> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2  (Okunma Sayısı 656 defa)
17 Eylül 2010, 13:31:24
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Eylül 2010, 13:31:24 »



HATİB BAĞDÂDÎ'YE göre HADİS ÖĞRENCİSİ 2

Hadis hafızlarını ve senedleri bilenleri, sahih'ini, sakim'ini birbirinden ayırabilenleri kasdederek Buhârî’nin "ashabu's-sünen çok küçük bir gruptur" demesi doğrudur. Zira araştıracak olsan, hiç bir İslam beldesini, ahâlisinin kendisine müracât ve fetvalarına itibar ettiği bir fakîh veya mütefakkihten yoksun bulmazsın. Fakat sen, hadis bilen ve bu sahada çalışan âlimden yoksun çok belde bulursun. Bu, başka değil, sadece hadis bilmenin güçlüğü ve izzetinden, hadis öğrenmenin ve yazmanın gelirinin azlığındandır. Şu da bir gerçektir ki, Buhârî'nin zamanında hadis ilmi turfanda bir meyve gibiydi, onunla meşgul gözükmek de toplumda sevilen ve istenen, itibar gören bir meslekti. Onu teşvik eden vesileler çok, rağbet büyüktü. Bütün bunlara rağmen Buhârî "ashabu's-sünen pek küçük bir gruptur" demiştir. İsteğin ve isteyenlerin pek az olduğu bu zamanda biz ne diyeceğiz? Zamanımızdaki mütehassıs azlığını şâir şöyle dile getirmiştir:
"Az bilirdik biz onları,
Meğer daha azmış sayıları!"

Şuayb b. Harb, "biz dört bin hadis öğrencisiydik, ancak içimizden dört kişi yetişti" demiştir. Allah, bir kişinin kalbinde hadis öğrenme niyetini güçlendirirse, ilk iş olarak Allah'tan muvaffakiyet ve yardımını dilemesi gerekir. Sonra da hadis öğrenmeye hemen başlamalıdır. Zira "teennî her işte hayırlıdır. Ancak âhiret işlerinde acele etmek gerekir"(8)

Hadis öğrencisi, memleketinin en yetişkin âliminden ders almaya dikkat etmeli, âlî isnad'ı daima gözetmelidir. Her ne kadar âlimlerin bazıları değişik gerekçeler ileri sürerek, nâzil isnâdı öğrenme açısından daha uygun buluyorlarsa da, böyle bir anlayışın tabiî neticesi hadis öğrenmek için yapılan rihle'yi terketmektir. Halbuki rihle, bir ilmi faaliyet olarak, en uzak bölgelere kadar uzanan bir faaliyettir. Temeli de daha kısa yoldan kaynağa ulaşmak, birinci elden ilim almaktır. Nitekim Muhammed b. Eslem et-Tusî, "senedin kısalığı Allah'a yakınlıktır" derken, Ahmed b. Hanbel de "âli isnâd aramak sünnettendir" der. Ancak güvenilir kişilerden teşekkül eden nazil (uzun) bir sened'i, güvenilir olmayan kişilerin meydana getirdiği âli (kısa) sened'e tercih etmek gerekir. Zira uzun senedli sahih hadis, kısa senedli zayıf hadisten daha hayırlıdır.
Hadis hocaları (ravi) ilimde müsavi değildirler. Senedi daha kısa (âlî) olanı tercih edilecektir. Fakat bu açıdan eşit olan ulemadan itkân ile meşhur olanını tercih etmek gerekir. Zira Şu'be, "meşhuru, meşhurdan alıp yazınız" der.
Bilgi ve itkânda eşit âlimlerden, eşraftan olanı, daha soylu olanı tercih etmek lazımdır. Yine Şu'be, "şerefli kişilerden ilim alınız. Zira onlar yalan söylemezler" der. Tabiî bu tercih, doğruluk, adalet ve bid'attan uzak oluş gibi meziyetlerin varlığından sonra söz konusudur. Yoksa bu sıfatlara sahip olmayan soylu kişiden hadis alınmayacak, ondan uzak durulacaktır. Zira "hadis ilmi dindir, dininizi kimden öğrendiğinize dikkat ediniz" buyurulmuştur.
Fıskı sabit olmuş kişilerden hadis almanın, ilim öğrenmenin câiz olmadığında ehl-i ilim ittifak etmiştir. Fısk ise sadece söz ile değil birçok şeyle sabit olur. Hadise ait tarafı meselâ, Rasulullah adına hadis metinleri uydurmak, ya da sened imal etmektir. Böyle bir şey yaptığı tesbit edilen fâsık'tan ilim alınmaz. Râvilerin halini araştırma faaliyetlerinin temel sebebi de budur.
Yine, kendisiyle karşılaşmadığı bir hocadan ilim öğrendiğini iddia etmek de fısk sebebidir. Bunun önüne geçmek için âlimler, râvilerin doğum ve ölüm tarihlerini kaydetme yoluna gitmişlerdir. Bazılarının ulaşamadıkları hocalardan rivâyetlerinin varlığı bu yolla tesbit edilmiştir.
Yine aynı sebebe mebnî ehli hadîs, âlimlerin evsâfını, ahvâlini ve hâl tercümelerini tesbit etmişler, ricâl edebiyâtını oluşturmuşlardır. Birçokları bu yolla yakayı ele vermiştir.
Sema' tarihi veya hocasının evsafı veya ders aldığı yer sorulmak suretiyle râviler imtihana tâbi tutulmuşlardır.
Ravi, hadis uydurmaktan, kavuşmadığı kimseden ilim aldığı iddiasından ve adâlet vasfını ortadan kaldıran fiillerden uzak kalsa, ancak öğrendiklerini yazmamış olsa ve ezberinden rivayet edecek olsa, böylesinin rivayetiyle ancak ilim erbâbının ve kendisini tanıyanların hüsn-i şehâdeti olursa, ihticâc olunabilir. İtkân ve zabtı, hadisleri birbirine karıştırmak suretiyle kontrol edilir.
Râvi, hakka muhalif görüş sahiplerinden heva ve hevesine mağlub (ehl-i bid'attan) kişilerden ise, ilim ve hıfz ile ma'ruf olsa bile kendisinden hadis alınmaz. "İlmi esağır (ehl-i bidat)’den almak kıyamet alâmetlerindendir". Zira bu kişilerin "beğendikleri bir şeyi hemen hadis haline getirdiklerine” dair itirafları bulunmaktadır.
İyi hâl ve ibâdetle meşhur olsa bile, rivâyet ilmi mütehassısı olmayanlardan da hadis alınmaz. Yahya b. Said el-Kattân "hayr ve zühde nisbet edilen kişiler kadar hadis konusunda yalanı fazla olan kimseye rastlamadım" der. İmam Mâlik de "Medine'de fazilet, salâh ve ibâdetle meşhur öyle şeyhlere rastladım ki, hiç birinden bir hadis bile almadım" dedi. Niçin? diye sordular. "Çünkü onlar bu işin ehli değillerdi" cevabını vermiştir.
Râvi, iyi bir öğrenci (semâı sahih) olmasına rağmen, öğretimde (rivayette) mütesâhil ve gâfil ise, ondan ilim almak câizdir ama hoş değildir (yani mekruhtur). Veki' b. el-Cerrah, "ehl-i hadisin zayıf saydığı hadisçinin vay haline!" der.(9)



DİPNOTLAR
* Tanıtımı için bk. İ. L. Çakan, "el-Cami'li ahlâki'r-râvî ve âdabi's-sami'". M. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, sy. IV. s. 433437, İstanbul. 1986
1. Ebû Davud, İlim 12; İbn Mace, Mukaddime 23: Ahmed b. Hanbel, II. 338
2. bk. ibn Abdilberr. Camiu beyânil-ilm I. 191.
3. İbn Mace, Mukaddime 23
4. Münâvi, Feyzu'l-kadir, VI. 356: İbn Abdilberr, Cami'. II, 6
5. Tirmizî, Sıfatu'l-kıyâme 1 (hds.no: 2416)
6. İbn Abdilberr, Cami', II, 11
7. Ebu Davud, zekat 45; Ahmet b. Hanbel, II. 160.193-195
8. Ebû Davud, Edeb 10
9. Bu yazı. el-Câmi' li ahlâkir-râvi, I. 75-141'dan özetlenmiştir.




Doç.Dr.İsmail L.Çakan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2
« Posted on: 24 Nisan 2024, 15:59:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 rüya tabiri,Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 mekke canlı, Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 kabe canlı yayın, Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 Üç boyutlu kuran oku Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 kuran ı kerim, Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 peygamber kıssaları,Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2 ilitam ders soruları, Hatib bağdadi ye göre hadis öğrencisi 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes