> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Zenginlik zühde mani değildir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zenginlik zühde mani değildir  (Okunma Sayısı 491 defa)
06 Temmuz 2010, 10:52:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Temmuz 2010, 10:52:44 »



Zenginlik zühde mani değildir




Bazı kimseler, dünyevî hazları terk edip, cismânî meyillere karşı koyma manasına gelen "zühd" mesleğini esas alarak, dünya lezzetlerine karşı alâkasız kalır ve ömür boyu âdeta bir perhiz hayatı yaşarlar Böyleleri, "takvâ" yolunu tutarak, dünyanın, kendine ve insanın nefsine bakan yönlerine karşı sürekli müstağni ve müstenkif (isteksiz) davranırlar

Dünyayı ve dünyevîliği bütün bütün terk ederek Cenâb-ı Hakk'a yönelir ve bu teveccühü korumak için dünya işleriyle meşgul olmamaya, hatta kalabalıklardan bile kaçmaya ve bir çeşit halvet yaşamaya çalışırlar

Aslında, bir insanın zühdü tercih etmesinde ve hayatını zâhidâne bir çizgide götürmesinde bir mahzur yoktur Bilakis, lüks hayatın, rahat ve rehavetin tehdit edici yanları vardır Nitekim Cenâb-ı Hak, "Herhangi bir beldeyi imha etmek istediğimizde oranın lüks içinde yaşayan şımarıklarına iyilikleri emrederiz Buna rağmen onlar dinlemez, fısk-u fücura devam ederler Bu sebeple, o belde hakkında cezalandırma hükmü kesinleşir Biz de orayı yerle bir ederiz" (İsrâ, 17/16) buyurmaktadır Demek ki, lükse alışmış, sefâhate düşmüş, keyif sürmeye müptela, hayvaniyet ve cismaniyet hapsinde mahkûm kimselerin varlığı, içinde bulundukları toplum için bir sebeb-i felakettir Çünkü onlar sadece son model arabalar, yatlar, villalar ve yalılar hayal etmek, bunlara sahip olmak ve zevkten zevke koşmaktan başka bir şey yapmazlar Hatta cismanî ve hayvânî zevklerini tatmin yolunda vicdana zarar olmadık tavizler verirler

Lükse düşkünlük esaret sebebidir
Evet, insan şahsı adına zâhidâne bir hayatı tercih edebilir; kût-u lâyemûtu (hayatını devam ettirecek, belini dik tutacak kadar bir yiyeceği) ve eski-püskü, yamalı bir hırkayı kâfi görebilir Nitekim bu anlayışı meslek edinen insanlar da olmuştur Dahası, böyle bir hayat felsefesi, Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in bazı ifadelerine de dayandırılabilir Mesela, Beyan Sultanı, "Dünyada bir garip, yahut bir yolcu gibi ol, nefsini kabir ehlinden say!" nasihatında bulunmuş ve "Benim dünya ile ne alakam olabilir ki?! Şu yeryüzündeki halim, bir ağacın altında gölgelenip azıcık dinlendikten sonra yoluna devam eden yolcunun haline benzer" buyurmuştur İşte, bazıları, meseleyi sadece bir yanıyla değerlendirerek, burada bir misafir gibi yaşama ve dünyanın cazibedâr güzellikleriyle hiç oyalanmama esasını benimsemişlerdir Belki Cenâb-ı Hak'la münasebetleri açısından istidat ve kabiliyetleri, idrak ve ufuk seviyeleri de öyle bir meşrebe meyletmelerini gerektirmiştir Fakat onların bu hali sübjektiftir (şahsî, ferdî ve dar bir daireye aittir) Objektif (küllî, afakî ve kuşatıcı) olan Seyyidü'l-Mürselîn'in hali ve yoludur; Hulefâ-yı Râşidîn (radiyallahu anhüm ecmaîn) efendilerimizin meslekleridir Bu geniş caddenin sâlikleri, şahısları adına az yeme, az içme, hayrete varma, fânî olma ve böylece O'nu bulma istikametinde hareket edebilirler; ancak, hey'et-i umumiyeye bakan yanları itibarıyla, fakr ü zarureti, yokluk ve sefaleti, güçsüzlük ve acizliği asla kabul etmezler Milletin geleceği söz konusu olduğunda, ehl-i küfrün vesâyetine düşmemek için siyasî, iktisadî ve kültürel sahaların hepsinde azami gücü, kuvveti, zenginliği yakalamanın gereğine inanırlar; aksi halde, başkalarının mahkûmu olmayı kaçınılmaz görür ve bunu da İslam'ın kaybı sayarlar

Aslında, ne zenginlik ne de diğer dünyevî imkânlar zühde mani değildir Elverir ki, insan dünyanın mahkûmu olmasın ve dünyevîliklere karşı hâkimiyetini korusun Zaten, zühdün özü ve usaresi, -Nur Müellifi'nin ifadesiyle- dünyayı kesben değil, kalben terk etmek ve dünya umurundan kaybettiğine üzülmemek, kazandığına da sevinmemektir Bu açıdan çok varlıklı ama aynı zamanda zâhid bir kul olmak her zaman mümkündür
O zeytinyağını nereden aldın?

Vâkıa, Medîne'nin Gülü Varlığın Özü Efendimiz, kalbi zühde göre programlandığı halde fakirlerden fakir yaşamayı tercih etmiş ve ömrünü hep zâhidâne geçirmişti Zirâ O, ümmetine ve hususiyle de irşad erlerine misâl olma mevkiinde idi Bundan dolayı, hayatını en fakirâne bir çizgide sürdürmüştü sürdürmüştü ama ümmetinin fakr u zaruretine asla razı olmamış; ashabını çalışıp kazanmaya, güçlü bir toplum meydana getirmeye teşvik etmiş ve onları el açan değil el uzatan insanlar olma ufkuna yönlendirmişti

Rehber-i Ekmel'den derslerini alan Ashab-ı güzîn de aynı çizgiyi takip etmişlerdi Mevlânâ Şiblî'nin anlattığına göre; Hazreti Ömer (radiyallahü anh), dört bir cephede hasımlarıyla hesaplaşırken, onca at ve onca deveyi harp meydanına sevk ediyor ama bununla beraber harbe iştirak etmeyen binlerce atı da hazır bekletiyordu Meselâ, Medine civarındaki çiftliklerde savaşa hiç katılmamış asil Arap atlarından tam kırk bin tane, Suriye civarında da yine aynı sayıda at besleniyor ve yedekte tutuluyordu Fakat milletinin selameti ve istikbali için askerî gücünü bu denli kavî tutan ve o büyüklükte bir sermayeye sahip olan Seyyidina Ömer, günde belki sadece bir defa ekmeğini zeytinyağına banıyor, yiyecek olarak onunla iktifa ediyordu

Adalet timsali Ömer Efendimiz, bir gün hanımının, saçlarına zeytinyağı sürmüş olduğunu görüyor Saça sürülen zeytinyağı kaç para eder! Fakat bu, Ömer hassasiyeti Sormadan duramıyor: "O zeytinyağını nereden aldın?" diyor Hanımı, "Hani, fakirlere yağ dağıtmak için kullandığın kazanlar vardı ya işte onlardan biri henüz yıkanmamıştı; o kazanın dibinde kalan yağı kullandım" cevabını veriyor Hazreti Ömer, bu cevaptan hiç memnun olmuyor ve "Millete ait zeytinyağını nasıl kullanabiliyor, onu saçlarına ne hakla sürüyorsun?" diyerek bu hoşnutsuzluğunu dile getiriyor
Tertemiz yaşantısıyla ilk halifelere ve hususiyle de adaletin temsilcisi Hazreti Ömer'e çok benzeyen Ömer bin Abdülaziz de, ekonomisi ve siyasi istikrarı bozulmuş bir devletin başına halife seçiliyor Allah'ın izni ve inayetiyle, iki buçuk senede başkalarının otuz yılda yapamayacakları hizmetleri yapıyor Öyleki, onun icraatları neticesinde Türkiye'den kat kat büyük bir devletin hazinesi dolup taşıyor Bir gün, maliye nâzırı gelip "Efendim, hazinemiz haddinden fazla dolu; harcamalarımızın çok üstünde gelirimiz var Bu imkânı nasıl değerlendirmemizi istersiniz?" deyince, "Halka zekât dağıtın ve muhtaç kimse bırakmayın" diyor Bir süre sonra maliye nâzırı tekrar gelip, "Efendim, neredeyse herkes zekât verecek hale geldi ama hâlâ fazlamız var; yapmamızı istediğiniz bir iş varsa emrinize âmâdeyiz!" diyor Ömer bin Abdülaziz, "On beş yaşına girmiş, rüşt çağına ermiş herkesi evlendirin; gençlere ev kurmalarında yardımcı olun" mukabelesinde bulunuyor İşte, ülkesini ve halkını öyle bir zenginlik ve refah seviyesine yükselten insan, kendi adına ise zühd yolunu tercih ediyor


ÖZETLE
1- Lükse alışmış, keyif sürmeye müptela kimselerin varlığı, içinde bulundukları toplum için bir sebeb-i felakettir Çünkü onlar cismanî ve hayvânî zevklerini tatmin yolunda olmadık tavizler verirler
2- Bu geniş caddenin sâlikleri, şahısları adına az yeme, az içme istikametinde hareket edebilirler; ancak, hey'et-i umumiyeye bakan yanları itibarıyla, yokluk ve sefaleti, güçsüzlük ve acizliği asla kabul etmezler
3- Aslında, ne zenginlik ne de diğer dünyevî imkânlar zühde mani değildir Elverir ki, insan dünyanın mahkûmu olmasın Zaten, zühd dünya umurundan kaybettiğine üzülmemek, kazandığına da sevinmemektir


Fethullah Gülen

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zenginlik zühde mani değildir
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:16:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zenginlik zühde mani değildir rüya tabiri,Zenginlik zühde mani değildir mekke canlı, Zenginlik zühde mani değildir kabe canlı yayın, Zenginlik zühde mani değildir Üç boyutlu kuran oku Zenginlik zühde mani değildir kuran ı kerim, Zenginlik zühde mani değildir peygamber kıssaları,Zenginlik zühde mani değildir ilitam ders soruları, Zenginlik zühde mani değildirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes