๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Kapaktakiler => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 15 Ekim 2011, 05:46:31



Konu Başlığı: Berat Kandili
Gönderen: Zehibe üzerinde 15 Ekim 2011, 05:46:31
Berat Kandili


Eylül 2006 - 93.sayı

Mehmet IŞIK kaleme aldı, KAPAKTAKİLER bölümünde yayınlandı.


Gecenin yarısıydı.

Ay tam tepede dolu dolu; adeta Medine’yi okşuyordu.

Şaban ayının on beşi; Ramazan’a ramak kalmıştı...

Gecenin sessizliğinde Baki kabristanlığının tam ortasında Rasulullah s.a.v. ayakta duruyordu. Mübarek bakışları gökyüzünde...

Hz. Aişe r.a. ayın loş aydınlığında O’na doğru ilerliyordu. Biraz önce uyandığında, Rasul-i Ekrem s.a.v.’i yanında bulamamış ve O’nu aramaya çıkmıştı.

Efendimiz ona seslendi ve diğer hanımlarından birisinin yanına gitmiş olacağından endişe ederek mi kendisini aramaya çıktığını sordu. Hz. Aişe r.a. validemiz O’nu doğruladı. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem s.a.v. şöyle buyurdu:

“Şaban ayının on beşinci gecesinde Allah Tealâ, dünya semasına (rahmeti, bereketi ve ikramları ile) nüzul eder. Bu gecede Kelb kabilesindeki koyunların sırtındaki tüyler sayısınca insanı affeder.” (İbn Mace, İkametü’s-salât 191; Tirmizî, Savm 39)

Baki kabristanlığı, Hz. Aişe r.a. validemizin evinin kuzeydoğusunda, yani Medine’de Efendimiz s.a.v.’in ravzasının tam karşısında. Yukarıdaki olayın birinci derecede şahidi olarak hâlâ ayakta... Halinden anlayanlara şahitlik yapmaya devam ediyor...

Şaban ayının on beşinci gecesinde Efendimiz s.a.v.’in kabristana gitmesi asla bir tesadüf değildir. Merhamet ve şefkat kanatlarını ümmetinin üzerine geren rahmet peygamberinin onlara önemli bir fırsatı haber vermesidir.

Bu fırsat nedir?

Yüce Mevlâ’nın rahmetinin coşmasıdır. Bu gece af kapılarının ardına kadar açılmasıdır.

Bu gecede ölümü daha bir derin düşünmeliyiz. Dünya-ahiret muhasebesi yapmalıyız. Bugüne kadar geçirdiğimiz günleri gözümüzün önüne getirip, pişmanlığımızı Rabbimize arz etmeli, affımızı dilemeliyiz. Ayların en bereketlisi olan Ramazan’a ve içinde bulunan Kadir gecesine on beş gün kaldığını düşünerek ibadet hayatımızı baştan sona gözden geçirmeliyiz.

Ramazan’a ve Kadir gecesine önceden hazırlık yapıp Ramazan geldiğinde onun bereketinden gereğince faydalanmanın yolunu açmalıyız. Bin aydan daha hayırlı olan ve Ramazan’ın içinde gizlenmiş olan Kadir gecesini elimizle koymuş gibi bulmamız mümkün değildir. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi bunun da bir bedeli vardır.

O bedel şudur: Günahlarımıza samimiyetle tevbe etmek ve alçakgönüllülükle ibadet hayatımızı düzene koymak...

Hz. Ali r.a.’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurmuştur:

“Şaban ayının on beşinci gecesi olunca o geceyi ibadetle geçirin; gündüzünü de oruç tutun...” (İbn Mace, İkametü’s-salât 191; Tirmizî, Savm 39)

Berat gecesiyle af kapısından giren, Ramazan ve Kadir gecesinin bereketine gönlü uyananlardan olmamız niyazıyla...