> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı  (Okunma Sayısı 912 defa)
16 Ekim 2010, 15:40:47
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 16 Ekim 2010, 15:40:47 »



İmam Maturidî’nin İmamiyeye Bakışı

İmam Mâturîdî’nin yaşadığı dönemde Mâverâ- ünnehir ve Horasan bölgesindeki siyasî idare Samanîler’in elinde, kültürel ortam ise birçok din ile birlikte, kendisini İslâm şemsiyesi altında ifade eden pek çok mezhebin tesiri altındadır. Eserlerinde görülen zengin bilgi birikimi ve derin vukufiyetin altında yatan bu yapı, İmam’ın anlam dünyasına yansımış ve onu Ehl-i Sünnet mezhebinin iki büyük imamından birisi yapmıştır. O, Kur’ân ve Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) sahih sünnetine uymayan görüşleri reddetmiş, onların yerine ana bünyenin temsil ettiği fikirlere tercüman olmuştur.

Mâturîdî’nin yaşadığı dönemdeki Şiî mezheplerden özellikle İsmâiliyye ve İmamiyyenin iddialarına cevaplar vermiştir. Üzerinde durduğu konuların çoğunluğunu, söz konusu mezheplerin ümmetin genelinden ayrıldığı, akaidle ilgili meseleler teşkil etmektedir.

Mâturîdî’nin Şiî mezhepleri eleştirirken Bâtıniyye, Karâmita, Râfıza ve çok nadir olarak da Şîa kavramlarını kullandığını görmekteyiz. Bunlardan İsmâilîlik hakkında Bâtınîlik ve Karâmita isimlendirmesinin kullanıldığını, Şîa, Hz. Ali’nin (radıyallâhu anh) nass ve tayin ile imâmeti konusunu esas alan hemen hemen bütün oluşumlar için bir üst kavram durumunda iken, Hz. Ali soyundan gelen on iki imamın adı etrafında oluşturulan görüşleri sebebiyle, bu isimle meşhur olmuştur denilebilir. (Meselâ bkz. Makâlâtü’l-İslâmiyyin 88-96; el-Fark Beyne’l-Fırak, 21 vd.)

Mâturîdî’nin Şiî mezhepleri eleştirmesine sebep olan hususlar, muhtemelen onların sahip oldukları siyasî destekle fevrice hareket etmeleri ve halkın hem düşünce hem de gündelik hayatlarında sorun oluşturmalarıdır. Onun yaşadığı dönem olan IV/X. Asrın başlarında Samanîler, Şiî Fâtımî devleti ile Büveyhî hanedanlığının bölge üzerindeki etkileri ile uğraşmak zorunda kalmıştır. (Târîhu’l-Ümem ve’l-Mülûk, 10/147; Büyük Türk Alimi Mâturîdî ve Mâturîdîlik, 25-26)

Ebü’l-Muîn en-Nesefî’nin belirttiğine göre Mâturîdî, er-Redd ale’l-Karâmita adlı iki eser kaleme almış; fakat bunlar maalesef günümüze ulaşmamıştır. (Tabsıratü’l-Edille 472) Bu eserlerin birisinde mezhebin usûl, diğerinde ise furû‘u’na dair esaslarını eleştirmiştir. (Tabsıratü’l-Edille, 472; Kitabü’t-Tevhîd Tercümesi,26, 27) İmamın bu mezhebe karşı ortaya koyduğu görüşlerini takip edebilmek için, şimdilik bize ulaşan iki eseri, yani Kitâbu’t-Tevhîd ve Te’vîlâtu’l-Kur’ân ile yetinmek durumundayız.

İmam Mâturîdî’nin uğraşmak zorunda kaldığı Şiî karakterli mezheplerden bir diğeri de İmamiyye’dir. Büveyhîlerin IV/X. asrın başlarında Bağdat’ı işgal ederek, Abbâsîleri etki altına almaları bu mezhebe ciddi bir siyasî destek sağlamış, böylece görüşlerini sistemleştirme ve yayma imkânı bulmuşlardır. Mihne hâdisesi ile iktidar desteğini kaybeden Mu’tezile’nin de desteğini kazanan İmamiyye, Mâturîdî’nin temsil ettiği Ehl-i Sünnet için başka bir problem durumuna gelmiştir. Bu durumun 447/1055 yılında Büveyhî devletinin yıkılışına kadar devam ettiğini söylemek mümkündür. (Sönmez, 18 vd.; Merçil, Erdoğan, “Büveyhîler”, DİA; Ak, Mâturîdî, 27-29)

Mesaisinin büyük bir kısmını Mu’tezile’nin eleştirisine ayırmış olan Mâturîdî, İmamiyye’yi tenkit etmek için de, Reddü Kitâbi’l-İmâme li ba’zı’r-Revâfız adıyla zikredilen bir eser kaleme almış, ancak bu eser de günümüze kadar ulaşamamış veya henüz keşfedilmemiştir.1

Mâturîdî’nin Şîa ile ilgilendiği dönem olan hicrî III. ve IV. asırlar hem İsmâilîlik hem de İmamiyye açısından zirvede oldukları bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bundan dolayı onun güçlü bir düşünce sistemi ile karşı karşıya olduğu hatırlanmalıdır. Bu çalışmada İmam Mâturîdî’nin İmamiyye mezhebi hakkındaki eleştirileri üzerinde durulacaktır.

İMAMİYYE ELEŞTİRİSİ

Sahabenin Durumu

Mâturîdî’nin İmâmiyye hakkında Râfıza adı altında ele aldığı konular çoğunlukla Ehl-i Beyt, Hz. Ebû Bekir’in hilâfeti ve Hz. Ali’nin imameti ile ilgili hususlardır. Aslında bunların hepsi birbiri ile ilişkilidir ancak biz incelenmesinin kolaylığı açısından farklı başlıklar altında ele almayı uygun görmekteyiz.

Râfıza’nın, sahabenin küfre düştüğü iddialarını ele alan Mâturîdî, “Onlardan sonra gelenler, “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma!” (Haşr, 59/10) âyetinin tefsirinde değinerek, Allah Teâlâ’nın Muhammed ümmeti içinde seleflerine lânet edecek birilerinin çıkacağını bildiği için onlara istiğfar etmelerini emrettiğini bildirir. Bu âyetin Râfıza, Hâricîler ve Mu’tezile’nin görüşlerinin fasit olduğunu ortaya koyduğunu ifade eder. (Tevilâtu Ehli’s-Sünne, 5/90)


Ehl-i Beyt


Mâturîdî’nin, Râfıza’yı eleştirdiği hususlardan birisi de Ehl-i Beyt ile şu âyetlerle ilgili2getirdikleri yorum ve anlayış biçimleridir: “Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut’a (boşanma bedeli) vereyim ve sizi güzelce bırakayım. Eğer Allah’ı, Rasûlü’nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükâfat hazırlamıştır. Ey Peygamber’in hanımları! İçinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa onun cezası iki kat verilir. Bu, Allah’a göre kolaydır. İçinizden kim Allah’a ve Resülü’ne itaat eder ve iyi bir iş yaparsa, ona mükâfatını iki kat veririz. Biz ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır. Ey Peygamber’in hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin. Evlerinizde oturun. Önceki cahiliyye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin! Allah’a ve Resülü’ne itaat edin. Ey Peygamber’in ev halkı! Allah sizden ancak kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. Siz evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah en gizli şeyi bilendir, hakkıyla haberdardır.” (Ahzâb, 33/28-34) Çünkü onlara göre bu âyetlerin birinci bölümü Hz. Peygamber’in hanımları, ikinci bölümü ise Ehl-i Beyt ile ilgilidir. Bu görüşlerini desteklemek için bazı görüşler ileri sürmektedir.

Râfıza açısından Ümmü Seleme’den gelen rivayete göre Hz. Peygamber, Ahzâb Sûresi’ndeki âyet ile Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i kastetmiştir. Bu âyet nazil olduğunda Hz. Peygamber bir elbise almış ve onların üzerine örtmüş, bundan sonra da âyetin “Ey Peygamber’in ev halkı (Ehl-i Beyt) şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak istiyor” (Ahzâb, 33/33) kısmını okumuştur. Bunun üzerine Ümmü Seleme “Ben Ehl-i Beyt’ten değil miyim?” diye sormuş, Hz. Peygamber de “Allah’ın izni ile evet” (Sünenü’l -Kübrâ, 2/150) diye cevap vermiştir.3

Bu âyetin yorumu ile ilgili olarak Şîa’nın öne sürdüğü delillerden bir başkası ise Hz. Hasan b. Ali’nin Kûfe’de yaptığı konuşmadır. Bu konuşmada o şöyle demiştir: “Ey Kûfeliler bizim hakkımızda Allah’tan korkun! Şüphesiz biz emirler ve misafirleriniziz. Ayrıca biz Allah’ın, hakkında ‘Ey Peygamber’in ev halkı (Ehl-i Beyt), şüphesiz Allah sizden kusuru giderip, sizi tertemiz yapmak istiyor.’ (Ahzâb, 33/33) buyurduğu kimseleriz.” (Te’vîlât, 4/116) Diğer bir görüşe göre âyetin başındaki “Namazı kılın, zekâtı verin! Allah’a ve Resülü’ne itaat edin!...” kısmı müennes sîgası ile gelmiştir. Bu ise, âyetin evvelinden bağımsız olduğunun delilidir. (Te’vîlât, 4/116)
Başka bir görüşe göre “onlardan kiri gidereceğini ve onları temiz yapacağını vaad etmiştir. Bu ise mutlak bir vaattir, mukayyet değildir. Burada zikredilen kirin kadınlarda bulunması mümkündür; fakat Ehl-i Beyt’te bulunması mümkün değildir. Yine başka bir görüşe göre Hz. Peygamber: “Size benden sonra iki şey (sekaleyn) bırakıyorum. Allah’ın kitabı ve ‘ıtretim olan Ehl-i Beyt’im. Eğer onlara sarılırsanız (Kevser) havuzuna ulaşırsınız.” (Tirmîzî, no: 3786) mealinde bir vaatte bulunmuştur. Bu sözdeki ‘Itret ise Ehl-i Beyt anlamına gelmektedir.

Mâturîdî bütün bu iddiaları eleştirirken Ehl-i Beyt ifadesinin, kadın veya erkek olsun, örfe göre hepsini içinde taşıdığını ve âyetin baş tarafından ayrı ve kopuk olarak anlaşılmasının mümkün olmadığını belirtir. Hz. Peygamber’in hanımlarının bu tanımlamanın dışında tutulmasının imkânı olmadığını da ilâve eder. Âyetin bir bölümünde müenneslik başka bir bölümünde de müzekkerlik sigasının kullanılmasının dilden kaynaklandığını ve böylesi durumlarda müzekker sigasının kullanıldığına dikkat çeker. Buradaki vaadin mukayyed değil de mutlak olduğu iddiası hakkında ise, burada söz konusu olan kadınların Hz. peygamber’in hanımları olduğunu ve onlara çirkinlik ve pisliğin nispet edilemeyeceğini ifade eder. Sakaleyn hadisinde kast edilen şeylerin kitab ve ‘ıtret olduğunu, ‘ıtretle kastedilen şeyin ise Hz. Peygamber’in sünneti olduğunu belirtir. Ümmü Seleme’den gelen rivayet hakkında ise zaten Hz. Peygamber’in ona “İnşallah sen de Ehl-i Beyt’tensin” diye cevap verdiği için, hanımlarının da Ehl-i Beyt’e dahil edilmesi gerektiğini belirtir. (Te’vîlât, 4/116-117)

Hz. Ebû Bekir’in Hilâfeti

Hz. Ebû Bekir (radıyallâhu anh) halife olunca sahabenin irtidat ettiği şeklindeki Râfıza’nın iddialarına karşılık veren Mâturîdî, onların bu anlayışının “Onlar öyle kimselerdir ki, kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği em...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 12:19:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı rüya tabiri,İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı mekke canlı, İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı kabe canlı yayın, İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı Üç boyutlu kuran oku İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı kuran ı kerim, İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı peygamber kıssaları,İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı ilitam ders soruları, İmam Maturidî nin imamiyeye bakışı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes