๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kastamonu Lahikası => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 22 Şubat 2011, 12:31:30



Konu Başlığı: Sıra no 117
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 22 Şubat 2011, 12:31:30
Sıra No: 117

Küçük Hüsrev Feyzi'nin bir istihracıdır.

    Otuz üçüncü âyetten Hâfız Ali'nin istihracının bir zeyli ve lâhikasıdır.

Sûre-i Zümer'de  (1)(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01140.gif)
âyet-i azîmenin mânâ-yı sarihinden başka, bir mânâ-yı işârî tabakasının külliyetinde dahil bir ferdi Risale-i Nur ve tercümanı olduğuna kuvvetli bir delil buldum. Çünkü, (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01141.gif)
cümlesi, hesab-ı cifrî ve ebcedî ve riyazîyle bin üç yüz yirmi dokuz veya sekiz eder. Demek  (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01142.gif)  külliyetinde ve  (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01143.gif)
işaretinde dahil ve medâr-ı nazar bir fert, inşirah-ı sadır nuruyla başka bir hâlete girip eski sıkıntıdan kurtulup nuranî bir mesleğe giren bir şahsı, eski ve yeni Harb-i Umumînin gelmeye hazırlanmaları olan o dehşetli tarihe ve o ferdin vaziyetine remzen bakar. (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01145.gif)deki (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01146.gif)kelimesi, Risale-i Nur ismine ve mânâsına hem cifrî, hem sureti, hem mânâsı, tevafuk ettiği gibi, (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01147.gif)
cümlesinin de makam-ı cifrîsi gösterdiği tarihte Risale-i Nur'un tercümanı olan Üstadımın-tahkikatımla-aynen vaziyetine tevafuk ediyor.

Çünkü, o zamanda Harb-i Umumînin mebde'lerinde, Üstadım, eski âdetini ve sair ulûm-u felsefeyi ve ulûm-u âliyeyi bırakıp tam bir inşirah-ı sadırla Risale-i Nur'un fatihası ve birinci mertebesi olan İşârâtü'l-İ'câz tefsirine başlayıp, bütün himmetini, efkârını Kur'ân'a sarf etmeye başladığına tevafuku kavî bir emaredir ki, bu asırda o küllî mânâ-yı işârîde medâr-ı nazar bir fert, Risale-i Nur'un tercümanı ve şakirtlerinin şahs-ı mânevîsini temsil eden mümessilidir.

Evet, madem Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan her asırda her ferde hitap eder bir ilm-i muhit ve bir irade-i şâmileyle herşeye bakabilir.

Ve madem ulema-i İslâmın ittifakıyla, âyetlerin mânâ-yı sarîhinden başka işarî ve remzî ve zımnî müteaddit tabakalarında mânâları vardır.

Ve madem  (2)(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01148.gif)gibi hitaplarda, her asır gibi, bu asırdaki ehl-i iman, Asr-ı Saadetteki mü'minler gibi dahildir.

Ve madem İslâmiyet noktasında bu asır, gayet ehemmiyetli ve dehşetlidir. Kur'ân ve Hadis, ihbar-ı gaybîyle, ehl-i imanı onun fitnesinden sakınmak için şiddetle haber vermiş.

Ve madem hesab-ı cifrî ve ebcedî ve riyazî eskiden beri sağlam bir düsturdur ve kuvvetli bir emare olabilir.

Ve madem Risale-i Nur ve tercümanı ve şakirtleri iman ve Kur'ân hizmetinde parlak ve tesirli vazifeleri gayet ehemmiyet kesb etmiştir.

Ve madem bu büyük âyet, hesab-ı cifirle bu asra ve iki Harb-i Umumîye bakar; eski harbin patlamasına ve Risale-i Nur'un zuhuruna tevafuk ettiği gibi mânen de gösterir. Elbette mezkûr hakikatlere ve kuvvetli karinelere binaen, bilâtereddüt hükmederiz ki, Risale-i Nur'un şahs-ı mânevîsi ve tercümanı, bu âyet-i azîmenin mânâ-yı işârî tabakasının külliyetinde dahil ve medâr-ı nazar bir ferdidir ve bu âyet ona işaret eder ve mânâ-yı remziyle ondan da haber verir ve ihbar-ı gayb nev'inden bir lem'a-i i'câziyeyi gösterir denilebilir ve deriz.

Tahlil: Bir iki yedi yüz; iki yüz; yüz; yüz; İsm-i Celâl altmış yedi; iki altmış;  (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01143.gif)doksan bir; (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01150.gif)de iki veya üç iki veya üç sekiz; (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01151.gif) "Risale-i Nur" her ikisinde (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01152.gif)var. Risaledeki , (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01153.gif)deki 'ya mukabildir. Eğer (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01154.gif)deki tenvin sayılsa, (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01155.gif)da dahi şeddeli sayılır yine ittihad ederler. (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01154.gif)dan başka (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01157.gif)doksan yedi ederek Risale-i Nur'da kalan iki dahi doksan yedi ederek tam tefavuk eder. Türkçe telaffuzda Risale-i Nur hemzeyle okunması zarar vermez.

Sûre-i Mâide'nin on beşinci âyeti (3)(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01158.gif)Sûre-i Nisâ'nın âhirinde(4)(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01159.gif)âyeti gibi, Risale-i Nur'a mânâ ve cifir cihetiyle, mânâ-yı işârî efradından olduğuna kuvvetli bir karine buldum.

İkinci âyet olan Sûre-i Nisâ âyeti, Birinci Şua olan İşârât-ı Kur'âniyede, Üstadım işaretini beyan etmiş. Birinci âyet olan Sûre-i Mâide'nin on dördüncü âyeti hem bunun işaretini teyid ediyor, hem de (5)(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01160.gif)âyetinin işaretini tasdik ediyor.
Evet, bu asırda mânâ-yı işârî tabakasından tam bu âyetin kudsî mefhumuna bir fert, Risale-i Nur olduğuna, kim insafla baksa tasdik edecek.

Madem Risale-i Nur bir ferdi olduğuna mânevî münasebet kavîdir. Madem bu âyetin makam-ı cifrîsi bin üç yüz altmış altıdır; eğer meddeler ve okunmayan hemzeler sayılmazsa altmış ikidir. Ve madem Risale-i Nur, Kur'ân-ı Mübînin nurunu ve hidayetini neşreden bir kitab-ı mübîndir. Ve madem zâhiren ondan daha ileri o vazifeyi ağır şerait altında yapanları görmüyoruz. Ve madem âyetler, sâir kelamlar gibi cüz'î bir mânâya münhasır olamaz. Ve madem delâlet-i zımnî ve işârîyle kaideten mefhum-u kelâmda dahil oluyor. Ve madem Necmeddin-i Kübrâ ve Muhyiddin-i Arabî (r.a.) gibi pek çok ehl-i velâyet mânâ-yı zâhirîden başka bâtınî ve işârî mânâlarla ekser âyâtı tefsir etmişler; hattâ tefsirlerinde "Mûsâ (a.s.) ve Firavundan murad, kalb ve nefistir" dedikleri halde, ümmet onlara ilişmemiş; büyük ulemadan çokları onları tasdik etmişler. Elbette, âyetin delâlet-i zımniyeyle Risale-i Nur'a kuvvetli karinelerle işareti kat'îdir; şüphe edilmemek gerektir.

Tahlil:(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01161.gif) yüz altmış dokuz, (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01162.gif) yüz elli yedi,  (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01163.gif)tenvinle beraber üç yüz altı  (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01164.gif)tenvinlerle beraber altı yüz otuz bir; (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01165.gif)yüz üç; yekûnu bin üç yüz altmış altı, eğer meddeler ve okunmayan hemzeler sayılmazlarsa, bu seneki Muharrem tarihine, yani bin üçyüz altmış ikiye tamam tevafuk eder. Eğer (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/h-kastamon/ayetler/h01166.gif)deki tenvin de vakfedilse, bin üç yüz on altıdır ki, hem Risale-i Nur'un mukaddematına, hem tenvinle tekemmülüne ve Birinci Şuada beyan edildiği gibi, çok âyâtın ehemmiyetle gösterdikleri aynı meşhur tarihe tevafuk eder.


1 "ALLAH kimin kalbini İslâma açmışsa, o kimse Rabbinden bir nur üzere değil midir?" Zümer Sûresi, 39:22.

2 "Ey îmân edenler."

3 "Gerçekten size bir nur ve hakkı ap açık bildiren bir kitap gelmiştir.
ALLAH o kitap vasıtasıyla selâmet yollarına eriştirir."

4 "Ey insanlar! Size, Rabbinizden ap açık bir delil olan bir peygamber geldi ve size, dünyanızı ve âhiretinizi aydınlatıcı ap açık bir nur olarak Kur'ân'ı indirdik." Nisâ Sûresi, 4:174.

5 Zümer Sûresi, 39:22.