> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Kapaktakiler > Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk  (Okunma Sayısı 467 defa)
22 Ağustos 2011, 15:46:23
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 22 Ağustos 2011, 15:46:23 »



Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk


Şubat 2009 - 122.sayı


Ebubekir SİFİL kaleme aldı, KAPAKTAKİLER bölümünde yayınlandı.

İçinde yaşadığımız zaman dilimi, birarada yaşama, hoşgörü, çoğulculuk gibi kavramların hüküm sürdüğü farklıbir dünya fotoğrafı çıkarıyor karşımıza. Bu kavramların aslında neanlama geldiği, neyi hedeflediği ve muazzez dinimiz tarafından neölçüde tasdik edildiği konusunda ciddi bir zihniyet krizi yaşadığımızortada.

Kur’an ve Sünnet bizden, yaşadığımız ortama veşartlara bukalemun gibi ayak uydurmamızı değil, içinde bulunduğumuzortam ve şartları mümkün olduğunca Allah Tealâ’nın rızasına uygun halegetirerek yaşamamızı istiyor. Nasıl ki din değişmek ve dönüşmek içindeğil, değiştirmek ve dönüştürmek için gönderilmişse; aynı şekildemüslüman da bu anlayış içinde hareket etmek durumundadır.

İçindeyaşadığımız zaman dilimi, bilhassa Batı’dan esen rüzgârların etkisiylebir arada yaşama, hoşgörü, çoğulculuk… gibi kavramların hüküm sürdüğüfarklı bir dünya fotoğrafı çıkarıyor karşımıza. Toplum olarak hiçbirmuhakemeye tabi tutmadan kabul edip kullandığımız bu kavramlarınaslında ne anlama geldiği, neyi hedeflediği ve muazzez dinimiztarafından ne ölçüde tasdik edildiği konusunda ciddi bir zihniyet kriziyaşadığımız ortada.

Kimilerine göre bu kavramlar esas alınıp,din, inanç, hüküm, fikir, kanaat… her ne varsa bunların icabına göreayarlanmalıdır. Bu kavramlarla örtüşen inanç ve hükümlere hayat hakkıtanırken, bunlarla şu veya bu biçimde çatışanlar terk edilmeli, hayatındışına atılmalıdır. Bu düşünceyi benimseyenlere göre, zikrettiğimizkavramlarla çatışma teşkil eden dinî hükümler, hatta inançlar, biziçağdaş toplumlar karşısında zor durumlara düşürüyor. Dünyaya bunlarıizah edemiyoruz. Dolayısıyla bunlardan bir an önce kurtulmak birelzemiyettir!

Emr-i ma’ruf nehy-i münker


YüceKitabımız bizi “Ümmet” olarak tanımlıyor. Ümmet olmak, inançtan amele,hayatın sosyal, ekonomik, siyasi ve diğer boyutlarından geçmiş vegelecek tasavvuruna kadar bizi biz kılan değerleri bütün olarakpaylaşmak, yaşatmak ve çoğaltmak demektir.

Üstelik bizim“Ümmet” oluşumuz sadece kendimizi ilgilendiren bir mesele de değil.Bizim bu vasfımızın bütün insanlığa bakan bir yüzü de var. YüceKitabımız’da şöyle buyurulur: “Siz insanlar için çıkarılmış ümmetlerinen hayırlısı olmak üzere yaratıldınız. Ma’rufu emreder, münkeriyasaklarsınız ve Allah’a iman edersiniz.” (Âl-i İmrân, 110)

Buayette Ümmet-i Muham-med’in vasıfları dikkat çekici bir tertibe görezikir buyurulmuş. Emr-i ma’ruf ve nehy-i münker imandan kaynaklananhususlar olduğu halde, onlara kaynaklık eden iman, onlardan sonrazikredilmiş. “Bunun hikmeti ne olabilir?” diye düşündüğümüzde aklımızagelen şu oluyor: Emr-i ma’ruf nehy-i münker, bu ümmetin “insanlık için”ortaya çıkarılışını izah eden vasıflardır. Zira emr-i ma’ruf nehy-imünker, imanın insanlığa dönük yüzüdür. Dünya adalet üzerine kaimdir veadaletin ihlali bizzat münker bir durumu ifade eder. Mümin, imanınınkendisine yüklediği sorumluluk bilinciyle o münkeri ortadan kaldırmayave adaleti yeniden ikame etmeye çalışır. İşte onun “insanlık için”ortaya çıkarılmış olması ile emr-i ma’ruf nehy-i münker arasında böylekopmaz bir ilişki vardır.

Şu halde bu ümmet fertlerininbulunduğu yerde Allah Tealâ’nın rızasına ve insanlığın hayrına olan nevarsa hakim olur, yaygınlık kazanır; O’nun rızasına aykırı düşen veinsanlık için değerli ve hayırlı olmayan şeyler de hayatın dışınaatılır. Bu özellik bu ümmet için sadece bir fazilet olarak değil, aynızamanda temel bir vazife olarak da ortaya çıkmaktadır.

Efendimizs.a.v. şöyle buyurmuştur: “İsrailoğulları’nda meydana gelen ilk bozulmaşudur: Birisi, (kötülük işleyen) başka biriyle karşılaşır ve ona, ‘Eyadam! Allah’tan kork, yaptığını terk et. Çünkü onu yapmak sana helaldeğildir’ derdi. Sonra ertesi gün onunla tekrar karşılaşır, fakat dünküyaptığı, onunla birlikte yemesine, içmesine ve oturmasına engel teşkiletmezdi. Bunu yaptığında Allah onların kalplerini birbirine karıştırdı(benzetti).”

Efendimiz s.a.v. sonra, “İsrail-oğulları’ndan kâfirolanlar Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlendiler...” diyebaşlayan ayetleri, “Fakat onların çoğu fasıktır.” mealindeki ayetinsonuna kadar (Mâide, 78-81) okudu ve arkasından şöyle buyurdu: “Dikkatedin! Allah’a yemin ederim ki sizler ya ma’rufu emredip münkerdensakındırır ve zalimin elinden tutup onu hakka döndürür, hak üzeretutarsınız (ya da kalpleriniz birbirine benzetilir).” (Ebu Davud)

Kavramı doğru anlamak

Kavramlarbizim hayat damarlarımız gibidir. Onların içinin farklı muhtevalarladoldurulmasına izin verdiğimizde, kendi kendimizi zehirlemiş oluyoruz.Günümüzde sıkça kullanılan, ama muhtevasını doğru tayin edemediğimiziçin zamanla anlamını kaybedip buharlaşan kavramlardan ikisidir“ma’ruf” ve “münker”. Yukarıda mealini verdiğimiz ayet-i kerimede degeçtiği gibi, bu iki kavram Kur’an’ın en temel kavramlarındandır veÜmmet-i Muhammed olarak bizler için de son derece önemli bir anlamifade ederler.

Ma’ruf kelimesini, içinde geçtiği ayet vehadisler de dahil olmak üzere her yerde “iyilik” diye tercüme etmekbüyük bir cinayettir. Zira “iyilik” her şeyden önce bir “kavram”değildir. İkinci olarak da bu kelime, içini kimin doldurduğuna göredeğişik anlamlar ihtiva eder. Şayet kelimeleri kavramlar doğrultusundadeğil de, kavramları kelimeler doğrultusunda anlamlandıracak olursak,bir süre sonra ma’ruf bizim için kötü, münker de iyi olan şeylerianlatmaya başlayacaktır.

Öyleyse vakit geçirmeden bu iki temel İslâmî kavramın anlam ve muhtevasına bakalım.

Ma’ruf,Allah Tealâ’ya taat, yakınlık ve insanlara iyilik anlamı taşıyan hersöz, davranış ve tutumdur. Yüce dinimizin, işlenmesini teşvik ettiğibütün ameller bu kapsamdadır.

Münker ise bunun tam zıddıdır.Allah Tealâ’yı isyan, insanlara kötülük ve zarar anlamı taşıyan ve Yücedinimizin yasakladığı her söz, amel ve davranış münkerdir.(İbnu’l-Esîr, en-Nihâye, 3/216)

Şu halde bu iki kavramdan birine“iyilik”, diğerine “kötülük” demekle, aslında onların içini boşaltmışoluyoruz. Neyin iyi ve neyin kötü olduğunu günümüzde belli enformasyonmerkezleri belirlediği için –yukarıda da söylediğimiz gibi– bir süresonra, dinimizin ma’ruf dediği birtakım ameller “kötü” ve dinimizinmünker dediği birtakım işler de “iyi” olarak telakki edilebiliyortoplum tarafından.

Bir müminin günaha razı olması mümkündeğildir. Yanıbaşımızda bir günah işlendiği zaman ona en uygun metotlamüdahale edip, işlenmesine veya en azından yaygınlaşmasına mani olmakgörevimizdir. Oysa günümüzde “çoğulculuk”, “hoşgörü” gibi kavramlarmoda ve herkesin istediği hayat tarzını rahatça yaşaması “insanhakları” çerçevesinde temel bir hak. Yanıbaşınızdaki komşu,sokağınızdaki esnaf veya aynı güzergâhı kullandığınız insan, sizininanç ve kültürünüzle asla bağdaşmayan bir hayat yaşayacak, sizindininizin “münker” dediği fiilleri açıktan işleyecek ve siz onu ikazbile edemeyeceksiniz!

Efendimiz s.a.v., “Ben müşrikler arasındaikamet eden her müminden beriyim.” buyurmuş. “Niçin (böyle buyurdunuz)ya Rasulallah?” diye sorulduğunda da “Ateşleri birbirini görür.”karşılığını vermiş. (Ebu Davud, Tirmizî, Nesâî)
Buradaki “ateşleri birbirini görür” ifadesinin ne anlama geldiği konusunda ulema şu ihtimaller üzerinde durmuştur:

Müminle müşrikin hükümleri bir olmaz.

İslâmyurdu ile küfür ülkesi arasında fark vardır. Bir müslümanın (mazeretsizolarak) kâfirlerin memleketinde yaşaması caiz değildir.

Mümin, yaşantısında, ahval ve davranışlarında ve görünüşünde onlara benzememelidir. (Azîmâbâdî, Avnu’l-Ma’bûd, 7/129)

Peygamber vârislerinin görevi


Geçmişteyaşamış herhangi bir toplum şerde, fesatta ve bâtılda ne kadar mesafekatettiği zaman uyarıcı peygamberler geliyordu diye baktığımız zamangördüğümüz manzara, şu zamanda bizim yaşadıklarımızdan çok farklıdeğildir. Ne var ki risalet kapısı artık kapanmış bulunuyor.

Ohalde insanlığı içine düştüğü bu şer gayyasından çekip çıkaracak tekumut ışığı olan Ümmet-i Muhammed’i kıvamda tutacak olan nedir?

Şüphesizki bunu yapacak olan bu ümmetin gerçek alimleridir. O vârisler ki,Allah Tealâ’nın rızasından başka bir hedefleri ve rıza-yı ilâhininuzağına düşmekten başka bir korkuları yoktur. Ne dünyalıkta gözlerivardır, ne makam ve şöhrette. Onlar bizim hayatımızın işaret taşları,nirengi noktalarıdır. Toplum, ahvalini onlara göne ayarlar, onlarabakarak kendisine çeki düzen verir. Bu sebeple toplum olarak, ümmetolarak bizim için ekmek ve sudan önce, ruhumuzu kıvamda tutacak alimlergereklidir.

Gerçek fonksiyonu bu olan alimlerin yerini, Kur’an-ıKerim’in “bel’am” tiplemesiyle dikkatimize sunduğu sahte alimleraldığında ise, İsrailoğulları’nın başına gelenin bizim de başımızagelmesi –Allah korusun– işten değildir.

İbn Abbas r.a.’ınnaklettiğine göre, “İçerisinde salih insanların bulunduğu bir beldehalkı helak olur mu?” sorusuna muhatap olan Efendimiz s.a.v.’in “Evet”diye mukabele ettiğini, sebebi sorulduğunda da şöyle buyurduğununaklediyor: “Allah’a isyan edilmesi karşılığında toleranslıdavranmaları ve sessiz kalmaları sebebiyle.” (Taberânî,el-Mu’cemu’l-Kebîr, 11/270)

Bu, her ne kadar senedi zayıf olsada muhtevası pek çok sahih hadis ile desteklenen bir rivayettir.Bunlardan birisinde Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Canımı elindebulundurana yemin ederim ki, ya ma’rufu emredip münkerdensakındırırsınız, ya da size Allah’ın katından bir azap göndermesiyakındır. Sonra O’na dua edersiniz de, duanıza icabet edilmez.”(Tirmizî)

Ali el-Karî, bu hadi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk
« Posted on: 24 Nisan 2024, 23:31:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk rüya tabiri,Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk mekke canlı, Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk kabe canlı yayın, Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk Üç boyutlu kuran oku Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk kuran ı kerim, Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk peygamber kıssaları,Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk ilitam ders soruları, Yanlışa Müdahale ve Çoğulculuk önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes