> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Kalplerin Keşfi - imam gazali > Ölümün Şiddetinin Beyânı..
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölümün Şiddetinin Beyânı..  (Okunma Sayısı 1993 defa)
28 Ekim 2009, 18:54:41
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 28 Ekim 2009, 18:54:41 »



Hasan-ül Basrî'nin (R.A.) bildirdigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) ölümü,

"Onun sikinti ve acisini anlatirken «onun yol açtigi aci üçyüz kiliç darbesininkine bedeldir". buyurdu.
Peygamber'imize (S.A.S.) bir gün ölüm acisi hakkinda sormuslar, O da buyurmus ki:
"En kolay ölüm; yünlü kumasa batmis dikene benzer. Yünlü kumasa batmis diken, yaninda yün lifleri söküp almadan çikar mi?"

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün agir bir hastayi ziyaret ederken buyurur ki:
«— Ben bunun ne çektigini biliyorum. Tek tek bütün damarlari ayni anda ölüm sancisi içindedir.»


Hz. Ali (K.V.) mücâhidleri savasa tesvik ederken öer ki; «Eger öldürmezseniz, ölürsünüz. Nefsimi kudret elinde tutan Allah (C.C)'a yemin ederek söylüyorum ki: "Bin kiliç darbesi indirmek, bana göre yatakta ölmekten daha kolaydir."

Evzci (R.A.) der ki. «Duydugumuza göre ölü tekrar dirilip mezarindan dogrüluncaya kadar, ölüm acisi çekmeye devam eder.»

Seddat Ibni Evs (R.A.) der ki; «Mü'min için dünya ve âhiretin en korkunç olayi ölümdür. Onun acisi, testere ile biçilmekten, makas ile dogranmaktan ve kazanda kaynamaktan daha siddetlidir. Eger ölü diriltilerek yasayanlara basindan geçenleri anlatsa, dünyalilar ne yiyip içip eglenebilir ve ne de uykudan tad alabilirdi.»

Zeyt Ibni Eslem'den, o da babasindan naklen rivayet olunur ki: «Mü'min dünyadaki ameli ile ulasabilecegi derecelerden birisine ulasamamissa kendisine siddetli ölüm acisi çektirilir de ölümün sarsinti ve acisi sayesinde cennetteki derecesini elde eder.

Kâfirin de karsiligi verilmemis bir iyiligi varsa cani kolay alinir da iyiliginin sevabini tüketerek cehenneme gönderilir.»


Bir çok agir hastalara ölmek üzere iken neler hissettiklerini sormayi aliskanlik haline getiren bir ma'rifet ehline komada iken:

«Sen ölümü nasil buluyorsun?» diye sorarlar. Cevabi söyle olur: "sanki gökler yere kapaklanmis ve sanki canim ignenin deliginden çikiyor."

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Ani ölüm, mümin için rahata kavusma ve agir günahkâr için de hayiflanma vesilesidir.»



Mekhul'den rivayet olunduguna göre: Peygamber'imiz {S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Ölünün bir tek kili gök ve yer halki arasina düsse hepsi, Allah (C.C)'in izni ile, ölürdü. Çünki ölünün her kilinda ayri bir ölüm vardir, ölümün degdigi her canli da ölür.»



Rivayet edildigine göre: "ölüm acisinin bir damlasi yeryüzü daglarina düsse hepsi erirdi."

Rivayet edildigine göre Hz. Ibrahim (A.S.) ölünce ulu Allah (C.C) ona: «Ey dostum, ölümü nasil buldun?» diye sordu. Hz. Ibrahim (A.S.) de «Yas yüne batirilmis geri çekilen sis gibi» diye cevap verdi. Bunun üzerine Allah (C.C.) ona: «Üstelik biz onu senin için kolaylastirdik.» buyurdu.

Yine rivayet edildigine göre ruhunu Allah (C.C) teslim ettigi zaman Rabbi Hz. Musa'ya (A.S.) «Yâ Musa, ölümü nasil buldun?» diye sorar. Musa de su cevabi verir: «Kizartilmak üzere canli canli tavaya konmus ne ölüp huzura kavusan ve ne de uçup kurtulabilen bir serce gibi hissettim.»

Baska bir rivayete göre de «Kendimi kasabin eli altinda canli canli yüzülen bir koyun gibi hissettim» diye cevap verir.

Rivayet edildigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) ölmek üzere iken sonra alnini silerek

«Allah'im! Ölüm krizini benim için kolay kil» diye dua ederdi.

Hz. Fâtima {R. Anha) bu arada «Âh babacigim, aci çekiyor» diye aglamaya baslayinca Peygamber (S.A.V)'imiz ona:

«bu günden sonra babana aci yok» diyerek teselli etmisti.




Hz. Ömer (R.A.) bir gün Kâ'b-üî Ahbar'a (R. Anhuma) «Bize ölümden bahset» dedi. Kâb da «Peki, yâ emirelmüminin. ölüm çok dikenli bir agaç dali gibidir, bu dal insanin karin bosluguna sokulmus, her diken bir damara takilmis. Arkasindan güçlü - kuvvetli bir adam bu dali geri çekmis, böylece dal aldigini almis, biraktigini birakmis dedi.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Mü'min kul, ölümün sikinti ve krizine karsi çare bulur. Onun eklemleri «Selâm sana. Kiyamet Günü yeniden bulusmak üzere birbirimizden ayriliyoruz» diye birbirleri ile selâmlasirlar.»



Buraya kadar Aliâh dostlari ve O'nun yakinligin] kazananlar hesabina ölüm krizinin ve acisinin keyfiyetini anlatmaya çelistik. Ölüm onlar için bile böyle olunca bizim gibi günahkârlarin hali acaba nice olur? Ölüm krizi ile birlikte pespese baska felâketler ile de yüzyüze gelinir. Ölüme eslik eden baslica felaketler üçtür:

Birincisi, yukardan beri anlattigimiz gibi siddetli can çekismedir.

Ikincisi, ölüm melegini (Azrail (A.S)'i) apaçik görmek ve bu görmenin kalbe salacagi korku ve ürpertidir. Ölüm melegini günahkâr bir insanin ruhunu alirken büründügü kilik içinde, en dayanikli kimseler bile görse buna tahammül edemez.

Rivayet edildigine göre Hz. Ibrahim (A.S) bir gün Azrail (A.S)'e «Günahkâr insanin canini alirken büründügün kiligi bana gösterebilir misin?» diye sorar.

Azrail (A.S.) ona «Bunu görmeye dayanamazsin» diye cevap verir.

Hz. Ibrahim (A.S.), «Dayanirim, sen göster» diye israr edince Azrail (A.S) ona «8asini çevir» der.

Bir müddet arkasini döndükten sonra tekrar yüzünü dönünce Hz. Ibrahim (A.S.), kapkara yüzlü, saclari diken diken, kötü kokulu, siyahlara bürünmüs, agzindan ve burun deliklerinden ates ve duman çikan bir adam ile karsilasarak yere baygin düser.

Ayilinca Azrail (A.S.), ilk kiligina dönmüstür. Hz. Ibrahim (A.S.) ona der ki. «Ey ölüm melegi, günahkâr insan ölüm ansnda senin bu kiligin ile yüzyüze gelmekten baska bir felâket ile karsilasmasaydi, bu ona yeterdi» der.

Ebû Hureyre'nin (R.A.) rivayet ettigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Hz. Dâvûd (A.S.) esine karsi kiskanç bir erkek oldugu için kendisi evden çikarken karisinin üzerine kapiyi kilitlerdi. Bir gün kapiyi kilitleyip gittikten sonra karisi basini kaldirinca yabanci biri ile yüzyüze gelir. Bunun üzerine kadIn hizmetçilere; «Bu adami kim içeri aldi, eger Dâvud gelirse ondan çekecegi var» der. Bu arada Hz.Dâvud (A.S) çikagelir, yabanciyi görür, ona «Sen kimsin?» diye sorar.

Yabanci da ona «ben kirallardan korkmayan ve onlarin koydugu perdelerle yolu engellenmeyen bir kimseyim» diye cevap verir. Bu cevabi alan Hz. Dâvud (A.S) «Vallahi, o halde sen ölüm melegisin» diyerek oldugu yere yigilip kalir.»


Rivayet edildigine göre Hz. Isâ (A.S.) bir gün yolda yürürken bir kafatasina rastlar, oyagi ile ona vurarak «Allah (C.C)'in izni ile konus» der. Bunun üzerine dile gelen kafatasi söyle konusur. «Yâ Rûhullah! Ben falan zamanda kraldim. Bir gün basimda tacim, çevremde muhafizlarim ve devlet adamlarim bulundugu halde tahtimda oturuyorken ansizin karsima ölüm melegi çikti.

Böylece bütün canli uzuvlarim üzerimden ayrilarak canimla birlikte ona gitti. Keski bütün o kalabalik çevrem olmasaydi, keski o kadar hareketli münasebetler içinde degil de yalniz basima yasasaydim.»




«— iste âsilerin basina gelen musibet budur. Bu musibet itaatkârlarin basina gelmeyecektir.»

Peygamberler ölüm melegini görenin içine düstügü dehseti degil, sadece ölüm krizini anlatmislardir. Oysa ki, insan ölüm melegini rüyasinda görse ölünceye kadar yemeden içmeden kesilir, ölüm aninde ve o korkunçlukta görmenin dehsetini var hesap et.

Allah (C.C)'a kulluk görevine bagli kalanlar ise ölüm melegini en güzel ve alimli görüntüsü ile görürler.



Ikrime'nin Ibni Abbas'dan (R. Anhuma) rivayet ettigine göre Hz. Ibrahim (A.S) kiskanç bir zat idi. Evinde müstakil bir ibadet odasi vardi. Çikarken bu odanin kapisini kilitlerdi. Bir gün içeri girince odanin ortasinda bir yabanci ile karsilasir. Yabanciya «seni evine kim aldi?» diye sorar.

Yabanci «Sahibi içeri aldi» diye cevap verir. Hz. Ibrahim (A.S), «sahibi benim» der.

Yabanci «Senden de benden de daha önce evin mülkiyetini elinde tutan beni içeri aldi» diye karsilik verir. Bunun üzerine Hz Ibrahim (A.S) ona, «Bana mü'minlerin ruhlarini alirken büründügün kiligin ile görünür müsün» diye rica eder. Ölüm melegi «Peki. o zaman arkani dön» der.

Hz. Ibrahim (A.S) de arkasini döner. Bir müddet sonra yüzünü dönünce bir gene ile karsilasir. Hz. Ibrahim (A.S) hadiseyi naklederken yüzyüze geldigi delikanlinin yüz güzelligini, elbisesinin alimliligini ve güzel kokusunu zikretmisti. Gördükleri karsisinda ölüm melegine «mü'min ölüm aninda sadece senin yüzünle karsilassa bu mükâfat ona yeterdi.» der.

öiüm sirasinda karsi karsiya gelinecek bir diger gelisme de iki muhafiz melegini görmektir. Bu konuda Süeyb (R.A.) der ki:

«Duydugumuza göre hic bir kimse emellerini yazan iki muhafiz melegini görmeden can vermez. Eger adam kulluk görevine bagli kalmss biri ise melekler ona «Allah (C.C) bizden yana sana hayir versin. Sizi nice iyi mecliste otururtun ve nice iyi amelin islenisine sahit eyledin» derler.

Eger adam günahkâr biri ise ona «Allah (C.C) bizden yana sana kötülük versin. Bizi nice kötü yerlerde oturmek zorunda biraktin, nice kötü isleri ister istemez görmemize sebep oldun ve nice kötü sözü duymamiza yol açtin. Bu yüzden Allah (C.C) hayrini vermesin» derler.


Iste bu anda ölmek üzere olan kimsenin gözieri sirf o meleklere dikilir ve artik bir daha dünyayi göremez.



Ölüm aninda karsilasilan felâketlerin üçüncüsü ise yunahkârlarin cehennemaeki yerierini görmeleri ve bu görmeden önce korkmalarudur. Çünkü onlarin ölüm krizi esnasinda butun enerjileri bosalmis ve kendileri canlarinin çikisina boyun egmislerdir.

Fakat insanlar ölüm meleginin yüksek sesli bildirisini duymadikça ölmezl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölümün Şiddetinin Beyânı..
« Posted on: 19 Nisan 2024, 01:35:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölümün Şiddetinin Beyânı.. rüya tabiri,Ölümün Şiddetinin Beyânı.. mekke canlı, Ölümün Şiddetinin Beyânı.. kabe canlı yayın, Ölümün Şiddetinin Beyânı.. Üç boyutlu kuran oku Ölümün Şiddetinin Beyânı.. kuran ı kerim, Ölümün Şiddetinin Beyânı.. peygamber kıssaları,Ölümün Şiddetinin Beyânı.. ilitam ders soruları, Ölümün Şiddetinin Beyânı..önlisans arapça,
Logged
07 Ağustos 2015, 15:32:42
❣ Muhammed ❣

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 3.112


« Yanıtla #1 : 07 Ağustos 2015, 15:32:42 »

Esselamu Alleyküm Ve Rahemtullah Ve Berekatuh...Ölüm bir gün kapımızı çalacak.Biz her ne yaparsak yapalım karşı koyamıcaz.Tek azarail a.s Hz.muhammed s.a.v'in kapısın önünde beklemiş ve onun canını almak için izin istemiştir.Ve bir daha da asla hiç kimseden izin istemiceğini söylemiştir.Rabbim bizlerin kendisine yaptığı tüm ibadetleri kabul eylesin salih amel olarak kabul etsin İnşaAllah.Rabbim bizleri katında derce olarak yükseltsin İnşaAllah.Rabbim ruhumuzu acı çekmeden kolayca aldırsın İnşaAllah.Bizleri cennet ehli kuları arasına görsün İnşaAllah.Rabbim razı olsun İnşaAllah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Ağustos 2015, 16:21:39
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 07 Ağustos 2015, 16:21:39 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Rabbim rızası dairesinde yaşayan,ömrünü,dünyasını ahiretini kazanmak için harcayan ve iman yolunda ,İslam yolunda çalışan kullardan olalım.Nasıl yaşarsan öyle ölürsün,nasıl ölürsen öyle de dirilirsin.Rabbim imanıyla ölmeyi ve kabri cennet bahçesi olan kullardan eylesin bizleri..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Nisan 2016, 18:53:31
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 28 Nisan 2016, 18:53:31 »

Efendiiz dahi sik sik olum acisindan Mevlaya siginiyorken bunca günahla bizim halimiz nice olur?
Rabbim affina gark eylesin insallah..amin amin amin

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Nisan 2016, 19:50:35
Selma 8
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.284



« Yanıtla #4 : 28 Nisan 2016, 19:50:35 »

Eesselamü Aleyküm bizler biliyoruz ki ölümden kaçış Yok ölü bir gün gelecek rabbim bizlere hAyırlı Olmeyi nasip etsin acı çekerek ölmeyi değil
Allah c.c Razı olSsun

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

TESETTÜR TARZ DEĞİL FARZ
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes