> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri  (Okunma Sayısı 717 defa)
24 Eylül 2010, 16:41:47
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 24 Eylül 2010, 16:41:47 »



SÜNNETİN TESBİTİ VE TEŞRİ'DEKİ YERİ


2. Kur'an'da Sünnet
Sünnet, hayatımızın hayatı ve ruhûmuz içre de bir ruhtur. Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân da sünneti desteklemekte, desteklemekten de öte, onun İslâm'daki esaslı ve vazgeçilmez yerini tesbit ve tasrih buyurmaktadır. İşte, bu tesbit ve tasrihle alâkalı âyetler:

1. Kur'ân-ı Kerim'de birkaç yerde, birbirinin aynı veya çok az değişiği lâfızlarla şöyle buyurulur:

"O (Allah) ki, ümmîler içinde kendilerinden bir rasûl ba's buyurdu. (O Rasûl). onlara Allah'ın âyetlerini okuyor, onları temizliyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor..." (Cum'a, 62/2).

Hemen hemen büyük çoğunluğu itibariyle muhaddisîn ve müfessirîn-i kiram, ayette geçen 'hikmet' kelimesinden 'sünnet'i anlamışlardır. Çünkü, mu'cize olan Kur'ân-ı Kerim'in içinde gelişigüzel sıkıştırılmış kelimeler, maksada kapalı ifadeler ve gereksiz itnâb, yani yok yere kelime dökme ve sözü uzatma olamayacağından, söz konusu âyet-i kerimede, hikmetten kasıt, kitab veya kitabın bir kısmı olamaz; zira o zaman, hikmet, kitab üzerine atıf yapılmazdı. Evet burada kitabdan maksat, çok âyetlerde de geçtiği üzere Kur'ân-ı Kerim'dir. Hikmet ise, kitabın icmalini tafsîl, mübhemini tefsir, umûmî olanını tahsis ve mutlakını takyîd bâbında, Allah Rasûlü'nden şeref-südûr olan sünnet-i seniyyedir.

2. Bir başka âyet-i kerimede, Allah (cc), peygamberlerini onlara itaat edilsin diye gönderdiğini ifade buyurur:

"Biz gönderdiğimiz her peygamberi, başka değil, ancak -Allah'ın izniyle- kendisine itaat edilmesi için gönderdik." (Nisâ, 4/64).
Allah, kendisine itaat edilsin diye peygamber gönderir. Peygambere itaat ise, onun zatından dolayı değil, ferdî-içtimaî, maddî-manevî aydınlığa vasıta ve vesîle olması hasebiyle, Allah'ın memuru bulunması itibariyledir.

Evet: "Ey iman edenleri Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin ve O'ndan yüz çevirmeyin " (Enfal, 8/20).
"Allah'a itaat edin; Rasûl'e itaat edin." (Nisâ, 4/59; Nûr. 24/54...)

Âyetlerde ifade olunan Allah'a itaatle, Rasûlullah'a itaat aynı şeyler değildir. Allah'ın emir ve nehiylerinde Allah'a, Rasûlullah'ın emir ve nehiylerinde, yâni O'nun sözlerinde, fiillerinde ve takrirlerinde de O'na itaat açıkça Kur'ân-ı Kerim'in emridir. Çünkü, Allah'a itaat adına Kur'ân-ı Kerim'in ortaya koyup ve Rasûlullah'ın (sav) tebliğ buyurdukları emir ve nehiylerin dışında, bir de, müstakillen sünnet eksenli emirler-yasaklar, terğibler-terhibler, teşvîkler-tavsiyeler var ki, bütün bunları ifade sadedinde Allah Rasûlü (sav):

"Şüphesiz, bana kitab ve onunla birlikte bir benzeri, bir misli verildi"12 buyurmaktadır.

Ayrıca, yukarıda misal olarak getirdiğimiz âyet-i kerimelerde, Allah'a ve Rasûlü'ne ayrı ayrı itaat emredildikten sonra: "Rasûlullah'tan yüz çevirmeyin" deniliyor ki, bu da, sünnete ittiba etmemenin, hatta onu hafife almanın ve sorgulamanın bir nev'î irtidad olduğunu ifham etmektedir.

3. Bu mevzuyla alâkalı olarak, Kur'ân-ı Kerîm'de geçen âyetlerden bazıları da şunlardır:

a. "Ey iman edenler; Allah'a itaat edin, Rasûl'e itaat edin ve sizden olan ulü'l-emre de (içinizden çıkan, inanç, duygu ve düşüncelerinizi paylaşan, acıda, sevinçte, kederde sizinle beraber olan büyüklerinize de) itaat edin." (Nisâ, 4/59).

Ayet, Rasûlullah'tan sonra gelen emir sahiplerine ve büyüklere itaati bile emrederken, insanlık adına büyükler büyüğü, kendilerine itaat edilmesi emrolunan büyüklerin de büyüğü, melcei, mencei, Rasûlullah'a itaat etmemek, Kur'ân dışında O'nun sünnetini, yani mübarek sözlerini, fiillerini kâle almamak ve O'na ayrı bir emretme, yasaklama hakkı ve salâhiyetini vermemek, acaba hangi insafla te'lif edilir?
b. "Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin ve nizâa düşmeyin. Aksi halde gevşer, za'fa dûçâr olursunuz; kuvvetiniz, nusretiniz, devletiniz gider; sabredin ha!" (Enfal, 8/46).

Bu İlâhî beyan, Allah'a ve Rasûlullah'a itaati, nusretin, kuvvetin, birliğin ve devletin kaynağı saymaktadır. Rasûlullah'a itaattan uzaklaşıldığı zaman, yani imam bilinmediği veya kâle alınmadığı zaman, tıpkı namaz imamında olduğu gibi, kimin hangi kıbleye döneceği belli olmaz; o halde, nizâa düşmemenin yolu, Rasûlullah'a itaat ve iktidâdır; nitekim, bir başka âyette: "Kendi aranızda nizâa düştüğünüz zaman, Allah'a ve Rasûlüne götürün!" (Nisâ, 4/59) buyrulmaktadır. Hakikat bu iken ve bizi birleştirecek, içtimaî vahdetimizi sağlayacak mercî O ve O'nun sünneti iken, O'nun kudsî âsârını sorgulamanın neye müncer olacağı acaba hiç düşünülmüş müdür?

c. "De ki: 'Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin." (Al-i İmrân.3/31)Allah'ı sevmek, Rasûlullah'ı sevmek; Rasûlullah'ı sevmek de Allah'ı sevmek demektir. Rasûlullah sevilmeden Allah sevilemez ve O'nun sünnetine ittibâ etmeden, Allah'ı sevme davasında bulunmak, boş bir iddiâdır.

ç. "Allah'ı ve ahiret gününü uman ve Allah'ı çok zikredip, Allah'la irtibatını kavî tutan ehl-i imân için, doğrusu Rasûlullah misal alınacak insandır, O'nda, misâl edinme adına çok güzel şeyler vardır " (Ahzâb, 33/21).

Değişik yönlere giden yollarda istikameti bulabilmek ve sırat-ı müstakimde istikamet üzere yürüyebilmek için, istikameti temsil eden İnsan'a ittiba etmek, O'nun sünnetine uymak, yapılması gerekli olan biricik iştir.

d. "Hayır, asla! Rabbine andolsun ki, aralarında nizâa bâdî her mes'elede seni hakem olarak kabûl etmedikten sonra, onlar iman etmiş olamazlar." (Nisa, 4/65)

İşte, Peygamber'i en yakından tanıyan bir sahâbinin bu mevzudaki anlayışı! Bir gün bir kadın İbn Mes'ûd'a gelerek: "Sen, dövme yapıp yaptıran, yüz tüylerini yolan ve yolduran, dişlerini seyrekleştiren ve güzel görünmek için dişlerinin arasını yontan ve Allah'ın yarattığını değiştiren kadınlara lânet etmişsin" der. İbn Mes'ûd Hazretleri de: "Bu Allah'ın kitabında var" buyurur. Kadın: "Yemin olsun ki, ben Mushaf'ın iki kabının arasında ne varsa okudum, böyle bir şey görmedim" deyince, İbn Mes'ûd (ra), Allah'ın:

"Rasûl size ne getirdiyse, onu alın ve sizi neden nehyettiyse, ondan kaçının" (Haşr. 59/7) buyurduğunu okumadın mı?" cevabını verir. Evet, Efendimiz: Takma saç kullanan, saçına başkasının saçını ekleyen, vücuduna dövme yapan ve yaptıran kadınlara lânet etmiştir.13

3. Hadîs-i Şeriflerde Sünnet


Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şeriflerinde de sünnetin yerine ve ehemmiyetine işaret olunmuş ve bu mevzû üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Meselâ, Buhari'nin Sahih'inde Hz. Ebû Hureyre'den (ra) rivayet olunan bir hadîs-i şerifte:

"Bana itaat eden, şüphesiz Allah'a itaat etmiştir; bana isyan eden de, hiç şüphesiz Allah'a isyan etmiştir"14 buyrulmaktadır.

Peygamber'in yolu, Allah'ın yoludur; Peygamber'in izinde bulunmak demek, İlâhî mesajların aydınlık ikliminde yürümek demektir. Dolayısıyla sünneti kabûl etmemek, onu hayattan dışlamak veya ona başkaldırmak, Allah'a isyanla aynı mânâya gelir. Allah, insanlar içinden bir insanı seçiyor; ve her şeyi reşha gibi kusursuz ve arızasız aksettirecek nezih bir Ruh'u intihap edip, insanlara mesajını O'nunla gönderiyor; O da, getirdiği bu mesajı yorumlarıyla açıklıyor, önümüze seriyor. Buna karşılık bazı densizler kalkıp, o musaffâ Elçi'ye karşı tavır alıyorsa, o zaman bunun adı, ancak ve ancak Allah'a isyan, O'na başkaldırma ve cehenneme istihkak kesbetme olur. Çünkü, yine Buhari'nin rivayet ettiği bir başka hadîs-i şerifte Efendimiz bizzat:

"Başkaldıran, serkeşlik eden müstesnâ, ümmetimden herkes cennete girer" buyurmuşlar. Ashâb-ı Kirâm'ın: "Başkaldıran, serkeşlik eden kimdir, ya Rasûlallah?" diye sorması üzerine de: "Bana itaat eden cennete girer, bana isyan edense muhakkak başkaldırmış ve serkeşlik etmiş olur"15 cevabını vermişlerdir.

Ebû Davud ve Tirmizî'nin, Irbad İbn Sâriye'den rivayet ettiği bir başka hadîs-i şeriflerinde ise Efendimiz (sav):

"İçinizden benden sonra yaşayanlar pek çok ihtilâf ve herc ü merc göreceklerdir. Siz sünnetime ve doğruya götüren râşid halîfelerin (yani, Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali'nin) sünnetine sarılın, yapışın. Bunlara dişlerinizle sımsıkı tutunun" buyurmuşlardır. Hadîsin devamında, yine sünnetin her şey olduğuna ve her şeyi aşan ehemmiyetine işareten:

"Zinhar, sonradan ortaya çıkma işlerden (bid'at) sakının; çünkü, her bid'at dalâlettir"16 buyrulmaktadır.

Yine, Taberânî'nin rivayet ettiği meşhur bir hadîste:

"Ümmetimin fesadı zamanında (dinin esaslarının sarsıldığı, ümmetin dağılıp parçalandığı ve İslamî düşüncenin hedmine çalışıldığı bir dönemde) sünnetime, (yol adına getirip ortaya koyduğum disipline) sımsıkı sarılan, hattâ onun esaslarından bir tanesini bile ihyâ eden şehit sevabı kazanır." 17 Hadîsin tenkide maruz rivayetinde ise "yüz şehid sevabı kazanır" buyrulmaktadır.

Kur'ân'ın ve Rasûlullah'ın apaçık ifadeleri karşısında hâlâ kendilerine başka yollar arayanlara, Kur'ân'ın dediği gibi desek, zannediyorum fazla bir şey söylemiş olmayız:
"Öyle ise nereye gidiyorsunuz?" Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri
« Posted on: 20 Nisan 2024, 15:40:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri rüya tabiri,Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri mekke canlı, Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri kabe canlı yayın, Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri Üç boyutlu kuran oku Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri kuran ı kerim, Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri peygamber kıssaları,Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeri ilitam ders soruları, Sünnetin tesbiti ve teşrideki yeriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes