> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Kelam İlmi > İlk tartışma
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk tartışma  (Okunma Sayısı 2459 defa)
09 Ekim 2010, 10:33:12
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Ekim 2010, 10:33:12 »



İlk Tartışma


Hz. Ali'nin Hilâfeti:
 

Bir ara Molla Başı, Afganistan müftüsüne dönerek sordu :

- Bugün Bahru'I-İlm Hadi Hoca'yi gördün mü?

- Evet, dedi  müftü.

Bahrul'l-flm (İlim Deryası) lakabıyle anılan bu Hadi Hoca, Bu­hara kadısıydi. Benden dört gün önce, beraberinde Maveraunnehr'in dört âlimiyle birlikte Şah'ın karargâhına gelmişti.

Molla Başı:

- Bu adam, ilim nedir, bilmezken  kendisine İlim  Deryası de­nilmesini   nasıl   sağlamış!   Vallahi   ona,  hilâfet  konusunda   iki   delil sorsan, cevap verecek güçte değildir. Ehl-i Sünnetin ileri gelen âlim­leri de cevap veremez!

Bu sözü üç defa tekrar edince kendisine sordum

- Şu cevabı  olmayan  iki  delil  nedir?

- Bahse  girmeden  önce  sana sorayım :   Peygamber  (s.a.v.) in Ali hakkındaki şu sözü gerçek midir, hadis midir? «Sen bana nis-betle, Musa'nın yanında  Harun  menzilesindesin;   şu  farkla ki  ben­den sonra peygamber yoktur.»

- Evet, bu meşhur bir hadistir.

- Şu halde bu hadis, söz ve mefhumu ile sarih olarak göste­rir ki, Peygamber (s.a.v.) den sonra gerçek halife, Ali b. Ebi Talib'dir.

- Hadisin bunu gösterdiği  nereden belli?

- Çünki peygamber, Harun'un bütün menzilelerini Ali için ka­bul (isbat) etmiş, ve sadece nübüvveti  istisna etmiştir. İstisna da ilimlerde ölçüdür. Böylece hilâfetin  Ali'ye ait olduğu sabit oluyor. Çünkü hilâfet, Harun'un menzileleri cümlesindendir. Nitekim  Harun yaşasaydı  Musa'nın halifesi olurdu.

- Senin  sözünden  açıkça  anlaşıldığına  göre  bu  bir  küllî-müs-bet kazıyye (tümel olumlu önerme) dir. Peki, bu küllî isbatın alâme­ti nedir?                                                                                               

- İstisnadan anlaşıldığına göre   izafet (menzilet-i Harun) in is­tiğrak için olması (Harun'un bütün menzilelerini kapsaması)dır.

- Önce bu hadis, kesin ve açık bir nas değildir. Çünkü bu hadis hakkında hadisçiler farklı  görüştedirler :  Kimi  sahih  olduğunu, kimi hasen, kimi de zayıf olduğunu söylüyor. Hatta İbnu'l-Cevzî mevzu ol­duğunu savunuyor.  İmdi, kesin nassın şart olduğunu söyleyen siz­ler, böyle bir hadisle hilâfetin tesbitine nasıl kalkışabilirsiniz?

- Evet söylediklerinin doğruluğuna biz de katılırız ve zaten bi­zim, delilimiz de bu hadis değil. Bizim delilimiz, Peygamber (s.a.v.) in : «Ali'ye, mü'minlerin emiri olarak salât ve selâm okuyun.» sözü' ile «Tair Hadisi»dir. Ama siz bu son iki hadisin uydurma olduklarını kabul ettiğiniz içindir ki, yukarıdaki hadise dayanarak, hilâfetin Ali'­ye  ait  olduğunu  niçin   kabul   etmediğinizi   sizinle  tartışmak   istiyo­rum. [10]

- Bu hadis, bazı bakımlardan delil olmaya uygun değildir. Bir kere (izafetin) istiğrak için olması mümkün değildir; çünkü Harun-un Musa ile beraber (Musa hayatta iken) peygamber olması, onun menzileierindendir. Oysa Ali'nin, ne Rasûlüİlah ile birlikte ve ne de ondan sonra peygamber olmadığında siz ve biz müttefikiz. Şayet Harun için sabit olan menzilelerin, Rasûlüilah (s.a.v.) dan sonra Ali için de sabit olduğunu kabul edersek, o zaman Ali'nin Resûlüllah İle birlikte de peygamber olması gerekirdi. Çünkü (hadiste Efendimiz ile birlikte) nübüvvet istisna edilmemiştir. Nübüvvet Harun'un men-zilelerindendir ve hadisteki istisna sadece Peygamber (s.a.v.) den sonrası içindir.

Ayrıca Harun (a.s.) in Musa (a.s.) a öz kardeş olması da onun bir menzilesidir. Halbuki Ali Peygamberimize kardeş değildir. Ma­dem ki âm (genellik ifade eden bir delil), istisnadan başka biryol-la da sımrlandtrılabiliyor, o zaman bu hadisin delâleti  zannidir.

Gelelim hadisteki «menzile» kelimesine... Sonundaki teklik (vah­det) ifade eden «tâ» dan da anlaşılacağı üzere, bu, bir tek menzile­dir. Bu durumda izafet (Harun'un menzilesi), «ahd» (özel bir hadîse) içindir ve doğrusu da budur.

Hadisteki «illâ (istisna edatı)», «lâkin» anlamındadır. Nitekim Araplar, «Filan adam cömerttir, lakin (illâ) korkaktır.» derler ki, bu­radaki «illâ», «lâkin» manasınadır.

Netice itibariyle bu hadisteki önerme (kazıyye), kazıyye-i müh­mele (tikel önerme) dır ve bu kaziyyede, belirlenmemiş bir şey kas­tediliyor. Biz bu belirlenmemişi, ancak hariçten (hadisin dışında bir delille) belirleyebiliriz ki belirleyici delil de, Musa, İsrail oğulları­nın başına, kendi yerine Harun'u bıraktığında, (Harun için tahakkuk eden) malûm menziledir. Nitekim Allah Teâlâ'nın (Musa'dan nak­len) : «Musa, kardeşi Harun'a: Kavmim içinde benim yerime geç...» buyurması buna delâlet eder. Ali'nin menzilesi ise, Tebük gazvesi sırasında (Medine'de bırakılarak) Peygamberimizin yerini almasıydı.

Molla Başı cevap verdi:

-  (Peygamber'e) halef olması, Ali'nin daha faziletli olduğuna. Nebi (s.a.v.) den sonra halife olduğuna delâlet eder.

- Eğer bu söylediğinize delalet etseydi, Peygamber (s.a.v.) den sonra İbn Ümmü Mektum'un halife olması gerekirdi; çünkü onu da kendi yerine Medine'ye bırakmıştı; daha başka halef bıraktıkları da olmuştu. İmdi, bir çoklarını böyle halef bırakmış olduğu halde, ni­ye onları  değil  de Ali'yi tercih  ediyorsunuz?  Ayrıca,  eğer Peygam­ber  (s.a.v.) in  Ali'y'  yerine  bırakmış  olması,   faziletler  bâbındansa, neden  Ali  bunu  kendine yediremedi  de:  «Beni  kadınlar,  çocuklar ve zayıflarla bir mi tutuyorsun?» dedi?  Peygamber  (s.a.v.)  de onun gönlünü  hoş tutmak  için:  «...olmak  istemez misin?»  demişti.

- Sizin   usul   kitaplarınızda     zîkredildiğine  göre,  özel   sebebe değil, lafzın umumuna itibar olunur.

- Ben  öze!  sebebi  delil   almıyorum.     Bu  sadece,  (hadisteki) mübhemi (Ali'nin menzilesini) tayin eden bir karinedir.

Bu sözüme bir cevap bulamadı. Molla Başı, başka delillere geçti :

-  Benim, tevil kabul etmeyen başka bir delilim var ki, o da Allah  Teâlâ'nın şu  kavlidir:                                                                   

«De ki : Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve ka­dınlarınızı, kendimiz ve kendinizi çağıran, sonra dua edelim de Al-lahın lanetini yalancıların üzerine okuyalım.»[11]

- Bu âyet ne bakımından delil oluyor?

- Necran  Hıristiyanları     (âyette   çağırılan)  dua   için     gelince. Peygamber (s.a.v.J Hüseyin'i  kucağına aldı;  Hasan'ın elinden tuttu. Arkasında Fatıma, onun da gerisinde Ali vardı.  Duaya sadece en faziletli olan (Hz. Ali) götürülmüştü.

- Bu  (duaya  Hz. Ali'nin  götürülmesi), faziletler babından  de­ğil,  menkabeler babmdandır ve siyer kitaplarıyle  meşgul  olanla­rın da bildiği gibi— her sahâbînin, bir başka sahâbîde bulunmayan bir menkabesi (özelliği) vardır. Ayrıca  Kur'ân, Arab'ın  konuşma  üs­lubuna ve tartışma tarzına uygun olarak inzal olunmuştur. İki kabi­le büyüğü farzedelinı : Aralarında tartışma ve çatışma olsa; biri di­ğerine: «Sen ve kabilen meydana çıkın: ben ve kabilem de çıkalım ve savaşalım; yanımızda hiç bir yabancı olmasın.» dese; bu, kabile büyüklerinin kendi taraftarlarından daha cesur bir başkasının olmadı­ğını  göstermez. Ayrıca, akrabaların  iştiraki  ile yapılan  dua,  kabulü çabuklaştıran   huşu'u  sağlar.

- Demek  ki  huşu',  ancak muhabbetin çokluğundan  doğar.

- Ama bu,  kişinin kendini ve çocuğunu, aslında kendisinden de, çocuğundan da faziletli olan bir başkasından daha çok sevme­sinde görüldüğü gibi, yaratılış ve tabiattan gelen bir sevgidir; Böy­lesi sevgi  ne vebal, ne ecir getirir. Veba! ve ecir gerektiren ola­rak tarif edilen sevgi, sadece (iradî ve)  ihtiyarî olan sevgidir.

- Burada Ali'nin daha faziletli olduğunu kabul etmemizi gerek­li kılan başka bir husus var. Şöyle ki, âyette «çocuklarımız» ifadesinden Hasan ve Hüseyin, «Kadınlarımız» İfadesinden Fatıma anla­şılınca, «kendimiz» ifadesi için de Ali ve Nebi (s.a.v.) kalıyor ve bundan da anlaşılıyor ki Peygamber (s.a.v.), Ali'nin zat (nefs)ını ken­di zatı kabul etmiştir.

Cevap verdim :

- Allah bilir ki sen usul bilmiyorsun, Hatta arapçayı da!.. Bak­sana,  «nefislerimiz  (enfüse-nâ)   ifadesi  kullanılmış.   «-nâ»ya  muzaf olan «enfüs», cem'î kıllet (azlık bildiren çoğuDdur. Cemi' sıygasının cemi' sıygasıyla münasebettâr  kılınması  bu  iki  cemi'  ferdlerinden her birinin öteki ile münasebet tesis etmesini neticelendirir. Nite­kim : «Topluluk hayvanlarına bindi.» deriz ki, her biri kendi hayvanı­na bindi, demektir. Bu, usulde son derece açık bir husustur. Ayet­te cemi', birden fazlası (iki} için kullanılmıştır ve bunun örnekleri vardır. Nitekim Allah Teâlâ, Hz. Aişe ve Safvan (r.a.) hakkında :

«Onlar,  o  iftiracıların   diyeceklerinden  çok  uzaktırlar[12]»  bu­yurmuştur.  Şu  ayette de  ayni  durum var:

«Gerçekten ikinizin kalpleri kaymıştır.»[13]

Halbuki iki kişinin iki kalbi olur. Ama dilcilerin, çoğulu bir­den fazlası (iki) için kullanmaları âdettir. İşte yukarıdaki âyette de «çotuklarımız» kelimesinden Hasan ve Hüseyin, «kadınlarımız» ke­limesinden de, mecazî olarak sadece Fatıma kastedilmiştir. Evet, şayet «bizim nefislerimiz» yerine «benim nefsim» olsaydı (yani Peygamberimiz, Ali'nin zatını kendi zatı kabul etseydi), bunun za­hiri bir izah tarzı bulunur. Ayni şekilde, bu âyet Hz. Alî'nin halife­liğine delâlet etseydi, iştirak yoluyla (âyette çağırılan duaya birlik­te çıktıkları için) Hasan, Hüseyin Fatıma'nın da halifeliğine delalet ederdi. Bunu kimse savunmuyor; çünkü o zaman Hasan ve Hüseyin küçüktüler. Fatıma ise, diğer bütün kadınlar gibi idareci olamazdı. Netice itibariyle bu âyet hilâfet için delil olamaz, o kadar...[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk tartışma
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:33:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk tartışma rüya tabiri,İlk tartışma mekke canlı, İlk tartışma kabe canlı yayın, İlk tartışma Üç boyutlu kuran oku İlk tartışma kuran ı kerim, İlk tartışma peygamber kıssaları,İlk tartışma ilitam ders soruları, İlk tartışmaönlisans arapça,
Logged
27 Nisan 2015, 20:57:19
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #1 : 27 Nisan 2015, 20:57:19 »

Çünki peygamber, Harun'un bütün menzilelerini Ali için ka­bul (isbat) etmiş, ve sadece nübüvveti  istisna etmiştir. İstisna da ilimlerde ölçüdür. Böylece hilâfetin  Ali'ye ait olduğu sabit oluyor. Çünkü hilâfet, Harun'un menzileleri cümlesindendir. Nitekim  Harun yaşasaydı  Musa'nın halifesi olurdu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Ağustos 2019, 14:12:57
Melek Nur Çelik koü

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 298


« Yanıtla #2 : 18 Ağustos 2019, 14:12:57 »

Paylaşım için Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
19 Ağustos 2019, 13:28:23
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #3 : 19 Ağustos 2019, 13:28:23 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Ağustos 2019, 07:54:04
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #4 : 20 Ağustos 2019, 07:54:04 »

Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes