> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar >  O nu t anıyor musunuz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: O nu t anıyor musunuz  (Okunma Sayısı 514 defa)
16 Temmuz 2010, 21:52:42
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 16 Temmuz 2010, 21:52:42 »



O’nu (t)anıyor musunuz?

Zikir; anma-hatırlama, belli duaları belli bir sayı ve şekilde okuma, Allah’ı dil ve kalb ile yâd etme ve hayatı duyarak yaşayıp varlığın koridorlarında gezerken hemen her nesneden Allah’a ait bir mesaj alma demektir

Her ne kadar zikir dendiğinde, Esma-i Hüsnâ’dan bazılarını veya bir kısım duaları tekrar etme anlaşılıyorsa da asıl olan kalb ve kalbe bağlı bütün duyguların bu hatırlama ve anmaya bağlanmasıdır Zikir adına bazıları “Lâ mevcûde illallah” bazıları “Lâ meşhûde illallah” ya da “Lâ ilâhe illallah” ve bazıları da “lâ” dan sonra bütün esmâ-i ilâhîyi birden mülâhaza ederek “illallah” demişler ve böyle küllî bir şuur ve küllî bir mülâhaza ile “kelime-i tevhîd”e devam etmişlerdir Öteden beri halk arasında zikir dendiğinde çoğunlukla “Lâ ilâhe illallâh” çekme anlaşılmıştır Bu zikir “O’ndan başka secde edilecek mabud, sığınılacak bir sığınak yok, sadece O var” manasını ifade etmesi açısından mükemmel bir zikirdir Hemen hemen bütün değişik tasavvuf yolları ve hak yolunun yolcuları “Lâ ilahe illallah”ta birleşir, onu çeker, sonra da zikri, “Muhammedu’r-Resûlullah”la bağlarlar

Aslında zikir daha şumûllü düşünülmelidir; yani zikirden kastedilen anma, unutan bir insanın hatırlaması olarak değil de hatırlamanın sürekli olması, her fırsatta O’nu bir kere daha yâdetme ve bunun insan tabiatının bir yanı haline gelmesi şeklinde anlaşılmalıdır Bu zaviyeden namaz, oruç, zekat, hac ve tefekkür de bir zikirdir

Namaz kıl, O’nu hatırla!

Meselâ namaz, zatında potansiyel olarak hatırlatıcı bir güce sahiptir Kur’an-ı Kerim, “Beni hatırlamak için namaz kıl” (Taha Sûresi, 20/14) ayetiyle bu hakikati nazara verir “Gündüzün her iki tarafında ve gecenin saçaklarında (gündüze yakın olan saatlerinde) namaz kıl! Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir İşte bu, (Allah’ı) ananlar için bir hatırlatmadır” (Hûd Sûresi, 11/114) ayeti de bu hususu ifade eder Bu ayetten anlaşılan şey, kılınan her namazın, yekün bir hasenat teşkil etmesi ve bu hasenatın günahları silip süpürüp götürmesidir Ayrıca ayet-i kerimenin sonunda, “İşte bu, Allah’ı ananlar için bir hatırlatmadır” denilerek, namazın hatırlatıcı gücü bir kere daha nazarlara verilmektedir

İşte zikri, Esmâu’l-Hüsnâ’dan bazı isimleri çokça tekrarlama, O’nu anma; hatırlamayı namaz, oruç gibi ibadetlerimizle sürekli hale getirme ve bu yâdetmeyi tefekkürle iyice derinleştirerek bütün benliğimize mâl etme çerçevesinde anlamak lazımdır Allah’ı zikretmenin belirli bir vakti yoktur Zikretme, zamanın her diliminde serbest dolaşıma sahiptir ve herhangi bir hâl ile de sınırlandırılmış değildir “Onlar Allah’ı ayakta, oturarak, hatta yan gelip yatarken de anarlar” (Âl-i İmrân Sûresi, 3/191) fehvâsınca ne zaman, ne de hâl itibârıyla zikre herhangi bir sınır konmamıştır

Ayrıca, Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Allah’ı çok zikredin, sık sık anın O’nu sabah akşam takdis ve tenzih edin” (Ahzâb Sûresi, 33/41-42) buyurmaktadır Bu, bize kulluk adına gösterilen bir hedef ve yakalamamız gereken bir ufuktur Bizler Cenâb-ı Hakk’ı lütfettiği nimetler ölçüsünde hakkıyla anmaya çalışmalıyız Ne var ki, hiç bir zaman Rezzâk-ı Kerîm’in nimetlerine gereğince karşılık veremeyiz; zira, her gün binlerce defa O’nu ansak, nimetlerine şükretsek de bu, Yüce Yaratıcı’nın üzerimizdeki nimetlerine karşı çok az bir şükür sayılırÇünkü “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız” (İbrahîm Sûresi, 14/34) fehvasınca O’nun, üzerimizde sayılamayacak kadar çok nimeti vardır

Diğer taraftan Cenâb-ı Hak, “Anın Beni ki anayım sizi!” (Bakara Sûresi, 2/152) buyurmaktadır Yani biz, Allah’ı zikrimiz, tefekkürümüz ve ibadetlerimizle yâdedeceğiz, O da bizi teşrîf ve tekrîmle anacak biz duâ ve münacâtlarla her dem O’nu mırıldanıp duracağız, O da icâbetle bize lütuflar yağdıracak biz dünyevî işlerimizin arasında O’nu unutmayacağız, O da dünya ve ukbâ gâilelerini bertaraf ederek bizi ihsanla şereflendirecek biz yalnız kaldığımız dönemlerde de O’nunla dolup taşacağız, O da yalnızlıklara itildiğimiz yerlerde bize “Enîs u Celîs” olacakbiz rahat olduğumuz zamanlarda O’nu dilden düşürmeyeceğiz, O’da rahatımızı kaçıran hâdiseler karşısında rahmet esintileri gönderecek

Esas olan niyettir

Bu hususta niyet çok önemlidir Çünkü niyet, ibadet ü taatın gerçek derinliğini teşkil eder İbadet ü taat bir fiil, bir davranış ve bir aksiyondurOnun gerçek derinliği ise insanın niyetinde ve onu halisane ortaya koymasındadır Bediüzzaman Hazretleri, Yirmi Dördüncü Söz’de, “küllî bir niyet”i anlatırken şöyle diyor: “Meselâ, nasıl ki bir adam, beş kuruş kıymetinde bir hediye ile bir padişahın huzuruna girer Ve görür ki, her biri milyonlara değer hediyeler, makbul adamlardan gelmiş, orada dizilmiş Onun kalbine gelir: “Benim hediyem hiçtir, ne yapayım?” Birden der: “Ey seyyidim! Bütün şu kıymettar hediyeleri kendi namıma sana takdim ediyorum Çünkü sen onlara lâyıksın Eğer benim iktidarım olsaydı, bunların bir mislini sana hediye ederdim” der Gerçek bir sultan, kendisine hediye getirenleri hediyelerinin kıymetine göre değil, niyetlerine göre değerlendirir

Allah (celle celâluhu) ayetin devamında “veşkürû lî ve lâ tekfürûn” buyurmaktadır Yani, “Beni anın; nimetlerimi, lütuflarımı anın, onlara karşı lâkayd kalmayın, görmezlikten gelmeyin; şükürle mukabelede bulunun, nankörlük etmeyin” demektedir Acaba, ne yapsak ki körlük ve nankörlük olmasa? Ve ne yapsak ki, O’nu anmış sayılsak ve aynı zamanda O’nun tarafından da anılanlar sırasına girsek?

ÖZETLE

1- Zikir, sadece belli virdleri sınırlı sayılarda okuma değil O, her an Allah’ı hatırlamaktır

2- Bütün hak dostlarının ittifakıyla en mükemmel zikir, “Lâ ilâhe illallah” tır

3- İnsana Allah’ı hatırlatma potansiyeli en yüksek o-lan ibadet namazdır

4- Allah tarafından anılmanın, her durumda O’nun yardımına mazhar olmanın en iyi vesilesi zikirdir


Fethullah GÜLEN
 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: O nu t anıyor musunuz
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:55:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: O nu t anıyor musunuz rüya tabiri, O nu t anıyor musunuz mekke canlı, O nu t anıyor musunuz kabe canlı yayın, O nu t anıyor musunuz Üç boyutlu kuran oku O nu t anıyor musunuz kuran ı kerim, O nu t anıyor musunuz peygamber kıssaları, O nu t anıyor musunuz ilitam ders soruları, O nu t anıyor musunuzönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes