๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kelam İlmi ve İslam Akaidi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Ocak 2012, 19:45:31



Konu Başlığı: Allah'ın Sıfatları Ezelîdir
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Ocak 2012, 19:45:31
Allah'ın Sıfatları Ezelîdir, Zatı İle Kâimdir


Kerrâmiye, “Allah'ın sıfatları vardır, fakat bunlar hadistir” id­diasında bulunmuşsa da bu doğru değildir. Zira hadis şeylerin, Al­lah Taâlâ'nın zatı ile kâim olması imkânsızdır.

Allah'ın sıfatları zarurî olarak zatı ile kâimdir. Zira “Bir şeyin sıfatı” tabiri “onunla kâim olan şey” den başka bir manâya gelmez. Mutezilenin, “Allah, başkası ile (meselâ: Levh-i mahfuz ve Cebrail gi­bi bir varlıkta) kâim olan bir sıfatla mutekellimdir, konuşur”, de­meleri de doğru değildir. Zaten onların bu sözden maksatları, kelâ­mın Allah'ın sıfatı olduğunu reddetmektir. Yoksa onlar bu sözle, “Allah'ın kelâm sıfatı vardır ama bu, onun zatı ile kâim değildir” demek istemezler.

Mutezile, “Sıfatların var olduğunu kabul etmek tevhidi iptal etmektir”, prensibine sıkı bir şekilde sarılmıştır. Zira onlara göre sı­fatlar Allah Taâlâ'nın zatına mugayir ve ondan başka olan kadîm ve ezeli varlıklardır. Bu takdirde, Allah Taâlâ'dan başka kadîmle­rin de var olması ve kadîmlerin birden fazla olması lazım gelir. Daha açıkçası vacib li-zatihinirı birden fazla olması icab eder. Halbuki, “bizzat vacibul-vücud'un Allah ve sıfatları olduğu” konusunda, ('vaciple kadim eşanlamlıdır, diyen) eski kelâmcıların sözlerinde işa­ret yolu ile ve sonraki kelâmcıların sözlerinde ise açıkça temas edil­miştir. (Vacib ile kadim aynı manâya geliyorsa, Hamiduddin Darirî'nin de açıkça söylediği gibi Allah da sıfatları da Li-zatihi vacibü'l-vücud ise, o takdirde kadîm ve vacib varlığın birden çok olması ge­rekmez mi? Bu ise tevhidi iptal manâsını ifade etmez mi? Mutezile­nin itirazı işte budur).

Halbuki Hıristiyanlar, üç kadim ve ezeli varlık (ekânim-i se1âse ) kabul ettikleri için kâfir olmuşlardır. Bu durum karşısın­da sekiz veya daha fazla (kadîm ve ezelî sıfat) kabul edenlerin hali ne olur? Müellif Ömer Nesefî, şu sözü ile işte bu hususa işaret etmiş­tir: [23]


[23] Sadreddin Taftazani, Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi (Şerhu’l-Akaid, Hazırlayan Süleyman Uludağ), Dergâh Yayınları: 158-159.