> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Mesnevi den bahar motifli düşünceler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mesnevi den bahar motifli düşünceler  (Okunma Sayısı 956 defa)
27 Ekim 2010, 17:43:31
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 27 Ekim 2010, 17:43:31 »



Mesnevi’den Bahar Motifli Düşünceler


Kendi yaptığı sanatını yıkan, yeniden yapmasın da bilir: “Her sonbaharda bağı bahçeyi yakar, harap eder; ilkbahar gelince, bahçeyi rengi ile boyayan gülü yeniden yetiştirir. Ey soğuk rüzgârlarla yanmış yakılmış olan gül, yeniden güzelleş, hoş bir hale gel. Nergisin gözü kör olmuştu, göze benzeyen çiçeği kurumuştu. Allah onun da gözünü yeniden açtı. Bir kamışın boğazını kesmiş ve koparmış gibi onu okşadı, tekrar canlılık, tazelik verdi.”

Mü’min için gerçek bahar, Rabbini hoşnut ettiği gündür: “O senden râzı olursa, bil ki; yüz binlerce gül açılmış, feyizler, rahmetler saçılmıştır. Onun gönlü senden râzı olur da işe koyulursa, güneş, bil ki; Koç Burcu’na girmiştir (ilkbahar başlamıştır). Güneşin Koç Burcu’na gelişinden gündüz de güler, bahar da güler. Çiçeklerle yeşillikler onun yüzünden birbirlerine karışırlar. Bir arada koşuşurlar. Yüz binlerce bülbülle kumru, sessiz sedasız kalmış dünyayı sesle doldururlar. Başına gelen bir beladan ötürü, can yaprağının yüzünü sararmış, kararmış görürsün de, Padişahlar Padişahı’nın öfkesinden haberin olmadığı için, niyazda bulunmuyorsun. Tövbe istiğfar etmiyorsun.

Bahardaki muhteşem eserlerde Sanatkârını, ancak ruhlar âleminde Rabbine verdiği sözüne sadık kalan mü’minler görebilirler: “Bahçelerin giymiş olduğu o süslü güzel elbiseleri nereden bulup getirmişler? Hepsi de kerem sahibi Allah’tan; hepsi de merhamet sahibi Allah’tan. Bütün bu güzellikler onun varlığına şâhittir. Bu güzelliklerin mânâsını anlayan, bu güzellikleri yaratan, ibda’ eden o eşsiz Padişah’tan bir belirti gören, sevinir, mutlu olur. Görmeyen gafil ise uyanılmaz bir uykudadır. Elest âleminde Rabbi’ni görüp mest olan kişinin rûhu, bugün de O’nun eserlerini, O’nun yarattığı güzellikleri görür de, Rabbi’ni görmüş gibi kendinden geçer.”

Ruh dünyamızda baharlar oluşması, çiçekler açılması ve kuşların mutlulukla cıvıldaşması için şimşek gibi iç yanışı ve bulut misali gözyaşlarıyla tövbe etmeliyiz: “Bir meyvenin yetişmesi için hararet ve su gerekir. Tövbenin kabulü için de bulut ve şimşek yani gözyaşı, iç yanışı ister. Gönül şimşeği çakmaz, göz bulutu yağmur yağdırmazsa, öfke ateşi, günah ateşi nasıl söner? Kavuşma şimşeği, yani ilahî tecellî nûrunun parlaklığı gönülde nasıl belirir? Mânâ kaynakları nasıl coşup akar? Yağmurlar yağmasa gül bahçesi, yeşilliğe nasıl sır söyleyecek? Menekşe yaseminle nasıl ahitleşecek? Çınar ağacı dua için nasıl el açacak? Selvi havada nasıl baş sallayacak? Çiçekler ilkbahar günlerinde renklerle, kokularla dolu yenlerini nasıl sallamaya başlayacaklar? Nasıl olur da lâlenin yanağı kan gibi kızaracak? Nasıl olur da gül, gonca kesesini açıp içindeki altınları saçacak? Bülbül nereden gelecek de gülü koklayacak? Üveyk kuşu "Ku-ku" (=nerede-nerede) diye sevgilisini arayacak? Nasıl olur da leylek canla, gönülle; "Lek-lek" (=Senin, senin) diye gaga vuracak. (Arapça’da) "Lek" ne demektir? Mülk de senin, mal da senin; her şey senin Allah’ım diyecek. Nasıl olur da toprak gönlünde gizlediklerini gösterecek? Nasıl olur da bahçe gökyüzü gibi parlayacak?”

Bahardaki muhteşem sanatta Sanatkârını, ancak ruhlar âleminde Rabbine verdiği “Evet Sen bizim Rabbimizsin” sözüne sadık kalan mü’minler görüp mesajını anlayabilirler: “Bahçelerin giymiş olduğu o süslü güzel elbiseleri nereden bulup getirmişler? Hepsi de kerem sahibi Allah’tan; hepsi de merhamet sahibi Allah’tan. Bütün bu güzellikler onun varlığına şâhittir. Bu güzelliklerin mânâsını anlayan, bu güzellikleri yaratan, ibda’ eden o eşsiz padişahtan bir belirti gören, sevinir, mutlu olur. Görmeyen gafil ise uyanılmaz bir uykudadır. Elest âleminde Rabbi’ni görüp mest olan kişinin rûhu, bugün de O’nun eserlerini, O’nun yarattığı güzellikleri görür de, Rabbi’ni görmüş gibi kendinden geçer.”

Fâni dünyada hiçbir şey kararında kalmaz, her şey gelip geçicidir, gönül bağlamaya deymez. Bakî ve ölümsüz gerçek Dost’u aramalı: “Ey ilkbaharın güzelliklerini görüp dudağını ısıran, hayran olup kalan kişi! Bir de sonbaharın sararmış halini, soğukluğunu seyret! Gündüz nûrlar saçan güzel güneşin parlak yüzünü görünce, bir de akşam batışı zamanında onun yorgun, hasta, kanlara bulanmış ölümünü de hatırla! Baharın geldiğine kaynaklar da şahittir; fidanlar da, çayır çimenler de şahittir; gül bahçesi de, o renk renk açan çiçekler de. Görünmeyen ve eşsiz olan bir güzelin güzelliğine, sedefte inci gibi her tarafta binlerce şahit vardır!”

aDünyada yapılan her iş, ekilen birer tohum gibi Âhiret baharında filiz verir: “Allah sırları meydana çıkarır. Bu sebeple kötü tohum ekme, çünkü ekilen tohum topraktan baş çıkaracak, bitecek, her şey belli olacaktır. Yağmur, bulut, hararet ve şu güneş topraktaki sırları meydana çıkarır. Yaprakların dökülmesinden sonra gelen şu ilkbahar, kıyametin varlığını ispat etmektedir. Bahar mevsiminde, o sırlar meydana çıkar. Şu yeryüzü ne yedi ise belli olur. Hiç bir şey gizli kalmaz. Toprağın yedikleri, ağzından, dudaklarından biter, çıkar, içinde ne varsa hepsi meydana çıkar. Her ağacın kökündeki sır, yediği şey, tamamıyla onda görünür.”

Gizli bahar, etkilerinden; görmediğimiz Yüce Sanatkâr da eserlerinden bilinir: “Selviler, yeşillikler, çiçekler, güller dilsiz dudaksız olarak suya ve ilkbaharın adaletine teşekkür edip dururlar! Zarif, kıymetli elbiseler giymişler, eteklerini sürükleyerek, neşeli, kendilerinden geçmiş gibi hoş bir halde oynamadalar ve her tarafa amber kokuları saçmadalar! Onların her cüz’ü, her parçası bahar padişahından gebe kalmışlar; bedenleri, meyve incileri ile dolmuş taşıyor! Sanki, evlenmeden, kendisine dokunulmadan Hz. İsa’ya gebe kalmış Meryem’ler gibi susmaktalar; laf ettikleri yok, fakat hal dilleri ile, gönül dilleri ile çok fasih, çok manalı, latif sözler söylüyorlar! (…) Her konuşan dil, konuşma gücünü Hakk’ın nurundan almadadır! Bahar mevsiminde her ağacın sayısız yaprakları, her çiçeğin, her yeşilin, hatta ağaçlarda neşeli neşeli öten kuşlar, böcekler hepsi hepsi lisan-ı halleri ile konuşmadalar; hepsi de, konuşma gücünü Hakk’ın nurundan almadadır!”

LEYLEKLER “LEK! LEK!” DER

Dünyada yapılan her iş, ekilen birer tohum gibi Âhiret baharında filiz verir: “Allah sırları meydana çıkarır. Bu sebeple kötü tohum ekme, çünkü ekilen tohum topraktan baş çıkaracak, bitecek, her şey belli olacaktır. Yağmur, bulut, hararet ve şu güneş topraktaki sırları meydana çıkarır. Yaprakların dökülmesinden sonra gelen şu ilkbahar, kıyametin varlığını ispat etmektedir. Bahar mevsiminde, o sırlar meydana çıkar. Şu yeryüzü ne yedi ise belli olur. Hiç bir şey gizli kalmaz. Toprağın yedikleri, ağzından, dudaklarından biter, çıkar, içinde ne varsa hepsi meydana çıkar. Her ağacın kökündeki sır, yediği şey, tamamıyla onda görünür.”

Dünyayı yaratan, Âhireti de kurabilir: “Dikenden gül bitiren o kudretli varlık, bu kışı da bahar haline döndürebilir. Her selviyi göklere doğru, sere serpe yükselten, kederi ve ıstırabı da sevinç ve neşe haline sokabilir. Her şey O’nun lütfu ve ihsanı ile yokluktan kurtuldu, var oldu. Var ettiğini ebedî kılarsa, sonsuzluğa kavuşturursa, O’nun nesi eksilir ki?”

Fâni dünyada hiçbir şey kararında kalmaz, her şey gelip geçicidir, gönül bağlamaya deymez. Bakî ve ölümsüz gerçek Dost’u aramalı: “Ey ilkbaharın güzelliklerini görüp dudağını ısıran, hayran olup kalan kişi! Bir de sonbaharın sararmış halini, soğukluğunu seyret! Gündüz nûrlar saçan güzel güneşin parlak yüzünü görünce, bir de akşam batışı zamanında onun yorgun, hasta, kanlara bulanmış ölümünü de hatırla! Baharın geldiğine kaynaklar da şahittir; fidanlar da, çayır çimenler de şahittir; gül bahçesi de, o renk renk açan çiçekler de. Görünmeyen ve eşsiz olan bir güzelin güzelliğine, sedefte inci gibi her tarafta binlerce şahit vardır!”

Gizli bahar, etkilerinden; görmediğimiz Yüce Sanatkâr da eserlerinden bilinir: “Selviler, yeşillikler, çiçekler, güller dilsiz dudaksız olarak suya ve ilkbaharın adaletine teşekkür edip dururlar! Zarif, kıymetli elbiseler giymişler, eteklerini sürükleyerek, neşeli, kendilerinden geçmiş gibi hoş bir halde oynamadalar ve her tarafa amber kokuları saçmadalar! Onların her cüz’ü, her parçası bahar padişahından gebe kalmışlar; bedenleri, meyve incileri ile dolmuş taşıyor! Sanki, evlenmeden, kendisine dokunulmadan Hz. İsa’ya gebe kalmış Meryem’ler gibi susmaktalar; laf ettikleri yok, fakat hal dilleri ile, gönül dilleri ile çok fasih, çok manalı, latif sözler söylüyorlar! Her konuşan dil, konuşma gücünü Hakk’ın nurundan almadadır! Bahar mevsiminde her ağacın sayısız yaprakları, her çiçeğin, her yeşilin, hatta ağaçlarda neşeli neşeli öten kuşlar, böcekler hepsi hepsi lisan-ı halleri ile konuşmadalar; hepsi de, konuşma gücünü Hakk’ın nurundan almadadır!”

Ruh dünyamızda baharlar oluşması, çiçekler açılması ve kuşların mutlulukla cıvıldaşması için, şimşek gibi iç ışığı ve bulut misali gözyaşlarıyla tövbe etmeliyiz: “Bir meyvenin yetişmesi için hararet ve su gerekir. Tövbenin kabulü için de bulut ve şimşek yani gözyaşı, iç yanışı ister. Gönül şimşeği çakmaz, göz bulutu yağmur yağdırmazsa, öfke ateşi, günah ateşi nasıl söner? Kavuşma şimşeği, yani ilahî tecellî nûrunun parlaklığı gönülde nasıl belirir? Mânâ kaynakları nasıl coşup akar? Yağmurlar yağmasa gül bahçesi, yeşilliğe nasıl sır söyleyecek? Menekşe yaseminle nasıl ahitleşecek? Çınar ağacı dua için nasıl el açacak? Selvi havada nasıl baş sallayacak? Çiçekler ilkbahar günlerinde renklerle, kokularla dolu yenlerini nasıl sallamaya başlayacaklar? Nasıl olur da lâlenin yanağı kan gibi kızaracak? Nasıl olur da gül, gonca kesesini açıp içindeki altınları saçacak? Bülbül nereden gelecek de gülü koklayacak? Üveyk kuşu “...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mesnevi den bahar motifli düşünceler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 19:44:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mesnevi den bahar motifli düşünceler rüya tabiri,Mesnevi den bahar motifli düşünceler mekke canlı, Mesnevi den bahar motifli düşünceler kabe canlı yayın, Mesnevi den bahar motifli düşünceler Üç boyutlu kuran oku Mesnevi den bahar motifli düşünceler kuran ı kerim, Mesnevi den bahar motifli düşünceler peygamber kıssaları,Mesnevi den bahar motifli düşünceler ilitam ders soruları, Mesnevi den bahar motifli düşüncelerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes