> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar >  İlahî ahlâk ile ahlâklanmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlahî ahlâk ile ahlâklanmak  (Okunma Sayısı 1270 defa)
03 Kasım 2010, 13:14:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 03 Kasım 2010, 13:14:08 »



Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından – 29 İLÂHÎ AHLÂK İLE AHLÂKLANMAK



Allah Teâlâ’nın insanoğluna bahşettiği ahlâk, onu diğer mahlûkattan ayıran en belirgin vasıftır. Ahlâkî değerlerini kaybeden bir insan, aslında insanlık vasıflarına da vedâ etmiş demektir. İnsanı insan yapan, onun güzel ahlâk ile bezenmiş olması; insanlıktan çıkaran ve “bel hüm edall : hayvanlardan da aşağı” bir zillete düşürense, ahlâksızlık batağına saplanmasıdır.

Ahlâsızlık neticesinde “insanlık haysiyeti”ni terk eden nankörlere, nice ilâhî azap ve intikam tecellîleri vâkî olmuştur. Muhtelif ahlâksızlıkları âdeta meslek edinmiş olan Âd, Semud ve Lût gibi kavimler, bunların en bâriz misalleridir. Geçmişte helâk edilmiş bu gibi kavimlerden bugüne in­ti­kâl etmiş bâzı insanların, günümüz toplumlarında da mevcûdiyetini gör­mek­­te­yiz. Cenâb-ı Hak bun­lara dikkat çekerek ib­ret almamızı ve mânevî helâke dûçâr olmaktan sakınmamızı istemektedir.

O hâlde en mühim insanlık vasfımız olan ahlâkımızı tekâmül ettirerek îmanımızın zaafa uğramaması için gayret göstermemiz îcâb eder.

Zira dî­nin gâ­ye­si; gü­zel, in­ce ruh­lu ve iç âle­mi­ni te­miz­le­miş in­san ye­tiş­tir­mek­tir. Bu da, Hakk’a kul­lu­ğu id­râk ile olur. İs­lâm’a gö­re ide­al in­san, Al­lah ve Ra­sû­lü’nün ah­lâ­kıyla ah­lâk­lan­mış olan­ kim­se­dir. Bu ide­ale va­ra­bil­me­nin yo­lu ise mânevî terbiye ve eği­tim­den ge­çer.

Diğer taraftan en zor terbiye, insanın terbiyesidir. Zira insanda, diğer varlıklarda olmayan, terbiyeye muhtaç bir nefs ve şiddetli bir benlik vardır. Şüphesiz ki bu durum, insanoğlunun ilâhî imtihana tâbî olmasının bir neticesidir.

Bunun içindir ki Cenâb-ı Hak, insanlığa en büyük insan terbiyecileri olan peygamberleri göndermiştir. Peygamberler, en yüce ahlâk numûneleri ve mürebbîleri/terbiyecileridir. Nitekim Peygamber Efendimizr:

“Ben baş­ka bir mak­sat­la de­ğil, an­cak gü­zel ah­lâ­kı ta­mam­la­mak için gön­de­ril­dim.”1 buyurarak vazifesinin özünü ifâde etmiştir.

Peygamber Efendimiz r’in ahlâkı, Rabbimizin kullarından istediği en yüce ahlâkın zirve numûnesidir. Bu hakîkati Rabbimiz; “(Rasûlüm!) Şüp­he­siz ki Sen, yü­ce bir ah­lâk üze­re­sin.”2 âyet-i kerîmesiyle beyan buyurmuştur.

Nitekim Efendimiz r de; “Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi de pek güzel kıldı.”3 beyânıyla, mübârek şahsındaki yüce ahlâkın, “ilâhî ahlâk” menbaından olduğuna işâret buyurmuştur.

Dolayısıyla “ilâhî ahlâk”ın hakîkatine vâkıf olabilmek için en güzel vesîle, Muhammedî ahlâkı yakînen tanımaktır. O’nda ne kadar fânî olunabilirse, ilâhî ahlâkın esrârı o kadar ayân olur. Allah Teâlâ’ya en çok yaklaşanlar da, Rasûl-i Ekrem r Efendimiz’in izini güzel ah­lâk ile tâkip edenlerdir.

Haz­ret-i Âi­şe c vâlidemiz, kendisine Ra­sû­lul­lah r’in ah­lâ­kı sorulduğunda;

“O’nun ah­lâ­kı Kur’ân’dır.”4 buyurarak Muhammedî ahlâkın özünü hulâsa etmiştir.

Hazret-i Ebû Bekir t da bizlere şu telkinde bulunmuştur:

“Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de, vereceği mükâfâtı azap ile birlikte zikretti ki, bu vesîleyle kul, ibâdete ve güzel ahlâka riâyet etsin ve azaptan sakınsın.”

Bizler de gönül feyzimizi, ilâhî ahlâk sergisi olan Kur’ân-ı Kerîm’in hikmet derslerinden ve Kur’ân ahlâkını yaşayışıyla şerh ve îzah etmiş olan Allah Rasûlü r’in rûhî dokusundan almalıyız.

Hak dostu Mevlânâ Hazretleri ne güzel söyler:

“Kur’ân-ı Kerîm, peygamberlerin hâl ve vasıflarıdır. Okuyup tatbik edersen, kendini peygamberlerle, velîlerle görüşmüş farzet! Kur’ân okuduğun hâlde, onun emirlerine uymaz ve Kur’ân ahlâkını yaşamazsan, peygamberleri ve velîleri görmenin sana ne faydası olur?.. Kur’ân-ı Kerîm’i en iyi anlayanlar, onu yaşayanlardır.”

Mü’min; Kur’ân’ın ah­kâ­mıyla âmil, ah­lâ­kıy­la da kâmil olduğu takdirde âde­ta ilâhî ahlâk ile ah­lâklanmış olur. Bunun için de Kur’ân-ı Ke­rîm’i, mâ­nâ­sı­nı te­fek­kürle ve ona kalbini samimiyetle açarak ti­lâ­vet etmek, aklen ve kalben Kur’ân iklîminde yaşamak ve davranışlarına Kur’ân ölçülerini hâkim kılmak gerekir.

Bunun neticesinde mü’­min­­de merhamet, şefkat, ikram, sehâvet, affede­bil­me, kendi imkânlarını bir din kardeşiyle paylaşabilme hasletleri, târifsiz bir huzur ve lezzet hâline gelir.

KULU RABBİNE SEVDİREN
HASLETLER


İlâhî ahlâk ile ahlâklanmak, her şeyden evvel, gönlün Allâh ile beraberliğine bağlıdır. Bunun vâsıtası ise muhabbettir. Zira “Kişi sevdiğiyle beraberdir.”5 buyrulmuştur. Bu beraberliğin bir mânâsı da husûsiyetlerin beraberliğidir. Zira muhabbet, seven ile sevilenin husûsiyetlerindeki müştereklikten kaynaklanır.

İnsanın özünde ilâhî bir sır vardır. O sır, nefha-i ilâhî olan ruhtur. Bir kul, Allâh’ın kendi rûhundan üfleyerek lûtfettiği rûhunu, bir de ilâhî güzelliklerle donatabilirse, Allâh’ın muhabbetine vesîle olan en güzel müştereklik gerçekleşmiş olur. Nitekim Allâh’ı seven mü’minin her hâl ve hareketi, O’nun esmâ ve sıfatlarından izler taşır.

Şunu da belirtelim ki, ilâhî ahlâk ile ahlâklanmakla kasdettiğimiz; Rabbimiz’in kullarında görmek istemediği azamet ve kibriyâ gibi celâl sıfatlarıyla değil, O’nun kullarında görmekten hoşnud olduğu şefkat, merhamet, affedicilik, cömertlik gibi cemâlî sıfatlarıyla ahlâklanmaktır.

Cenâb-ı Hak, bu şekilde kendi esmâ ve sıfatlarının eserlerini gördüğü kulunu sever. Meselâ; Allah Teâlâ, “tek” olduğu için tek’i, güzel olduğu için güzelliği ve güzeli, âlim olduğu için âlimleri, cömert olduğu için cömertliği, güç ve kudret sâhibi olduğu için, zayıf mü’minlere kol-kanat geren madden ve mânen güçlü mü’minleri, vaadinden dönmeyen ve ahdine vefâ gösteren olduğu için vefâkârları, sâdık olduğu için doğru ve dürüst davrananları sever. Bu gerçeği, bütün cemâlî esmâya şümûllendirmek mümkündür.

Nitekim şu hadîs-i şerîfler, Allâh’ın muhabbetine nâil olmanın, ilâhî ahlâk ile ahlâklanmaktan geçtiğine dâir ne güzel misallerdir:

“Allah Te­âlâ cö­mert­tir, ih­san sahi­bi­dir; cö­mert­li­ği sever. Yine O, güzel ah­lâ­kı se­ver…” (Süyûtî, el-Câmî, I, 60; Tirmizî, Edeb, 41/2799)

“…Allah Ra­fîk’tır (rıfk sahi­bi­dir), rıfk­la (yu­mu­şak­lık­la) mu­âme­le­yi se­ver. Sert­li­ğe ve di­ğer şey­le­re ver­me­di­ği se­vâ­bı, rıfk­la mu­âme­le­ye ve­rir.” (Müs­lim, Birr, 77)

Yine bir defasında Rasûl-i Ekrem r Efendimiz:

“–Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyurmuştu.

Bir sahâbî:

“–Yâ Rasûlâllah! İnsan, elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır.” dedi.

Peygamber Efendimiz r bunun kibir olmadığını belirterek:

“–Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise büyüklenerek (Allâh’ın lutfettiği nîmetleri nefsine izâfe ederek) hakkı inkâr ve reddetmek, bir de insanları hakir görmektir.” buyurmuştur. (Müslim, Îmân, 147; Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, 133)

Yine Rasûlullah r Efendimiz, izârsız6 olarak açık bir alanda gusleden bir kimse gördü. Bunun üzerine minbere çıktı, Allâh’a hamd ü senâdan sonra şöyle buyurdu:

“–Allah U çok hayâlı ve çok gizlidir. Bu sebeple hayâyı ve örtünmeyi sever. O hâlde herhangi biriniz gusledeceği zaman örtünsün.” (Ebû Dâvûd, Hammâm, 1/4012)

Şeyh Sâdî Hazretleri, Gülistan adlı eserinde, ilâhî bir ahlâk olan “hayâ” husûsunda buyurur ki:

“Günahkâr kullardan biri, kabul edilir ümîdiyle ellerini açar, duâ eder. Fakat Allah Teâlâ onun duâsını kabul etmez. O kul tekrar duâ eder, Allah yine kabul etmez. Kul üçüncü defâ ellerini açar, duâ edip yalvarmaya başlar. Bu sefer Cenâb-ı Hak buyu­rur ki:

«–Ey benim meleklerim! Kulumun ısrarla yaptığı duâyı kabul ettim ve istediğini verdim. Çünkü bir kulumun uzun uzadıya duâ edip inlemesinden utanır, hayâ ederim.»”

Şeyh Sâdî, bunu naklettikten sonra der ki:

“Allâh’ın lutuf ve keremini gör ki, günâha giren kuldur, fakat hayâ eden Allah’tır.”

Peygamber Efendimiz r’in; “örtünme çağına girmiş bir genç kızdan daha fazla hayâ sahibi” şeklinde tavsîf edilen ahlâkının kaynağı da, şüphesiz ki bu ilâhî ahlâktır.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Rasûlü de mü’minler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allâh’a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” (et-Tevbe, 105)

Rasûlullah r Efendimiz de şöyle buyurmuştur:

“Sağlığım sizin için hayırlıdır: Siz benimle konuşursunuz; ben de sizinle konuşurum! Vefâtım da sizin için hayırlıdır: Amelleriniz bana arz olunur, hayırlı amellerinizi gördüğümde, ondan dolayı Allâh’a hamd ederim; kötü amellerinizi gördüğümde ise sizin için Allah’tan mağfiret dilerim.” (Heysemî, IX, 24)

Ümmet-i Muhammed olarak bizler de yapıp ettiğimiz bütün amellerin dâimâ Allah tarafından görülmekte olduğunu ve hattâ Rasûlullah r Efendimiz’e de arz edileceğini unutmayıp, onların gözleri önünde yapamayacağımız yanlışları yapmaktan son derece hayâ etmeli ve sakınmalıyız. Zira bugün yanlışlardan sakınmak, kişiyi yarın mahşer gününde rezil olmaktan kurtaracaktır.

GÖNLÜ
İLÂHÎ AHLÂKA
AYNA KIL…


Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde bir kıssa nakleder:

“Hazret-i Yûsuf u’a çok uzak diyarlardan, yüreği muhabbetle dolu bir dostu gelip misâfir olur. Onlar, çocukluktan beri samimî birer dostturlar.

Güzelliğiyle göz kamaştıran Hazret-i Yûsuf, bir müddet onunla sohbet ettikten sonra nükteli bir tarzda:

«–Söyle bakalım dostum, bize gittiğin yerlerden ne hediye getirdin?» der.

Misâfiri, bu istek karşısında önce ne diyeceğini bilemez. Ardından, hissiyâtını şu samimî ifâdelerle dile getirir:

«–Sana armağan getirmek iç...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlahî ahlâk ile ahlâklanmak
« Posted on: 23 Nisan 2024, 12:51:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlahî ahlâk ile ahlâklanmak rüya tabiri, İlahî ahlâk ile ahlâklanmak mekke canlı, İlahî ahlâk ile ahlâklanmak kabe canlı yayın, İlahî ahlâk ile ahlâklanmak Üç boyutlu kuran oku İlahî ahlâk ile ahlâklanmak kuran ı kerim, İlahî ahlâk ile ahlâklanmak peygamber kıssaları, İlahî ahlâk ile ahlâklanmak ilitam ders soruları, İlahî ahlâk ile ahlâklanmakönlisans arapça,
Logged
02 Kasım 2015, 19:57:16
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 02 Kasım 2015, 19:57:16 »

Esselamu aleyküm.İlahi ahlak kur anı kerimi okuyup,hayatına uyguladığın sürece olur.Rabbim bizleri ilahi aşk ile aşklandırsın.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Şubat 2018, 15:47:14
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #2 : 18 Şubat 2018, 15:47:14 »

Aleykümüsselam ilahi ahlak Allah yoludur O nun emir ve yasaklarına uymaktır inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes