> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Vecdimin Penceresinden
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vecdimin Penceresinden  (Okunma Sayısı 986 defa)
19 Haziran 2010, 11:30:17
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Haziran 2010, 11:30:17 »



Vecdimin Penceresinden


Gerçek akılsız, dolayısiyle nasipsiz kimdir bilir misiniz? Ne aklın altında kalıp da onu hiç kullanmadan inanan, ne de aklın üstüne çıkıp onu akıl aleyhinde kullanarak inanmaya bakan Akılsız, aklın içinde kalandır; akıl fıçısı içinde, "nârıbeyzâ"dan aşk parmaklariyle cidar pencereleri açamadan ve bu işte aklı kullanmadan ermeye de yol kapalı
Akıl, o "ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk" maskara, inanmadığı şeylere "acaba, ya olursa, belki" gözüyle bakar da, inandığı şeylere "niçin, ne sebeple, neden dolayı" gibilerden bir şüphe tavrı ve ille anlama kaygısı gösterir
Eli inmeli, dili düğümlü, kalbi buruk, edası pısırık, sermayesi korkak, işi ürkek, ahlâkı katlanmak, ibadeti saklanmak
Bu mu müslüman?
Bir şeye malik olmak için o şeyi istemenin yeter olduğunu anlarlar Ama istemenin istemek olması için dudakların yetmeyeceğini anlasalar
Işık saniyede 300 bin kilometre yol alıyor ve aydan dünyaya 1 saniyede geliyor da, hayâl, milyarlarca ışık senesi tutan mesafeyi bir anda kestiriveriyor Neyi ve nereyi hayâl ederseniz, onda ve oradasınız Demek insanda zaman ve mekân üstü bir arayıcılık kudreti var Aranan Ve arayan olmadan arayan ve arama olmayacağına göre, ki arıyorum, kimi aramaya memur bulunuyorum?
Yok!
Diyenlere bir sözüm var:
- Siz bana gerçekten yok olan bir şeyi gösterebilir misiniz ki, yok'u ispat edebilesiniz? Gösterebilecek olsanız zaten o şey yok değil, var olur Gösteremeyince de yok demeye imkânınız kalmaz! Allah(cc)'a yok diyebilmeniz ayrıca ispat ediyor ki, o "var"ın ta kendisi, "yok"un da yaratıcısı
Kapıları yıkarcasına tekmeleyeceğim, limandaki bütün vapurların ve şehirdeki bütün fabrika bacalarının canavar düdüklerini öttüreceğim, trafiği durduracağım, insanları oldukları yerde mıhlayacağım ve gök tavanını yıkan bir sesle haykıracağım geliyor:
- İnsanlar! Allah(cc) var! O'nu düşünmekten başka her işe paydos!
Bana "deli" mi diyecekler?
Canım kurban, aklın son durağı olan böyle deliliğe!
Varlık hudutsuz girift bir ağaç Ve sen ey kainatın Efendisi; onun, hudutsuz girift köküsün! Bu köke bağlı gövde Bu gövdeye bağlı ince dal İnce dala bağlı yaprak Yaprağın üstünde el ayası gibi lif lif bir ağaç haritası Onun üstünde de küçücük bir böcek
Ben de buyum! Bütün insanlık budur! Ve senin getirdiğin nizam ağacının en küçük yaprağında bir böcek olmaktan üstün paye yoktur!
Allah(cc)'a iki cins insan inanır Ya en aptal, ya en akıllı! îkisi ortası dediğimiz hakikî ahmak, inkâra memur
Akıldan büyük nimet, zekâdan da ağır yük tanımıyorum
Zekâ azaldıkça iman engelleri de azalıyor ve iman bir "az" üzerinde durabiliyor Zekâ çoğaldıkça da engeller yıkılıyor, kökünden sökülüyor ve iman bir "çok" üzerinde duruyor
Vah, ikisi ortası nasipsizlere!
Her ferdin tepesinden geçmiş, çelikten, mahrut şeklinde kalın bir çadır var İlâhî nura yol vermeyen bir çadır Bu nefstir!
Ne mutlu, onu incelte incelte sigara kâğıdına çevirenlere ve içeriye nuru sızdıranlara! Ve ne mutlu onu delip ileriye geçenlere!
Madem ki nefs had tanımaz, doymaz, kanmaz ve razı olmaz, sen de kes onun bütün istihkaklarını!
Namazda teslimiyet vardır Onun içindir ki, namaz nefse giran gelir Yalnız bu kadarı İslâmın hak ve namazın mutlak ibadet olduğunu göstermeye yeter
Nefslerini şartlandıranlar, namaza yaklaşamazken, müslüman geçinenler de onun kabuğunda kalır ve gerçek namaz pek az kimseye nasib olur
Büyük Velî Abdülhakîm Efendi Hazretlerinin en güzel sözlerinden birisi, ermişlerin benlik haline dair şu görüşü;
"- Mevzuunu bulamaz ki, ben diyebilsin"
Bizse "ben"den başka mevzuu olmayan biçareleriz
Aman Yarabbi, aman Yârabbi; biz seni lâfta, yalnız lâfta ve kelimede anıyoruz Üstelik hikmetin karşısında vecd ve hayrete düştüğümüzü sanıyoruz Senin, hikmetten bahsedici aklı yaratan hikmet sahibi olduğunu düşünüyorum da, patlayacak kadar şişen kafatasımı secdeye mıhlamak ve öylece kalmaktan başka yol göremiyorum Zira secde, kendimde sandığım, kendimin diye vehmettiğim şeylerin sana iadesidir
Aman Yârabbi; ne büyük sır var secdede! Anlar gibi oluyorum ama yine anladığımı iddia edemiyorum
Bana öyle geliyor ki, münkirin gözünü çıkarsalar, kulağını sağır etseler, burnunu tıkasalar, dilini sükseler ve temas hissini dondursalar, o zaman görür, işitir, koklar, tadar ve temastan anlar
Eyvah, görmemek için göz, işitmemek için kulak taşıyanlara!
Bu âlemde hiçbir şeyin tam ve mutlak izahı yoktur Bir şeyi izah etmek için kullandığımız kelimenin izahı bile ayrıca izaha muhtaç, başka bir kelimeyle Bütün izah edilemezleri yine izah edilemezlerle izaha çalışırken, farkında mıyız ki, bu izahı izah edilemeyenlerin en büyüğü, yine Allah(cc)? Kâinatın tek ve mutlak izahı, Allah(cc)
Dünyada hiçbir akıl, İmam-ı Gazalî'nin şu idrak inceliğine ulaşamaz:
- Size bir kâhin, filân gün falan renkteki elbiseni giyersen ölürsün, dese, siz bu lâfa inanmaz, fakat o gün o elbiseyi de giymezsiniz Buna karşılık bir Peygamber, günde şu kadar rekât namaz kılın dediği zaman ona inanıyor, sonra da "niçin?" diye soruyorsunuz!
Hiç bir şey için değil, Allah(cc) böyle emrettiği için Şeriat, mutlak ve ulvî sebeplere bağlı bütün bir esrar âleminin dış ölçülerinden ibarettir; onu böyle bil ve ona böyle bağlan!
Akıl, o "ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk" maskarasının, inanmadığı şeye ayırdığı "belki" payı ile, inandığına da tahsis buyurduğu "ama niçin, ne sebeple" istifhamı arasındaki uçurumu gör!
Allah(cc)ım, nasıl da insanlardan kendi korkunç tezadlarını gizliyor ve tüneksiz kuşlar gibi bir duman halkasından bir su kıvrımı arasında onları, o teselliden bu teselliye gezdiriyorsun! Ey kudret sahibim!
Bize 10 dakika sonra öleceğimizi söyleseler ne yaparız? Dünya ile en küçük alâkamız kalabilir mi? Susuzluktan dilimiz kurumuş olsa böyle bir ihtiyacı düşünebilir miyiz? Dünya o anda bütün nimetleriyle başımıza yağsa dönüp bakabilir miyiz?
Peki; 10 dakika yerine 10 veya 100 yıl olmuş, farkı ne? Hiç'in milyon veya milyara darbı, hiç'i büyütmeye çalışmaktan başka neye yarar?
Aklı kopuncaya kadar geremedikçe, bunu yapamadıkça, ya taklitçi mümin, yahut sersem kâfir olmaya mecbursun!


Necip Fazıl Kısakürek


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vecdimin Penceresinden
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:20:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vecdimin Penceresinden rüya tabiri,Vecdimin Penceresinden mekke canlı, Vecdimin Penceresinden kabe canlı yayın, Vecdimin Penceresinden Üç boyutlu kuran oku Vecdimin Penceresinden kuran ı kerim, Vecdimin Penceresinden peygamber kıssaları,Vecdimin Penceresinden ilitam ders soruları, Vecdimin Penceresinden önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes