> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kıraat İlmi ve Tarihi > Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi  (Okunma Sayısı 1240 defa)
20 Mayıs 2011, 21:14:05
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 20 Mayıs 2011, 21:14:05 »



Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi

Kur'ân'm yedi harf üzere indirildiğini belirten ve bir kısmı yukanda arz edilen rivayetlerden, Hz. Peygamber (s.a.) döne­minde Kur'ân-ı Kerîmin bazı âyetlerinin farklı sekililerde okun­duğunu ve bu farklı okuyuşların, bizzat onun öğretim ve talima­tıyla olduğunu anlıyoruz.[146] Ancak konu ile ilgili en dikkat çeken husus yedi harfin ne demek olduğunun, Resûl-i Ekrem tarafın­dan açıklanmamış olması veya açıklanmaya ihtiyaç duyulmamasıdır.
[147] Hadis kaynaklarında nakledilen rivayetlerin hiç birinde sahabenin Resûlullah'a bu konuda bir soru tevcih ettiğini de gö­rememekteyiz.

Yedi harf konusunun doğru anlaşılabilmesi için hadislerde ge­çen "harf, "bir harf, "iki harf "üç harf ve "yedi harf tabirleri üzerinde durmamız gerekmektedir. Yukarıdaki rivayetlerde Ceb­rail'in başlangıçta Kur'ân'ı Resûlullah'a bir harf üzere öğrettiği ve bu şekilde okunmasını istediğini görmekteyiz. Sonra artırılıp iki harf yapılmış, üçe çıkmış ve ardından da yedi olmuştur. Neden üçte durulmadığı veya ona kadar çıkılmadığı ile ilgili kaynaklarda bir açıklama bulunmamaktadır. O taktirde bu yedi harfin bir an­lamı olmalıdır. Şu kadar var İd, bunun anlamıyla ilgili kaynak­larda nakledilen kırka yakın görüş konuyu anlaşılır olmaktan çı­karmakta, aksine müşkil hale getirmektedir. Bu görüşlerden bir kısmı üzerinde durmaya değer görünmemektedir. Bir kısmı ise, müspet ve menfi yönler ihtiva etmektedir. Bu görüşlerden biri hadisîerdeki yedi harfle kastedilenin Arap kabilelerinin dili ve lehçesi olduğu şeklindedir. Biz bu görüşü biraz değiştirerek al­mak istiyoruz. Bize göre, hadislerde harf ile kastedilen lehçe ve ağız ile birlikte lehçe içi farklı okumalardır. Bu tercihin daha ger­çekçi olduğunu düşünüyoruz. Zira bir rivayette Resûl-i Ekrem yaşlılardan, çocuklardan, cariyelerden... bahsetmiş ve bu sebeple Kur'ân'ın yedi harf üzere okunması için ruhsat talebinde bulun­muştur. Ayrıca aralarında okuma farklan ortaya çskan Hz. Ömer ile Hişâm b. Hakîm ve aralarında ihtilaf çıkan bazı başka kimse­ler aynı kabileye mensuptular ve aynı lehçeyi konuşmaktaydı­lar.[148] Aynı kabileden olup aynı şehirde yaşayan iki kişinin dil farkı olmasa da bilgi ve kültür farkı olabilirdi. Ayrıca Resûl-i Ek­rem'e yakınlık ve ondan daha uzun süre ders alma da etkili olabilmekteydi.
Aynı kabile içindeki kimselerin de farklı okumaları­na fırsat veren bu uygulama ile insanların Kur'ân'ı okurken, ha­ramı helal, helali haram yapmadıkça, cennet ve cehennemi birbi­rine karıştırmadıkça, korkmamaları ve sürekli olarak Kur'ân ile hemhal olmaları hedeflenmiştir.[149] Buna göre aynı lehçe içi keli­me değişimleri de yedi harf ruhsatına dahildir, diyebiliriz.[150]

Normal kullanımıyla "harf kelimesi 'herhangi bir şeyin bir tarafı ve yüzü' ile "vecih" ve "tarz"[151] anlamlarında kullanılmak­tadır. Bazı dilciler meşhur "yedi harf hadislerinde geçen "ahruf kelimesini lügat ve lehçe anlamında almışlardır.[152] Kur'ân-ı Ke-rîm'de bir yerde geçen "harf ismi[153] bu kökten tef il babında ge­len "tahrîf ile biraz uzaktan da olsa ortak manalar taşımaktadır. Zaten "h-r-f kökünden tefîl babında türeyen "tahrif kelimesi konuşma ile ilgili olursa sözü lafzî veya manevî olarak değiştir­me, herhangi maddi bir şey ile ilgili olursa onun asiiyetini bozma harap duruma getirme gibi anlamlar taşımaktadır. Ehl~i Kitâb âlimlerinin kendi kitaplarıyla ilgili yaptıkları da lafzî ve manevî tahrif olarak değerlendirilmiştir.[154] Yedi harf hadislerinde de bir değiştirme ve başka lafzı asıl lafız yerine koyup kullanma vardır. Ama manayı değiştirmediğinden ya da vahiy kâtipleri tarafından yazılan metne zarar vermediğinden müsbet bir değiştirme olarak görülebilir.

Yedi Harf konusuna literatür içindeki yerine göre bakacak olursak harf kelimesinin İslâmî ilimlerde ıstılah anlamıyla iki yerde kullanıldığım görürüz. Bunlardan birincisi Arap dilinde o-lup, hem alfabenin her bir birimi (hurûfü'i-hecâ') için kullanılır hem de dilbilgisinde kelime gruplanm ifâde ederken "isim, fiil, harf sıralamasında yer alır. Harf kelimesinin ikinci kullanımı Kı­raat İlmi'nde olup genel olarak "okuyuş" anlamındadır. Kur'ân'ın okunduğu   verililerden   her   birine   harf  denir.   Meselâ   tbn Mes'ûd'un kıraatine "İbn Mes'ûd'un harfi" denir.[155] Metinlerdeki "yedi (seb'a)" kelimesine gelince, kullanıldığı anlam ile ilgili bir kesinlik yoktur. Yedi ile gerçekten sayının mı kastedildiği yoksa Araplarda ve başka bir kısım milletlerde olduğu gibi çokluktan kinaye mi olduğu hususu tartışmalıdır. Ancak, yukarıdaki hadis­lere dikkatlice bakıldığında belli bir sayıyı tutturmak gibi bir he­def güdülmediği, aksine ümmet için geniş bir okuma kolaylığının murad edildiği görülmektedir.[156] Kur'ân'da[157] ve hadislerde geçen "yedi gök", "yedi başak", "cennetin yedi tabakası", "yedi kat se­vap" türünden ifâdelerdeki "yedi" rakamı buradaki kullanıma benzemektedir. Bunların ortak yönü "yedi" sayısının belli bir miktarı, değil de çokluğu ifâde etmesidir.[158] Ancak, kıraat ilmi ile ilgilenen âlimlerden azımsanamayacak bir kısmı, yedi lafzının mecazî değil gerçek bir sayı tespit ettiğini söylemişlerdir.[159]Yani hadislerde kastedilen şey Kur'ân'ın yedi meşhur lehçeye göre okunmasıdır. Onları bu görüşe iten sebep, Kur'ân'ın Hz. Os­man'dan sonra aldığı şekil olsa gerektir. Zira Bu dönemde Kur'ân, büyük oranda Kureyş lehçesine göre yazılmış ve kıraat farkları Resûiullah'ın hayatta olduğu Medine dönemine göre çok az bir seviyeye inmiştir. Böyle olunca sayının artırılması önü alınmaz bir karmaşanın meydana gelmesini sağlar diye düşü­nülmüş olabilir. Yani anakronizm yapılarak Resûl-i Ekrem dö­neminde serbest bırakılan bir husus mushafîarın yazınımdan ve dağıtılmasından çok sonraki bir dönemdeki duruma göre değer­lendirilmiştir. Bu ikinci grupta yer alan bazı kimseler, yedi lehçe­nin hangi kabilelere ait olduğunu göstermeye çalışmışlarsa ve bu lügatlerin sahibi kabilelerin Kureyş, Hüzeyl, Sakîf, Tayy, Hevâzin, Yemen ve Temîm olduğunu söylemişlerse de başkaları da, listede ekleme ve çıkarma suretiyle değişiklikler yapmıştır Böylece bu konuya dair bir fikir birliği meydana çıkmamıştır.[160]

Bazı yedi harf rivayetlerinde ise yedi harfin; haram-helal, emir-nehiy, muhkem-müteşâbih... mutlak-mukayyed, âmm-hâs, nâsih mensûh... gibi anlamlar ifâde ettiği ileri sürülmüştür. An­cak hadis münekkitleri bir yandan bunlardan bahseden rivayet­lerin zayıflığını ortaya koymuş öte yandan da bu açıklamaların genel olarak Kur'ân ve kıraat ilmi içerisindeki tutarsızlığını dile getirmişlerdir. Zira sağlam ve yaygın rivayetler, Asr-ı Saâdet'te yedi harf ile ilgili tartışmanın, okuma (kıraat ve tilâvet) ile ilgili olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.[161]

Hz. Osman'ın Kur'ân'i Kureyş lehçesi üzerine istinsah ettirip çoğalttırmasından sonra yedi harfin varlığım devam ettirip ettirmediği konusu tartışmalıdır. Bir başka ifâde ile çoğaltılıp çeşitli beldelere gönderilen yedi mushafta yedi harf ruhsatı gereği orta­ya çıkan okuyuşlann var olup olmadığı konusu net değildir. Muhtelif İlim dallarına mensup âlimlerden bir kısmı yedi harfin tamamının Hz. Osman mushaflannda bulunduğu görüşünde­dir[162]. Haris el-Muhâsibî (ö. 243/857), İbn Cerîr et-Taberî (ö. 310/), Ebû Ca'fer et-Tahâvî  (ö.  321/933),  İbn Hibbân  (ö. 354/965), Mekkî b, Ebû Tâlib (ö. 437/1045), Ebû Şâme el-Makdisî (ö. 665/1267) ve İbnü'l-Cezerî (ö. 833/1429) gibi âlim­lerin de içinde bulunduğu büyük bir çoğunluk ise, Hz. Osman mushafının, yedi harften sadece birini içerdiği görüşündedir[163]. Zira Hz. Ebû Bekir Kur'ân'ın cem'i esnasında nazil olan ve son olarak arza-i ahîrada şekillenen Kur'ân âyetlerini iki kapak arası­na almak istemiş ve bu sebeple yedi harf ruhsatı gereği farklı ya­zımlardan bir kısmını da mushafma taşımıştı. Ancak Hz. Osman, kendisine intikal eden Mushaf a dayalı olarak çoğaltma işini ya­parken Kur'ân'ın kendisi üzere indiği Kureyş lehçesini esas almış ve diğer okuyuşları devre dışı bırakmıştır.  Bununla birlikte mushaf hattının müsaade ettiği Kureyş iehçesi dışında kalan bazı okuyuşlar mushaf içinde korunmuştur. Bunların geçerli olması ise ancak, sahih kıraat şartlannı taşımaları durumunda müm­kündür, Yukarıda da arz edildiği gibi sahabenin büyük çoğunlu­ğu, Kur'ân'ın Kureyş lehçesi üzere indiğini yedi harfin bir ruhsat olduğunu bilmekteydi. Böyle olunca Kur'ân'ın üzerine eğilen ve Kur'ân'da mahir olan kimseler, zaten Kur'ân'ı Kureyş lehçesine göre okumaktaydı ve fakat farklı okuyuşların olabileceğini kabul etmekteydiler. Yedi harf ruhsatının kaldırılışı da müslümanların Kureyş lehçesine alışması, Kur'ân'ın 'Son Arza'da Kureyş lehçesi
üzere okunması ve en sonunda Hz. Osman'ın çoğalttığı mushaflarda bu lehçenin esas alınması gibi gerekçelere dayanı­yordu.[164] Ayrıca birçok âlim yedi harf ruhsatının ResûM Ekrem'in sağlığında kaldırıldığını kabul etmektedir[165] ki eğer bu gerçekleş­miş ise o taktirde Ebû Bekir Mushafı'mn da tek bir lehçe üzere cem' edildiğini söyleyebiliriz.[166]
 

[146] Ebû Şâme, e/-Murşidu1-vedz,s.l66:f

[147] ez-Zerkeşî, el-Burhân, E, 304.

[148] Ebû Şâme, el-Muışidu'I-vedz, s. 127; Sayrafî, Nüketü'l-intisâc, s. 119.

[149] Müçtehidin ve hâkimin (kâdî) hüküm verme sürecinde doğru sonuca varması halinde iki, hatalı sonuçta bir; Kur'ân okurken kekeleyerek oku­yana iki sevap vadedilmesi güzel okuyanın ise iyi meleklerle birlikte bu­lunacağının müjdelenmesi hep teşvik amaçlıdır.

[150] Hasan Ziyaeddİn Itr kitabında yedi harf ile ilgili rivayetleri ve görüşleri "delilsiz görüşler", "şüphe taşıyan delilli görüşler" ve "sağlam delilli gö­rüşler" olma üzere üç kategoriye ayırmakta ve detaylı olarak incelemek­tedir (bk. el-Ahrufü's-seb...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 20 Mayıs 2011, 21:41:47 Gönderen: saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 00:22:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi rüya tabiri,Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi mekke canlı, Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi kabe canlı yayın, Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi Üç boyutlu kuran oku Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi kuran ı kerim, Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi peygamber kıssaları,Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisi ilitam ders soruları, Yedi Harf Terkibinin Anlamı ve Kıraatlerle İlişkisiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes