๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kabir Alemi - Suyuti => Konuyu başlatan: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 05 Mayıs 2015, 19:17:48



Konu Başlığı: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 05 Mayıs 2015, 19:17:48
Kabir Azabının Mânâsı

Şimdi «Kabir azabını» anlatmamıza sıra geldi. Kabir azabı da iki kısımdır: Rûhanî ve cismanî. Cismanî olanı herkes bilir. Ruhanî olanı ise, kendini bilenden başkası bilmez. Ruhunun hakikatini bilmesi, kendi zâtı ile kaim [var] olması ve kıyamı için bedene muhtaç olmasını, ölümden sonra bâki olduğunu, ölümün onu yok eylemediğini, ölümün ise; gözünü, elini, ayağını, kulağını ve bütün hislerini alması olduğunu, hisleri kendisinden alınınca; hanım, evlât, mal, mülk, ev, hizmetçi, hayvan, akraba ve yakınları; hattâ yer, gök ve his ile anlaşılanların hepsinin ondan alınacağını bilmesidir. Eğer bu şeyleri seviyorsa ve kendi varlığını bunlara vermiş ise, ayrılırken zaruri olarak azabda kalır. Hepsinden vaz geçmiş ve burada hiç birine tutulmamış ise, hattâ ölmeyi arzu ediyor hâlde ise, rahata kavuşur. Allahü Teâlâ’yı sevmeyi elde etmiş, O’nun zikrine ünsiyet peyda etmiş [dostluk, ülfet meydana getirmiş] ve bütün varlığını O’na vermiş ve dünya meşguliyetini lüzumsuz ve perişan kabul etmişse, ölünce maşukuna kavuşur, üzücü ve düşündürücü şeyler aradan kalkar, mes’ud ve mesrur olur.

Şimdi, bir kimsenin kendini tanıdığı ve baki kalacağını bildiği hâlde, bütün arzu ve sevgisinin nasıl dünyada olabileceğini ve sonra, dünyadan göçünce, sevdiklerinden ayrıldığının azabı ve elemi içerisinde olacağında şüphe edip etmeyeceğini düşün! Bâhusus [hususiyle] Peygamber Efendimiz bunu haber veriyor ve buyuruyor ki: «İstediğini sev, muhakkak ki ondan ayrılacaksın».

Bir de, Allah’tan başkasını sevmeyen, dünyayı ve içerisindekileri düşman bilen, dünyadan ancak kendi azığını alan kimsenin, dünyadan giderken sıkıntıdan kurtulup, rahata kavuşacağında şüphe olup olmayacağını düşün! O hâlde bunu anlayana kabir azabının varlığında ve müttekilere olmayacağı hususunda şübhe kalmaz. Hattâ dünya, onun ve kendini tamamen dünyaya verenlerin evidir. Böyle olduğu «Dünya, mü’minlerin zindanı, kâfirlerin Cennetidir» (1), hadîs-i şerifinden anlaşılıyor.


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 14 Haziran 2015, 18:50:51
Esselamu aleykum , dünya hayatında attığımız her adımın Hesabını vereceğimiz bir aleme geçerken önce kabre uğrarız. Ve pişmanlıklar başgösterir. Herşey için geç olmadan Estağfirullah demeli kalp ile ihlas ile


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Ceren üzerinde 14 Haziran 2015, 19:02:17
Aleykümselam.Dünyada yaptığın iyiliğin de kötülüğün de karşılığını aldığın yerdir kabir.Rabbim günahlarımızı af eylesin,zekerat anın da Müslüman olarak ölen ve kabri cennetden bahçe olan salih kullardan eylesin Rabbim bizleri inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Ceren üzerinde 01 Ağustos 2019, 17:25:38
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Züleyha üzerinde 02 Ağustos 2019, 10:14:08
Allah razı olsun insallah hocam selam ve dua ile...


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 02 Ağustos 2019, 15:48:38
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Ağustos 2019, 07:23:07
Dünyada yapmış olduğun iyilik ve kötülüklerin karşılığını göreceğin yerdir kabir. Rabbim bizleri hayatı boyunca herzaman hayırlı ameller işleyenlerden eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabının Mânâsı
Gönderen: Züleyha üzerinde 17 Ağustos 2019, 09:23:47
Allah razı olsun inşallah hocam selam ve dua ile...