๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Kıssadan Hisseler => Konuyu başlatan: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 09 Nisan 2015, 20:49:18



Konu Başlığı: İstanbul’da yetişen büyük velîlerden Abdülehad Nûrî
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 09 Nisan 2015, 20:49:18
İstanbul’da yetişen büyük velîlerden Abdülehad Nûrî

İstanbul’da yetişen büyük velîlerden Abdülehad Nûrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri zamânında Hacı Hızıroğlu Mehmed Ağa, Üsküdar'ın ileri gelenlerinden ve sipâhilerindendi.

 Büyük zâtların sohbetlerinde çok bulunurdu.

 Tarîkat âdâbından nasîbini almış, edeb sâhibi bir zât idi.

 Bir gün kötülük ve zulüm yapmak isteyen kimselerin kendisini aradıkları haberini aldı ve dostlarından birisinin evinde saklandı.

 Gece Allahü teâlâya, kendisini bu belâ ve musîbetten muhâfaza buyurması için yalvarırken, çevresinde bulunan velî zâtlardan yardım ve duâ istemek hatırına geldi.

Evinin çevresinde oturan velîleri bir bir hatırına getirdi.

 O anda hatırına, bu belâdan, Abdülehad Nûrî Efendinin  vâsıtasıyla kurtulabileceği düşüncesi geldi.

 Bunun üzerine bütün kalbiyle Abdülehad Nûrî Efendiye yönelip; "Abdülehad Efendi hürmetine beni bu belâdan kurtar." diye Allahü teâlâya yalvardı.

 O arada uyuya kaldı.

 Rüyâsında Abdülehad Nûrî Efendiyi gördü.

 Ona; "Mehmed Ağa, korkma! Zorbaların defterinden senin ismin kaybolmuştur.

Gönlün hoş olsun.

Rahat bir hâlde evinde dostların ile sohbet eyle." dedi.

Uyanır uyanmaz Mehmed Ağa, Abdülehad Nûrî Efendinin dergâhındaki talebelere yedirmek üzere, Allah için yedi kurban adadı.

Bir iki hafta evinde dostları ile sohbette bulundu.

Çarşı, pazarda dolaştığı hâlde, kötü bir haber almadı.

Evlîyanın büyüklerinden Gavs-ül âzam Seyyid Abdülkâdir Geylânî  (rahmetullahi teâlâ aleyh) hakkında Şeyh Muzaffer Mansur der ki: Sıkıntısı ve dileği olanlar  Abdülkâdir Geylânî hazretlerini vesîle ederek, araya koyarak Allahü teâlâya duâ ettiklerinde dileklerine kavuşurlardı.

 Buyururdu ki: "Sıkıntıda olan bir kimse beni vesîle edip Allahü teâlâya yalvarsa derhâl sıkıntısı gider.

 Şiddet ânında her kim benim ismimi ansa derhâl rahata kavuşur.

 Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin yüzü suyu hürmetine diyerek, her kim Allahü teâlâdan dilekte bulunursa, derhâl işi görülür."

Bir kere de; "Her kim her rekatında Fâtiha'dan sonra on bir İhlâs okuyarak, iki rekat namaz kılarsa, selâmdan sonra da on bir defâ Allah'ın

 Resûlüne salât ve selâm getirip benim ismimi anarak yalvarırsa, Allahü teâlânın izni ve yardımıyla derhâl işi görülür." buyurdu.

Temiz bir hanım, Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerine talebe olmuştu.

 Bu kadın dağda iken, ihtiyaç için mağaraya girdiğinde daha önce ona âşık olan bir ahlâksız da ardından girdi.

 Kadına yanaşıp, onun nâmusunu kirletmek istedi.

 Kadın kaçıp saklanacak bir yer bulamadı.

 Gavs-ül-a'zamın ismini söyleyip; "Yardım et (yetiş, imdâd) ey Gavs-ül-a'zam, ey insanların ve cinlerin gavsı, yardımcısı, yetiş! Yetiş ey Şeyh Muhyiddîn (dînin ihyâ edicisi), yetiş ey Seyyid Abdülkâdir!" deyip feryâd etti.

 O anda Gavs-ül-a'zam medresede abdest alıyordu.

 Ayaklarında tahtadan nalınlar vardı.

 Onları çıkarıp mağara tarafına savurdu.

 Ahlâksız, arzusuna kavuşamadan, nalınlar kafasına ulaştı ve ölünceye kadar başına vurdular.

Kadın, o mübârek nalınları alıp hazret-i Gavs'a getirdi ve başından geçeni anlattı.

Müridlerinin, talebelerinin tövbesiz vefât etmemeleri için duâ etti:

"Allah'ım! Ceddim, Habîbin Muhammed aleyhisselâm ve kullarından takvâya erenlerin hâtırı için, hiç bir mürîdimin, talebemin rûhunu tövbesiz alma." diye yalvardı.

Bir defâsında; "İyi müridlerin hâli mâlum, ya kötülerinki ne olacak?" diye sorduklarında; "İyi olanlar kendilerini bize adamışlardır.

 Kötülere gelince biz de kendimizi onları kurtarmak için adadık." buyurdular.



Konu Başlığı: Ynt: İstanbul’da yetişen büyük velîlerden Abdülehad Nûrî
Gönderen: Sevgi. üzerinde 12 Ekim 2015, 04:26:02
  Esslâmü Aleyküm. Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim. Vesileniz ile  büyük veliler hakkında bilgi edinmiş olduk elhamdülilah. Rabbim bizleri de mübareklerin hürmetine affedilen kullarından eylesin inşaAllah. Amin