> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri  > Sabit Olan Hükümler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sabit Olan Hükümler  (Okunma Sayısı 581 defa)
17 Ağustos 2011, 13:15:07
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 17 Ağustos 2011, 13:15:07 »



İbadetlerde Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Hükümler


1- İçine karışan herhangi bir şey ile suyun özelliklerinden birinin değiç mesi suyun temizleyicilik özelliğini kaldırır. Suya karışmasını engelle­mekte zorluk bulunan şeyler bundan istisna edilmiştir.

2- Necaset ve az suyun birbirine değmesi suyun necis olmasını gerektirir.

Ancak necis olan şeyin yıkandığı su, yıkandığı bölgede bulunduğu sü­rece bundan istisna edilir. Bu istisna edilmeseydi, hiçbir necis yer iki külle su olmadıkça temiz olmazdı. Necasetin yıkandığı su, necasetin olduğu bölgeden ayrıldığında en doğru görüşe göre su temiz olmaya devam eder.

3- En doğru görüşe göre abdest veya gusül için suyu kullanmak, yıkanan

yeri terkeden sudaki temizleyicilik özelliğini kaldırır. Su yıkanan böl­gede bulunduğu sürece temizleyicilik özelliği devam eder.

Bazıları şöyle demiştir: "Cünüp bir kimse cünüplüğü gidermek için az miktardaki bir suya girse, su onun vücudundan ayrılmadıkça temizleyicilik özelliğini kaybetmez". Şöyle denilmesi daha doğrudur: Kişi vücudunu o suyla temizleyince, su vücuttan ayrılmasa bile bu temizlik suyun temizleyi­cilik özelliğini kaldırır. Çünkü cünüp bölgenin temizlenmesinden sonra su­yun temizleyiciliğinin devam ettiğine hükmetmeye ihtiyaç yoktur.

Şu görüş de uzak bir ihtimal sayılmaz: Kişinin bedeni vücuduna değen miktardaki su ile cünüplükten temizlenir, bu miktarın ötesindeki su ile de­ğil. Öyleyse yalnızca temizleyen miktar hakkında kullanılmış su hükmünün sabit olması gerekir. Sonra temizleyici miktar, kalan su ile mukayese edilir; Kullanılan su, kalan suyu değiştirebilecek miktarda ise kalan suyun temizle­yicilik özelliği kalkar. Değiştirebilecek kadar değil ise kalan suyun temizle­yicilik özelliği kalkmaz.

4- Altın ve gümüş kaplan kullanmak kadın ve erkeklere haramdır. Ancak ihtiyaç halinde ve mubah kapların bulunmaması durumunda bu kap­ları kullanmak mubah olur.

5- Vücutta abdest için yıkanması gereken yerler ile buralara bitişik yerler dışındaki bir bölgenin abdest alırken yıkanması veya meshedilmesi abestir. Ancak mestlere, başa veya yaraya sarılan sargılara mesh yap­mak caizdir. Çünkü mest giymeye ihtiyaç olduğu gibi yaraların üzeri­ne sargı koyma konusunda da zaruret vardır. Mest ve sargılara mesh yapılmasına cevaz verilmiştir ta ki mükellef mesh ve yıkamayı terket-meye alışmasın ve bunları yapma imkanı bulduğunda da üşengeçlik göstermesin.

6- Abdestsiz olarak namaz kılınması haramdır. Ancak dinen veya hissen

suyun bulunmaması, can veya organ kaybına yol açmasından korku­lan bir hastalığın bulunması veya şiddetli zorlukların söz konusu ol­ması halinde kişinin teyemmüm ile namaz kılması caiz kılınmıştır. Yi­ne su ve toprağın bulunmaması halinde de, abdestin maslahatları ile Ölçülemeyecek derecede önemli olan namazın maslahatlarını elde et­mek için abdestsiz namaz kılmak caizdir.

7- Abdesti bozan durumlar abdeste başlangıçta engel olduğu gibi, abdestin alınmasından sonra hükümlerinin geçerli olmasına da engel olur. Ancak âdet kanı dışında sürekli kan gören kadın, sürekli idrar ve me-zi salgılayan, ishal olan kişilerin durumları abdeste engel olmaz. Çün­kü namazın rükün ve şartlarının maslahatları, abdestin maslahatların­dan daha büyüktür.

8- Cansızların tümü dinen prensipte temizdir. Çünkü bunlar insan tabiatının pis görmediği temiz saydığı şeylerdendir. Ancak alimlerin çoğun­luğuna göre önemi sebebiyle şarap bundan istisna edilmiştir.

Hayvanların da tümü temizdir. Ancak İmam Şafiî'ye göre köpek, domuz ve bu ikisinin vücuduna ait parçalar insanları bunlarla bir arada bulunmak­tan sakındırmak için bundan istisna edilmiştir. Köpek misafir ve yoldan ge­çen insanları korkutur. Domuzun her durumda öldürülmesi gerekli olduğu için onun durumu köpekten daha kötüdür. Koyunları ve ekinleri korumak ve avlanmak gibi bir ihtiyaç için olması müstesna köpek edinmek caiz de­ğildir.

