> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İnsan Nasıl Yücelir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsan Nasıl Yücelir  (Okunma Sayısı 729 defa)
04 Mayıs 2010, 19:25:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 04 Mayıs 2010, 19:25:44 »



İnsan Nasıl Yücelir?



Genel olarak insanlar ya menfaatlerine göre ya da vicdanlarının sesine göre yaşarlar. İnsanî değerleri yaşayan ve yaşatan insanların artması, en büyük idealimiz olmalıdır.

İnsanın insanîliğini ortaya çıkaran ve onu yücelten temel faktörlerin başında vicdan gelir. Vicdan insanın insaflı olmasını sağlar. İnsaflı olan kişi ise her şeye adaletle yaklaşır, yani her şeyin hakkını vermeye çalışır. İnsan, insan olduğunu haddini bilince fark etmeye başlar ve böylece insanî olmanın sağlam zemini üzerinden gökyüzüne doğru sevinçle yükselir.

‘Farkındalık’ der psikologlar. Neyin farkındalığı? İnsanın kendi ‘ben’ini, bir başka ifadeyle zâtiyetini keşfetmesinden bahsederiz. Farkındalığın belki de ilk basamağı bu. Diğer basamaklara adım atarak sonsuzluk merdiveninde sürekli olarak yükselebilmek, vicdanımızın sarsılmaz karakteriyle mümkündür.

Merhametin hazzına varmak

İnsan bütünü gözlemlediği, hissettiği, düşündüğü bir şey değildir. Çünkü bu özellikler bir ikiliği, yani hem ben’i hem de ben olmayan başka bir şeyi gerektirir. Oysa Mutlak Olan Yüce Varlığın Benlik Bilinci’ne varmak ve bu Aşkın Benlik’in var olan her şeyde tezahür ettiğini, hem fizikî içkinlikle hem de metafiziksel derinlikle algılamak, insanın ‘farkındalık’a ulaşması anlamına gelir.

Psikanalize göre, insanın şuurlu alanının ‘süper ego’ bölgesiyle kesiştiği yerdir vicdan. İnsan kendisini bu alanın değerleri ile teçhiz ettiğinde, çevresiyle uyumu sağlayarak mutluluğu yakalayabilir. Kendisi ve içinde yaşadığı toplum için faydalı çalışmalar yapabilir. “Hayatta devamlı mutluluk ancak başkaları için yaşamakla elde edilebilir.” diyen Somerset Maugham’a hak vermemek mümkün mü?

İnsanîliğimizi fark edebilmemiz ve sonrasında da bu güzelliğimizi güçlendirebilmemiz için, var olan insanın, var olan diğer insanlarla ve evrenin birbirinden farklı gibi duran unsurları ile bütünlük bilinci içinde ilişkide olması gerekir. Var olan herkes ve her şey, ortak varlığımızın sınırsız imkânlarını barındıran küçük bir parçasıdır. İşte, yaratılmış varlık olarak ortak paydamızın bu genişliğini fark edebilirsek, herkesin hakkına saygı gösteren bir adalet anlayışına sahip ve merhametli bir insan olmanın hazzına varabiliriz. Belki de yapmamız gereken tek şey, deniz seviyesinden deryalara doğru uzaklaşabilmek.

“Hoş sadâdan hoş akis gelir; kem sadâdan kem akis gelir.” şeklindeki atasözümüzü hatırlayalım. Vicdanı gelişmiş insan etrafına hoş kokular yayar. Toplum tarafından vicdansız diye adlandırılan yani insanîlikten uzak insan ise iğrenilecek pis kokular yayar. Tabii ki kötü kokudan herkes rahatsızlık duyar ama iyi kokuyu herkes fark edebilir mi? Cenap Şehabettin’in, “İyiliği, yalnız iyiler anlar; kötülüğü herkes.” sözü bu noktada değer
kazanmaktadır.

Unutmamak gerekir ki insanlar, kötülüğü, güçlü oldukları için değil, vicdanları zayıf olduğu için yaparlar. Böylece hiçbir suçlu kendi vicdanının mahkemesinde beraat edemez. Hatta bir sihirbaz kavanozuyla ya da hâkimin iltimasıyla davayı kazansa bile… İnsanın bu huzursuzluğu, her cenaze görüşünde, ölümü hatırlayışında veya ölümle burun buruna geldiğinde artacaktır:

“Ve ölüm konuğum olduğu zaman / Duyduğum vicdanın ayak sesidir.” (Akif İnan, Hicret, s. 40-41)

Chilton bu gerçeği şu sözleriyle vurgulamıştır: “Kaybetmeyi, ahlâksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir ân, ötekinin vicdan azabı ise bir ömür boyu sürer.”

Huzur iklimine uzanmak

İnsanlara karşı ne zorbalığa başvurmalı, ne de ezilip büzülmeliyiz. En etkili yol, hem güçlü hem de vicdanlı olmak, yani insan olduğumuzun bilincine varmaktır.

Vicdanî değerlerden uzak bir insanın anlamı, değeri nedir ki! İnsan, insanîliğini ancak vahye teslimiyetle keşfedebilir. Çünkü vahye teslimiyet, iki ruhun buluşması ve barışması demektir; beden kalıbında bulunan ruhla, Rabbin Kitabında olan ruh… İki ruhun tevhidi veya bileşkesi… Muvahhid ve muttakî insan…

İşte insan olmanın mahiyeti ve hedefi budur: Ruh’a ruh katmak, yani Allah’ın boyası ile boyanmak; ahlâkı ile ahlâklanmak; beden ve ten çamurundan huzur ve huşû iklimine uzanmak… Ruhsal sorunların, düşünsel çoraklığın, sosyal çürümelerin ve siyasal kirlenmelerin temelinde bu Ruh’tan ve Kur’an’dan kopuşun yattığını
görüyoruz.

Dünya lezzetlerinin çekici, caydırıcı, baştan çıkarıcı etkilerinden sıyrıldıkça, vahyin manyetik alanında vicdanımızın sonsuz güzellikteki açılımlarını gerçekleştirmiş olacağız. Dünya merkezli bir bakış açısından kurtulup, ahiret merkezli bir yaşam tercihimizde netleşme oranında, yeryüzünde insanlığın barışa ermesinde katkımız ve hareket gücümüz artmış olacaktır.

    Ya Kötülük Yayılırsa

    İnsanlar ya menfaatlerine göre ya da vicdanlarının sesine göre yaşarlar. İnsanî değerleri yaşayan ve yaşatan insanların artması en büyük idealimiz olmalıdır. Kendimiz hırslarımızdan veya bazı psikolojik engellerden dolayı bu ideali yaşatamıyorsak, hiç olmazsa, kalbinin derinliklerinden gelen ilâhî sese kulak verip insanîliğini ortaya koyan
    insanlara engel olmamalıyız.

    Devesiyle birlikte çölde ilerlemekte olan bir bedevî, dudakları susuzluktan kurumuş bir adama rastlamış. Adam su istemiş. Bedevî, devesinden inip ona su vermiş. Suyu içen adam birden bedevîyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.

    Bedevî arkasından bağırmış:

    – Tamam deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!

    Bu isteği tuhaf bulan hırsız, biraz duraklayıp nedenini sormuş.

    – Eğer anlatırsan, demiş bedevî, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler.

    Derdimiz deve değil de kötülüğün yayılmaması ve iyilik yapan güzel insanların hayallerinin yok olmaması olsaydı, insanlık olarak şimdiye kadar dünyada çok şeyleri halletmiş olacaktık.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsan Nasıl Yücelir
« Posted on: 25 Nisan 2024, 01:16:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsan Nasıl Yücelir rüya tabiri,İnsan Nasıl Yücelir mekke canlı, İnsan Nasıl Yücelir kabe canlı yayın, İnsan Nasıl Yücelir Üç boyutlu kuran oku İnsan Nasıl Yücelir kuran ı kerim, İnsan Nasıl Yücelir peygamber kıssaları,İnsan Nasıl Yücelir ilitam ders soruları, İnsan Nasıl Yücelirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes