> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Kelam İlmi > İlk İslâm âlimleri ve astronomi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk İslâm âlimleri ve astronomi  (Okunma Sayısı 2599 defa)
09 Ekim 2010, 10:44:46
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Ekim 2010, 10:44:46 »




5. İlk İslâm âlimleri ve astronomi:
 

Bahsi geçen uydurma söz ve görüşlerin doğurduğu zararlar sa­dece yahûdî ve hıristiyaniara münhasır kalmamış, bil'akis her asrın İslâm dünyasına da az çok te'sir etmiştir. İslâm âlimlerinin müfessir ve müelliflerinden pek az sayılmayan bir gurubu, zikri geçen sözle­rin red ve cerhine cesaret edemediğinden «bu görüşler doğru ise o veçhile de göklerin ve yerin yaratılışı ilâhî kudretten uzak sayılmaz» gibi ihtimalli sözler sarfederek gerçeği bir türlü bütün açıklığıyla ortaya koyamamışlardır. Gerçi göklerin ve yerin o veçhile yaratılı­şı imkân dâhilinde olup bütün âlemlere şâmil bulunan ilâhî kudret­ten uzak değildir. Fakat   «olandan daha güzeli

ve daha mükemmeli imkân dâhilinde değildir» vecizesi gereğince «göklerin ve yerin mübdii» [18] olan Hâlik-ı Hakîm'in hikmetinden uzak düşmektedir.

Mukaddes Kitaplardan Tevrat ve İncil'e inanan ilk yahûdî ve hı-ristiyanlar nasıl Batlamyus astronomisini bilmiyorlar idiyse Kur'ân ehli olan müslümanların ilk nesilleri de bu astronomiye vâkıf değil­lerdi. İslâm dünyasının ilk asırlarında yer, gök, güneş, ay, yıldızlar ve bunların çeşitli belirtileri, Kur'ân-ı kerimde mevcûd olan ilgili âyet­lerin zahirleri itibariyle anlaşılmıştır:

a )  «o Rabbiniz ki yeryüzünü sizin için bir döşek yaptı, göğü de bir bina kıldı» [19],ı«O Allahki yeryüzünü uzatıp düzledi» [20] «Yeri de döşeyip yaydık» [21]  «biz gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık» [22]     

«Üstlerindeki göğe bakmadılar mı ki onu nasıl bina ettik, nasıl do­nattık? Onun hiç bir gediği de yok. Yere de (bakmadılar mı ki nasıl) onu döşedik» [23] «Allah yeri sizin için bir dö­şek yapmıştır» [24]

Bu âyetlerin zahirlerinden : yeryüzünün, belirli sınırlarla çevril­miş ve ayaklar altına serilmiş düz bir döşek, göğün de arz üzerine kuruJmuş çadırvârî bir bina [25]ve tavan olduğu anlaşılmaktadır.

 b) sonra göğeyönelip onları yedi gök

halinde tesviye ve tanzim etti»[26] «Sonra göğe tecelli etti de... onları yedi gök haline getirdi[27] «O Allah'tır ki yedi göğü, yerden de onun mislini yaratmıştır»  «Muhakkak ki biz üstünüzde yedi yol yarattık» [28], birbiriyle âhenkdâr (bir anlayışa göre : tabaka tabaka) yedi gök yaratmış olan­dır» [29]

Bu âyetlerden de çıkan zahirî mânâ : semâ adedinin yedi oldu­ğu ve birbiri üzerinde tabakalar halinde bulunduğu, arzın da birbiri üzerinde yedi tabaka olmakta semâların misli bulunduğu şeklinde­dir. Bir de şu âyetlere bakalım :

c) «Göğün ve yerin O'nun emriyle dur­ması   yine   O'nun   âyetlerindendir»   [30]   

«Güneş, ay, yıldızlar... O'nun fermanına boyun eğmiştir» [31], «O, güneşi de ay'ı da emri altına almış­tır; bunların her biri muayyen bir zamana kadar seyreder» [32] «Geceyi, gündüzü, güneşi, ay'ı yaratan O'dur. Bunların her biri kendi dairesinde devretmekte­dir-  [33]

Sıraladığımız bu âyet-i kerîmelerden ilk anlaşılan mânâ şudur: Gök ile yerin mevcudiyeti ve fezada îşgai ettikleri mekândan ayrıl-mayıp devam etmeleri ilâhî emir ve kudrete bağlı bulunmaktadır. Güneş, ay ve yıldızlar da yüce Tann'nın emir ve iradesine tâbi' ol­muştur. Bunların her biri kendi yörüngesinde belirli zamanlar için­de dönmekte ve seyretmektedir.

d)  «O, gökten su  indirmiştir»  [34]

, «Allah'ın gökten  İndirerek kendi­siyle ölü toprağı dirilttiği  suda...»  [35]«İçmekte olduğunuz suyu gökten  indiren O'dur»  [36]

Bu âyetlerin zahirinden de yağmurların semâdan indiği anlaşıl­maktadır.

İşte dört gurup halinde mealleriyle birlikte sıraladığımız bu âyet­leri, İlk asrın âlimleri, zahirî mânâlarıyla almış ve onunla iktifa et­mişlerdir. Bunun yanında göklerin ve yerin mevcudiyeti ve devamı­nın keyfiyeti, güneş, ay ve yıldızların seyir ve hareketlerinin şekli, kar, yağmur gibi yağan maddelerin teşekkül tarzı ve benzeri hâdise­lere dair Kur'ân-ı kerimde sarahat olmadığından tafsîlâta girişilme-mistir. Yalnız «bizden öncekilerin şerîatleri bizim için de mu'teber-dir» kaidesi gereğince, Ehl-i Kitap âlimlerinden İslâmla müşerref olan Abdullah b. Selâm (v. 43/663)', Kâ'bu'l-Ahbâr (v. 32/652), Vehb b. Münebbih (v. 114/732) gibi zevatın gökler, yer, güneş, ay ve yıldızlar hakkında Kitap Ehlinden naklettikleri bazı sözler «geçmişler­den nakiller» meyanmda benimsenmiş ve zikredilmiştir. Binâenaleyh

bazı sûrelerin başında bulunan hecâ harflerinden harfinin[37] «Kaf dağı» ile ve ( o) harfinin[38] de «Dünyayı Taşıyan Balık»la tef­sir edilmesi gibi bazı sahabeden ve ilk tabaka müfessirlerinden ri­vayet olunan sözlerin, İsrâîliyyattan İslâmiyete geçmiş bulunan riva­yetler cümlesinden olduğuna şüphe etmemelidir. [39]

 

6.  Batlamyus astronomisinin İslâm dünyasına girişi:
 

İsİâmın İlk asırlarında-durum yukarıda anlatıldığı gibi idi. Abba­sîler zamanında Aristo (v. m.ö. 322) felsefesi ve Batlamyus (v. m.ö. 170) astronomisi Yunanlılardan tercüme edilerek İslâm dünyasında yayılmaya başlamıştı. Bu yeni hareket müslümanlar arasında önce­leri kîlü kaali mûcib olmuş, fakat bil'âhare durum tamamen değiş­miştir. Yeni hareketin getirdiği felsefe ve astronomi telâkkisi, sırf aklî olduğu, üstelik diyâr-t küfürden nakledilerek Mukaddes Kitapla­rın zahirlerine itikad bağlamış kimselerin İnançlarına aykırı düştüğü İçin o devrin âlimleri tarafından İltifat görmemiş, hatta sözü edilen hikmetle hey'etin okunması ve öğretilmesinin haram olduğuna dair sözler bile sarf edilmiştir. Bu devrin âlimleri, tefekkür ve istidlalle­rini derinleştirip yeni Batlamyus astronomisinin mahiyet ve incelik­lerine vâkıf olamadıkları ve aynı zamanda hakîkat-i halden haberdar bulunmadıkları için geçmiş bazı âlimlerin yoluna uymuşlar ve ilgili Kur'ân âyetlerinin zahiriyle iktifa etmişlerdir. Böylece gökler, yer, yıldızlar, bulut ve yağmur gibi tabiat cisim ve hâdiselerinin zikredü-diği Kur'ân âyetleri, zahirleri veçhile anlaşılmış', tefsir edilmiş ve öylece kitaplara geçirilmiştir. İslâm dünyasında Batlamyus görüşü­nün yayıldığı asırlarda İslâm âlimlerince meydana getirilen tefsir kitaplarında, yer, gök ve gezegenlerle bunların ahvâli hususunda yer alan izah ve yorumlar, felsefe ve astronomi kitaplarında mevcûd olan tafsîlâta aykırı düşüyordu. Bu sebeple âlimler kendi yaptıkları tefsir ve yorumları te'yid etmek için, aslında İsrâîlî hurâfât ve hayâlâttan ibaret bulunan bazı sözleri, Mukaddes Kitaplarda yer almış veya pey­gamberlerin ağzından şeref-sâdır olmuş kudsî sözler zannederek hikmet ve hakikatin ta kendisi olarak nazil olan Kur'ân-ı kerimin tef­sirlerine karıştırmışlardır. Gerçi ilk İslâm âlimlerini bu tarz düşünüş­lerinde ma'zûr saymak mümkündür. Fakat biraz sonra anlatılacağı üze­re bil'âhare gelen muhakkik âlimlerimizin vâsıl oldukları yüksek gerçeklere ulaşamamışlar ve onların bu mevzu da İslâm dinine ifa ettik­leri  hizmetlerden mahrum  kalmışlardır.

İslâm  tarihinin  orta zamanlarında  yetişen  kıymetli   âlimlerimiz­den İmâmu'l-Haremeyn Ebû'l-Maâlî (v. 478/1085), Ebû Hâmid el-Gaz-zâlî (v. 505/1111), Fahreddîn er-Râzî (v. 606/1210), Kaadıy Beydaavİ (v. 685/1286), Şemsüddîn  Isfahânî (v.  749/1349)  ve benzeri  muhak-kıklar, zamanlarında İslâm dünyasına yayılıp şöhret bulan Aristo fel­sefesiyle Batlamyus astronomisini şöyle telâkki etmişlerdir: Bu ilim­ler, insanlar için mümkün olduğu derecede kâinattaki eşyadan dün­ya üzerinde bulunanları bizzat müşahede ederek, gök cisimlerini de rasat aletleriyle gözetliyerek elde edilen hisse nüstenid deliller vâ-sıtasiyle yine   kâinatın sırlarını keşfetmeye vesile olan sırf aklî İlim­lerdir. Onlara göre kâinatın cisimlerini tarassut ve müşahede etmek suretiyle deliller elde etmek konusunda ve bu deliller yoluyla gereJ< bizzat kâinatın sırlarını keşfetmek, gerek başkalarının keşfettikleri sırları kabul veya reddetmek, bunların kesin olanlarıyla vehim ve zan mahsûlü  bulunanlarını  birbirinden     ayırdetmek  mevzuunda  müsiim, gayr-ı müsiim bütün akıl ve hikmet sahipleri müsavidir. Binâenaleyh bu âlimler, Aristo felsefesiyle Batlamyus astronomisinin kimden zu­hur ettiğine, nereden gelip nereye gittiğine önem vermemişlerdir. Ancak onlar göklerin, yerin (?), diğer yıldızlarla temel  elemanların (anâsırın) kadîm olduğu görüşünü kabul etmemişler; göklerin (felek­lerin) basbayağı canlı olduğu ve yekpare bir tarzda bulunup asla fe­na bulmıyacağı, ayrıca tekrar dirilişin (haşrin)  ruh ve bedenle de­ğil de sadece ruhla olacağı gibi hem İslâm dininin, hem de diğer dinlerin esaslarına aykırı düşen yanlış görüş ve İddiaları kesin delil­lerle  reddetmişlerdir.  Bunun  yanında  zikri   geçen âlimler,  göklerle yerin her birinin küre şeklinde birer cisim olduğunu, birbiri üstünde sıralanan göklerin yeri her yönden kuşattığını, güneş, ay ve yıldız-larıyla  bütün  gök  cisimlerinin  yer  üzerinde  hareket  ettiğini   kabul etmişler; ayrıca kar, yağmur ve benzeri hâdiselerin, yeryüzünde mey­dana gelen buharlaşmanın atmosfere yükselmesi ve soğuk tabakalar­da yoğunlaşarak buluta dönüştükten sonra tekrar yere  inmesi  gibi müşahede olunan bir   mekanizma ile meydana geldiğini benimsemişlerdir. Bu âlimler, gökler, yer, güneş, ay, yıldızlar ve yağmur gibi ci­sim ve hâdiselerin zikrolunduğu Kur'ân âyetlerini yukarıda izah edil­diği şekilde tevcih ve tefsîr etmişler; duyuların müşahede ve taras­sudu ile sabit olan ilim ve hikmet bahisleriyle Allah kelâmı Kur'ân grasında zahirde var gibi görünen tenakuzun gerçekte mevcûd olma­dığını ilân ve isbat etmişlerdir. [40]

 

7. Tefsirlerden örnekler:
 

(Hey'et ilminde Batlamyus nazariyesinin hâkim olduğu devirler­de İslâm müfessir...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk İslâm âlimleri ve astronomi
« Posted on: 16 Nisan 2024, 21:28:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk İslâm âlimleri ve astronomi rüya tabiri,İlk İslâm âlimleri ve astronomi mekke canlı, İlk İslâm âlimleri ve astronomi kabe canlı yayın, İlk İslâm âlimleri ve astronomi Üç boyutlu kuran oku İlk İslâm âlimleri ve astronomi kuran ı kerim, İlk İslâm âlimleri ve astronomi peygamber kıssaları,İlk İslâm âlimleri ve astronomi ilitam ders soruları, İlk İslâm âlimleri ve astronomiönlisans arapça,
Logged
20 Ağustos 2019, 13:53:45
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 20 Ağustos 2019, 13:53:45 »

Esselamu aleyküm Müslüman din ilminin yanında bilimle de ugrasmalidir Belki de ortadogudaki yaşananların temeli budur Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Ağustos 2019, 17:04:52
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 20 Ağustos 2019, 17:04:52 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Ağustos 2019, 17:32:12
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #3 : 21 Ağustos 2019, 17:32:12 »

bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Ağustos 2019, 11:58:18
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #4 : 28 Ağustos 2019, 11:58:18 »

Allah razı olsun hocam insallah selam ve dua ile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes