> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Kelam İlmi ve İslam Akaidi > Şerhu'l Akâid'in Muhtevası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şerhu'l Akâid'in Muhtevası  (Okunma Sayısı 3235 defa)
04 Ocak 2012, 21:26:30
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 04 Ocak 2012, 21:26:30 »



Şerhu'l-Akâid'in Muhtevası


Metmı'l-akâid'in yazarı Ömer Nesefi Maturidî, Sârini Saduddin Taftazânî ise Eş'ari ve Şafiîdir. Eş'arî bir âlimin, Maturidi bir âlim tarafından yazılan metne şerh yazması, muhakkak ki, birtakım farklı değerlendirme ve yorumların ortaya çıkmasına yol açacaktır. Acaba Taftazânî Metnu'I-akâid'i;

a) Metne sadık ve Maturidî akaidine bağlı kalarak mı?,

b) Yoksa kendi mezhebi olan Eş'arîliğe bağlı ve sadık olarak mı?,

c) Yoksa kendi kelâm anlayışına ve akâid görüşüne göre mi, yani yerine göre Maturidi, yerine göre Eş'arî görüşünü tercih etme ehliyetini ve salahiyetini kendinde görerek mi şerh etmiştir?

Bir gerçektir ki, Akâid baştan sona kadar ne Maturidî, ne de Eş'­ari akaidine bağlı olarak şerh edilmiş değildir. Bu duruma göre so­rulması gereken soru şudur: Acaba Taftazânî Akâid'i şerhederken ve kendi kanâatına göre tercihler yaparken mezheb taassubu güt­müş müdür? Eş'ariliğe meyletmiş midir? Yoksa ilmî ölçüler içinde kalarak buna göre mi hareket etmiştir? Bu takdirde, yaptığı tercih­lerin çoğu acaba Eş'arîlik lehinde midir, yoksa Maturidilik lehinde midir?

Şerhu'l-Akâid'e haşiye yazmış olan Kestelî, “Sarih Taftazânî, musannif Ömer Nesefî'ye tabi olarak bu kitabtaki konuların çoğunu Eş'ari itikadına göre şerh etmiş değildir”, demektedir [74].

Bekir Topaloğlu aynı konuda, “Şerhu'lAkâid, Eş'arîye mezhebi­ne bağlı bir eserdir. Yeri geldikçe doğrudan ve dolaylı bir şekilde Maturidî görüşünü çürütmeye ve Eş'ari telâkkisini hâkim kılmaya gayret gösteren bir eser görünümdedir”[75], “Bugün ilim mahfil­lerinde akâid ve kelâm sahasının en muteber kitabı vasfını devanı ettiren Şerhu'I-Akâid'in müellifi Taftazânî Eş'arîdir, hatta yer yer Maturidî ulemasını ithamkâr tenkitlere maruz bırakıp Eş'arîyyeyi haklı çıkaran bir Eş'ari” demektedir [76].

W. Montgomery Watt'm düşünceleri de şöyle: “Taftazânî, dört asır kadar kelâmın başlıca ders kitaplarından biri olan Ömer Ne-sefî'nin Metnu'I-akâid'e yazdığı şerhi ile meşhurdur. Bu hususta me­rak edilecek taraf şudur: Metnu'l-akâid, Maturidî yolunda yazıldığı halde, Taftazânî umumiyetle Eş'ari kabul edilir. Belki de bunun sebebi, onu Maturidî görüşlerinin hakim olduğu bir bölgede öğretmiş olmasıdır. Kendini dikkatli idare eder, fakat bir çok görüş noktaları vardır ki, onun, şerh ettiği metinden memnun olmadığını açıkça gösterir” [77].

Taftazânî'nin Ömer Nesefı'yi tenkit ettiği, Metnu'l-akâid'deki konuların önemli bir bölümünü uzun uzadıya münakaşa ettikten sonra, ya Ömer Nesefî'nin anladığından başka türlü anladığı, bunu yapamaymca konunun etrafında birtakım şüphe ve tereddütler mey­dana getirmeye, çaliştığı hususu doğrudur. Fakat acaba bunun sebebi Taftazânfnin Eş'arî oluşu mudur? Yani mezheb taassubuna kapılmış olması mıdır, yoksa kelâmcı oluşunun kendisine vermiş olduğu bir hava mıdır? Taftazânî, Ömer Nesefî'nin eseri yerine Eş'arî olan bir âlimin eserini şerhetseydi acaba aynı şeyi yapmayacak mıydı? Ve­ya bir Maturidî âlimi, diğer Maturidî âliminin eserini şerhederken onu tenkit etmez mi? İşte düşünülmesi gereken konular bunlardır.

Taftazânî, Allah'ın va'id ve tehdidden hulf etmesi ve dönmesi konusunu anlatırken Eş'ari görüşünü, “Bazıları iddia ettiler ki”, şek­linde naklettiği halde, Maturidî görüşünü, “Muhakkikler dediler ki,” tarzında nakleder ve Eş'arîliğin görüşünü zayıf bulur. Sem' ve basar sıfatlarını kabul ederken, rızk konusunu anlatırken “Eş'armin iddia ettiği gibi değil”, tabirini kullanmaktan çekinmez. Kısaca Şerhu'l-Akâid dikkatle okunduğu zaman, Taftazânî'nin yeri ve sırası gelince Maturidîler kadar Eş'arîliğe de muhalefet ettiği görülür.

Taftazânî, Nesefî'nin açık vermesini kollar, zayıf taraflarını bu­lunca da olanca gücü ile yüklenir ve onu sıkıştırdıkça sıkıştırır. Meselâ, “Peygamberimizden sonra en üstün insan evvelâ Ebu Bekir, sonra Ömer...” dediği için Nesefı'yi sıkıştırır ve kelimenin tam manâsiyle bir kelâm yapar. Bu gibi fırsatları hiç kaçırmaz. Allâmeliğini her vesile ile hissettirmek ister. Tekvin konusundaki Maturidî görü­şünü delilleriyle naklettikten sonra açıkça Eş'arîliğe meyleder. İl­hamdan bahsederken Nesefî'ye çatmaktan kendisini kurtaramaz. Taftazânî, insan fiilinin yaratılması konusunu işlerken şöyle der: “Maveraünnehir uleması, bu konuda Mutezileyi sapıklıkla itham etmede aşırı gittiler. Hatta, bir olan Allah için bir ortak kabul eden Mecusîler birden çok ortak kabul eden Mutezile'den daha çok saa­dete ye mutluluğa yakındır, diyecek kadar işi ileri götürdüler”.

Taftazâni, haklı olarak Maveraünnehir hocalarının, yani Maturidîlerin, Mutezile karşısında takındıkları bu sert ve katı tutumdan ra­hatsız olur. Maturidilere karşı bu noktada Mutezileyi savunur. Zaten samimi ve aklı başında olan her âlimin yapacağı şey de budur. Yal­nız, “Ben mest üzerine meshi caiz görmeyenlerin kâfir olmalarından korkarım”, diyen ve bununla Caferiyeyi kasdeden Kerhî'nin sözünü tasvip ederek nakleder ve itirazda bulunmamak suretiyle bazı konu­larda Şiî ve Mutezileyi suçlayan Maveraünnehir hocaları kadar ken­disi de sert ve katı davranır.

Taftazânî, Maturidîlerle Eş'ariler arasındaki bazı ihtilaf nokta­larının lafza ve şekle ait olduğunu, mesele derinleştirildiği zaman arada önemli bir farkın bulunmadığını savunur. İmanın artması ve eksilmesi meselesiyle, “İnşallah müslümanım”, sözünü söylemenin hükmü konusunda açıkça, “Bu konudaki ihtilaf, manâ ile değil, lafızla ilgilidir”, der ve görüşleri te'lif eder.

Aslında prensip itibariyle Taftazâm'nin kafasına Eş'arî fikirleri, kalbine de yine bu mezhebin inançları hâkimdir. Kelâmın esas ve önemli konularını işlerken, bu meseleleri Eş'arîlere nisbet eder, Maturidîlerin varlığından bile habersiz görünür. “Allah'ın sıfatları ne zatının aynıdır, ne de gayrıdır”, cümlesini Eş'arîlere ait bîr akîde olarak ele alır. Aynı sözü, metnin müellifi de eserine aldığı halde, bu sözün Eş'arilerle Maturidîler arasında ortak bir akîde olduğunu söylemeye bile ihtiyaç hissetmez. Bunun sebebi, belki de bu sözün esas itibariyle Eş'arîlere ait oluşu, belki de Maturidîleri bir kelâm mezhebi olarak görmeyişidir.

Eş'arî kelâmcıların çoğunda, Maturidîleri itikadi ve kelâmî bir fırka olarak görmeme anlayışı vardır. Aslında bu anlayış Hanefîlerde dahi mevcuttur. Taftazânf yi bu noktada haklı bulmak gerekir. Eş'arîlik gibi bir çok işlenmiş ve son derece geliştirilmiş bir akâid ve kelâm sistemi karşısında, bu nitelikte olmayan Maturidî akaidini savunmak, her zaman kolay olmamaktadır. Onun için, denebilir ki, eserin tamamına hâkim olan anlayış budur. Yalnız, Beyazî'nin, îşarâtu'I-merâm min ibârati'l-İmam isimli eserinde de hemen hemen aynı anlayış vardır Halbuki Beyazî, Hanefî ve Maturidîdir.

Ve nihayet unutmamak gerekir ki, Taftazânî, devrinde geçerli olan dinî velslâmî bilgileri çok iyi bilen bir allâmedir. Bu alanda sa­hip olduğu geniş bilgi, çağdaşı olan îbn Haldun gibi büyük bir âlimi bile hayrete düşürmüştür. îbn Haldun, İslâm âlimlerinin çoğunun Arab soyundan gelmediklerini anlatırken ve aklî ilimleri sınıflandı­rırken Taftazânî'den takdirle bahseder. Devrine göre bu kadar güçlü yetkili olan bir kelâmcının, itikadî ve kelâmî konularda birtakım tercihler yapmasını ve tasarruflarda bulunmasını tabiî karşılamak icabeder.

Taftazânî Maturidîleri tenkit ederken veya onlara karşı Eş'arilerin görüşlerini savunurken fazla ileri gitmiş, haksız ve insafsız ten­kitlerde bulunmuş ve mezheb taassubuna kapılmış sayılmaz. Öyle olsaydı Şerhu'l-Akâid daha çok Maturidî ve Hanefî çevrelerde okun­ma şansına sahip olmazdı. Ayrıca, Şerhu'l-Akâid'e yüzlerce haşiye ve talik yazmış olan Maturidî ve Hanefî âlimlerinin, Taftazânî'ye fazla itirazları olmamıştır. Yazdıkları şerh ve taliklerde, Taftazânî'ye karşı aşırı denecek kadar uysal, davranmışlar, Maturidî'den çok Taftazânı'yi akidelerinin imamı olarak görmüşlerdir.

Bu konuda, üzerinde önemle durulması gereken diğer bir mesele de şudur: Acaba Eş'arilerle Maturidîlerin ihtilaf ettikleri ve birbiri­ne ters düştükleri konuların din ve İslâm nazanndaki önemi ve de­ğeri nedir? Bu konudaki değerlendirmeler ve görüşler birbirinden çok farklıdır. Bazıları, bu nevi görüş farklarını esas ve manâ ile ilgili gö­rürken, diğer bazıları bu çeşit farkları ve ihtilafları fazla büyütmez­ler ve meseleyi lafız ihtilafı ile ilgili görürler, farkların, esasa değil, teferruata ait olduğunu söylerler. Bu duruma göre Taftazânî'nin iki mezheb arasında tercih yaparken fazla müşkülat çekmeyeceği, Şerhu'I-makâsıd'ı okuyanların da bu nevi görüş farklarının mahiyet ve değeri üzerinde fazla durmayacakları tabiîdir. Allah'ın sıfatı olan kelâm-ı kadîm'in işitilmesi konusunda, mezhebinin imamı Eş'ari'ye muhalefet eden Taftazânî'nin, Maturidî'ye daha rahat muhalefet ede­ceği aşikardır.

İşte bu gibi sebeplerden dolayı, Taftazânî'nin Şerhu'l-Akâid'de hangi ölçüde Eş'arî, hangi nisbette Maturidî akaidini savunduğunu tesbit etmek oldukça zordur. Nisbetlerinin tayini ihtilaf konusu ol­makla beraber, Şerhu'l-Akâid'in Eş'ari ve Maturidî akâidlerini mezceden mahlüt ve memzûc bir akâid kitabı olduğu muhakkaktır. Fa­kat Maturidî ve Hanefî olduğunu söyleyenlerin düşünce ve inanç yapılarına bu eser biçim verdiği için onu bir Maturidi akâid kitabı olarak kabul etmek zorundayız. Zira Maturidîler ve Hanefiler daima ve büyük ölçüde Şerhu'I-Akâid'in muhtevasına göre düşünmüş ve inanmışlardır. Bu durum hâlâ da devam etmektedir. Maturidî'nin esas akidelerinden, kısmen de olsa farklı düşünen ve inanan bir Ma­turidî cemaatını meydana getirmek, Şerhu'l-Akâid sayesinde müm­kün olmuştur.[78]


[74] Bk. Şerhu'l-akâid, s. 165.

[75] Bekir Topal...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şerhu'l Akâid'in Muhtevası
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:33:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şerhu'l Akâid'in Muhtevası rüya tabiri,Şerhu'l Akâid'in Muhtevası mekke canlı, Şerhu'l Akâid'in Muhtevası kabe canlı yayın, Şerhu'l Akâid'in Muhtevası Üç boyutlu kuran oku Şerhu'l Akâid'in Muhtevası kuran ı kerim, Şerhu'l Akâid'in Muhtevası peygamber kıssaları,Şerhu'l Akâid'in Muhtevası ilitam ders soruları, Şerhu'l Akâid'in Muhtevasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes