๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Kıssadan Hisseler => Konuyu başlatan: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 28 Nisan 2015, 11:43:28



Konu Başlığı: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 28 Nisan 2015, 11:43:28
Geç Gelen Kurtarıcı

Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında: ”Oğlum namaz hiç bu vakte bırakılırmı?” Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmış, ama ezan okunduğu vakit yerinden sıçrar, yaşından beklenmeyecek bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı.

   Kendisi ise, nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, hep… namaz son dakikalara kalıyor, bu sebeple namazını alelacele eda ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezanının okunmasına on beş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak, “Yine geciktirdim namazı.” dedi kendi kendine.

   Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazı eda etti. Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi. “Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana.” dedi. Çok seviyordu onu …Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu hep bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki… hicabından renkten renge girerdi.

   O gün akşama kadar derse girmişti. Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde. Duasını yaparken, başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu şekil tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanır gibi oldu. “Ne kadar da yorulmuşum.” dedi. Daldı gitti öylece….

   Kıyamet kopmuştu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor; Kimi sağa sola koşturuyor, kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu. Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor, soğuk soğuk terler döküyordu. Hayattayken kıyamet, sorgu sual ve mizan hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına bu kavramlar kendisi için köşe taşı olmuşlardı. Ama mahşer meydanında ki ürperti, korku ve bekleyişin bu denli dehşet vereceğini düşünmemişti.

   Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı. “Benim ismimi mi okudunuz?” dedi dudakları titreyerek…..

   Kalabalık birden yarılmış, bir yol olmuştu önünde. İki kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın bakışlarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmişlerdi. Melekler her iki yanından uzaklaştılar. Başı önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden….” Şükürler olsun ” dedi, kendi kendine ve devam etti; ” Gözlerimi dünyaya açtım, Hep hizmet eden insanları gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere koşuyor, malını islam yolunda harcıyordu. Annem eve gelen misafirleri ağırlıyor, yemek sofralarının biri kalkıp, bir yenisi kuruluyordu. Ben ise, hep bu yolda oldum. İnsanlara hizmete çalıştım. Onlara Allah’ı anlattım. Namazımı kıldım. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçındım. “Kirpiklerinden aşağı gözyaşları dökülürken, “Rabbimi seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum.” Diyordu. Ama bir yandan da “O’nun için ne yapsam az, Cennet’i kazanmama yetmez.” Diye düşünüyordu.Tek sığınağı Allah’ın rahmetiydi.

   Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi bekliyordu. Sonunda hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kağıt, mahşer meydanında ki kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı. Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak kesilmişti.

   Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları yanlış mı duyuyordu? İsmi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten dona kalmıştı.” Olamaaaazzzz ” diye bağırdı. Sağa sola koşturdu. “Ben nasıl Cehennemlik olurum? Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber koşturdum. Hep Rabbimi anlattım.” Diyordu.

   Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu. Vazifeli iki melek kollarından tuttu. Ayaklarını sürüyerek ve kalabalığı yararak alevleri göklere yükselen Cehennem’e doğru yürümeye başladılar. Çırpınıyordu. Medet yok muydu? Bir yardım eden çıkmayacak mıydı?

   Dudaklarından kelimeler kırık dökük, yalvarmayla karışık döküldü..”Hizmetlerim… Oruçlarım…. Okuduğum Kur’anlar……Namazım….Hiçbiri beni kurtarmayacakmı?” diyordu. Bağıra bağıra yalvarıyordu. Cehennem melekleri onu hiç dinlemediler ve sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi. Son çırpınışlarıydı.

   Resülullah, “Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir insanı o ırmak nasıl temizler, günde beş vakit namazda insanı günahlardan öyle temizler.” Buyuruyordu. “Oysa ki benim namazlarım da mı beni kurtarmayacak?” diye düşünüyordu.

   “Namazlarım…..Namazlarım….Namazlarım.” diye diye hıçkırdı. Vazifeli melekler hiç durmadılar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun başına geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakıyordu. Son bir defa dönüp geriye baktı. Artık gözleri de kurumuştu. Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu.

   Kollarını sıkan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden bire havada buldu. Alevlere doğru düşüyordu. Tam bir iki metre düşmüştü ki, bir el kolundan tuttu.

   Başını kaldırdı. Yukarıya baktı. Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı. kendisini yukarıya çekti. Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı.

   – “Siz de kimsiniz ?” dedi.

   İhtiyar gülümsedi: ” Ben senin namazlarınım.”

   – “Neden bu kadar geç kaldınız ?Son anda yetiştiniz. Neredeyse düşüyordum.”dedi….

   İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; Başını salladı;

   – ” Sen beni hep son anda yetiştirirdin, …hatırladın mı?

   Secdeye kapandığı yerden başını kaldırdı. Kanter içinde kalmıştı. Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı. Yatsı ezanı okunuyordu. Bir ok gibi yerinden fırladı. Abdest almaya gidiyordu.


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Ramazan. üzerinde 29 Nisan 2015, 16:52:31
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Cemaat ile kılınca vaktinde kılınıyor daha faziletli oluyor fakat her zaman cemaat ile kılma imkanı olmuyor insanların. Ne yazık ki bizlerde sürekli bir şeyleri erteleme, bir saat sonra yaparsın, yarın yaparsın bugün yapmasan da olur tarzında düşünceler var.Her ölüm iki namaz arasındayken, kılacağımız her namaz son namazımız olabilecekken dinin direği olan namazı ertelemek çok kötü bir şey. Allah tüm ibadetleri bizlere yeri yerinde zamanında yapmayı nasip eylesin inşallah.


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Fatma Yaşar üzerinde 29 Nisan 2015, 19:28:12
Esseelamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuh...Bu kıssa beni çok etkiledi.Allah razı olsun kardeşim. Rabbim tüm kullarını ibadetlerini yerine getiren kullarından eylesin             


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Fatma Yaşar üzerinde 29 Nisan 2015, 19:32:24
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh...
bu kıssa beni gerçekten çok etkiledi Allah razı olsun .Rabbim tüm kullarını ibadetleerini  yerine getiren kullarindan Eylasin Amin


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Haktann üzerinde 29 Nisan 2015, 19:40:22
Ve Aleyküm Selam .
Dinin Direği olan Namazı ertelemek çok kötü birşey . Yüce Rabbim Bizleri Namazı Erteleyenlerden Eylemesin İnşallah . Paylaşım İçin Allah Razı Olsun .


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 03 Mayıs 2015, 16:27:45
Esselamu aleykum;
İnsan kendini dünyaya bırakmamalı  ki gönlü,beyni açık olsun..Rabbim namazını tam zamanından kılanlardan etsin inşalalh..mevlam razı  olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Yunus Emre üzerinde 03 Mayıs 2015, 19:56:15
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh.Bizler nasıl bir davete toplantıya geç gitmek istemiyorsak namazlarımızıda geçiktirmeden vaktinde kılmalıyız inşallah.
AllahRazıOlsun


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 05 Eylül 2015, 00:19:04
  Aleykümüsselam ecmain.Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim.

Namaz; dinin direğidir; İslâm'ın beş şartından biridir. Fânî dünyada, sınırlı ömürde, maziye doğru akıp giden zaman dilimleri içinde, birbirini takip eden vakitler zincirinde günlük beş vakit namazın sorumluluğunu idrak etmek ve onu hakkıyla ikâme etmek, kulluğun en önemli rüknüdür. Zamanın altın dilimi, vaktinde eda edilen namazla taçlandırılmış olur. Bu sayede fânî ömür, baki meyveler verir. Zahmetler de rahmetlere dönüşür.


(En kıymetli ibadet, vakti girince hemen kılınan namazdır.) [Tirmizi]

(Allahü teâlâyı anıp, namazını vaktinde kılanın, sevabı kat kat artar.) [Taberani]


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: İkraNuR üzerinde 05 Eylül 2015, 00:26:57
ve aleykumusselam ve rahmetullah. allahım namazlarımızı yaptıgımız ibadetlerimizi zamanında yapmak geçiktirmemek ve kazaya bırakmamak nasip et. her şeyi yerli yerinde ve zamnında yaparsk onun fazileti sewabı daha çok olur inşllh. amin.


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Eylül 2015, 14:35:39
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Ne ekersek onu biçeceğiz.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri iyi şeyler ekip ahirette de iyi şeyler bicenlerden kılsın.


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Ceren üzerinde 19 Eylül 2015, 15:45:18
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Rabbim namazlarını vaktinde ve hakkıyla kılanlardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Geç Gelen Kurtarıcı
Gönderen: Mustafa/Samed üzerinde 20 Eylül 2015, 13:53:48
Ve Aleykümüsselam. Namazlarımızı zamanında kılmalıyız. Rabbim namazlarımızı vaktinde kılmayı nasip eylesin.