> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Talha Bin Ubeydullah (r.a.)
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Talha Bin Ubeydullah (r.a.)  (Okunma Sayısı 1062 defa)
28 Nisan 2011, 13:15:42
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 28 Nisan 2011, 13:15:42 »



Talha bin Ubeydullah (r.a.)

Talha ve Zubeyr, Cennette benim komşularımdır.
Hadis-i şerif

Kahramanlığı ve eşsiz faziletleriyle Allah ve Resulünün sayısız iltifatlanna mazhar olan, bilhassa Uhud Savaşındaki kahramanlığıyla asırlar boyu hayran¬lıkla yad edilen Hz. Talha bin Ubeydullah, Resulullahın en yakın Ashabından, dört halife devrinin önde gelen şahsiyetlerinden, bu devir şüra meclislerinin mümtaz ve değişmeyen azalarından biridir. Bütün hayatını Allah ve Resulü uğ¬runda vakfeden mümtaz bir Sahabtdir. Peygamberimiz (a.s.m.) onu bu fani alemde ebedi saadetle müjdelemiş, böylece “Aşere-i Mübeşşere” olarak bilinen bahtiyarların arasına katılmıştır.

Hz. Talha’nın Müslüman oluşu bir seyahat sonrasına rastlar. Ticaret için git¬tiği Basra’da bir rahipten Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamberlik ilan ettiği haberini aldı. Mekke’ye döner dönmez de bu haberi araştırdı. İlk Müslüman Hz. Ebü Bekir’le görüştü. Onun vasıtasıyla Resulullahın huzuruna çıktı. Ve ilk gö¬rüşmede hidayet nuru kalbine doluverdi. Müslümanların safına katıldı.’

Bu andan itibaren müşriklerin eza ve baskıları başladı. Hatta müşrik kardeşi ona baskı yapanların başında geliyordu. Günlerce aç ve susuz bırakıldı. Elleri boynuna bağlı olarak dolaştırıldı. Çeşitli hakaretlere maruz kaldı. Fakat irna¬nından aldığı güçle bütün bu sıkıntıları sabırla göğüsledi. İnancından taviz ver¬medi.

Hz. Talha (r.a.) Medine’ye hicret ettikten sonra Peygamberimiz onunla Ubey bin Kab (r.a.) arasında kardeşlik tesis etti.
Hz. Talha Bedir Savaşına katılmadı. Sebebi de Peygamberimizin Said bin Zeyd (r.a.) ile onu, Ebü Süfyan kumandasındaki müşrik kervanı hakkında bilgi toplamak üzere göndermiş olmasıydı. Vazifsi sebebiile bu harbe katılmamakla beraber , Peygamberimiz (a.s.m.), Bedir ganirnetinden ona da hisse verdi.

¬Hz. Talha’nın Uhud Savaşındaki kahrari’ıanlığı dillere destandı. Müşrikler Allah Resulünü öldürmek için bütün kuvvetleriyle hücuma geçtikleri bir sırada, Peygamberimizin etrafinda etten ve kemikten bir set meydana getirerek, insan üstü gayret gösterenlerin birisi de oydu. Olmek, fakat Resulullahın yanın¬dan ayrılmamak üzere biat etmişti. Bir ara müşrikler iyice yüklenmişlerdi. Re¬ulullah (a.s.m.),
“Bunlara kim karşı koyar?” buyurdu.

Hz. Talha, “Ben” dedi.
Fakat Peygamberimiz ona müsaade etmedi. Ensardan biri çıktı; çarpışa çar¬pışa şehid oldu. Bir grup daha çıktı. Resulullah aynı soruyu yine sordu.

Hz. Talha, “Ben ya Resulallah” dedi.
Peygamberimiz yine müsaade etmedi. Ensardan biri daha çıktı ve çarpışa çarpışa o da şehid oldu. Uçüncüsünde, Peygamberimiz, kendisine müsaade et¬i.   Hz. Talha kahramanca çarpıştı ve müşrik güruhunu dağıttı.

Harbin en dehşetli anında Peygamberimiz Hz. Talha’ya, “Bana kendini feda eder, vücudunu siper yapar mısın?’ buyurdu.

Hz. Talha, “Ya Resulallah, vücudum yolunuza feda olsun” cevabını verdi ve şu sözünde sadakatle durdu. Keskin nişancı Malik bin Züheyr’in attığı bir okun
peygamberirnize isabet edeceğini anlayınca hiç tereddüt etmeden hemen elini arşı koydu. Ok parmağını delip geçti. Ama vücudunu Resulullaha feda eden bir kahraman için bunun ne ehemmiyeti vardı?

Hz. Talha birçok yerinden yaralandığı halde bir an olsun Resulullahı yalnız bırakmadı. Fakat aşırı kan kaybından bir ara bayılmıştı. Peygarnberiniz Hz. Ebü Bekir’e onunla ilgilenmesini söyledi. Hz. Ebu Bekir yüzüne su serpince ayıldı. Peygamber aşığının İlk sorusu,
“Resulullah ne yapıyor?” oldu.

Hz. Ebü Bekir, “Allah’a bin şükür, çok iyidir. Beni sana o gönderdi” deyince, ebü Talha (r.a.) büyük bir teslimiyet içerisinde,
“Allah’a şükürler olsun. Peyganıberim sağ olduktan sonra, bütün musibetler hafıf gelir bana” dedi. Sonra Resulullahın yanına geldi.
Peygamberimiz, “Allah’ım ona şifa ve kuvvet ver” diye dua etti. Hz. Talha bu duanın bereketiyle hiçbir şey olmamış gibi çarpışmaya devam etti. Hz. Talha, daha sonra, Peygamberimizi omuzuna alarak yüksekçe bir yere çıkardı.

Talha (r.a.) Uhud’da 75 yerinden yaralanmıştı. Onun gösterdiği fedakarlık ve kahramanlık sebebiyle Peygamberimiz ona, “Talhatü’l-Hayr [Hayırlı TalhaIha” lakabını taktı. Ayrıca, “Cennet Talha’ya vacip oldu. Talha Cennete girecek bir iş yaptı” buyurdu.2
Hz. Talha, kendisini son derece mutlu eden bir hadiseyi şöyle anlatır:
“Sahabilerden bir zat, birgün Resulullaha ‘Mü’minler içerisinde öyleleri var¬dır ki, Allah’a vermiş oldukları ahde sadakat gösterirler. Onlardan kimi canları¬nı feda etti, kimi de bu şerefi beklemekteler’ ayet—i kerimesindeki ‘şehid olmayı bekleyenlerin’ kimler olduğunu sorar.“Fakat Peygamberimiz cevap vermez. Sahabi sualini üç defa tekrarlar, fakat yine cevap vermez. 0 sırada, ben, üzerimde yeşil bir elbise olduğu halde mesci¬de girdim. Resulullah beni görünce ‘Sual soran nerede?’ diye buyurdu. Sahabi, ‘Buradayım, ya Resulallah’ deyince, beni göstererek, işte bu şehid olmayı bek¬leyenlerdendir’ buyurdu.”3

Ebü Talha (r.a.) Hendek Savaşında, Mekke’in Fethine, Huneyn ve Tebiik Savaşlarına ve Peygamberimizin katıldığı bütün seferlere katıldı.

Hz. Talha varlıklı bir insandı. Ticaretle meşgul olurdu, ama Hicretten sonra ziraatle de uğraştı. Bununla beraber yiyip içrmesi, giyinip kuşanması son derece sade ve mütevazi idi. Kılıcıyla olduğu kadar, malıyla da cihad ederdi. Tebük Se¬feri öncesinde, hazırlanan orduyu teçhiz kampanyasına diğer mü’rninler gibi, büyük bir şevkle sanldı. Servetinin büyük bir kısmını cihad ordusuna sarfetme¬si için Resulullaha getirdi ve “Bunlar size Talha’nın küçük bir hediyesidir” dedi

Peygamberimiz onun bu cömertliği karşısında çok sevindi.
“Ey Talha sen çok feyizli ve cömertsin” diyerek ona iltifat etti.
Bir defasında da Hz. Talha cihada çıkan müminlerin susuz kalmamaları için bir kuyuyu satın alarak onlara vakfetti. Huneyn Savaşında gösterdiği kahra¬manlık ve cömertlik sebebiyle Resulullah (a.s.m) “Talhatü’l-Cüd [Cömert Tal¬ha]” lakabını verdi.

Hz. Talha misafırper bir insandı. Bir gün yeni Müslüman olmuş iki kişi misa¬firi oldu. İçlerinden birisi diğerine nisbeten daha gayretliydi. Bu zat bir müddet Sonra bir savaşta şehid oldu. Diğeri ise bir yıl sonra vefat etti. Bir müddet sonra Ebu Talha bu zatları rüyasında gördü. İkisi de Cennete girmek için kapıda izin bekliyorlardı. Oncelik sonra vefat edene verildi.
Sabah olunca Hz. Talha geldi, rüyasını Peygamberimize anlattı. Mecliste hazır olan Sahabiler hayret ettiler. Resul-i Ekremden bu işin hikmetini sordular.peygamberimiz, onların sorusuna bir soru ile cevap vererek sözlerine başladı:sonradan vefat eden, öncekinden bir sene daha fazla yaşamadı mı?” Sahabiler, “Evet, ya Resulallah” dediler.

Sohbet daha sonra şöyle cereyan etti:
“Bu zat, Ramazan ayını idrak ederek orucunu tutmadı mı?” “Evet.”
“Bu adam, bir sene daha fazla ibadet etmedi mi?”
“Evet.”
Peygamberimiz, diğer amellerini de sorup Sahabilerden “Evet” cevabını alınca şöyle buyurdu:
“0 halde ikisinin arasındaki fark, yerle gök arasındaki mesafe gibidir” buyur¬Hz. Talha güler yüzlü bir insandı. Güleryüzlülüğünü evinde daha da hissetti¬di. Kendisinden birşey isteyeni boş çevirmez, istenileni imkanı nisbetinde verirdi. En küçük bir iyiliği dahi küçük görmez, her seferinde teşekkür ederdi

Veda Haccına da katılan Hz. Talha, Peygamberirnizin irtihaline çok üzüldü. kadar üzülmüştü ki, diğer Sahabiler Resulullahtan sonra halifenin kim olaca¬ğını müzakere ederken, o bir köşeye çekilmiş hazin hazin ağlıyordu.. Hz. Ebü Bekir’e biat ederek halifeliğini kabul eden Hz. Talha, onun vefatına onlar müşavere heyetinde vazife yaptı. Müslümanlar birçok meselede kendisi¬müracaat ediyordu. Aradan iki sene geçmişti. Hz. Ebu Bekir hastalandı, ken¬inden sonra yerine halife olarak kimin geçeceği hususunda Sahabilerin ileri .genlerinin fikrini almaya başladı. Meseleyi Hz. Talha’ya açınca, Hz. Talha, .halifeliğe Hz. Ömer’i layık gördüğünü söyleyerek fikrini şöyle açıkladı:

‘Bu makama asıl layık olan Omer’dir. Cenab—ı Hak sana Müslümanların işi-time emanet ettiğini sorduğu zaman vicdan rahatlığı içinde ‘Hz. Omer’e bıraktım’ diyebilirsin.”
Hz. Omer’in hilafeti zamanında da şüra heyetindeki vazifesine devam etti. Meşverete getirilen meseleler hakkında isabetli fikirler serd ederek görüş be¬yan etti.

Mesela fethedilen arazinin mücahidler arasında taksimi meselesi görüşüldü¬ğü zaman, Hz. Ömer taksime muhalefet etti. Çünkü arazi yalnız onu fetheden mücahitlere ait değildi, gelecek nesillerin de mülkü idi. Hz. Talha bu meseledeHz.   Omer’in fikrini destekledi ve heyette bu fikir kabul edildi.

Hz. Omer’in, vefatından önce gösterdiği halife adayları arasında Hz. Talha da vardı. Ama o adaylıktan feragat ederek Hz. Osman’a rey verdi. Münafıkların yürüttüğü ifsad faaliyetleri karşısında hep Hz. Osman’a destek oldu. Ama hadi¬seler öyle gelişiyordu ki, artık gelişmelere engel olacak bir imkan kalmamıştı. Nitekim kaderin sırlarıyla iç içe cereyan eden hadiseler, Hz. Talha’nın hayatının son devrelerini bütünüyle doldurdu. Vefatı da münafıkların eliyle oldu. Hicre¬tin 34. senesinde şehadet mertebesine erip Rabbine kavuştuğu sırada, altmış dört yıllık şeref ve haysiyet dolu bir ömrün sahibi idi.

Hz. Ali bu bahtiyar sahabinin öldürülmesine çok üzüldü. Naşının yanına gel¬di ve şöyle konuştu: “Ey Talha, yıldız dolu bu semanın altında seni toprağa serili görmek bana çok ağır geldi. Keşke ben yirmi yıl evvel ölseydim de bu günü gör¬meseydim” dedi.
Allah onlardan razı olsun.






Kaynaklar

1.UsdüL Gabe, 3:59.
2.Tabakat, 3:2ı7-220.; Müsdedreç 3:374, Tirmizi, Menakıb:22
3.Hilye, 1:87 İbni Ebi Şeybe, Musannaf, 12:90.
4.Müsned, 1:163.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Talha Bin Ubeydullah (r.a.)
« Posted on: 23 Nisan 2024, 12:32:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Talha Bin Ubeydullah (r.a.) rüya tabiri,Talha Bin Ubeydullah (r.a.) mekke canlı, Talha Bin Ubeydullah (r.a.) kabe canlı yayın, Talha Bin Ubeydullah (r.a.) Üç boyutlu kuran oku Talha Bin Ubeydullah (r.a.) kuran ı kerim, Talha Bin Ubeydullah (r.a.) peygamber kıssaları,Talha Bin Ubeydullah (r.a.) ilitam ders soruları, Talha Bin Ubeydullah (r.a.)önlisans arapça,
Logged
28 Nisan 2011, 13:28:00
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 28 Nisan 2011, 13:28:00 »


     Rabbim onlardan razı olsun..Bizi de şefaatlerine ulaştırsın,inşaallah..

     Allah razı olsun hocam..Birsahabe efendimizi (r.a.) daha, yakından tanımamıza vesile oldunuz..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes