> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim  (Okunma Sayısı 700 defa)
13 Ekim 2010, 18:06:55
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Ekim 2010, 18:06:55 »



Örnek Bir Aksiyon Adamı: Abdürreşid İbrahim


Rusya Türklerinin ilk siyasî temsilcisi, son Osmanlı aydınlarından Abdürreşid İbrahim, 23 Nisan 1857’de Sibirya’nın Tobolsk ilinin Tara kasabasında doğmuştur. Aslen Buharalı Özbek bir aileden gelen babası Ömer Efendi, devrin siyasî faaliyetlerine iştirak eden bir vatanperver, annesi Baş­kurt Türklerinden Afife Hanım’dır. Abdürreşid İbrahim genç yaşta ailesinden ayrılarak başladığı tahsil hayatını, çevre kazalardaki medreselerde sürdürür. Teman Medresesi’nde de bir süre okuduktan sonra devrin tanınmış medreselerinin bulunduğu Kışkar’a gider. Bir süre Kırgız kabileleri arasında dolaşarak hocalık ve imamlık yaptıktan sonra Orenburg’a gelir (1879). Gizlice bir gemiye binip hacca gitmek üzere İstanbul’a geçer (1880). Burada geçirdiği iki aylık bir sürenin ardından hacca gider. Hacdan sonra Medine’de tahsil hayatının ikinci devresine başlar. Çeşitli âlimlerden ders okuyarak kıraât, fıkıh ve hadîs ilimlerinden icazet alır. 1884 yılı sonunda İskenderiye üzerinden İstanbul’a, oradan da Tara’ya dönerek medresede ders vermeye başlar (1885). Aynı yıl evlenir. Medine’ye talebe götürmek üzere İstanbul üzerinden ikinci defa hacca gider ve öğrencilerini Medine’ye yerleştirip yine İstanbul üzerinden tekrar Tara’ya döner. Burada bir “Usûl-i Cedîd” okulu açarak eğitim faaliyetlerine başlar. Bu sırada “Livâü’l-Hamd” adlı risalesini İstanbul’da bastırarak Rusya’da dağıtır.

Abdürreşid İbrahim’in farklı dil ve lehçelerde yoğun yayın faaliyetlerinin olduğuna şahit olmaktayız. “Ülfet” adıyla çıkardığı dergi çok büyük bir ilgi ile karşılanır. Türkçe yayımlanan “Ülfet” Türkistan’da gördüğü yoğun ilgiden dolayı “Zararlı neşriyat” olarak kayıtlara geçmiştir. Özellikle dinî meselelere ağırlık veren ve medrese talebeleri tarafından da büyük bir ilgiyle takip edilen dergi Seksen beşinci sayıda Rus merkezi yönetimi tarafından kapatılır. Büyük teveccüh kazanan Ülfet’in kapatılması ile “Tilmiz” adlı Arapça bir mecmua daha çıkarır. Tilmiz'in yayın hayatı da ancak bir yıl kadar sürer ve Ülfet ile aynı kaderi yaşar ve kapattırılır. Ülfet ve Tilmiz’in peş peşe merkezî yönetim tarafından kapatılması da Abdürreşid Efendi’yi yıldıramaz ve Kazak şivesiyle yayın yapan Serke’yi de çıkarır.

Abdürreşid Efendi’nin bu hizmetleri, Mehmet Akif’in kendi dilinden şöyle anlatılır:

“Evvela gizlice bir matbaa tesis ettim.
Beş on öksüz bularak basmacılık öğrettim.
Kalemim çok pürüzlüydü, fakat çaresi ne?
Sonra, bilmem kimin üslûbu avamın nesine!
Dilimin döndüğü şiveyle bütün gün yazdım;
Okuyanlar o kadar çoktu ki, hiç ummazdım.
Usta, âsârını verdikçe çocuklar bastı;
Altı ay geçti, bizim matbaanın çıktı adı.
Göğsü imanlı beş on tane fedai gelerek,
Dediler; “Sen ne basarsan, onu tevzi edecek
Vasıtan işte biziz, korkulacak şey yoktur...
Para lâzımsa da bildir ki, verenler bulunur.”
Bir cerideyle hemen başlayıverdim vaaza.
Zaten en başlıca yol, halkı budur ikaza.”
Medeniyetteki insanlar için Matbuât,
Şimdi Kürsilerin en yükseği, lakin, heyhât..
(Safahât, Süleymaniye Kürsüsünde, s. 150)

Abdürreşid İbrahim’in matbaa ve yayın faaliyetlerinden sonra en çok önem verdiği bir diğer konu da eğitim faaliyetleridir. Halkın da desteği ile büyük bir eğitim seferberliğine de başlamıştır:

“Parasızlıktı bidayette işin korkulusu;
Ağniyâ altını bezletti, etekler dolusu…
Açtık oldukça güzel medreseler, mektepler;
Okuyup yazmayı ta’mime çalıştık yer yer.
Tatarın yüzde bugün altmışı hakkıyla okur;
Rusların hâlbuki nispetleri gayet dûndur.”

(Safahât, s. 151)

Abdürreşid İbrahim’in Rusya’daki matbuât ve eğitim faaliyetleri merkezî yönetimin baskıları sonucunda kısıtlanarak gazeteleri ve matbaası kapatılır. Bir kısım arkadaşı ile birlikte faaliyetlerini farklı yerlerde gerçekleştirir. Rusya’dan ayrılan Abdürreşid İbrahim, 1907 sonlarında Batı Türkistan, Buhara, Semerkant, Yedisu ve civarını içine alan bir yıllık seyahatinden sonra tekrar Tara’ya gelir ve ailesini de yanına alarak Kazan’a yerleşir. 1908 Eylülünde buradan hareketle Sibirya, Moğolistan, Mançurya, Japonya, Kore, Çin, Hindistan, Hicaz ve Ortadoğu üzerinden İstanbul’da son bulan büyük seyahatini tamamlar. (1910).

Türk okuyucusu Abdürreşid İbrahim’i 1907–1910 yılları arasında Türkistan, Sibirya, Moğolistan, Çin, Mançurya, Japonya, Kore, Singapur, Endonezya, Hint Adaları, Hicaz ve İstanbul’da son bulan seyahatlerindeki müşahede ve düşüncelerinin anlatıldığı seyahat notları “Âlem-i İslâm” adlı kitabı ile tanımaktadır. Seyahat notları “Âlem-i İslâm” adı ile kitaplaşmadan önce, Eşref Edip’in çıkardığı, başta Mehmed Akif gibi devrin önde gelen yazar ve şairlerin yazılar yazdığı Sırat-ı Müstakim adlı mecmuada tefrikalar hâlinde yayımlanmıştır. Günümüzde “20. Asrın Başlarında İslâm Dünyası ve Japonya’da İslâmiyet” ve “20. Asrın Başlarında İslâm Dünyası Çin ve Hindistan’da İslâmiyet” adıyla iki cilt olarak günümüz Türkçesiyle tekrar yayımlanmıştır. (Yeni Asya y., Haz. Mehmet Paksu, İstanbul 1987)

Millî şairimiz Mehmed Âkif’in de beğenerek destek verdiği ve basımına katkı sağladığı “Âlem-i İslâm” birçok yönü ile Müslüman halklar, özellikle Orta Asya Müslüman Türkleri hakkında sağlıklı bilgiler vermekte ve o dönemin şartlarını tahlilde bize değerli bilgiler sunmaktadır. Mehmed Âkif esere yazdığı Takriz’de Avrupa hakkında bilgiler sunan birçok eserin varlığına rağmen kendi dünyamız olan Asya kıtası hakkındaki bilgilerimizin eksikliğini şu ifadeler ile dile getirir: “Lakin Asya’yı hangi eserden öğreneceğiz? İtiraf etmeliyiz ki, dünyada en az bildiğimiz bir kıta varsa, o da kendi menşeimiz, kendi memleketimiz olan Asya’dır. Bu eski dünyadaki bitmez tükenmez ülkelerin en meşhurlarını, yalnız isimlerini bilmek suretiyle tanırız. O çeşit iklimlerde yaşayan milletlerin lisanlarına, ahlâklarına, âdetlerine dair, o da yanlış olmak şartıyla pek az şey biliriz.” Batılı seyyahların Asya hakkında verdikleri bilgilere güvenilemeyeceğini beyan eden Âkif: “… Biz Asya’mız hakkında doğru mâlûmâtı doğrudan doğruya Abdürreşid İbrahim’den alacağız. Bu zat Japonya’da, Çin’de ve Hindistan’da iken Sırat-ı Müstakim’de yayımlanan mektuplarıyla, Osmanlı toprağına geldikten sonra yine Sırat’ta dercedilen hutbeleriyle tanıttırmıştık. Onun için yüce irfanından, ahlâkî faziletlerinden uzun uzadıya bahsetmeyeceğiz.” (1/16–7) sözleri ile Abdürreşid İbrahim’in yaptığı seyahatlerdeki sağlıklı gözlemleri hakkında övgülerini ifade eder.

Mehmed Âkif’ “Âlem-i İslâm” adlı kitabın basımından sonra sarf ettiği sözler kitabın mahiyeti ile ilgili bilgileri de ihtiva etmektedir: “Vakıa Abdürreşid’in bu seyahatnamesi insana o kadar keyif vermiyor. Çünkü birçok acı hakikatleri olanca acılığıyla, olanca üryanlığıyla gösteriyor, Şark’ın emrâz-ı içtimaîsini ortaya döküyor. Lâkin hastalık bütün a’râzıyle, edvârıyle meydana çıkmalıdır ki müdâvatı kabil olsun, esbabı bertaraf edilebilsin.”

Mehmed Âkif şiirlerinde sıklıkla Abdürreşid İbrahim’den bahseder, “Süleymaniye Kürsüsünde” adlı şiirinde Abdürreşid İbrahim’i şöyle tavsif eder:

“Kimdi kürsüdeki? Bir bilmediğim pir amma,
Hiç de bigâne değil kalbe o câzip sîmâ.
Bembeyaz lihye-i pâkiyle, beyaz destârı,
O mehib alnı, o pek mûnis olan didârı,
Her taraftan kuşatıp bedri saran hâle gibi,
Ne şehâmet, ne melâhat veriyor, yâ Rabbi!
Hele gözler iki mihrâk-ı semâvidir ki:
Bir şuâıyla alevlendiriyor idrâki.
Âh o gözlerden inen huzme-i nûrânûrun,
Bağlı her târ-ı füsunkârına bin rûh-i zebun!”


Âkif, Süleymaniye Kürsüsünden başlıklı şiirinde Abdürreşid İbrahim’i konuşturarak İslâm dünyasının durumunu, Müslüman toplulukların problemlerini ve geri kalmışlık sebeplerini uzun uzadıya dile getirir.

Abdürreşid İbrahim, Osmanlı’nın buhranlı son döneminde yaşamış ve bu buhranlı dönemin ağır yükünü omuzlamaya çalışan ender insanlardan birisidir. Onun gayretleri, fedakârlıkları, ızdırabı, hamiyetperverliği ve dertlenmesi bunu açıkça göstermektedir. O, muasırı daha nice dava ve aksiyon adamı gibi âlem-i İslâm’ın derdi ile dertlenmiş ve hâl çareleri için çok ciddi bir gayretin ve arayışın içinde olmuştur.

Orta Asya, tarihimiz açısından çok özel anlamı olan bir coğrafyadır. Tarihin çarkları arasında ezilen orta Asya halklarının derdine ortak olma düşüncesiyle Abdürreşid İbrahim o toprakları karış karış gezerek oraların problemlerini tespit etmiş ve onlara çözüm önerileri getirmiştir. Nitekim Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Orta Asya’ya yönelik yapılması gerekenleri ifade ederken Abdürreşid İbrahim’in azmini, fedakârlık ve feragatini numune-i imtisal olarak gösterdiğine şahid olmaktayız: “… Orada bozulan den gelerle beraber alınan yaralar büyük olmuş ve bu yaraların sarılması için de acil mualecelere ihtiyaç duyulmuştur. Onların yaralarının yeniden kendilerine gelip, eski safvetlerini elde etmeleri ve Osmanlı’nın mirasına sahip çıkabilmeleri için, bu yönde gösterilecek her türlü fedakârlığa ihtiyaç vardır.  Bu tür hizmetlerde referans olarak verilmesinde Abdürreşid İbrahim’in fedakârlığının, civanmertliğinin ve Allah rızasına nail olma beklentisi içinde olmasının büyük tesiri vardır. Allah yolunda hizmetlerin dünyevî bir beklentiye girilmeden îfâ edilmesi çok önemlidir.

Abdürreşid İbrahim bu yola girerken birçok fedakârlık ve mahrumiyet yaşamıştır. Bunları yaşarken kendi şahsî hayatını değil içtimaî hayata hizmeti esas aldığını şu ifadeleri ile dile getirir: “Şahsî hayat çok kere bir adamın şahsına bağlı kalır. Bazen aşarsa da ancak aile efradına, akraba ve yakınlarına bulaşır. İçtimaî hayat ise bir milletin hayatı demek olup, milyonlarca fertleri içine alır. İçtimaî hayata hizmet ed...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 01 Temmuz 2017, 02:41:21 Gönderen: ღ۩ Bilgin ۩ღ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:21:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim rüya tabiri,Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim mekke canlı, Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim kabe canlı yayın, Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim Üç boyutlu kuran oku Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim kuran ı kerim, Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim peygamber kıssaları,Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim ilitam ders soruları, Örnek bir aksiyon adamı Abdürreşid İbrahim önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes