> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Kelam İlmi > Mâturîdiyye
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mâturîdiyye  (Okunma Sayısı 2466 defa)
09 Ekim 2010, 20:00:29
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Ekim 2010, 20:00:29 »



MÂTÜRÎDİYYE


A. Ehli Sünnet Kelâmcıları
 

Akaid sahasında Rasûlüllah [s.a.) ile ashab cemaatının yolunu takibeden ve fakat meseleleri izah ve isbat sırasında «kelâm» meto­dunu benimseyen «ehl-i sünnet kelâmciları»nın büyük bir kolu. Di­ğer kolunu Eş'ariyye teşkil eder. Selefiyye taraftarlarının azaldığı mü-teahhir devirlerden itibaren «ehl-i sünnet ve'1-cemâat» terimi mut­lak olarak kullanıldığı zaman daima Mâtürîdiyye ve Eş'ariyye anlaşıl­mıştır[1].

İslâm dünyasında hicrî ikinci asırdan İtibaren, bir taraftan, akla dayanan felsefî ilimler tercüme ve telif yoluyla yayılırken, diğer yön­den yine akla fazla ehemiyet veren Mu'tezile ortaya çıkmış, akaid sahasında görüş ve kanaatlerini yaymaya başlamıştı. Nakle bağlılı­ğı ve teslimiyeti şiar edinmiş selef akidesi bu yeni cereyanlara, hususiyle hızla yayılma istidadı gösteren i'tizâlî görüşlere karşı artık kifayetsiz görünüyordu. İslâm dünyasında usûl-i dîn mevzuunda nak­le bağlı kalmakla beraber akla da ehemmiyet verecek, selef melo-du ile Mu'tezile metodunun iyi taraflarını cem'edip ehl-i sünnet çer­çevesi dâhilinde kalacak yeni izah tarzlarına ihtiyaç hissediliyordu. Bu yeni ihtiyacı karşılayan, «ehl-i sünnet ilm-i kelâmı» adını verebi­leceğimiz bu yeni cereyanı temsil eden, Irak'ta Ebu'l-Hasan el-Eş'arî (v, 324/936), Mâverâunnehir'de de Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (v. 333/ 944) olmuştur.

Kelâm tarihinin incelemesinden anlaşılacağı üzere ehl-i sünnet kelâmcılarının mütekaddimîni, Mu'tezile başta olmak üzere, ehl-i bid'-atla. mücadele etmiştir. Bu mücadelede, en büyük hasım kabul edi­len Mu'tezile'nin silâhı {akılcılık) kullanılmış, dolayısıyle hem me­tod yönünden, hem de varılan neticeler bakımından yer yer ona yaklaşılmıştır[2]. Ebu'l-Hasan el-Eş'arî'nin bulunduğu muhit i'tizaİ eh­linin muhiti olması sebebiyle, o daha sert bir mücadele yürütmüş­tür. İmam Mâtürîdî ise ehl-i bid'at şüphelerinden nisbeten korunmuş bulunan, fıkıh sahasında olduğu gibi akaid meselelerinde de İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nîn (v. 150/767) görüşlerine sâdık kalan Mâverâ-unnehir beldelerinde daha istikrarlı bir mücadele verebilmiştir[3].[4]

 

B. Mâtürîdiyye Mezhebi
 

Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd Ebû Mansûr el-Mâtürîdî've nisbet edilen akaid mezhebi. «Mâtürîd», Türkistan'daki Semerkand şehrine bağlı bir köydür, Ebû Mansûr, tahminen 238/852 yıllarında orada doğmuştur. Hayatı hakkında fazla bir şey bilemediğimiz İmam Mâtürîdî'ye nisbet edilen eserler, onun, kelâm, mezhepler tarihi usûl-i fıkıh ve tefsir sahalarında mütehassıs olduğunu gösterir. Eser­lerinde ehl-i sünnet akidesini naklî ve aklî delillerle isbat ve izaha çalışmış, Mu'tezÜe ile Revâfız'ı red ve tenkid etmiştir. Kaynaklarda ona nisbet edilen eserlerden bugün elimizde sadece ilm-i kelâm mevzuundaki «Kitâbu't-Tevhîd»i ve tefsire dair «Te'vîlâtu'l-Kur'ân»ı mevcuddur. Prof. Y. Z. Yörükân tarafından ona nisbet edilerek ter-cümeleriyle birlikte neşredilen iki küçük risalenin (Kitâbu't-Tevhîd ve Risale fî'l-Akaid, İlahiyat Fakültesi Yayınlarından, İstanbul, 1953) hakikaten ona ait olduğunu söylemek 1970 yılında Dr. Fethullah Hulayf'in tahkîkıyle ilim âlemine sunulan hacimli Kitâbu't-Tevhîd'in uslûb, muhteva ve ifadesi karşısında mümkün değildir.

Mâtürîdî 333/944 yılında Semerkand'da vefat etmiştir.[5]

Mensupları tarafından »İmâmu'l - hüdâ, alemu'l - hüdâ» (hidâyet önderi, hidâyet meşalesi) diye anılan Ebû Mansûr el-Mâtürîdî, şahsan, amelde ve itikadda İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'ye bağlı bulunduğu gibi aynı şekilde Hanefî olan bir mu­hit içinde yetişmiştir. İmâm-ı A'zam (rahimehullah) ise fıkıhtan baş­ka, itikadı meselelerde de büyük bir ihtisasa sahibdi. Devrindeki bid'at ehli ile mücadele ve münazaraları olmuş, tilmizleri ondan akaide dair çeşitli risaleler rivayet etmiştir[6]. Aynı risaleleri Mâtürîdî de rivayet etmiştir.

Bu sebeple kelâm âlimleri ve araştırıcılar «Mûtirîdiyye» diye anı-!an bu ehl-i sünnet mezhebinin asıl kurucusunun Ebû Hanîfe oldu­ğunu, Mâtürîdî'nin ise onun vaz'ettiği esasları aklî ve naklî delil­lerle tahkik ve tafsil ettiğini kaydederler. Binaenaleyh «Mâtürîdî, iddia edildiği üzere, Eş'arî'nin tâbi'lerinden değildir, bil'akis Eş'rî'-den önce ehl-i sünnet mezhebini tesis eden Ebû Hanîfe ve arkadaş­larının mezhebini te'yid ve tefsil etmiştir»[7].

İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nin selef akidesine mensup olduğu kabul edilir. Nitekim akaid risalelerinde, müteşâbihâtın te'vîli mev­zuunda selef telâkkisine uyarak  şöyle   der:   «Kur'anda  zikroiunduğu üzere Allah taâlânın yed, vech ve nefs sıfatları vardır.....Yine onun gazab ve rızâ sıfatları mevcuddur, ancak bunların keyfiyeti bizce meçhuldür. Onun gazabı ukubeti, rızâsı da sevabı demektir, denilemez... Yine onun yed'i kudreti veya nimeti mânâsına ge­lir, de denilemez»[8]. Ancak Ebû Hanîfe'nin, gerek kelâm meto­dunu benimsemiş Mu'tezile ve diğer bid'at ehlî ile muhtelif müna­zaraları, gerek fıkıhta takibettiği metoda paralel olarak akaiddeki istidlallerinde akla ehemiyet vermesi ona selef metodu ile kelâm metodu arasında bir intikal devresinin mümessili vasfını kazandır­mıştır[9].

Usul-i din mevzuunda nakle bağlı kalmakla beraber akla da ge­reken ehemiyeti veren Ebû Hanîfe'nin bu sistemini daha da geliş­miş olarak Ebû Mansûr el-Mâtürîdî'de görmekteyiz. Mâtürîdî, Kitâ-bu't-Tevhîd'inin  hemen  başında  taklîd     zihniyetini  tenkid   ederken

«Dinin, kendisiyle bilinebileceği iki esas vardır: biri nakil, diğeri de akıldır» [10] demek suretiyle aklı usul-i dinin bir esası kabul ettiğini ifade etmiş oluyor. Yine aklî tefekkür ve istidlali müdafaa ettiği eserinde «İnsana aklını kullanmaktan vazgeçmeyi telkin eden, şeytanî vesveseden başka bir şey değildir, çünkü şeytan kişfyi akimin semeresinden caydırmak ister» [11] demektedir.

Mâtürîdî'nin, devrinin en kıymetli kelâm eseri olarak bize inti­kal eden Kitâbu't-Tevhîd'i incelendiği takdirde, onun, hakikaten nak­lin yanında akla da büyük değer veren, cedel ve münazara üslûbunu kullanan bir kelâm eseri olduğu ortaya çıkar. Bununla beraber mü­teşâbihâtın te'vîli mevzuunda Şeyh Ebû Mansûr, tıpkı Ebû Hanîfe'-de olduğu gibi, muhafazakâr davranarak te'vîlden kaçar. Meselâ is­tiva' meselelesinde, yani «Rahman olan Allah Arş üzerine istiva' etti»[12] mealindeki âyet-i kerimenin izahında, teşbîhe kaçan an­layışları zikredip reddettikten ve te'vîle giden diğer görüşleri de hulâsa ettikten sonra şöyle der:

«Bu mevzu'da bize göre aslolan şudur ki, Allah taâlâ «Hiç bir şey onun benzeri olamaz» [13]buyurmak suretiyle, kendini, yara­tıklarına benzemekten tenzih etmiştir. Biz de yukarıda, onun fi'lin-de ve sıfatında benzerlerden münezzeh olduğunu bşyan ettik. O halde Rahmân'ın Arş üzerine istivasına, Kur'anda vâVid ve akılda sabit olduğu gibi hükmetmek gerekmiştir. Artık biz, bu âyetin, bel­li bir mânâ ile kesin te'vîline hükmedemeyiz; çünkü yukarıda zik­rettiğimiz te'vîllerden her hangi birine ihtimâli olduğu gibi henüz beşer idrakine ulaşmamış ve teşbih şaibesi de taşımıyan başka bir mânâya gelmesi de muhtemeldir. Biz ancak bu âyette Allah'ın mu-rad ettiğine iman ederiz. Ru'yetullah ve diğer meselelerde olduğu gibi hakkında nas vârid olan her mevzuda da durum aynıdır: teş­bihi nefyeder, hiç bir yorum yapmadan murâd-ı İlâhî her ne ise ona iman ederiz»[14].

Kelâm metodunu büyük çapta benimsemekle beraber müteşâ­bihâtın te'vîli hususunda Mâtürîdî'de görülen muhafazakârlık aynen Eş'arî'de de mevcuddur.     Ancak ehl-i sünnetin bu her iki  koluna

mensup müteahhir âlimler müteşâbihâtı te'vîl etmişlerdir. Bunlar, bilhassa avamın yanlış yorumlarla teşbihe düşmelerini önlemek mak­sadıyla müteşâbihâtı, arap dilinin müsaade edebileceği mecazî mâ­nâlara yorumlamayı caiz görmüşler, fakat bu te'villerin, ihtimal dai­resinin ötesine geçmediğini ve kesinlik kazanmadığını da belirtmiş­lerdir[15].

Hulâsa, hicrî dördüncü asrın başlarında ortaya çıkan Mâtürîdiy-ye, ikinci asırda Ebû Hanife tarafından kurulan bir mezhebin deva­mıdır. Mâtürîdiyye,. akaid sahasında nakille birlikte aklı da dinin an­laşılmasına vesile olan bir asıl kabul etmiş, İmam Mâtürîdî'derı iti­baren akaidde kelâm metodunu gittikçe geliştirerek benimsemiştir.

Müteakip bahiste anlatılacağı üzere ehl-i sünnetin Eş'ariyye ko­lu da aşağı yukarı Mâtürîdiyye gibi kelâm metodunu benimseyen bir mezhebdir. Bu durumda gerek Mâtürîdiyye, gerek Eş'ariyye, en bü­yük hasım olarak mücadele ettikleri Mu'tezile metodunu benimse­miş görünüyorlar. Zira yukarıda, «Akaid ilminin geçirdiği merhale­ler» bahsinde anlatıldığı üzere «kelâm» meto,dunu islâm tarihinde ilk defa ortaya koyan Mu'tezile olmuştur. Evet, ehl-i sünnet kelâma cıiarıntn Mu'tezile metodunu benimsedikleri bir vakıadır. Her şey-4 den önce bu metod hasmın kabul edip saygı gösterdiği bir silâhtı. Sonra tarih boyunca islâm dininin ana konularını (ahkâm-ı asliyye-yi) teşkil eden akaid mevzularında kendileriyle mücadele edilen ve bundan sonra da mücadele edilecek olan zümreler her zaman na­kil ile susturulup mağlûp edilemez. Naklin yanında, Allah taâlânın lütfedip mükellefiyet için esas kabul ettiği aklı da vazifelendirmek, onu, naklin hizmetinde açıklayıcı, isbat edici ve hatta bir mânâda tamamlayıcı bir unsur olarak kullanmak her halde İsabetli bir yol, başarılı bir metoddur.

Mu'tezile akılcılığı ile ehl-î sünnet akılcılığı arasında büyük fark var. Mu'tezile, itikadî meselelere dair nasları yanlış ve kabi( bir anlayışla tefsir edip teşbihe düşen ve aklı mahkûm eden Haş-viyye karşısında bir aksülamel olarak akla fazla ehemiyet vermiş, filoz...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mâturîdiyye
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:27:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mâturîdiyye rüya tabiri,Mâturîdiyye mekke canlı, Mâturîdiyye kabe canlı yayın, Mâturîdiyye Üç boyutlu kuran oku Mâturîdiyye kuran ı kerim, Mâturîdiyye peygamber kıssaları,Mâturîdiyye ilitam ders soruları, Mâturîdiyyeönlisans arapça,
Logged
20 Ağustos 2019, 17:08:38
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 20 Ağustos 2019, 17:08:38 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Ağustos 2019, 15:31:55
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 21 Ağustos 2019, 15:31:55 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Ağustos 2019, 07:37:32
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 26 Ağustos 2019, 07:37:32 »

Aleyküm selâm. Rabbim bizleri hâk yolundan hiiiç ayırmasın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Ağustos 2019, 11:04:24
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #4 : 26 Ağustos 2019, 11:04:24 »

Rabbim yolundan ayırmasın insallah selam ve dua ile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes