> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Kapaktakiler > Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca  (Okunma Sayısı 463 defa)
26 Ağustos 2011, 15:56:38
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 26 Ağustos 2011, 15:56:38 »



Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca


Nisan 2008 - 112.sayı


T. Ziya ERGUNEL kaleme aldı, KAPAKTAKİLER bölümünde yayınlandı.

“Cünûnum müptelâ-yı zülf-i cânân olmayan bilmez
Perîşân hâtırın hâlin perîşân olmayan bilmez.”

[Sevgilinin saçına müptela olmayan, (benim) çılgınlığımı anlayamaz.
Perişan olmayan, perişan (bir) gönlün halini ne bilsin?]

Osmanlı’nın ikbal zamanlarında orduyla sefere katılan devlet ricali, fethedilen yerlerdeki kabiliyetli gençleri bulur, devlet hizmetinde kullanmak üzere bunları İstanbul’a getirirdi. Böyle gençlerden biri de Kazasker Kadri Efendi’nin Kanunî’nin Irakeyn seferinde iken beğenip maiyetine aldığı Hemedanlı Hüsameddin Hüseyin’dir. Hüsameddin Hüseyin Efendi vefatına kadar İstanbul’da otuz yıla yakın Devlet-i Âliyye’ye hizmet vermiş, bu arada Kimyâ-yı Saadet’i tercüme etmiş, “Sehâbî” mahlasıyla şiirler yazmıştır. Yazımızın başına aldığımız beytin şairi olan Sehâbî, İstanbul’da Seyyid Muhammed Nurbahşî’ye bağlı bir tarikatın da dervişidir.

Beytinde Divan şiirinde çok sık rastlanılan bir âşık yakınmasını dile getiriyor Sehâbî. Âşık, sevgilinin saçlarına müptela olmuş, tutulmuştur. Saç bir güzellik unsurudur ve asıl anlatılmak istenen sevgilinin güzelliğine meftunluktur. Aşk, âşığın aklını başından almış, onu deliye çevirmiş, perişan eylemiştir. Bu duyguyu yaşamayanlar âşığın çılgınca davranışlarını anlayamaz, onun halini bilemezler. Sevgilinin saçı ile perişanlık arasında yine çok bilinen bir ilgi kurulmuştur. “Zülf”, yüzün iki yanında çengel biçiminde salınan saçlardır. Gönlün zülüflere mübtela olması, her parçasının çengel şeklindeki saç tellerine takılıp dağılmasıdır. Bu yüzden perişandır; çünkü perişanlık “dağınıklık”tır. Âşığın deliliğinin, çılgınlığının sebebi gönlünün bu şekilde parçalanmışlığındandır. “Cünûn”, aşkın galip gelmesiyle kendini gösteren delilik manasına gelir. Nitekim Leylâ ile Mecnun hikayesindeki Mecnun “deli” demektir ve bu kahramanın asıl adı Kays iken Leylâ’nın aşkı onu “Mecnun” eylemiştir.

Zülfün tellerine takılıp kalanlar yalnızca âşıklar değil. Divan şiirinin yaslandığı mana zemininden nasipsiz olan bazıları da “zülf” ve benzeri güzellik unsurlarına takılıp böyle beyitlerden kadın görüntüsü çıkarmak, aşkı sadece beşerî tutkudan ibaret sanmak gibi bir zihin perişanlığı sergileyebiliyor. Aslında bu beyit işte tam da böyle zahire saplanıp kalmanın yol açtığı bir sıkıntıyı, bunu aşamamanın buhranını anlatıyor ama perişanlığı da itiraf ediyor. Halbuki böyle mısraların kadının maddi güzelliklerini ve buna bağlı bir beşerî aşkı yansıttığını düşünenler kendilerinden çok emin. Velev anlatılan beşerî aşk olsun, bunun üstelik bir tarikat müntesibi şair tarafından böylesine aşikâr edilemeyeceğini, tasavvufun varlığa bakışını, medeniyetimizin kendine has üslubunu hesaba katma ihtiyacı duymuyorlar.

Eski şiirimizde sevgili de sevgilinin güzellik unsurları da birer semboldür ve müteal (aşkın) bir hakikate yol verir. Nitekim “canan”, can veren, hayat bahşeden yegane varlık olan Allah Tealâ’dır. Yüz “vahdet”i, saç veya zülf ise siyahlığı, çokluğu ve dağınıklığı ile “kesret”i simgeler. İki yanındaki saçlar nasıl yüzü kapatır, gölgelerse kesret de vahdeti örtüp gölgeler. Hak âşığı gönlünde ilâhî sıfatların tecellisine mazhar olmuş, Cemâl-i Mutlak’ı her nasılsa bir kere müşahade etmiş fakat bunu sürdürememiştir. Tıpkı saçların bazen yüzün görünmesini engelleyip âşığı iştiyaktan kıvrandırması gibi kesret veya masiva da Cenâb-ı Hakk’ın güzelliğini, vahdeti devamlı müşahade etmeye mani olmakta, bu mahrumiyet âşığı çılgına çevirmektedir. Çünkü Sevgili, cemâl sıfatlarının müşahadesini bir imtihana bağlamıştır. Kul, bu imtihanı geçebildiği ölçüde aşkındaki sadakat ve samimiyetini ispat edecek, Sevgili de ancak böyle hakiki bir âşığın gönlüne misafir olacaktır. İmtihan, vahdeti perdeleyen kesrete takılmamak, masivadan kurtulabilmektir. Nitekim cünûn ve perişanlık “zülfe müptela olmak”tan dolayıdır. Müptela olmak, maruz kaldığı bir bela ile sürekli boğuşmak demektir ki kesret böyledir.

Biz kolay anlaşılması için müşahade veya görme diyoruz ama Cenab-ı Hakk’ın sıfatlarının idraki “hâl” iledir ve kalp yahut gönülde olur. Böyle bir hal ile ona mahal olmuş kalbin ikisine birden “hâtır” denir. Şair gönül yerine “hâtır” kelimesini bilhassa seçmiş, “perişan” demekle de yaşadığı hallerin dağınıklığını, bazı letaifin bir görünüp bir kaybolduğunu anlatmak istemiştir. Hal dilinde perişanlık “tefrika”dır. Kısaca sâlik “cem” halini yaşamış fakat ardından “tefrika”ya düşmüş, çok arzulamasına rağmen cem halinin lezzetine bir daha ulaşamamıştır. O güzelliği müşahade etmemiş olsa kesrette kalması belki ona çok fazla sıkıntı vermeyecektir. Ama Cemal tecellisinden bir kere nasibdar olduktan, hele de kesretin bunu perdelediğini gördükten sonra, dönüp masivaya meyletmesi mümkün değildir artık. Gittikçe ziyadeleşen fakat engeller sebebiyle tahakkuk imkanı bulamayan güçlü bir iştiyak, başkalarının delilik saydığı davranışlara yol açar.

Fakat acaba asıl delilik vahdet idrakinin coşkusu mudur, yoksa kesretin kendine mahkum ettiği kuru aklın sınırlı tedbiri mi? Masiva engelinde bir iptila ile sınandıklarını fark edemeyip gönülleri perişan olmayanlar doğru cevabı veremez.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca
« Posted on: 26 Nisan 2024, 06:28:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca rüya tabiri,Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca mekke canlı, Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca kabe canlı yayın, Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca Üç boyutlu kuran oku Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca kuran ı kerim, Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca peygamber kıssaları,Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca ilitam ders soruları, Zülfün Tellerine Takılıp Kalınca önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes