๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kıraat İlmi ve Tarihi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Mayıs 2011, 17:46:31



Konu Başlığı: Kıraat-Fikıh İlişkisi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Mayıs 2011, 17:46:31
3. Kıraat-Fikıh İlişkisi
 
 


Kur'ân kıraatini öğrenmenin farz-ı kifâye olarak kabul edildi­ğine önceki bölümlerde işaret edilmiştir. Kendisi ile ilgili fikhî bir hüküm verilen kıraat aynı zamanda yeni hükümlerin çıkarılma­sında da kullanılmıştır. Kıraat farklan fıkıh ilmini genellikle iki açıdan ilgilendirir. Bunlardan ilki üç temel şartı taşımayan kıraat­ler ile bu şartlan taşıdığı halde üzerinde icma olmayan kıraatlerin namazlarda okunup okunmayacağı, okunduğu taktirde namazın bozulup bozulmayacağı ile ilgilidir. Meselâ İmam Mâlik "fes'av ilâ zikriilah  "taâmü'1-esîm

 ibaresinin[335] "femdû ilâ zikrillah jı  Put"[336] ibaresinin "taârnü'l-yetîm fub  uiı ?ut" şeklinde okunmasını uygun

" ve "taâmü'l-fâcir

görmekle birlikte bunun namaz dışında geçerli olacağını aksi tak­tirde bu kıraatlerle namaz kılanın arkasında namaz kılınmayaca­ğım bildirmiştir.[337]

Kıraat-fıkıh ilişkisiyle ilgili ikinci husus ise kıraat farklarının fıkhı konularda delil olarak kullanılıp kullanılmayacağıdır. Üze­rinde icma olan yedi ve on kıraatten birinde bulunan bir okuyuş ile herhangi bir fıkhı konunun temellendirilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Sahih oiup ta şöhret bulmayan bir kıraat için de aynı şeyi söylemek mümkün ise de buna dayalı olarak verilen hüküm tartışmaya açıktır, şâz kıraatler daha çok başka deliller yardımıyla verilen hükümleri desteklemek için kullanılmış, bun­lar üzerine bir hüküm bina edilmemiştir. Nisa süresindeki (4/43) "lâmestüm  ibaresinin Hamza, Kisâî ve Halef tarafından

"lemestüm ^" şeklinde, Bakara süresindeki (2/222) "hattâ yathurne  ibaresinin aynı kariler tarafından "hattâ yettahharna tijfe &■" olarak okunması anlamı değiştirmekte ve farklı iki fıkhı sonuç doğurmaktadır.[338] şeklindeki meşhur abdest âyetindeki[339] fi^-jij kelimesinin harekesindeki fetha ve kesre değişimi ayakların yıkanması veya meshedilmesi gibi bir fıkhı hükmü ortaya çıkarmaktadır. Kıraat imamlanndan

Nâfi', İbn Âmir, Kisâî, Ya'kûb ve Âsim'm râvisi Hafs kelimeyi "vücûheküm" kelimesine atfederek  şeklinde okurken İbn Kesîr, Ebû Amr, Hazma, Ebû Ca'fer ve Halef "ruûsikum" kelime­sine atfeder v şeklinde kesreli okur.[340]
 
 

[335] el-Cum'a 62/9.

[336] ed-Duhân 44/44.

[337] Zerkeşî, el-Burhân, I, 482; İbnü'l-Cezerî, en-Neşr, I, 20.

[338] Zerkeşî, el-Burhân, I, 474-475.

[339] el-Mâide 5/6.

[340] Konunun metodolojik yönü ve örnekler için bk." Zerkeşî, el-Burhân, I, 474-475, 481-483; Çetin, Kıratların Tefsire Etkisi, s. 131-132, 161-162; Sabri Abdurrauf Muhammed Abüikavİ, Eseıil'i-kırâe û'i-ûkhi'İ-İsîâmi Edvaü's-Selef, Riyad 1418/1987; Mehmet Erdoğan, "Kıraat Farklılıkları­nın Hüküm Çıkarmada Etkisi", Kutan ve Tefsir Araştırmaları IV, Ensar Neşriyat, İstanbul 2002, s. 395-405. Abdülhamit Birışık, Kıraat İlmi ve Tarihi, Emin Yayınları, Bursa 2004: 143-145.