> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Kapaktakiler > Cimrinin Bumerangı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cimrinin Bumerangı  (Okunma Sayısı 522 defa)
22 Eylül 2011, 17:59:46
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 22 Eylül 2011, 17:59:46 »



Cimrinin Bumerangı



Temmuz 2007 - 103.sayı

Ahmet ALEMDAR kaleme aldı, KAPAKTAKİLER bölümünde yayınlandı.


Bir insanın kişiliğini, ahlâkını, manevi hallerini test edebileceğimiz bir kavramdır cimrilik. İnanan-inanmayan herkeste görülebilen cimrilik, çoğu kez örtülü olarak ortaya çıkmaktadır. Yani kendini hemen belli eden müzmin cimrilerle birlikte cömertmiş görüntüsü veren nice cimri insan vardır.

İnanan insanın, özellikle manevi alanda kemâle ulaşmak isteyen kişinin en çok kaçınması gereken, kendi aleminde en çok tasfiye etmesi gereken kötü bir alışkanlıktır cimrilik. Bu hastalığın ne kadarını tedavi edebilirsek ve bu konuda ne kadar samimi olursak, ahirette mekân olarak cennete o kadar yakınız demektir.

SAHİBİNİ VURAN SİLAH


Çoğu kez cimriliği doğuran temel sebebin yoksulluk olduğunu düşünürüz ama aslında cimrilik daha çok zenginlik veya zengin olma isteğinden ileri gelmektedir. Fakat servetinde zirveye tırmanmak isteyenler için kör bir düğüm vardır: Cimri kendi kendine zarar verir. Ne kadar eli sıkı, ne kadar gözü dönmüş olursa o kadar az kazanç sağlar.

Tıpkı Avustralya yerlilerinin kullandığı bir silah olan ve atıldığı yere geri dönen bumerang gibi, cimri insan cimriliğiyle kendisinin ve ailesinin geçimini sürdürdüğünü, pek çok dünyalık elde ettiğini, böylece geleceğe güvenle bakabildiğini ve sonuçta diğer insanlara nazaran kazançlı olduğunu düşünse bile gerçek böyle değildir.

Mevlâna Hazretleri’nin Mesnevi-i Şerifinde buyurduğu gibi, insanların iyilikleri de, kötülükleri de dağa çarpan ses gibidir. O ses yankı yaparak yine sahibine dönmektedir. Cimri insan, bumerangıyla atış yaparken, attığının tahmin edebileceğinden çok daha kısa bir sürede kendisine geri döndüğünü görecektir. Aşağıdaki ayet-i kerimede açıkça ikaz edildiği üzere, cimriliğin geri dönüşü ve cimriye zarar vermesi,
hem bu dünyada hem de öte dünyadadır:

“Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O, kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ı ndır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Âl-i İmran, 180)

HER ZAMAN İTİDAL


Kur’an-ı Kerim’de bu tür uyarılar tekrarlanmaktadır: “Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme!” (İsra, 29)

“Elini boynuna bağlı kılma!” ifadesi, bütünüyle kendini infaktan uzak tutmak demektir. “Bağlı kılmak” zincir ile elleri ve boynu birbirine bağlamaktır. Bu ise cimriliğin insanı infaktan alıkoymasını anlatan temsilî bir ifade ve cimriliği kinaye yoluyla anlatan bir tabirdir.” (Vehbe Zuhaylî, et-Tefsirü’l-Münir, 8/114-115)

İnsanın cimrilik ettiği şey, kıyamet gününde niçin o kişinin boynuna dolanıyor? Çünkü insan rızkın Allah’tan olduğunu unutuyor. Cimriliğiyle geleceğine yatırım yapıyorum derken Allah’a tevekkül etmiyor. Ahmed bin Asım Antakî Hazretleri’nin buyurduğu gibi, insanlar Allah’a tevekkülü, O’na güvenip dayanmayı bırakmışlar, altın ve gümüş peşine düşmüşlerdir.

Evet, insan kendi bütçesini de yapabilmeli ve yukarıdaki ayetin devamında da geçtiği üzere saçıp savurmamalı; ancak rızkın Allah’tan geldiğini de, Allah’ın ezeli bilgisi dahilinde her insanın bir istihkakı olduğunu da unutmamalı:

“Rabbin dilediğine rızkı açar (bol bol verir) dilediğine daraltır. Çünkü O, kullarının halini bilir, görür.” (İsra, 30)

SUÇ ORTAĞIYLA TESELLİ BULMAK


İnsanın temel özelliklerinden biri, yakın çevresinden başlayarak diğer insanların da kendisi gibi olmalarını arzulamasıdır. İnsan, kendisi gibi düşünen ve davrananların sayısının ne kadar fazla olduğunu görürse, o kadar doğru yolda olduğunu düşünür. Bu durum, yani çevreyi de peşinden sürükleme gayreti ancak iyilikler, güzellikler, sevaplar konusunda olursa iyidir, ilâhi bir hizmete dönüşür. Fakat, Yüce Allah’ın yasakladığı fiilleri pek çok kişinin yaptığını görmek, onların doğru olduğu anlamına gelmez.

Cimri insan da kendine suç ortağı arar. Cömert bir insanı gördüğünde rahatsız olur, onun müsrif davrandığını düşünür, hatta onun geleceğinden bile endişe ettiğini söyler. Aslında kendisi gibi olmayan cömert insanın geleceği onu ilgilendirmemektedir. Onu rahatsız eden şey, insanlara vermeyi ve onları sevindirmeyi seven kişinin, kendisine kendi cimriliğini hatırlatıyor olmasıdır.

Kur’an’da bu konuda şöyle buyurulmaktadır:

“Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler. Kim Allah yolunda harcamaktan yüz çevirirse bilsin ki Allah zengindir, övgüye layıktır.” (Hadid, 24)

Bu ayette, hem vermeleri vacip olan şeyde cimrilik yapanlar hem de insanlara da cimriliği emredenler için ağır bir tehdit vardır. Üzerine vacip olan şeyden kim yüz çevirirse şüphesiz Allah her şeyden müstağnidir; hamd edilmeye layık olan da O’dur. O’na şükretmeyenin ve cimrilik yapanın bu tavrı O’na zarar vermez. Bu ifadede, ‘infak edin!’ emrinin infak edenin menfaatine olduğunu ihsas ettirme maksadı vardır. (bk. Vehbe Zuhaylî, et-Tefsirü’l-Münir, 14/277)

Kendisi cimri olduğu halde diğer insanlara da cimriliği emretmek, şeytanın işidir. Rabbimiz Kur’an-ı Keriminde, şeytanın bizi fakir düşmekle korkutup cimriliği emrettiğini haber vermektedir.

GELECEK ENDİŞESİYLE KAYBEDİLEN GÜNLER


Şifa Tefsiri’nde, İsrâ Suresi’nin 31. ayetinin açıklamasında geçtiği üzere, Rabbimize ve onun “el-Mukît” ismine inanmayan, şeytanın ve nefsinin vesvesesine kanmış Han Fetzu isimli birisi, milattan önce beşyüz yıllarında: “Bir babanın beş çocuğu olsa, onların da beşer çocuğu olsa, babanın malı yirmi beş kişiye yetmeyecektir. Dünya da öyle bir şeydir.” demiş ve bundan iki bin dört yüz yıl önce o zamandan dünyanın bugünü için gelecek endişesini yaşamıştı. (Mahmut Toptaş, Kur’an-ı Kerim fiifa Tefsiri, 4/421-423)

Rabbimiz, “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a ait olmasın. Allah her canlının durduğu ve emanet bırakıldığı yeri bilir. Bunların hepsi apaçık bir kitaptadır.” (Hud, 6) buyururken, kimin malını kimden esirgiyoruz? Paramız, malımız sadece bizim kazançlarımızla mı elde ediliyor? Elimizdeki nimetlerin, çalışmamızla birlikte aynı zamanda bizlere lütfedildiğini niçin unutuyoruz? Bu tür soruların cevaplarının ortak paydası, ahlâkî problemlerimizden kaynaklanan sahte benlik duygusunda aranmalıdır. Bu paydada Allah ile rekabet vardır. Dolayısıyla cimri, bir başka tabirle “bahil” insan, Allah’a şirk koşuyor gibi olduğu için O’ndan uzak kalmaya layıktır ve böylece cehenneme girmeye adaydır.

Ebu Ali Cürcanî Hazretleri, cimrilik anlamına gelen “buhl” kelimesinin harşerini ayrı ayrı tahlil ederek talebelerine şöyle buyurmuştur:

“Buhl’un be’si belaya, hâ’sı hüsrana, lâm’ı da levm yani kınama ve kötülüğe delalet eder. Nitekim cimri insan, nefsiyle belada, çalışma ve gayretiyle hüsranda, kimseye faydasızlığı itibarıyla kötülenme ve kınanmadadır.”

Hadis-i şerişerde de bu hükümleri çok net olarak görebiliriz:

“İki özellik vardır ki bir müminde asla bulunmaz: Cimrilik ve kötü ahlâk. Cimri kimse Allah’tan uzaktır; cennetten uzaktır; insanlardan uzaktır; cehenneme yakındır.” (Tâc, V/41, 67)

“Cehennemlikleri size haber vereyim mi? Onlar katı yürekli, cimri ve kibirli kimselerdir.” (Riyazu’s-Salihin, 3/614)

Bu hadis-i şerif metinlerine bakarak bir insanın Allah’a olan yakınlığını, onun cimrilik derecesine göre anlayamaz mıyız? Veya cimri kişinin cehenneme olan yolculuğunu göremez miyiz? Cimri olanlar, ayet ve hadislere baktığımızda, her ne kadar zahid bile olsalar yani dünyaya rağbet etmiyor gözükseler bile cennete girebilirler mi?

Metinlerde vurgulanan bir başka gerçek de, cimriliğin katı yüreklilik ve özellikle kibirlilik gibi diğer kötü ahlâkî tutumlarla birlikte anılmasıdır. Çünkü katı yüreklilik ve özellikle kibir, cimrilikle aynı zeminden beslenmektedir ki bu zemin, insanın kendi kendisine yetebileceği duygusudur.

ALLAH’TAN UZAK OLMAK


İnanan ve ibadet eden bir müslüman bile olsa, cimri kişi, insanlara vermekten kaçınırken, zekâtını vermekte zorlanırken veya zekâtını veriyor olsa bile verdiği kişilerden çeşitli menfaatler beklerken kendi gücüne güvendiği ve insanların da kendisine itaat etmelerini istediği için, Allah’ı adeta dikkate almadığını, bu düşünce ve davranışları esnasında O’nu adeta yok saydığını unutmaktadır.

Bundan dolayıdır ki Tirmizî’de rivayet edilen bir hadis-i şerifte, “Cömert olan cahil, Allah Tealâ’ya, cimri olan âbidden yani çok ibadet edenden daha sevimlidir.” buyrulmaktadır. Aynı eserde şu hadis metni de
bulunur: “Allah kıyamet günü üç kimse ile konuşmayacak ve çok acı azap verecektir: Zina eden ihtiyar, başa kakan cimri ve kibirli olan fakir.”

Dinin sorumluluk olarak insana yüklediklerini karşılamayanlar ise daha çok cimridir. Zekâtını vermeyen, çoluk çocuğunun nafakasını temin etmeyenler veya bunları yük sayarak yapanlar böyledir. Kendi çocuğu için yaptığı harcamaları bile yük sayan bu kişilerin tabiatları tamamen cimrilikle kuşatılmıştır. Bazen kendilerini zorlayarak cömert olmağa çalışırlar veya mallarının döküntüsünü vermeye tahammül edebilirler.

Yalnızca yakın akrabalar için değil, İmam-ı Gazzâlî’ye göre, yiyeceği çok olduğu halde aç komşusuna vermemek, önünde yemek varken uzaktan bir fakirin geldiğini görüp yemeği saklamak da mürüvvete aykırı olup, cimriliktir.

Cimri insan aynı zamanda hasistir. Yani kendisi için bile para harcayamamaktır. Parasını ve malını harcamamak için her türlü sıkıntıya, eziyete katlanan ve dolayısıyla p...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cimrinin Bumerangı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 21:23:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cimrinin Bumerangı rüya tabiri,Cimrinin Bumerangı mekke canlı, Cimrinin Bumerangı kabe canlı yayın, Cimrinin Bumerangı Üç boyutlu kuran oku Cimrinin Bumerangı kuran ı kerim, Cimrinin Bumerangı peygamber kıssaları,Cimrinin Bumerangı ilitam ders soruları, Cimrinin Bumerangıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes