> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > İtikat > İtikadi Mezhepler > Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi  (Okunma Sayısı 4450 defa)
11 Şubat 2009, 21:06:23
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Şubat 2009, 21:06:23 »




 
Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebi hakkında önemli bilgi

 

Ehl-i sünnetin reisi, İmam-ı a'zam Ebü Hanîfe hazretleridir. İmam-ı a'zam hazretleri fıkıh bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara ayırdığı ve usuller, metodlar koyduğu gibi, Resulullahın ve Eshab-ı kiramın bildirdiği itikad, îman bilgilerini de topladı. Yüzlerce talebesine bildirdi.

Talebesinden, ilm-i kelâm, yani iman bilgileri mütehassısları yetişti. Bunlardan İmam-ı a'zamın talebesi olan İmam-ı Muhammed Şeybanî'nin yetiştirdiği talebelerinden, Ebü Bekr Cürcanî dünyaca meşhur oldu. Bunun talebesinden olan, Ebü Nasır-ı Iyad da, kelâm ilminde Ebü Mensür-i Matüridî'yi yetiştirdi. İmam-ı Matüridî, İmam-ı a'zamdan gelen kelâm bilgilerini kitaplara yazdı. Doğru yoldan sapmış olanlarla mücadele ederek, ehl-i sünnet itikadını kuvvetlendirdi ve her tarafa yaydı.

İmam-ı Eş'arî de, İmam-ı Şafiî'nin talebesi zincirinde bulunmaktadır. Bu iki büyük imam, Eshab-ı kiram, Tabiîn ve Tebe-i tabiînin bildirdiği itikad, îman, bilgilerini açıklamışlar, kısımlara ayırmışlar ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmışlardır.

Taşköprüzade şöyle yazmıştır "Ehl-i sünnet vel-cemaatın kelâm ilmindeki reisleri iki zattır. Bunlardan birisi Hanefi, diğeri Şafiî'dir. Hanefi olanı, Ebü Mensur Matürîdî, Şafiî olanı ise Ebü'l Hasen el-Eş'ari'dir." 

Bazı kitaplarda, Eşariyye mezhebi, Matüridiyye mezhebi diye yazılı ise de, bu kendi çalışmalarına verilen isimdir, ayrı mezhep değildir. Her ikisi de Ehl-i sünnet itikadını anlatmıştır. Aralarında ictihad farkları vardır. Bu ayrılıklar temelde ayrılık olmadığı için, ikisi de Ehli sünnettir. İmam-ı Matürîdî ve İmam-ı Eş'arî, Ehl-i sünnetin itikadda iki imamıdır.

Bu iki imamın ve hocalarının, amelde dört hak mezheb imamlarının ve onlara tabi olanların; îmanda, i'ikadda tek bir mezhebi vardır. Bu mezheb Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir. Çünkü İslâmiyet, bütün insanlara yalnız bir tek îmanı ve i'tikadı emretmektedir. Bu îmanın esaslarını ve nasıl i'tikad edileceğini, bizzat Peygamberimiz Muhammed aleyhis-selam tebliğ etmiştir. İnsanlara, kendilerini ve herşeyi yaratan Allahü teâlâyı haber veren Peygamberimiz, Allahü teâlâya, O'nun yarattıklarına ve O'nun emir ve yasaklarına îmanın nasıl olacağını da bildirmiştir. Muhammed aleyhisselâma ve O'nun bildirdiklerine, temiz, dürüst ve hakîkî bir îman, ancak O'nun bildirdiğine tam ve hiç şüphesiz kabul edip inanmakla mümkün olur. Bu hususta çok az, kıl kadar da olsa bir ayrılığın, O'ndan ayrılmak olacağı meydandadır. Böyle bir ayrılığa düşenlerin kendilerini haklı çıkarmak için öne sürecekleri dînî, siyâsî, beşerî, içtimaî, fennî.. v.s. gibi sebeblerin hiçbir kıymeti yoktur. Çünkü İslâmiyet her ne suret ve sebeble olursa olsun, îmanda ve i'tikadda ayrılığa asla izin vermemekte, yasaklamaktadır.

Eshab-ı kiramın îman ve itikadda hiçbir ayrılıkları olmadı. Eshâbdan olmayanlar ve daha sonraki asırlarda gelenler arasında ise zamanla îmanda, i'tikadda bazı ayrılıklar ortaya çıkarıldı ve bid'at fırkalarının sayısı yetmişikiye ulaştı. Bu ayrılıkları çıkaranların ve bunların sözlerine inanarak bozuk düşüncelerini benimseyenlerin ileri sürdükleri sebepler çok çeşitli ve herbirine göre farklı olmakla beraber, esas sebepler "Münafık ve başka dinden olanların çıkardıkları fitneler, Kur'an-ı kerimin müteşabih ayetlerini kendi anlayışlarına göre te'vil etmeye kalkışmaları, eski Hind ve Yunan felsefesi ile, Mecüsî inançlarının İslâmiyete sokulma çabaları, Eshab-ı kiramın maslahata (huzurun, dirliğin, iyiliğin teminine) ait konulardaki ictihad ayrılıklarını anlayamama ve bunları kendi nefsanî arzularına, siyasî maksat ve ihtiraslarına perde veya alet etme, kısa zamanda çok geniş ülkelere yayılan İslâmiyetin henüz yeni müslüman olmuş büyük kitlelerce tam anlaşılmadan birtakım insanların eski din ve inançlarına ait bazı unsurları tamamen terkedememeleri ve bunları islamiyetten sayma yanlışına düşmeleri" şeklinde özetlenebilir.

Ancak, îslam tarihinde görülen 72 sapık fırkanın ortak vasfı; siyasî ve dünyevî menfaat ve saiklerle ortaya çıkmış olmalarına rağmen, hemen hepsi Kur'an-ı kerîmdeki muhkem ve bilhassa müteşabih ayet-i kerimeleri kendi akıllarına göre tefsir yoluna gitmişler, böylece felsefe yaparak ve bu ayetleri, iddiaları istikametinde te'vil ederek kendilerine Kur'an-ı kerimden deliller bulduklarını ileri sürmüşlerdir.

Mesela, Kur'an-ı kerimde geçen, Allahın eli, yüzü vb. sıfatlarını gösteren ifadeleri, kendi düşüncelerine ve konuşma dilindeki manalarıyla kabul ederek, Allahü teâlâyı zatı ve sıfatlarıyla tecsim eden, yani cisim ve insan şeklinde düşünen bu sapık fırkalar, Kur'an-ı kerîmin doğru manası olan murad-ı ilahiyi anlayamamışlar, doğrusunu anlatan Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarını kabul etmedikleri gibi, ayrıca onlara fikren ve fiilen saldırmışlardır.

İslamiyette ilk itikad ayrılıkları, Hz. Osman'ın şehid edilmesi hadisesinden sonra, Abdullah ibni Sebe adındaki münafık olan bir Yahudinin ortaya çıkması ile başlamıştır. Müslümanların saf ve berrak îmanlarını bozmak gayesiyle i'tikaddaki birlik ve beraberliklerini parçalamak için çıkarılan ilk fitne hareketi budur.

Abdullah ibni Sebe, Hz. Ali'nin halifelik meselesini bahane ederek, müslümanları bölmek gayretine düştü. Kendisine taraftar toplamak ve onlara görüşlerini kabul ettirmek için, "Hz. Ali'nin Peygamber olduğundan, Allahü teâlânın ona hulul ettiğine" varıncaya kadar pek çok şeyler uydurdu. Bir kısım insanları aldattı. Abdullah ibni Sebe'ye aldananların içinde siyasî hırs ve gayret ile hareket edenler çoktu. Böylece Hz. Ali taraftarıyız diyerek, îslam dînine bozuk inançlar karıştırdılar. Zamanla hilafet, Hz. Ali'nin hakkıdır diye ve bu inanca sahip olanlara "Şia" Şiî denildi. Şiîler, zamanla başka konularda da Ehl-i sünnetten ayrılıp, kendi içlerinde çeşitli kollara bölündüler.

Hz. Ali'nin hilafeti, hakem tayini yoluyla Hz. Muaviye'ye bırakmasını beğenmeyip, Hz. Ali'ye ve Hz. Muaviye'ye karşı çıkıp ayrılanlara ise "Haricî" ismi verildi.

Haricîler'den bir kısmı Kur'an-ı kerimin bazı bölümlerini kabul etmezler. Bir kısmı da sapıklıklarında, yeni bir peygamber geleceğine inanacak kadar ileri gitmişlerdir.

Bozuk fırkalardan biri olan Mu'tezile ise, Hasen-i Basrî'nin derslerinde bulunan Vasıl bin Ata tarafından ortaya çıkarılmıştır. Büyük Ehl-i sünnet âlimi ve velî bir zat olan Hasen-i Basrî, "Büyük günah işleyen ne mü'mindir ne de kâfirdir" diyerek Ehl-i sünnetten ayrılan Vasıl bin Ata için, "İ'tezele anna Vasıl", ya'nî "Vasıl bizden ayrıldı" buyurmuştu. Buradaki itezele=ayrıldı" kelimesinden dolayı Vasıl'a ve onun yolunu tutanlara "Mu'tezile" ismi verilmiştir. Sonraki yıllarda bilhassa felsefe eğitimi yapmış ve felsefeye meraklı kişiler. Vasıl bin Ata'nın yolundan yürüyerek, Allahü teâlânın zatı ve sıfatları ile, kader, amellerle (ibadetlerle, muamelatla..) îman arasındaki münasebet ve diğer konularda îslam dininin sınırlarını zorlayacak kadar ileri derecelere varan ayrılıklara düşmüşlerdir.

Ayrıca Mürcie, Kaderiyye, İbahiye, Mücessime, Cebriyye gibi birçok bozuk fırkalar, İslâm tarihi boyunca çeşitli yerlerde ortaya çıkmış, kendi içlerinde de sayılamayacak kadar çok kollara ayrılarak bir müddet yaşayıp, sonra unutulup gitmişlerdir.

Ancak son asırlarda zuhur eden Vehhabîlik, bilhassa Arabistan'da yayılmış ve bugün de, çeşitli İslâm ülkelerindeki müslümanların arasında yayılması için çalışılmaktadır.

Diğer bozuk fırkalar tarih içinde kaybolup gitmişlerdir. Ehl-i sünnet vel-cemaatin mevcudu her devirde çok olmuşdur. İslâmiyet; îman, itikad, amel ve ahlak esasları olarak Ehl-i sünnet âlimleri tarafından her asırda, aslı üzere müdafaa ve muhafaza edilerek, bugüne ulaştırılmıştır. Bugün dünyadaki müslümanların yarıdan çoğu, Ehl-i sünnet vel-cemaat i'tikadı üzeredirler.

Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerifler, îmanda parçalanmanın, fırkalara ayrılmanın kötü olduğunu bildiriyor. Allahü teâlâ Nisa süresi 114'ncü ayetinde mealen; "Hidayeti (kurtuluş yolunu) öğrendikten sonra, Peygambere uymayıp, mü'minlerin yolundan ayrılanı, saptığı yola sürükleriz ve çok fena olan Cehenneme atarız" ve Al-i îmran süresi 103'ncü ayetinde de mealen; "Hepiniz Allahın ipine (Kur'an-ı kerime} sımsıkı sarılınız. Fırkalara bölünmeyiniz" buyurmaktadır. Peygamberimiz de, müslümanlar arasında îmanda ve i'tikadda ayrılıkların felaket olduğunu bildirerek, meşhur olan bir hadîs-i şerîfinde: "Beni İsrail (yahudiler), yetmişbir fırkaya ayrılmıştı. Bunlardan yetmişi Cehenneme gidip, ancak bir firkası kurtulmuştur. Nasara (hıristiyanlar) da, yetmişiki fırkaya ayrılmıştı. Yetmişbiri Cehenneme gitmiştir. Bir zaman sonra benim ümmetim de yetmişüç fırkaya ayrılır. Bunlardan yetmişikisi Cehenneme gidip, yalnız bir fırka kurtulur" buyurmaktadır. Eshab-ı kiram bu bir fırkanın kimler olduğunu sorduğunda; "Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshabımın gittiği yolda gidenlerdir" buyurdu.

Bir başka hadîs-i şerifte; "Ümmetim yetmişüç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan bir fırka kurtulacak, diğerleri helak olacaktır" buyurduğunda Eshab-ı kiram; "Kurtulan fırka hangisidir?" diye sorunca, "Ehl-i sünnet vel-cemaattir" buyurdu. Eshab-ı kiram bu defa "Ehl-i sünnet vel-cemaat nedir?" diye sordular. "Bugün benim ve Eshabımın bulunduğu yolda olanlardır" buyurdu.

Ehl-i sünnet i'tikadını ortaya koyan Resulullahdır. Eshab-ı kiram îman bilgilerini bu kaynaktan aldılar. Tabiîn-i i'zam da bu bilgileri, Eshab-ı kiramdan öğrendiler. Daha sonra gelenler, bunlardan öğrendiler. Böylece Ehl-i sünnet bilgileri bizlere nakil ve tevatür yoluyla geldi.

Bu bilgiler akıl ile bulunamaz. Akıl bunları değiştiremez. Akıl, bunları anlamaya yardımcı olur. Yani, bunları anlamak, doğruluklarını ve kıymetlerini kavramak için akıl lazımdır. Hadîs âlimle...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:37:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi rüya tabiri,Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi mekke canlı, Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi kabe canlı yayın, Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi Üç boyutlu kuran oku Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi kuran ı kerim, Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi peygamber kıssaları,Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgi ilitam ders soruları, Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi Hakkında Önemli Bilgiönlisans arapça,
Logged
21 Eylül 2009, 22:23:40
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 21 Eylül 2009, 22:23:40 »


Allah razi olsun Hocam,bilgilendirdiginiz icin tesekkur ederim.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Temmuz 2015, 13:13:34
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #2 : 25 Temmuz 2015, 13:13:34 »

Esselamu aleykum ve rahmetullah..Allah razi olsun hocm.Ehli Sunnet vel cemaat hakkinda detayli bir bilgilendirme olmus.
Rabbim bizi bu yoldan aymasin insallah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Temmuz 2015, 14:57:49
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #3 : 25 Temmuz 2015, 14:57:49 »

ve aleykümüsselam  ve rahmetullah ve berekatuh. çok güzel bi paylaşım Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Mart 2019, 02:13:51
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 18 Mart 2019, 02:13:51 »

Esselamu aleykum.Rabbim bizleri ehli sünnet olan onun yolunda peygamber efendimizin sünnetine tabi yaşayan kullardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes