> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Maiyyet Allah ile beraberlik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Maiyyet Allah ile beraberlik  (Okunma Sayısı 1675 defa)
03 Kasım 2010, 12:51:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 03 Kasım 2010, 12:51:45 »



Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından –21- Maiyyet Allah ile Beraberlik



Maiyyet; Allah -c.c.- ile beraberliğin yüksek bir şuur ve idrak hâlinde kalpte yaşanmasıdır. Hak Teâlâ’nın her an bizimle olduğunu bilerek, düşünerek ve hissederek, hareketlerimizi ona göre tanzim etmektir.

Bu şuur ve idrak, Cenâb-ı Hakk’ın kuluna en büyük lutfudur. Zira bu hâl, kulun Rabbiyle dost olmasıdır. Dostluk, sevenin sevilende kendi husûsiyetlerini görmesinden kaynaklanır. Cenâb-ı Hak’la dostluğa nâil olabilmek için de, O’ndan uzaklaştırıcı her şeyden arınan kalbin, Rahman, Rahîm, Afüv, Gafûr gibi cemâlî sıfatlarla vasıflanması îcâb eder.

Gönlün Allah ile olması, dünya imtihanındaki muvaffakıyetin şehâdetnâmesidir. Bunun zıddına Hak’tan gâfil yaşanan bir hayatın neticesi de, ebedî bir hüsran ve nedâmetten ibarettir.

Şu kıssa, Cenâb-ı Hak’la beraber olmanın hakîkatini ne kadar da veciz bir sûrette ifade eder:

SEN KİMİNLEYDİN?

Bir vâiz, kürsüde âhiret ahvâlini anlatmaktaydı. Cemaatin arasında Şeyh Şiblî Hazretleri de vardı.

Vâiz efendi, Cenâb-ı Hakk’ın âhirette soracağı suallerden bahisle:

“–İlmini nerede kullandın, sorulacak! Malını-mülkünü nereden kazanıp nereye harcadın, sorulacak! Ömrünü nasıl geçirdin, sorulacak! İbadetlerin ne durumda, sorulacak! Harâma, helâle dikkat ettin mi, sorulacak!..

Bunların ardından, şunlar şunlar da sorulacak!..” diye uzun uzadıya birçok husus saydı.

Vâizi dinleyen Şiblî Hazretleri, yumuşak bir ifadeyle şöyle seslendi:

“–Ey vâiz efendi! Suâllerin en mühimlerinden birini unuttun! Allah Teâlâ kısaca şunu soracak:

«Ey kulum! Ben seninleydim, sana şah damarından daha yakındım; fakat sen kiminle beraberdin?!»”

İşte Hakk’a kullukta bütün mesele, bu şuur, idrak ve iz’âna ve böyle bir kalbî kıvama sahip olabilmektir!..

Hakîkaten, insanoğlu Rabbiyle beraberliği nisbetinde hak yolda ve istikâmet üzeredir. Rabbinden gâfil kaldığı ve O’nu unuttuğu ölçüde de nefsâniyetin hoyratlığına ve şeytanın idlâline dûçâr olmuş demektir. Cenâb-ı Hak bu hâlden îkaz sadedinde şöyle buyurur:

“Allâh’ı unutan ve bu yüzden Allâh’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (el-Haşr, 19)

İnsanın rûhu, imtihan gâyesiyle bulunduğu şu fânî dünyada, ten kafesine hapsedilmiş muzdarip bir kuş gibidir. Onun derûnunda, vatan-ı aslîsinden ayrı düşmüş olmanın ıztırâbı vardır. Bu ıztırâbı dindirip huzur ve itmi’nâna erdirecek olan da, Allâh ile beraberliktir. Bu yüzden, Hak âşıkları nazarında ölümün ürkütücü hâli kaybolur ve ölüm Rabb’e vuslat yolculuğu olarak idrak edilir. Nitekim ashâb-ı kiram da ölüm döşeğindeki hastalara, Allâh’a ve Rasûlü’ne kavuşmaları yaklaştığı için gıpta ile bakmış, onlarla Gönüller Sultânı Efendimiz’e selâm göndermişlerdir.

Muhakkak ki, ölüm yolculuğunun hangi keyfiyette tecellî edeceği, yani cennet huzuruyla mı, yoksa cehennem azâbıyla mı neticeleneceği, rûhun bu âlemde Rabbiyle ne kadar beraber olduğuna bağlıdır. Bu yüzden insan bu dünyada Rabbiyle beraber olacak ki, âhirette de Rabbe dostluğun ikrâmı olan nâdide nîmetlere ve onun da ötesinde Cemâlullâh’ı müşâhede şerefine nâil olabilsin.

Bu dünyada gönlü Allah ile olan bir mü’min; ömrünü nefsâniyetin hoyratlığında ziyan etmez; sefahat ve rezâletlerde bozulmaz; lüzumsuz mâcerâlar peşinde koşmaz; abeslere, bâtıllara, azgınlıklara dalmaz, boş sevdâlara aldanmaz; câ­hil­ler kendisine sataştığında onlarla muhâtap olmaz; dedi-kodularla ömür takvimini lekelemez; Cenâb-ı Hak ile dostluk gayreti içinde yaşar.

Yine mü’min, ömrünü hayır-hasenatla müzeyyen kılar, Kur’ân ve sünneti rehber edinir, Allah rızâsına mâtuf işlerle meşgûl olur, mülkün gerçek sahibini tanıyarak malını ve canını nasıl kullanacağını bilir. Dînî ve ahlâkî kıymetini gölgeleyecek şerlerden ve yerlerden rûhunu korur. İbadetlere, hayır-hasenatlara ve sohbet meclislerine rağbetini artırır. Nihayet Rabbinin yeryüzündeki bir şâhidi olarak arkasında fazîletlerle dolu hatıralar bırakır.

BENİ KİMİNLE SANIRDIN?

Hükümdarlık yıllarının neredeyse tamamını seferlerde geçiren, binbir türlü çilenin kendisine hiçbir zaman bezginlik ve yorgunluk vermediği Yavuz Sultan Selîm’in son anlarını, nedîmi Hasan Can şöyle anlatır:

“Yavuz’un sırtında şîrpençe adı verilen bir çıban çıkmıştı. Çıban, kısa zamanda büyüdü, bir delik hâline geldi. Öyle ki, yaranın içinden Yavuz’un ciğerini görüyorduk. Kendisi çok muzdaripti. Âdeta yaralı bir arslan gibiydi. Acziyeti bir türlü kabullenemiyor, cengâver askerlerine taktik ve tâlimat vermeye devam ediyordu. Yanına yaklaştım. Bana kendi hâlini kasdederek:

«–Hasan Can, bu ne hâldir?» dedi.

Ben de, artık fânî yolculuğun sonuna, bâkî hayatın başına ulaşmış olduğunu sezdiğim için hüzünle:

«–Pâdişâhım, artık Allâh ile beraber olma zamanınız herhâlde geldi!» dedim.

Koca sultan döndü, yüzüme hayretle baktı:

«–Hasan, Hasan! Sen beni bu âna kadar kiminle beraber zannederdin?! Cenâb-ı Hakk’a teveccühümde bir kusur mu müşâhede eyledin?» dedi…

Artık bambaşka âlemlere dalmış olan Sultan, bana son olarak Sûre-i Yâsîn’i okumamı emretti. «Selâm» âyetine geldiğim zaman da rûhunu Rabbine teslîm etti.”

Hayatlarında Allâh ile olanlar, son nefeslerinde de bu nîmete mazhar olurlar. İşte maiyyet de, bu irfân ufkunda yaşamaktır. Fânî dünyanın gel-geç sevdâlarını ve nefsânî câzibelerini bertaraf ederek, kalbi, ona en lâyık olana, yani Hâlık’ına tahsis edebilmektir. Zira Allah ile meşgul olmayan bir kalbi, mâsivâ işgâl eder.

Diğer bir misal:

Dünya saltanatında Süleyman -aleyhisselâm-’ın seviyesine hiçbir beşer ulaşamamıştır. Lâkin dünya, Hazret-i Süleyman’ın gönlünü meşgul etmemiş, Allah ile beraberliğine mânî olmamıştır.

Rivâyete göre; kıyâmet gününde zengin bir kul getirilir. Allah Teâlâ:

“–Seni bana kulluktan alıkoyan ne idi?” diye sorar. O zengin:

“–Yâ Rabbî! Malımın çokluğu beni meşgûl etti.” der.

Cenâb-ı Hak, Süleyman -aleyhisselâm-’ı misâl getirerek:

“–Sen Süleyman kulumdan da mı zengin idin? Onu niye o kadar mülkü meşgul etmedi?” buyurur. (Bkz. Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 258; Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, V, 202-203)

Yine insanın en kıymetli varlıkları olan mal, can ve evlâttan imtihan noktasında Eyyûb -aleyhisselâm-’ın hayatı, her hâlükârda Allah ile beraberlik şuurunun kazandırdığı sabır ve şükrün müstesnâ bir numûnesidir:

Allah Teâlâ, Eyyûb -aleyhisselâm-’ı çok ağır imtihanlardan geçirdi. Evvelâ mallarını elinden aldı. Ardından büyük bir zelzele ile çocuklarını aldı. Daha sonra da vücûduna ağır bir hastalık verdi. Eyyûb -aleyhisselâm- yıllar süren bu hastalığı boyunca hiçbir şikâyet ve feryadda bulunmadı. Hanımı Rahîme Hatun, ona:

“–Sen bir peygambersin; duân makbûldür. Duâ et de şifâya nâil ol!” dedi.

Hazret-i Eyyûb -aleyhisselâm- ise:

“–Allah bana seksen sene sıhhat verdi. Hastalığım ise henüz seksen sene olmadı. Ancak birkaç senedir muzdaribim. Cenâb-ı Hak’tan sıhhat taleb etmeye teeddüb ederim!” buyurdu.

Ne zaman ki hastalığı, kulluk vazîfelerini gönül huzuruyla yapabilmesine mânî olmaya başladı, o zaman Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulundu. Rivâyete göre bu hakîkati Efendimiz J şöyle ifâde buyurmuşlardır:

“Allah Teâlâ’ya yemin ederim ki, Eyyûb belâdan inlemedi, sızlanmadı. Lâkin yedi sene, yedi ay, yedi gün, yedi gece o iptilâ üzere kaldı. Ayakta namaz kılmak istedi; duramadı, düştü. Hak yolundaki hizmetinde kusur görünce de (Rabbine niyâz ederek); «Bana gerçekten hastalık isâbet etti» dedi.”1

O’nun bu dâsitânî sabrı ve teslîmiyeti neticesinde Allah Teâlâ, kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa hepsini giderdi ve ona eski hayatını misliyle iâde etti.

Eyyûb -aleyhisselâm-, hastalıktan âfiyete kavuşmuş olarak geçirdiği ilk gecenin sabahında derinden bir «âh!» çekti. Sebebi sorulunca dedi ki:

“–Her gece seher vaktinde: «Ey bizim hastamız, nasılsın?» diye bir ses duyardım. Şimdi yine o vakit geldi, fakat: «Ey bizim sıhhatli kulumuz, nasılsın?» sesini duymadım. Bunun için hüzünlendim.”

EN FECÎ HASTALIK

Rivâyete göre Îsâ -aleyhisselâm-, teninde alacalar bulunan ve hastalıktan iki şakağı da çökmüş bir şahsa rastladı. O şahıs, üzerindeki hastalıklardan âdeta habersiz bir hâlde kendi kendine:

“–Yâ Rabbî! Sana sonsuz hamd ü senâlar olsun ki, insanların pek çoğunu müptelâ kıldığın dertten beni halâs eyledin!..” diyordu.

Îsâ -aleyhisselâm-, muhâtabının idrâk seviyesini anlamak ve mânevî kemâlini yoklamak maksadıyla ona:

“–Ey kişi! Allâh’ın seni halâs eylediği hangi dert var ki?!” dedi.

Hasta şöyle cevap verdi:

“–Ey Rûhullâh! En fecî hastalık ve belâ, kalbin Hak’tan gâfil ve mahrum olmasıdır. Şükürler olsun ki ben Cenâb-ı Hak ile beraber olmanın zevk, lezzet ve füyûzâtı içindeyim. Sanki vücûdumdaki hastalıklardan haberim bile yok...”

İşte Cenâb-ı Hak da bizleri en fecî hastalık olan Hak’tan gâfil kalmaktan sakındırmakta ve âyet-i kerîmelerde kullarına yakınlığını, her an onlarla olduğunu şöyle hatırlatmaktadır:

“…Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir...” (el-Hadîd, 4)

“…Biz ona (insana) şah damarından daha yakınız.” (Kâf, 16)

“…Şunu iyi bilin ki Allah, insan ile kalbi arasına girer…” (el-Enfâl, 24)

“Doğu da Allâh’ındır batı da. Nereye dönerseniz Allâh’ın yüzü (zâtı) oradadır...” (el-Bakara, 115)

Bu hususla ilgili olar...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Maiyyet Allah ile beraberlik
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:24:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Maiyyet Allah ile beraberlik rüya tabiri,Maiyyet Allah ile beraberlik mekke canlı, Maiyyet Allah ile beraberlik kabe canlı yayın, Maiyyet Allah ile beraberlik Üç boyutlu kuran oku Maiyyet Allah ile beraberlik kuran ı kerim, Maiyyet Allah ile beraberlik peygamber kıssaları,Maiyyet Allah ile beraberlik ilitam ders soruları, Maiyyet Allah ile beraberlik önlisans arapça,
Logged
20 Ekim 2015, 10:42:20
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #1 : 20 Ekim 2015, 10:42:20 »

Esselamu aleykum ve rahmetullah..Çok güzel bir paylaşımdı.Bir kelimesi dahi atlatılmadan okunmalı İnşaAllah.Çok istifade ettim,Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Ekim 2015, 12:28:19
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 20 Ekim 2015, 12:28:19 »

Aleykümselam.Rabbini anan,onun istediği gibi yaşayan ve onun rızasını kazanan kullardan olalım.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Ocak 2018, 05:47:10
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #3 : 08 Ocak 2018, 05:47:10 »

Mevlam bizleri herdaim Rızasına uygun yaşıyanlardan eylesin inşaAllah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Ocak 2018, 18:00:48
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 08 Ocak 2018, 18:00:48 »

Ve aleyümüsselam Rabbimiz bizi bizden iyi biliyor ve bize bizden daha yakınken günaha batmak ne kadar acı... Rabbim paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes