> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Kelam İlmi > Bâtıniyye
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bâtıniyye  (Okunma Sayısı 2540 defa)
09 Ekim 2010, 13:39:29
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Ekim 2010, 13:39:29 »



BÂTINİYYE


A. Bâtıniyyenin Muhtelif Lâkabları
 

Görünürde Şîaya bağlılık iddia eden müfrit guruplar (galiyye) içinde, islâm tarihinde oynadıkları roller, sahib oldukları fikirler ve günümüze kadar gösterdikleri devamlılık bakımından en önemli ye­ri işgal eden fırkalar Bâtıniyye, İsmailiyye veya diğer bir adıyla Kar-matıyye fırkalarıdır. Müerrih ve muhaddis İbnu"l-Cevzî'nin (v. 597/ 1201) ifadesiyle «İslâmla maskelenen, şîîliğe meyleden, fakat inanış ve davranışlarıyla İslâmiyete taban tabana zıd düşen» [120] Bâtıniy-yenin çeşitli lâkaplarla anıldığını müellifler kaydeder. İmam el-Gaz-zâlî [v. 505/1111) Bâtiniyyeye ait olmak üzere 10, ed-Deylemî 15 lâ­kap sayarken el-îcî bunları 7 maddede hulâsa eder. Abdülkerim eş-Şehristânî (v. 548/1153) ise «el-İsmâîliyye» başlığı altında incelediği bu guruplar için «En meşhur lâkapları Bâtıniyyedir» dedikten sonra ilâve eder: «Bundan başka her kavmin lisanında ayrı bir lâkapları vardır: Irak'ta Bâtıniyye, Karâmıta, Mezdekiyye, Horasan'da Ta'lîmiy-ye ve Mülhide olarak isimlendirilirler. Kendileri ise, biz İsmâîliyye-yiz, derler» [121]

Bâtıniyye-İsmâîliyye guruplarına verilen lâkapların bazısı onların görüşlerinden bir kısmını aksettirir;

el-Bâtınîyye : Nasların bir zahiri olduğu gibi bir de bâtını oldu­ğunu söyliyenler. Bunlara göre avamın okuyup anladığı zahir, anlaşılması havassa mahsus olan bâtına nisbetle kabuk durumundadır, bâtın ise özdür. Zahire tutunup kalan, kayidlar ve mükellefiyetler al­tında kalmış olur ki bu mükellefiyetler de şeriatın ahkâmıdır. Fakat bâtını keşfetmeyi başaran kimseler (ki bunlar ancak Bâtınüerdir) ka­yidlar ve mükellefiyetlerden kurtulmuş olurlar. [122]

es-Seb'îyye : Yedi'li sistemi benimseyenler. Bu sistem iki tür­lü izah edilir :

a)  Yeryüzü  hiç bir zaman Allah'ın hüccetinden  hâiî kalmamış­tır. Hüccet «nâtık» (konuşan) ve «sâmit» (susan) olmak üzere iki­ye ayrılır. Nâtık Peygamber, sâmit onun vasisi olan imamdır. İmam­lar yedişer kişilik bölümlere ayrılırlar, her bir bölüme «devir» deni­lir. Yedinci imam o devrin sonuncusu olur ve ondan sonra diğer dev­rin birinci imamı gelir. İslâmdaki «kıyameUin manası bir devrin ye­dinci imamda sona ermesi demektir. Devirler nihayetsiz olarak de­vam eder. İsmâtlîlere göre ilk devir Hz. Ali ile başlamış (Hz. Hasan imam kabul edilmediğinden) Hüseyin, Ali Zeynelâbidîn, Muhammed el-Bâkır, Ca'fer es-Sâdık ve İsmâîl ile devam etmiş, Muhammed b. İsmail ile sona ermiştir.    Ondan sonra gelen yedi vasi ikinci devri teşkil  etmiştir. Fakat onların  adları  gizlidir.  Üçüncü devrin  ilk  ima­mı Fatımî devletinin kurucusu Ubeydullah'tır (v. 322/934).

b)  Madde âlemini   (ay-altı  âlemi,  âlem-i  süflî)   yüce   âlemde (âlem-i ulvî)  bulunan yedi gezegen  idare  eder (Mülhid  müneccime-den alınan bir görüş) [123]

et-Ta'lîmiyye : Hakikatin akıl ve muhakeme yoluyla değil, an­cak masum imamın öğretmesi (ta'lîmi) ile bilinebileceğini kabul eden­ler [124].

el-İbâhıyye : Haram olan şeylerden kaçınmayı ve farzolan şey­leri yerine getirmeyi lüzumlu görmiyenler [125]

el-Melâhıde, ez-Zenâdika : Allah'ı ve peygamberleri inkâr eden­ler, yerine göre küfürlerini izhar ederler [126]

Bâtıniyye  lâkaplarından  biri  de    İsmâîliyyedir.  Ca'fer-î  Sâdık'ın

(v. 148/765) oğlu İsmail'i (v. 143/760) babasından sonra imam ka­bul ettikleri için bu lâkapla anılmışlardır. Bazı kaynaklar İsmâîliyye-yi müstakil bir fırka olarak ele alırlar. Çünkü Bâtıniyyenin bu önem­li kolu, islâm tarihinde İsmâîliyye adı altında bir çok mücadelelerin yürütücüsü olmuştur. Zeydî âlim ed-Dey!ernî (v. 711/1311), Bâtıniy­ye guruplarının, sıkıştıkça kendilerini İsmâîlî gösterdiklerini, fakat onların pekâlâ Bâtınî olduklarını söyler [127]

Aynı mahiyette kullanılan lâkaplardan bir diğeri de el-Karâmı-tadır. Bâtınî bir lider olan Hamdan Karmat veya Kırmıt (v. 293/906) adına nisbet edilen bu gurubun da bir çok mücadeleleri tarih sayfa­larında yer almış bulunmaktadır. Ancak biz, bu eserimizde mezhep ve fırkaları siyasî mücadeleleri açısından değil de fikrî cepheleri yö­nünden ele aldığımızdan bu mücadelelere temas etmiyeceğiz [128]

Hasan Sabbâh'a (v. 518/1124) nisbet edilen İsmâîlîlere es-Sab-hâhıyye denildiği gibi uyuşturucu olarak haşhaş kullandıklarından el-Haşşâaön diye de anılırlar[129].

Sünnî ve Şîî bazı kaynaklar meşhur el-Hallâc'ı (v. 309/922) da Bâtıniyye zümresinden sayar ve kendisine tâbi olanlara el-HalIâcıy-ye adını verirler. İbnu'n-Nedîm (v. 438/1047), el-Fihrist'inde «Onun hakkında ve nereli olduğu konusunda hiç bir rivayet sahih değildir» dedikten sonra başkasından naklen câhil, hilebaz, gözbağıcı, müs-tasvif, kendini tanrılaştıracak kadar ileri giden biri olduğunu kayde­der [130][131]

 

B.    Bâtıniyyede Davet Dereceleri
 

Mezhepler tarihi ile meşgul olan islâm âlimleri, Bâtıniyye gu­ruplarının, da'vet ve mücadelelerinde samimi olmadıklarını, yani had­di zatında, bâtıl da olsa, bizzat kendilerinin inanıp benimsedikleri bir akidenin mevcud olmadığını söylerler. Gazzâlı (v. 505/1111) bu maksatla açtığı bir faslın başında şöyle der: «Mezhepler tarihçilerinin ittifak ettiği bir noktadır ki, Bâtıniyyenin bu da'vetini, her han­gi bir dine inanan, bir mezhebe bağlanan ve bir nübüvvete istinad eden kimsenin başlattığı bir da'vet değildir.» [132] Gazzâlî'nin devam eden izahına göre Allah'ı, peygamberi ve ahireti inkâr eden Mecûsî ve Mezdekîlerden bir gurup, inkarcı Seneviyyeden bir kaç adam ve inkarcı filozoflardan kalabalık bir zümre, İslâm dininin yayılışı ve kuvvetlenişi karşısında biraraya gelerek istişare etmişler, İslâmiyet! içten çökertmek ve rnüslümanları mağlûp etmek için çareler aramışlar. Asıl içyüzleri ile müslü.manİarın karşısına çıkmanın doğru olmıyacağını kestirerek şöyle demişler; «Takibedeceğimiz yol, İslâm fırkalarından birinin akidesini benimsemiş görünmekten ibaret olma­lıdır; öyle ki bu fırkanın mensupları müslümanların içinde aklı en zayıf, görüşü en kısa, olmıyacak şeyleri kabule en yakın, asılsız ha­berleri ve yaldızlı sözleri tasdike en mütemayil olsun; bunlar da ol­sa olsa Râfizîler olur. Binaenaleyh onlara katılmış ve Ehl-i Beyte in-tisab etmiş görünerek müslümanların şerrinden korunalim» [133]

Bâtıniyye misyonerleri (dâîleri  davetçileri), insanları kendi mezheplerine davet ederken kademeli bir şekilde uyguladıkları 9 ba­samaklı bir taktik vardır. Bunlara Bâtıniyyenin hileleri denilmiş­tir[134][135]

 

1. Zerk ve teferrüs
 

Dikkatle bakmak ve incelemek demektir. Dâînin kendisi zeki, an­layışlı, firâsetli ve sezgisi kuvvetli olmakla beraber şu üç noktaya dikkat etmesi gereklidir:    Birincisi ve en önemlisi tesiri altında bı­rakabileceği ve ağına düşüreceği kimseyi iyi teşhis etmelidir. Nice insan vardır ki eski inandıkları üzerinde donmuş kalmıştır, ne söylen­se vazgeçmez. Böylesiyle uğraşmamalı, «çorak araziye tohum saç-mamalıdır». Aynen bunun gibi «içinde kandil bulunan eve girmeme­lidir», yani zeki ve bilgili kimseleri kandırmaya kalkışmamalıdır. İkin­cisi, dâî zekâsını kullanarak ve çeşitli çarelere başvurarak nasları za­hirî  manalarından  çıkarıp  bâtını   manalara  yormalıdır.   Bununla  be­raber aday bunları kabul etmediği takdirde bu merhalede fazla ıs­rar etmiyerek onun anladığı manayı sarsmakla yetinmelidir. Üçüncüsü, da'vet ve telkine tabî tutulan her şahsa aynı metodu uyguiamamahdır. Aday eğer zühd-ü ibadete düşkün bir kimse ise ona oyolda telkinatta bulunmakla işe başlamalı; şayet ibadetten uzak ve isyankâr bir kimse ise, ona, ibadet ve zühdün bir ahmaklıktan ibaret olduğu meyanın-da söz söylemelidir. Aday şayet yahudi, hıristiyan veya mecûsî ise, bu defa da kendi  inancını okşar mahiyette sözlerle işe başlamalı­dır [136][137]

 
2. Te'nîs
 

Kendini sevdirme, dostluk telkin etme. Dâînin, telkinlerine ma'-ruz bırakacağı adaya kendini sevdirecek söz ve fiilerde bulunması. Gazzâlî'nin ifadesiyle «dâîler, her gece adaylardan birinin evinde kalır, yanlarında güzel sesiyle Kur'an okuyabilecek kimse bulundu­rurlar. Bu zat zaman zaman Kur'an okur, arkasından dâî dokunaklı sözler söyler, gönüllere tesir eden güzel mev'izeler yapar. Sonra da devlet ricali, zamanın âlimleri ve câhil halk aleyhine konuşur; bü­tün bunlardan kurtuluşun, ancak Rasûlüllah (s.a.) in Ehl-i Beytinin bereketinden beklenebileceğini ilâve eder. Bu sohbet esnasında dâî yani Bâtıniyye misyoneri zaman zaman âh çekerek ağlar. Mec­liste âyet veya hadis zikrolunduğu zaman onların kelimelerinde ilâ­hî sırlar bulunduğunu, bu sırlara ancak Allah'ın, ınahlûkatı arasın­dan seçip bol lûtfu ile mümtaz kıldığı zevatın vâkıf olabildiğini söy­ler. Misyoner, misafir kaldığı evde gece namazı kılmaya imkân bul­duğu takdirde, ev sahibinin göremiyeceği, fakat yine de muttali ola­bileceği şekilde kılmalı ve sesli sesli ağlamalıdır. Ev sahibinin artık muttali olduğundan emin olunca, ibadetini gizlediği hissini vermek için yatağına dönüp yatmalıdır. Bütün bunlar, Bâtıniyye mezhebine alacağı adayın kendisini sevmesini garanti etmek ve ona sözünü din­letebilmek içindir»  [138][139]

 

3. Teşkîk
   

Şüpheye düşürme. Bâtıniyye dâîsi, telkinleri altında bıraktığı ada­y...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bâtıniyye
« Posted on: 29 Mart 2024, 13:21:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bâtıniyye rüya tabiri,Bâtıniyye mekke canlı, Bâtıniyye kabe canlı yayın, Bâtıniyye Üç boyutlu kuran oku Bâtıniyye kuran ı kerim, Bâtıniyye peygamber kıssaları,Bâtıniyye ilitam ders soruları, Bâtıniyyeönlisans arapça,
Logged
09 Ekim 2010, 13:40:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #1 : 09 Ekim 2010, 13:40:24 »

[161] el-Malatî, ag.e., s. 20 (bu müellife göre Bâtmiyye ma'nevî sıfatları ka­bul eder); el-Gazzâlî, ag.e., s. 38-40; ed-Deylemî, ag.e., s. 5-6, 31-34; İ. A. H, 339-340, III, 666.

     el-Malatî, ag.e., s. 20 (bu müellife göre Bâtmiyye ma'nevî sıfatları ka­bul eder); el-Gazzâlî, ag.e., s. 38-40; ed-Deylemî, ag.e., s. 5-6, 31-34; İ. A. H, 339-340, III, 666.

[162] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:236.

[163] el-Malatî, ag.e., s. 20.

[164] el-Gazzâlî, ag.e., s. 40-42; ed-Deylemî, ag.e., s. 35-36; LA. II, 340.

[165] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:236.

[166] el-Gazzâlî,  ag.e., s.  42-44;   ed-Deylemî,   ag.e,,  s.  6-7,  22-23,   36-37;   LA. II, 340.

[167] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:237.

[168] el-Malatî,   et-Tenbîh,   s.   20-21;   el-Gazzâlî,   ag.e.,   s.   44-46;   ed-Deylemi, ag.e., s." 7-9. 37-39; el-Muhıbbî, Hulâsatu'1-Eser, III, 268-269.

[169] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:237.

[170] el-Malatî; ag.e., e. 20-22; el-Gazzâlî, ag.e., s. 46-47; el-Muhıbbî, ag.e., III, 269; L. Massignon, Karmatîler, İ.A. VI, 358. El-Malatî, Karmatîlerde kadın, mal, çocuk ve hatta beden  (livâta)   ortaklığı olduğunu kaydeder.

[171] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:237.

[172] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:238-239.

[173] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:238-239.

[174] bk el-Bağdadî, el-Fark, s. 295-298; el-İsferâyînî, et-Tebsîr, s. 85-88; el-Gazzâlî, Fedâihu'l-Bâtıniyye, s. 55-58; eŞ-Şehristânî, el-Milel, I, 194-196; ed-Dey-lemî Beyânu mezhebi'l-Bâtıniyye, s. 8-9, 39-58, 62-63; el-Curcânı, Şerhul-Mevâ-kıf   III   289-290;   el-Muhıtbî,  Hulâsatu'1-eser,  III, 269;  İ.A.   II,   340-341.

[175] Î.A. V/2, s.  1095;  Mahmud  Şakir, Sükkânu'l-âlemi'l-İslâmî, s. 25.

[176] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:245.

[177] eş-Şehristânî, el-Milel, I,  156; Ebû  Zehra, el-Mezâhib, I, 78-78;  Ahmed Emin, Fecru'l-İslâm, s. 272, Zuhru'l-İslâm, IV, 137; R. Strothmann, ed-Deylemî'ye ait Beyânu mezhebi'l-Bâtıniyye eserinin neşri mukaddimesinde, s. z; İ.A. XI, 505, 507; A. Gölpınarb, Şiîlik, s. 88. 

[178] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:245-246.

[179] Ebû   Zehra,   Irak'ın   Şia   yatağı   oluşunun   sebeplerini  şöyle   izah   eder: a) Hicaz sünnetin beşiği, Şam Emevî taraftarlarının merkezi idi, ortada Irak kal­mıştı, b)  Hz. Ali, hilâfeti müddetince orada kaldı, c)  Hz. Ali'den sonra Emevî-lerin   zulmüne   devamlı   maruz  kalmış   bir   memleketti,   d)   Eski   din,   kültür   ve felsefelerin   merkeziydi,   e)   Irak   halkı   çeşitli   inanış   ve   düşüncelere   meraklıydı (el-Mezâhlb, T, 79-81).

[180] bk.  el-E§'arî,  Makalât,   I,   60;   el-Cîlânî,   el-Ğunye,  s.  87;;   İbn   Haldun, Mukaddime, II, 11-12; Ebû Zehra, ag.e., I, 79 vd.; Goldziher, el-Akîde, s. 369, dn. 52; Ahmed Emin, Zuhru'l-İslâm, IV,  140; İ.A.   .İdrîsîler.   md.;  İzmirli, Muhassal, s. 179; Gölpınarh, Şfflik, s. 182.

[181] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:246.

[182] Fuad Köprülü, İsmâiliyye ve Bâtıniyye  gruplarının  daha  çok  tasavvuf perdesi altında Suriye'den Anadolu'ya geldiklerini kaydeder. Babaîlerin ayaklan­masında,  Ahiler  teşkilâtında,   Hurufîlik   ve   Bektaşîlik   kareketlerinde   Bâtınîliğin birinci derecede rol oynadığını söyler (bk. İlk Mutasavvıflar, s.  176-184.

[183] Ebû Zehra, ag.e., I, 82, 89; Ahmed Emin, Zuhru'l-İslâm, IV, 131; İzmirli, ag.e., s.   179;   Goldziher,  ag.e.,   s.  245;   ez-Ziriklî,   el-A'lâm,  I,   307;   Abdurrahman Bedevi, Gazzâlî'ye ait Fedâihu'l-Bâtıniyye neşri mukaddimesi, s. y-h; Muhibbud-dîn el-Hatîb, el-Âlûsî'ye ait Muhtasaru't-tuhfe neşri, s. 14, dn.  1;   I.A.,   •İsmâîlî­ler., «Dürzîler. md.; Y. Kutluay, İslâm Mezhepleri, s. 134-135; Meydan Larousse, .Bâbîler»,   «Bahâîler»,   «Dürzîler»   md.   Dr.   Muhsin   Abdulhamîd,   «Hakîkatu'1-Bâ-biyye ve'1-Bahâiyye.   (Lübnan, 1389/1969)  adıyla bir tedkîk neşretmiştir. Mukad­dimesinde, «Bahaîlik, müslümanların manevî değerlerini, hürriyet ve istiklâllerini yok etmek için en kötü şekilde istismara alet olan Bâtınî bir cereyandır,   (s. 16) diyor.  Kitabın ikinci bölümü   «Bâtınîlerin Entrikaları.na tahsis  edilmiştir.   Sonra da Babîlik ve Bahaîlik sırasıyla anlatılmaktadır. Eserin türkçe tercümesi M. Saim Yeprem ve Hasan Güleç tarafından yapılmıştır  (ikinci baskı. Diyanet İşleri Baş­kanlığı Yayınları, Ankara, 1973).

[184] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:247.

[185] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:248.

[186] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:248-249.

[187] bk.   el-Kevserî,   Ibn Asâkire  ait  et-Tebyîn  mukaddimesinde,   s.   17;   el-ÂIûsî,  Muhtasar  s.  56-63;   İzmirli,.  Muhassal,  s.   172;   Î.A,  XI,  504.

[188]  a.e., s. 182.

[189] İbn Bâbeveyh, r. el-İ'ükadât, s. 118.

[190] bk. msl. Ibn Bâbeveyh, ag.e., s. 114; ed-Deylemî, Beyânu mezhebi'1-Bâ-tıniyye, naşirin önsözü;  İbn Haldun, Mukaddime, II,  10;  el-Âlûsî, ag.e., s.  63-65; Gölpmarh, ag-e-, s. 127-129.

[191] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:249-252.

[192] el-Ahzâb   (33), 33.

[193] bk. s. 113 v.dd. Âlûsî, Muhtasar'mda, Şîa kaynaklarına da atıflar yapa­rak bu akide faiklarından 10 kadarına temas eder (s. 70-101); ayrıca bk. s. 53.

[194] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:252.

[195] Bu konuda İmâttiiyye ve sünnî kaynaklar için 209- sayfadaki 35 numa­ralı dipnotuna bakınız.

[196] Bu konuda çok değerli eserler yazan Zeydî âlimlerden biri de el-Mu-eyyed billâh Yahya b. Hamza el-Huseynî el-Alevî'dir (v, 745/1344). bk. el-Âlûsî. ag.e., s. 6-7, 63, 126-137; eş-gehristânî, el-Milçl, I. 166; eş-Şevkânî, Katru'l-velİyy, s. 276-282.

[197] Bu ifade İbn Hazm'e aittir (bk. el-Fasl, IV, 96).

[198] bk. Kum bölgesi Şia ileri gelenlerinden Ahtned b. İshak ej-A.hva.sHan naklen, el-Âlûsî, Muhtasar, s. 208-209; İzmirli, Muhassal, &. 125.

[199] el-Malatî, et-Tenbîh, s. 32-33.

[200] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:252-254.

[201] İbn Bâbeveyh, r. el-İ'tikadât,  s.   113;  el-Küleynî'ye ait K.  el-Usûl'den naklen  (Bombay, 1302, s. 105); Goldziher, el-Akîde, s, 203.

[202] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:254-255.

[203] İA. XI, 503; İmamiyye görüşü için bk. İbn Bâbeveyh, ag.e., s. 115-117; el-Hpyî, Akayıd-i İmâmjyye, s. 16-25.

[204] r. (4-İ'tikadâ£, ş. ;if-

[205] el-Makdisî, el-Bed!, V.  127-

[206] bk. msl. el-Mes'ûdî, Murûcu'z-zeheb, III, 219. Bugün, İran'da. 4yetullah mertebesine   yükseltilmiş   din   adamlarının,   kendisinden   intikam   almak   hissiyle meşbû bulundukları  eski   Şah'a  karşı karısını   kışkırtmaları ve onu,  kocasını  öl­dürmeye teşvik etmeleri aynı karakterde bir davranış olarak göze  çarpmaktadır.

[207] el-Âlûsî, Muhtasar, s. 207-208.

[208] İbn Bâbeveyh, ag.e., s.  124,

[209] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:255-256.

[210] bk. el-Makrîzî, .el-Hıtat, II, 341,

[211] Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, Damla Yayınevi:256.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Ağustos 2019, 15:32:42
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 21 Ağustos 2019, 15:32:42 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

27 Ağustos 2019, 03:48:57
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 27 Ağustos 2019, 03:48:57 »

Aleyküm selâm. Rabbim paylaşım için razı olsun. ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

27 Ağustos 2019, 11:02:30
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #4 : 27 Ağustos 2019, 11:02:30 »

Paylaşın için teşekkür ederiz Allah razı olsun hocam  selam ve dua ile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes