> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri  > Satılan Şeyin Miktarı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Satılan Şeyin Miktarı  (Okunma Sayısı 570 defa)
16 Ağustos 2011, 11:07:34
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 16 Ağustos 2011, 11:07:34 »



Satılan Şeyin Miktarı Konusunda Karar


Örneğin düz olmayan bir arazi üzerindeki buğday yığınının satımı böyle­dir. Bazı alimler bunu mevcut olmayan şeyin satımı gibi görmüşler, miktar­daki bilinmezliği nitelikteki bilinmezlik gibi kabul etmişlerdir. Diğer bazıla­rı ise gararın büyük olması sebebiyle böyle bir durumda akdi geçersiz say­mışlardır. Çünkü nitelik ve malın miktarının bilinmemesi, yalnızca niteliğin bilinmemesinden daha büyüktür.

3- Teslim alman şeye göre teslim etme değişir. Teslim edilen şey bir gayri menkul ise teslim edenin boşaltma ve alınmasına imkan tanıması kar­şı tarafın teslim alması anlamına gelir. Teslim edilen şey ölçülen veya tartılan bir şey ise ölçmek, tartmak ve sonra nakletmekle teslim alın­mış sayılır. Ölçülen ve tartılan bir şey değilse, genel bir yere veya yal­nızca alıcıya ait olan bir yere nakletmek teslim almak sayılır.

Ağaç üzerindeki meyveler bundan istisna edilmiştir. En doğru görüşe gö­re satan ağaçları tahliye ettiğinde satın alan teslim almış sayılır. Çünkü in­sanların meyveyi yaş olarak yiyebilmesi için bu şekilde satılması konusunda genel ihtiyaç vardır.

4- Satım akdinde mülkiyetin ortadan kaldırılması şart koşulursa akit batıl olur. Ancak mülkiyetin azat yoluyla kaldırılması şart koşulursa en doğru görüşe göre akit geçerli olur. Çünkü din azat ermeye çok önem vermiştir. Bu önem sebebiyle bir kısmı azat edilen kölenin tümünü hür kabul etmiş, ortaklardan birinin kendi payını azat etmesini diğer or­takların payı hakkında geçerli kabul etmiştir.

Kölenin azat edilmesi şartıyla köleyi satmaktaki amaç; satın alan için dünyada vela bağı, ahirette de cehennemden azat olma, satan için de böyle bir fazilete sebep olma suretiyle sevaba nail olmadır. Satan, akitte ileri sür­düğü şart ile, kölenin dünya ve ahirette hürriyetin maslahatlarını elde etme­sine ve alıcının cehennemden azat olmasına sebep olmuştur.

Satın alınan şeyin vakfedilmek suretiyle mülkiyetinin ortadan kaldırılma­sı şart koşulursa iki ihtimal söz konusudur. Birincisi akit sahihtir, çünkü vakıf da tıpkı azat gibi bir tür ibadettir. Ayrıca kıyamet gününe kadar vakfede­nin alacağı sevap köle azat edenin sevabından daha büyüktür. İkincisi sahih değildir. Çünkü din bir kısmı vakfedilen şeyin bütününü vakıf kabul etme­miş, ortaklardan birinin kendi payını vakfetmesini diğer ortakların payı hak­kında da geçerli kabul etmemiştir.

5- Satılan şeyin ismi neyi kapsıyorsa satıma yalnızca o dahil olur. Bu ka­idenin istisnaları hakkında ihtilaf edilmiştir, ihtilafa konu olan örnek­leri şu şekilde belirtebiliriz:

a- "Kölenin elbisesi, bu konudaki örf sebebiyle satıma dahil olur" şeklindeki görüş doğru değildir. Çünkü örf bunun mutlak olmasını ve bu konuda müsamaha gösterilmesini gerektirir, elbisenin alıcıya temlik edilmesini gerektirmez.

b- Kişi üzerinde bina veya ağaç bulunan bir arazi hakkında bir başka-

sına "sana bu araziyi sattım" veya "rehin verdim" dediğinde bun­ların satım ve rehine dahil olup olmadığı konusunda ihtilaf vardır. Kıyasa göre bunlar akde dahil olmaz. Çünkü satılan şeyin ismi bi­na ve ağaçları kapsamaz.

c- Evin anahtarının satım ve kira akdine dahil olup olmadığı konusunda ihtilaf vardır.

d- Değirmen taşı, altta sabit olarak inşa edilmiş ise akde girer rni gir­mez mi? Bunun akde girip girmediği konusunda farklı görüşler vardır. Üçüncü görüş üstteki ve alttaki taşın hükmünün farklı ol­masıdır.

Bir kimse üzerinde aşılanmış hurma çiçeği olan bir hurmalık satsa, "hur­malık" ismi aşılanmış hurma çiçeğini kapsamadığından bu akde girmez. Aşı­lanmamış olursa kıyasa göre isim kapsamadığından o da akde girmez. Ancak İmam Şafiî, "hurmalık" ismine dahil olmadığı halde, bir kapalılık söz konusu olduğundan onu alıcıya vermiştir. Nitekim o, cariye ve hayvanın karnındaki yavruyu da kapalılık sebebiyle alıcıya vermiştir. Yine O, bu konuda Hz. Pey-gamber'in şu sözünün mefhumu muhalifi ile amel etmiştir: "Kişi aşılanmış bir hurma bahçesi sattığında, alıcı şart koşmadıkça meyve satıcıya ait olur".[1] Bu­nun mefhumu muhalifi aşılanmamış olanların alıcıya ait olmasıdır.

Bir arazi satıldığında araziye gömülü olan taş, hazine, odun ve tahtalar satım akdine dahil olmazlar. Çünkü bunlar ne arazinin bir parçasıdır ne 'arazi" ismine dahildir ne de binanın araziye bağlı olması şeklinde araziye bağlıdır.

Şu sorulabilir: Bir kimse bir ev veya arazi satın alsa, sonra burada belirt­tiğiniz şeylerden birini bulsa ne yapması gerekir?

Buna şu şekilde cevap veririz: Bulduğu şeye bakılır; eğer onu satıcının gömmüş olması mümkün ise ona haber verir. Satıcı kendisinin gömdüğünü söylerse, bulunan şey daha önceden onun zilyedliğinde olduğu için satın alan bulduğu şeyi ona verir. Satıcının gömmüş olması mümkün değilse ki­min gömmüş olabileceğini araştırır. Bulamazsa ve bulmaktan da ümidini ke­serse bulduğu şey kayıp mal hükmünde olur. Eğer yönetimde adil bir idare yoksa bulan kişi onu müslümanların genel menfaatlerine harcar. Eğer adil bir idare varsa idareye verir.

6- Bedelli akitler ve diğer tasarruflarda kıyasa aykırı olarak sabit olan hü­kümlere bir örnek de şudur: Bir kimse bir tasarruf içinde sahih olan ve olmayan şeyleri bir araya getirse sahih olmayan şeyler üzerindeki ta­sarrufu geçersiz olur. Sahih olan şeyler üzerindeki tasarruf konusunda ise görüş ayrılığı vardır. Ancak şunlar bu konunun İstisnasıdır:

a- Bir kimse malının üçte birinden fazlasını vasiyet etse vasiyetinin batıl olduğuna hükmederiz. Vasiyet üçte birde geçerlidir. Bu mesele, satım, kira ve diğer akitlerdeki görüş ayrılığının geçerli olmadığı bir konudur.

b- Bir kimse kendi karısına ve yabancı bir kadına "ikiniz boşsunuz" dese kendi karısı boş olur, yabana kadın boş olmaz.

c- Kişi kölesi ile birlikte bir yabancıya "ikiniz hürsünüz" dese yabancı değil kendi kölesi hür olur.

7- Bir kimse iki kölesini satsa, satın alan bunlardan birini kusurlu bulsa ve ikisi de hayatta iken bunlardan birini geri vermek istese bunu yapabi­lir mi? Bu konuda görüş ayrılığı vardır. Geri verebilir görüşünü tercih edersek ölen ve kalanın, bedeldeki payları belirlenir. Alıcı elinde kalan köleyi ve ölenin değerini geri verir.

Sütlü görünsün diye sağılmadan satılan hayvan bundan istisna edilmiş­tir. Alıcı bunu geri vermek istediğinde hayvanla birlikte sağılan sütün değe­ri yerine bir sa' hurma verir. Çünkü satım akdine giren süt alıcının mülkiyetinde iken oluşan sütle miktarı bilinmeyecek şekilde karışmıştır. Din anlaş­mazlığı gidermek için bir bedel belirlemiş ve her ikisi de azık olduğundan hurmayı süte bedel kılmıştır.

8- Ölçülebilir ribevî mallar ancak ölçülerek satılabilir. Bu tür meyvelerin yaş olanı kuru olanı karşılığında satılamaz. Ancak araya satışı bundan istisna edilmiştir. Din burada ürünün tahmin yoluyla belirlenmesine izin vermiş, ihtiyaç sebebiyle beş veskin altında olmak kaydıyla yaş meyvenin aynı cins kuru meyve karşılığında satımına izin vermiştir.

9- Nitelikleri bilinmeyen bir şeyin muamele konusu olması caiz değildir.

Çünkü kaliteli olup olmama, maliyetin yüksek olup olmaması açısın­dan nitelikler değişebilir. îhtiyaç sebebiyle selem akdi bundan istisna edilmiştir. Selemde ileri sürülen nitelikler en düşük niteliklere hamle­dilir. Bunun üzerindeki niteliklere yorulmaz. Çünkü niteliklerin üst sı­nırı için bir ölçü yoktur.

Din bedel ve mal için çeşitli nitelikler şart koşmayı caiz kabul etmiştir. Çünkü bunları her zaman akit meclisinde görmek mümkün olmayabilir, üs­telik bu konuda ihtiyaç da vardır. Selemde belirttiğimiz gibi burada da nite­likler en düşük seviyeye yorulur. Örneğin kişi satın alacağı kölenin okuma-yazma veya hesap bilmesini, ok atma, bina yapma konusunda bilgi sahibi ol­masını, marangoz veya çamaşırcı olmasını şart koştuğunda bu nitelikler okur-yazar, hesap yapan, ok atan, bina yapan, marangoz ve çamaşırcı isim­lerinin verilebileceği en düşük niteliklere yorulur.

10- Ribevî mallar üzerinde yapılan akitlerde akdin geçerli olması için be­dellerin peşin olması, akdin devam etmesi için bedellerin teslim edil­mesi şarttır. Ancak ihtiyaç sebebiyle, ribevî mallar üzerinde yapılan karz akdi bundan istisna edilmiştir.

11- Ölen kimse, mülkiyete ihtiyacı kalmadığından mülkiyet sahibi ola­maz. Ancak kişi henüz ölü durumunda bir cenin iken baba ve karde­şinden kalan mala mirasçı olabilir. Çünkü ileride mülkiyete muhtaç olacaktır. İlerideki ihtiyacını ortadan kaldırmak için cenin halinde iken mirasçılığı sabit olur.

Dünyaya geldikten sonra ölmeye gelince, Ölen kişinin borcu yoksa ve bir vasiyette de bulunmamışsa, ne şimdi ne gelecekte mülkiyete ihtiyacı kalma­dığından mülkiyeti ölümle sona ermiş olur. Borcu varsa veya bir şey vasiyet etmişse borcunun ödenmesine ve vasiyetinin yerine getirilmesine ihtiyacı ol­duğundan mülkiyeti devam eder mi yoksa mülkiyeti askıda mı bekler? Mül­kiyetin askıda olduğu kabul edilirse iki durum söz konusudur: Ya borçların­dan ibra edilir ve vasiyeti reddedilir ki bu durumda mirasçılar mirasa sahip olur, ya da borçları ödenir ve vasiyeti kabul edilir ki bu durumda da miras­çıların mirasa sahip olmadığı anlaşılmış olur. işte borç ve vasiyetin söz ko­nusu olduğu durumda mülkiyetin devam mı ettiği askıda mı olduğu konu­sunda farklı görüşler vardır.

Mirasçıların mala sahip olduğunu kabul edersek, onların miras üzerinde­ki tasarrufu efendinin suç işleyen köle üzerindeki tasarrufu gibi mi yoksa rehin alanın rehin üzerindeki tasarrufu gibi mi olur? Bu konuda görüş ayrılığı vardır. Bunun bir benzeri de fakirlerin nisap içinde zekat miktarı üzerindeki mülkiyetleri konusunda söz konusudur. Miras konusunda en doğru görüş ölüyü himaye etmek a...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Satılan Şeyin Miktarı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:57:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Satılan Şeyin Miktarı rüya tabiri,Satılan Şeyin Miktarı mekke canlı, Satılan Şeyin Miktarı kabe canlı yayın, Satılan Şeyin Miktarı Üç boyutlu kuran oku Satılan Şeyin Miktarı kuran ı kerim, Satılan Şeyin Miktarı peygamber kıssaları,Satılan Şeyin Miktarı ilitam ders soruları, Satılan Şeyin Miktarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes