๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Kıssadan Hisseler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 06 Eylül 2012, 13:21:18



Konu Başlığı: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Eylül 2012, 13:21:18
KURT BOĞAN ŞEYH

Akşemseddin’in bir maneviyat büyüğü, bir gönül sultanı olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Ancak asıl bilinmeyen tarafı, babasının da kendisi gibi bir maneviyat büyüğü, gönül sultanı olmasıdır.
Benim sizlere arz etmek istediğim husus da budur.
Yani Akşemseddin’in babası Şeyh Hamza’nın hem şeyh, hem de keramet sahibi bir veli oluşu.

Bilindiği üzere Akşemseddin Şam’da dünyaya gelir. Sene 1390 (H.792)
Ancak henüz yedi yaşlarında iken babası Şeyh Hamza Şam’dan hicret ederek gelir, Amasya’nın Kavak Beldesi’ne yerleşir.
Zaten Kur’an’ı ezberlemiş, hıfzını tamamlamış bulunan Akşemseddin, burada Arapça okumaya yöneldiği sıralarda babası Şeyh Hamza vefat eder. Küçük yaşta öksüz kalan öğrenci Akşemseddin, diğer maneviyat büyüklerinde olduğu gibi hayatın çilesini çekmeye, babanın vefatından sonra başlar...
Biz babasının vefatındaki olaya gelelim isterseniz.
Anlatılanlara göre; Şeyh Hamza’nın hastalığı uzun sürmez, kısa bir rahatsızlık devresinden sonra vefat eder, normal bir alakayla mezarına gömülür.
Ne var ki o günlerde mezarlığa dadanmış olan bir sırtlan, geceleri gelip taze mezarları açar, içindeki cesedi çıkarıp parçalayarak gözlerden kaybolup gider.
Bundan dolayı Şeyh Hamza’yı defnedenler sabahı endişe içinde beklerler. Nitekim sabahın erken saatlerinde ilk işleri mezarlığa gidip durumu incelemek olur. Hayret edecekleri olayı da işte bu sırada görürler. Bakarlar ki gece âdeti üzere gelmiş olan bir sırtlan, Şeyh Hamza’nın da mezarını açmış, tam cesede ulaşıp da keskin dişleriyle cesedi parçalayacağı sırada, şeyhin eli sırtlanı boynundan yakalamış, öylesine bir sıkmış ki tepinmeye başlayan sırtlan nihayet cesetten vazgeçmiş; ama kendi cesedini de oraya bırakmaktan kurtulamamış.
Durumu görenler, şeyhin sırtlanı boğazından yakalayıp hem kendini, hem de mezarlığı sırtlanın şerrinden kurtardığını hayretle ve sevinçle müşahede etmişler.
Ancak mesele bununla da kalmamış. Çünkü şeyhin sırtlanın boğazına sarılmış olan eli dışarıda dimdik duruyor, mezarın içine döndürmek mümkün olmuyormuş.
Ne yapacaklarını bilemez halde beklerken, bir gönül ehli ihtiyar belirir ortalıkta. Der ki:
– Siz şeyhin dilinden anlamıyorsunuz. Bu haliyle diyor ki, elim sırtlana temas etmesiyle kirlenmiş oldu. Onu kirli halde yanıma çekemem. Yıkayın da ondan sonra alayım yanıma.
Gerçekten de eli bir güzel yıkarlar, sonra öylece bırakırlar. Ertesi sabah geldiklerinde görürler ki Şeyh Hamza elini diğer eli gibi yanına uzatmış yatmakta.
Bundan dolayı Şeyh Hamza’yı bazı kitaplar, ‘kurt boğan şeyh’, diye tarif ederler.
İşte, İstanbul’un fethinde büyük ölçüde etkisi bulunan Akşemseddin Hazretleri böyle bir babanın evladıdır.

Ahmet Şahin


Konu Başlığı: Ynt: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Ramazan. üzerinde 17 Eylül 2015, 23:00:52
Es SElamün Aleyküm . Bilmediğim şeyler öğrendim bu kıssadan ALLAH cc razı olsun . Demek Akşemsettin Hz.'nin babası Şeyh Hamzaymış . Bilmiyordum bunu . Elhamdülillah öğrendim . Kurt Boğan Şeyh = Şeyh Hamza Hz.


Konu Başlığı: Ynt: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Sevgi. üzerinde 18 Eylül 2015, 15:07:11
  Ve Aleykümüsselam ecmain. Vesileniz ile yeni bir bilgi daha öğrenmiş olduk kardeşim Rabbim Razı olsun . Rabbim her konuda ilmimizi artırsın inşaAllah..


Konu Başlığı: Ynt: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 18 Eylül 2015, 20:15:22
Böyle Allah adamlarından Allah razı olsun onlar aramızdan eksik olmasın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Ceren üzerinde 18 Eylül 2015, 20:18:43
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Allah dostlarının dilinden Allah nazarında bakmakla anlayabiliriz.....


Konu Başlığı: Ynt: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Melda üzerinde 18 Eylül 2015, 20:49:05
Selamün aleyküm. Bilmediğim bir hikaye. Allah c.c razı olsun. Rabbim bizleri salih kullarından eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: Kurt boğan şeyh
Gönderen: Mehmed. üzerinde 18 Eylül 2015, 21:51:14
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Güzel bir kissaydi gerçekten.  Allah ( celle celaluhu ) sevdiği kulunun cesedini de yanlız bırakmaz.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri sevgisine alsın.