> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.)
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.)  (Okunma Sayısı 806 defa)
28 Nisan 2011, 13:09:11
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 28 Nisan 2011, 13:09:11 »



Ebü Ubeyde bin Cerrah (r.a.)

Her ümmetin bir emini vardır. Bu Is¬lam ümmetinin de emini Ebü Ubcyde bin Cerrah ‘dır.
Hadis-i şerif

Dünyada iken Cennetle müjdelenen on bahtiyardan birisi olan Ebü Ubeyde bin Cerrah (r.a.) Islama ilk gönül verenlerdendi. Asıl ismi Amir, künyesi Ebü Ubeyde’dir. Dedesine nisbetle de Ebü Ubeyde bin Cerrah olarak meşhur olmuş¬tur. Sülalesi yedinci karında Resul-i Ekrem’e (a.s.m.) ulaşmaktadır.

Hz. Peygamber (a.s.m.) “Her ümmetin bir emini vardır. Bu İslam ümmetinin de emini Ebü Ubeyde bin Cerrah’dır”’ buyurarak onu övmüştüi. Hatırlanacağı üzere, Peygamberimize verilen bir lakab da “el-Emin” idi. Bu hadisiyle Pey¬gamberimiz kendisine ait bir sıfatı Ebü Ubeyde’ye vermiş oluyordu. Nitekim Ebü Ubeyde’nin Müslümanlar arasında lakabı “Eminü’l-Ümme” idi.

Yemenliler Peygamberimizden islamiyeti ve sünneti Öğretecek bir kişiyi is¬tediklerinde Resulullah, Ebü Ubeyde Hazretlerini göndernıişti.

Müslüman olduğunda genç yaşta baba ocağından ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Müşrik babası onu eve koymuyordu. Ailesi ile birlikte çok zor şartlar al¬tında dinini yaşamaya çalıştı. Habeşistan’a hicret yolu açıldığında müşriklerin eza ve cefasından kurtulmak için oraya hicret etti. Daha sonra da Medine’ye hiç¬ret ederek Resul-i Ekreme (a.s.m.) kavuştu. Resul-i Ekrem Efendimiz, Muha¬cirlerle Ensarı kardeş yaptığında Ebü Ubeyde’nin Medinelilerden kardeşi Sa’d bin Muaz’dı.

Cesur bir Sahabi ve kahraman bir mücahit olan Hz. Ebü Ubeyde bütün savaş¬larda Peygamberimizle birlikte idi. islamın en mühim savaşı olan Bedir’de üs¬tün gayret sarfetmişti. Kendisi müminlerin safında, babası Abdullah da müşrik¬lerin arasındaydı. Babasıyla karşı karşıya geldi. Babası peşini bırakmıyordu. Öldürmek için fırsat kolluyordu. Ebü Ubeyde ise müşrik babasının kanını dök¬memek için değişik yerlere geçiyordu. Fakat bir türlü elinden kurtulamıyordu. Nihayet babasını dinine feda etti. Bu hadise üzerine, “ALLAH’a ve ahiret gününe iman edenlerin, babaları veya oğulları veya kardeşleri veya soyu sopu, aşiretleri olsa da yine ALLAH ve peygamberini düşman tutanlara dostluk ettiğini göre¬mezsin” ayet-i kerimesi nazil oldu.

Uhud Savaşında müşrikler Resul-i Ekrem Efendimizin üzerine hücum et¬mişler, yüzünü yaralamışlar, mübarek dişlerini kırmışlardı. Peygamberimizin miğferinden kopan iki halka yüzlerine batmıştı. Hz. Ebü Ubeyde Resulullahı bu halde görünce dayanamamış, Peygamberimizin yüzüne batan halkaları dişle¬riyle çekerek çıkarmıştı. Bu yüzden ön dişlerinden ikisi kırılmıştı.

Daha sonra Resul-i Ekremle birlikte bütün gazalara katıldı. Her birinde üstün fedakarlık nümuneleri sergiledi.

Ebü Ubeyde temiz kalbli bir insandı. Resul-i Ekremden aldığı bir emre nefsi¬ni feda eder derecede feragat gösterirdi. Selasil Vak’asında Amr ibn As’ın, Ebü Ubeyde’ye yanındakilerle birlikte kendi idaresine girmesi yolunda yaptığı tek¬life itiraz etmemişti. Ona Resul-i Ekremin “Amr İbn As ile ihtilaf çıkarma” sö¬zünü hatırlatarak, “Sen beni dinlemezsen de, ben seni dinlerim” demiş onun emrinde hareket etmişti.

Hz. Peygamber onu Rabat Gazvesine memur ettiğinde üç yüz Sahabiyle yola çıktı. Yolda erzak bitince, iki yüz hurmayla bir kaç gün idare ettiler. Bütün yiye¬cekleri bitip de sahile varmışlardı ki, koca bir balığın kıyıya vurmuş olduğunu gördüler. Ondan günlerce yediler. Daha sonra Ebu Ubeyde Hazretleri müşrik¬lerin kervanını gözetlemek için emrine verilen birliği vazifesini bitirdikten son¬ra sağ salim geri getirdi.

Resul-i Ekremin irtihalinden sonra hilafet meselesinde mü’minler halifeliğe Hz. Ebü Bekir, Ömer ve Ebü Ubeyde’yi layık görüyorlardı. Hz. Peygamber bir hadis-i şeriflerinde Hz. Ebü Bekir ve Ömer’den sonra, Ebu Ubeyde için de, “Ne iyi adamdır”4 buyurmuştu. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer’le Ebü Ubeyde’yi elleriyle tutarak, mü’minlerin, ikisinden birisini halife seçmelerini teklif etmişti. Hz. Ebü Bekir’i kendilerine tercih eden bu iki zat onun seçilnıesine karar verdi¬ler.

Hz. Ebü Ubeyde idaresi, dirayeti, üstün aklı ve zekası ile ümmet arasında temayüz etmişti. Hz. Ömer kendisinden sonra halifeliğe en layık kimse olarak Ebü Ubeyde’yi görüyordu.

Hz. Ebu Bekir’in hilafete geçmesinden sonra Ebu Ubeyde Hazretleri Şam ve civarının fethi için vazifelendirildi. Başta Humus ve Şam olnıak üzere Antak¬ya’ya kadar olan yerleri Hz. Ebü Ubeyde’nin kumandasındaki Islam mücahitle¬ri fethetti. Daha sonra Kudüs’ü muhasara eden Ebü Ubeyde, Kudüslüleri sulhe razı etti. Fakat Kudüslüler barış akdinin Hz. Ömer’in bulunmasıyla mümkün olacağını söylediler. Medine’ye haber gönderen Ebü Ubeyde, Hz. Ömer’i davet etti. Hz. Ömer’de yerine Hz. Ali’yi vekil bırakarak Kudüs’e varmak için yola çıktı. Günler süren meşakkatli yolculuktan sonra Kudüs’e vardı. Kudüs’ün anahtannı teslim aldı.

Hz. Omer devrinde Müslümanlar arasında kıtlık baş göstermişti. Hz. Ömer valilerden yardım talep etti. Ona ilk yardım eden Hz. Ebü Ubeyde oldu. Şam Valisi olan Hz. Ebu Ubeyde dört bin yük zahireyi bizzat Medine’ye kadar götü¬rerek Medine civarındaki Müslümanlara taksim etti.

Hz. Ebü Ubeyde çok sade bir hayat yaşardı. Onun bu husustaki ölçüsü Pey¬gamberimizin, “Sizden en çok sevdiklerim ve en yakınlarım, bana benden ayni¬dıkları hal üzere ulaşanlardır” hadisiydi.

Hz. Ömer halifeliği sırasında Şam ve civarında çıkan veba hastalığını yerin¬de görüp incelemek üzere Şam’a gitmişti. Etrafına toplanan şehrin ileri gelenle¬rinden, “Kardeşim Ebü Ubeyde nerede?” diye sorduğunda, “Şimdi gelir” dedi¬ler. Az sonra Ebü Ubeyde bir deve üzerinde geldi.

Hz. Ömer, Ebü Ubeyde Hazretlerine kendisini evine davet etmesini söyledi. Valinin yaşayışını gözleriyle görmek istiyordu. Birlikte eve geldiler. İçeriye gi¬ren mü’minlerin Emiri evin içinde kılıcı, zırhı ve bir kaç parça da ev eşyasını gördü. Bunun üzerine Hz. Ömer, “Senin bunlardan başka birşeyin yok mu?’ di¬ye sorunca, “Bunlar benim ihtiyacım için kafidir” diye cevap verdi. Gözleri yaşla dolan Hz. Ömer, “Ey Ebü Ubeyde, dünya herkesi değiştirdi, ama seni de¬ğiştiremedi” buyurdu.

Ebü Ubeyde (r.a.) her bakımdan fazilet timsali bir Sahabi idi. ALLAH’tan çok korkar, Resulünün sünneti üzere hareket ederdi. Onun bütün hareketlerinde Al¬lah korkusu hakimdi. Son derece mütevaziydi. Şam’da vali iken şöyle diyor¬du:

“Ben Kureyşliyim. Fakat teni kırmızı veya siyah biri yoktur ki, takva itibarıy¬la benden üstün olsun da, ben ‘Keşke bu adamın bedeni içinde ben olsaydım’ de¬meyeyim.”

Hz. Ebü Ubeyde son derece cömertti. Elinde avucunda ne varsa muhtaçlara dağıtırdı. Bir defasında Hz. Ömer kendisine dört bin dirhem göndermişti. Elçiye de, “Dikkatet bakalım, parayı ne yapacak” diye tenbih etti. Elçi parayı teslim ettiğinde Hz. Ebü Ubeyde bütün parayı muhtaçlara dağıttı.

Vazifesine bütün canıyla bağlı olan ve Resulullah sevgisiyle coşan Ebü Ubeyde (r.a.) idaresi altındakileri öz evlatları gibi gözetirdi. Onun merhamet ve şefkati sadece Müslümanları değil, idaresi altında bulunan Hıristiyanları dahi içine almıştı. Bu sebeple Hıristiyanlar da ona hizmet ederler, düşman hareketle¬rini kontrol ederek ona malumat verirlerdi.

Ebü Ubeyde bin Cerrah, Hicretin 18. yılında 58 yaşında iken tüundan vefatettıi
ALLAH ondan razı olsun.







Kaynaklar

(1) Tirmizt, Menakıb: 33.
(2) Mücadele Süresi, 22.
(3) Usdü’L-Gabe, 3:85.
(4) Tirmizt, Menakıb: 33.
(5) Asr-t Saddet, 2:66.
(6) Müsned, ı :196.
(7) Usdü’I-Gdbe, 3:85.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 28 Nisan 2011, 13:10:30 Gönderen: Halis_52 »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.)
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:26:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) rüya tabiri,Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) mekke canlı, Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) kabe canlı yayın, Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) Üç boyutlu kuran oku Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) kuran ı kerim, Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) peygamber kıssaları,Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) ilitam ders soruları, Ebü Ubeyde Bin Cerrah (r.a.)önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes