> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > İz Bırakanlar > Abdullah Bin Cahş (r.a.)
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdullah Bin Cahş (r.a.)  (Okunma Sayısı 1341 defa)
28 Nisan 2011, 11:19:03
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 28 Nisan 2011, 11:19:03 »



Abdullah bin Cahş (r.a.)

Benim dünyada en buyuk gayem, ALLAH ve Resulünün sevgisidir. Başka birşey gö¬zümde yoktur.

Hz. Abdullah, Peygamberimizin halası Umeyme’nin oğlu idi. Islam davetinin ilk günlerinde iman safına girdi. Böylece şimşekleri üzerine çekmiş, müşrik gruptan gelecek her türlü eza ve cefayı peşinen kabul etmiş oluyordu. Hidayete erdiği sıralarda en büyük tepkiyi en yakınlarından görmüştü. inanç ve adetled¬ne körü körüne bağlı olan Mekkeliler, atalarının dinini terk edenlere büyük bir düşman kesilmişlerdi. Abdullah bin Cahş da müşrik hücumlanna maruz kalan bir iman eriydi. imanı uğrunda her nevi sıkıntıya razıydı. Fakat tazyikler haddi aşınca Habeşistan’a giden Müslüman kafileye kendisi de katıldı. Beraberinde ailesi, iki kardeşi ve hemşireleri de bulunuyordu. Bir müddet orada kaldıktan sonra Hicret hadisesini duyunca Mekke’ye döndüler, oradan da Mediye’ye hic¬ret ettiler.’
Hz. Abdullah genç yaşında iman davasının fedakar erleri arasına girmiş zeki, dirayetli ve cesur bir insandı. Peygamberimiz bazı mühim hizmetlere Hz. Ab¬dullah’ı gönderiyordu. Hicretin ikinci senesiydi. Resul-i Ekrem bir gün Hz. Ab¬dullah’a şöyle bir emir verdi: “Yarın sabah okunu, yayını, kılıç ve teçhizatını alarak yanıma gel!” Hz. Abdullah hazırlığını yapmış, sabah namazından sonra silahını kuşanarak erkenden hane-i saadetin kapısı önünde beklemeye başlamıştı.

Peygamberimiz, Hz. Abdullah’ın emrine askeri bir müfreze teslim ederek on¬lara kumandan tayin etti. Eline de bir mektup vererek, yola çıktıktan iki gün son¬ra, istenen yere varınca açmasını tenbih etti. Mekke’ye doğru yola çıkan Hz. Abdullah , Nahle denen mevkiye varınca mektubu açtı. Mektupta neler yapacağı, nasıl hareket edeceği yazılıydı. Peygamberimiz kendisini, Kureyşlilerin duru¬munu keşfedip tetkik etmek üzere göndermişti.

Bir müddet sonra Kureyş’e ait bir kafıleyi gördüler. Bu kafile savaş için hazır¬lık gören Kureyşlilere malzeme ve erzak taşıyordu. Hz. Abdullah kervana baskın yaparak bütün mallarını ele geçirdi. Esirler ve ganimetlerle birlikte Medi¬ne ye döndü. Bu seriyyede ele geçen ganimet Müslümanların aldıkları ilk gani¬metti.2
Hz. Abdullah’ın tek gayesi ALLAH Resülünü hoşnut etmek, onun sevgi ve rıza¬sını kazanmaktı. Bu sevgi herşeyin üstündeydi. Peygamberimiz kendisini bu hizmet için gönderdiği sırada sormuştu: “Abdullah! Dünyada en çok özlediğin şey nedir?” Abdullah’ın tek düşüncesi vardı. Cevap verdi:

“Benim dünyada en büyük gayem ALLAH ve Resulünün sevgisidir. Gözümde başka birşey yoktur.” Işte onu yücelten sır burada yatıyordu.
Abdullah bin Cahş, sulh zamanında hak din uğrunda çok büyük hizmetlerde bulunduğu gibi, savaş anlarında da cengaver bir mücahid ve bir kahramandı. Uhud Savaşı hazırlıklan yapıİdığı esnada, Hz. Abdullah ilk öne atılanlardandı. ordu yola çıkmış, Şeyheyn denen mevkiye gelmişlerdi. Mü’minlerin annesi lJmmü Seleme, Peygamberimize bir kapta üzüm suyu getirmişti. Peygamberi¬rniz bir miktar içtikten sonra geriye kalanını Hz. Abdullah’a uzattı. Hz. Abdul¬lah şıranın tamamını içip bitirdi. O anda bir arkadaşı yaklaşarak Hz.
Abdullah’a sordu:

“Sabahleyin içeceğin suyun nerede olduğunu biliyor musun?” Şehadet şer¬beti Abdullah’ın burnunda tütüyordu. “Ben,” dedi, “ancak Rabbime kavuşunca şerbete kanarım. Ona kavuşmak, benim için iyice susadığımda, suya en mü¬kemmel şekilde kanmaktan daha hoştur.”

Bu arzusuna nail olmak için ALLAH’a yalvarmış, şehadeti istemişti. Savaş başlamış; arslanlar gibi müşriklerin üzerine yürüyordu. Bir ara elindeki kılıcı kırılıverdi. Bunu gören Peygamberimiz yerden bir hurma dalı aldı, kendisine verdi ve onunla çarpışmasını söyledi. Hz. Abdullah cihada onunla devam etti. Karşı¬sına azılı ve güçlü bir müşrik dikildi. Abdullah’ın buna karşı koyması zordu. Va¬kit tamam olmuş, duası da kabul edilmiş olacak ki, müşrikin bir darbesi Hz. Abdullah’ın Cennete uçmasına kafi geldi.

Savaş sona ermişti. Müslümanlar ölü ve yaralıları tesbit ediyorlardı. Müşrik¬er, şehid Abdullah’ı tanınmayacak hale sokmuşlardı. Bütün azalarını kesmişler, perişan halde bırakmışlardı. Bu hal Peyganıberimizi çok üzmüştü. Daha ;onra Peygamberimiz, Hz. Abdullah’ı dayısı (Abdullah'ın r.a dayısı; peygamberimizin amcası) Hz Hamza ile birlikte defnetti. Bu ;sırada Hz Abdullah kırk yaşında bulunuyordu. ALLAH ondan razı olsun.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 28 Nisan 2011, 12:22:18 Gönderen: Halis_52 »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdullah Bin Cahş (r.a.)
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:58:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdullah Bin Cahş (r.a.) rüya tabiri,Abdullah Bin Cahş (r.a.) mekke canlı, Abdullah Bin Cahş (r.a.) kabe canlı yayın, Abdullah Bin Cahş (r.a.) Üç boyutlu kuran oku Abdullah Bin Cahş (r.a.) kuran ı kerim, Abdullah Bin Cahş (r.a.) peygamber kıssaları,Abdullah Bin Cahş (r.a.) ilitam ders soruları, Abdullah Bin Cahş (r.a.)önlisans arapça,
Logged
28 Nisan 2011, 11:36:56
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 28 Nisan 2011, 11:36:56 »


    Değerli Hocam..Son paragraf kafamı karıştırdı..Hz. Hamza Efendimiz( s.a.v.) in amcasıydı,dayısı değil..(bildiğim kadarıyla)Ayrıca Uhud Harbinde Hz. Hamza'da şehit olmuştu..Defin işinde yardımcı olan kimdi bu durumda?Bu konuda aydınlatır mısınız?Rica etsem..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Nisan 2011, 12:05:12
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #2 : 28 Nisan 2011, 12:05:12 »

ABDULLAH BİN CAHŞ


Eshab-ı kiramdan. Peygamber efendimizin halası Ümeyme ile Cahş'ın oğludur. Kız kardeşi Zeyneb, Peygamber efendimizin hanımlarındandır. Künyesi, Ebu Muhammed'dir. Peygamber efendimizi çok sevdiği ve bu muhabbet uğruna canını feda etmekten çekinmediği için El-Mücahidü fillah, yani "ALLAH Yolunun Fedaisi" lakabıyla anılırdı. 40 yaşlarındayken 625 (H. 3)te Uhud Muharebesinde şehid oldu.

İlk Müslümanlardan olan Abdullah bin Cahş da diğer Müslümanlar gibi müşriklerin (inanmayanların) eziyetlerine katlandı. Bu yüzden iki defa Habeşistan'a hicret etti. Dönüşde bir müddet Mekke'de kaldı. Sonra ailesiyle birlikte Medine'ye hicret etti. Peygamber efendimiz, Abdullah bin Cahş'ı 624'te Kureyş müşriklerini gözetlemek üzere gönderdiği ilk seriyyeye, yani askeri birliğe kumandan tayin etti. Bu sebeple İslam tarihindeki ilk birlik kumandanı olmakla meşhur oldu. Bu sefere memur edildiği zaman, ilk defa Emir-ül-Mü'minin sıfatı verildi. Abdullah bin Cahş birkaç kerre daha kumandan yapıldı. Bedr Gazası esirleri için Resulullah efendimiz hazret-i Ebu Bekr'e, Ömer'e ve Abdullah bin Cahş'a (radıyallahü anhüm) danıştı. Bedr ve Uhud Gazalarında büyük kahramanlıklar gösterip destanlaşan Abdullah bin Cahş, Uhud Gazasında şehid olmak istiyordu.

"Ya Rabbi! Bana zorlu bir (düşman) kafir gönder. Kıyasıya onunla vuruşayım. Cihadın hakkını vereyim. Sonra da ben onu değil o beni öldürsün, dudaklarımı, burnumu ve kulaklarımı kessin. Kıyamette böylece huzuruna geleyim. Bana; "Abdullah! Kulaklarını, burnunu ne yaptın?" diye sorduğun vakit; "Senin ve Resulünün yolunda toza ve toprağa bıraktım da huzuruna öyle geldim." diye cevap vereyim." diye dua etti.

Abdullah bin Cahş bu muharebede var gücüyle savaştı. Bir ara düşmana indirdiği darbelerden elindeki kılıcı kırıldı. Bunun üzerine Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine bir hurma dalı verdi. Mucize olarak bu dal kılıç oldu.

Kahramanca çarpışan Abdullah (radıyallahü anh) bu savaşta şehid oldu. Dua ettiği gibi kulakları, dudakları ve burnu müşrikler (inanmayanlar) tarafından kesilip bir ipe dizildi. Şehid olduğunda 40 yaşlarındaydı. Uhud'da kendisi gibi şehid olan dayısı hazret-i Hamza ile aynı mezara defnedildi.


      Hocam bu bilgiler ışığında benim anladığım şu oldu..Hz.Hamza Hz Abdullahın dayısıydı..İkiside Uhud'da şehid düştüler ve Efendimiz (s.a.v.)tarafından aynı mezara defnedildiler..Bu vesileyle yeni bir  bilgiye eriştik..ALLAH razı olsun Hocam..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 28 Nisan 2011, 12:32:41 Gönderen: Sümeyra »
Kayıtlı

28 Nisan 2011, 12:18:19
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« Yanıtla #3 : 28 Nisan 2011, 12:18:19 »


     Hocam bu bilgiler ışığında benim anladığım şu oldu..Hz.Hamza Hz Abdullahın dayısıydı... İkiside Uhud'da şehid düştüler ve Efendimiz (s.a.v.)tarafından aynı mezara defnedildiler..Bu vesileyle yeni bir  bilgiye eriştik..ALLAH razı olsun Hocam..
     ALLAH ALLAH!!! bu şekil mi imiş hocam. dediğiniz gibi ise Hz. hamza Abdullah'ın r.a dayısı, peygamberimizin s.a.v. amcası... Yani paragraf doğru.  ---Parantez açarak daha anlaşılır kıldım hocam---  Derin kavrayışlarınızla asıl biz sizlerden yeni bir şey öğrendik hocam. Yoksa buradaki kardeşlerimiz de başka şekilde anlarlardı. ALLAH RAZI OLSUN SİZLERDEN HOCAM
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 28 Nisan 2011, 12:25:32 Gönderen: Halis_52 »
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes