitti. Vezir, ondan kızı ile evlenmesini teklif etti. Teklifi kabul eden genç bundan sonra “Damat Efendi” lakabıyla meşhur olan Mecmau’l-Enhür isimli Hanefî fıkıh kitabının yazarı Muhammed bin Süleyman’dan başkası değildi.


(alıntı)


Konu Başlığı: : Parmağını Yakan Genç
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Temmuz 2009, 02:03:26
Çok güzel ne rahmetler olsunki Muhammed bin Süleyman üstada ne güzel ona güzel sevgili kardeşler ben bazı  olaylardan dolayı bazı hallerden dolayı bazen günahlardan çekinirdim ama içimden hep şunu söyledim yarabbi vesilelerinden değil senden korktuğum için günah işlemiyeyim  ben seni sevmekten dolayı günahlarımdan vazgecmek isterim vesilelerinden değil temennim budur inş bir gün ettiğim bu içimdeki sessiz duam kabul olur   belki içinizdeki bir allah dostunun amin demesi ile benim nacizane dileğim yerine gelebilir...Muhammed Emin


Konu Başlığı: Ynt: Parmağını Yakan Genç
Gönderen: Burcu 8D üzerinde 02 Ekim 2014, 15:35:06
Ne kadar güzel keşke herkes nefislerini bir şekilde terbiye edebilse.


Konu Başlığı: Ynt: Parmağını Yakan Genç
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Kasım 2014, 15:40:25
s.a.. , bu kisssayi her okudugumda masaallah ne güzel bir davranis diye düsünürüm..Yüce Allah'tan korkmak ve nefsine uymamak bu dur iste..Rabbim c.c bütün gençlerimize örnek eylesin insaallah.


Konu Başlığı: Ynt: Parmağını Yakan Genç
Gönderen: Sefil üzerinde 16 Kasım 2014, 17:16:06
Ve aleykumselam ; Damat efendi kıssası daha evvelde okumuştum beni çok etkileyen bir kıssa inşaallah bizlerde nefsinin desiselerinden uzak duran gençlerden oluruz allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Parmağını Yakan Genç
Gönderen: Sevgi. üzerinde 09 Ekim 2015, 01:13:39
  Ve Aleykümüsselăm ecmain. Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim. Ne güzel ve ince bir düşünce ile hareket etmiş. Nefslerimizi terbiye ettikçe Rabbimize daha çok yakınlaşabiliriz. Oyüzden nefsimizin oyunlarına gelmemeye dikkat etmeliyiz. Mevlam nefslerimize uydurmasın inşaAllah.