9- Ölü hayvanların tümü necistir. Çünkü hayvanın ölümü, insanda iğrenme ve tiksinme duygusu uyandıran bir durumdur. Ancak şerefi sebe­biyle insan ölüsü bundan istisna edilmiştir. Ayrıca balık, çekirge, sirke ve elma gibi gıdalarda bulunan kurtçuklar da bundan istisna edilmiş­tir. Yine hayvan boğazlandığında karnından ölü yavru çıksa bu yavru necis olmaz. Yavru canlı olsa, kişi onu kesme konusunda ihmalkar davransa bu sırada da yavru ölse necis olur, yenilmesi haram olur. Ka­nı olmayan hayvanların ölülerinin necis olup olmadığında ihtilaf edilmiştir.

10- Temiz olan şeylerde aslolan insanın güzel gördüğü vasıfları taşıması, necis olan şeylerde aslolan da insanın tiksindiği vasıfları taşımasıdır. Bu sebepledir ki sıkılan üzüm suyu şaraba dönüşse, din onu çirkin saydığı için necis olur. Şarap sirkeye dönüştüğünde de dinen ve hissen onun güzel görülmesi sebebiyle sirke temiz sayılır. Eti yenen hayvan­ların sütleri, insan tarafından güzel görüldüğü için temizdir. Sümük, tükürük, gözyaşı, ter ve salya insanlar tiksindiği için necistir. Necis şeylerden yaratılan hayvanlar da böyledir. Necis sularla sulanan mey­veler, sulama sonucu bu sıfatlar güzel sıfatlara dönüştüğünden temiz ve helal olur. Eti yenen hayvanın yumurtası, misk ve güzel kokular da böyledir.

Alimler necis şeylerin yakılması ile oluşan külün necis olup olmadığında ihtilaf etmiştir. Onu temiz sayanlar, tiksindirici niteliklerin güzel niteliklere dönüştüğünü delil olarak ileri sürmüşlerdir.

Necis şeyler, niteliklerinin değişmesi ile temiz hale geldiği gibi, necis şey­lerin isabet ettiği temiz şeyler de necasetin giderilmesi ile temiz hale gelir.

Deri tabaklandığında fazlalıklarının giderilmesi ve niteliklerinin değişi­me uğraması şarttır. Bazıları fazlalıkların giderilmesini dikkate alırken, bazı­ları da değişime uğramayı esas almıştır. Bazıları da "tabaklanma ikisinin bir araya gelmesiyle olur'' demişlerdir.

11- Abdestsizlikten ve necasetlerden temizlenmenin amacı, abdestsizlik ve necasetler bulunduğu halde Allah'a münacatta bulunma, O'nun ki­tabını okuma, O'nun evinde kalma gibi durumlardan Allah'ı tenzih edip yüceltmek içindir.

Abdesti bozan durumlar konusunda istisna edilen hükümleri zikrettik. Necasetlerden istisna edilenlere gelince; tuvalet temizliğinden sonra dışkının çıkış mahallinde kalan necaset artığı, pire ve sivilcelerden çıkan kan, sokaklarda bulunup necis olduğuna hükmedilen çamur gibi insanların tümünün sürekli karşı karşıya olduğu pisliklerin az olan miktarı mazur görülür. Çok olan miktarı ise daha az meydana gelmesi ve kötülüğü sebebiyle mazur gö­rülmez. Yaradan kesintisiz olarak kan fışkırıyorsa bu kanın hükmü istihaze kanının hükmü gibidir. Necaset bütün vücudu ve namaz kılınacak yeri kap­layacak derecede çok olunca kişi necaseti giderecek bir şey bulamaz ve bu mekandan başka namaz kılacak bir yer de bulamazsa bu halde namaz kılma­sı mazur görülür. Çünkü namazın rükün ve şartlan yerine getirilmediğinde yitirilecek maslahat, necasetler temizlenmediğinde yitirilecek maslahattan daha büyüktür.

12- Avret yerlerini ve tenasül organını örtmek vaciptir. Bu insana en çok yakışan faziletlerden ve en güzel adetlerdendir. Özellikle de kişiye ya­bancı olan kadınlar hakkında böyledir. Ancak zaruret ve ihtiyaç du­rumlarında örtünmeyi terketmek caizdir.

îhtiyaç durumları şunlardır: Eşlerin birbirine bakması, efendinin kendisi­ne helal olan cariyesi ile bakışması, şahitlerin olayı görebilmek için bakmala­rı, doktorların tedavi amaçlı olarak bakmaları, evlenmeye istekli olan erke­ğin, davetini kabul edeceğini umduğu kadına bakması gibi durumlar ihtiyaç sebebiyle örtünmeyi terketmenin caiz olduğu durumlardır.

Sünnet etme, zina edenlere had cezasını uygulama gibi dinî şiarları uygu­lamak için bakmak da caizdir. Kişi, zina eden iki kişinin cinsel ilişkide bulunduğunu kesin olarak gördüğünde daha fazla bakması haram olur, çünkü ihtiyaç yoktur. Şahit kusura vakıf olduğunda veya doktor hastalığı teşhis etti­ğinde bundan sonra bakmaya devam etmeleri helal olmaz. Çünkü ihtiyaç yoktur. Bir zaruret veya ihtiyaç sebebiyle helal kılman şey, kendi miktarmca takdir edilir. Zaruret ve ihtiyacın ortadan kalkmasından sonra helallik de or­tadan kalkar.

Zaruret durumları şunlardır: İnsanı öldürebilecek durumda olan mallan (elbiseleri) kesmek, öldürücü yaraları tedavi etmek.

Başkasının tenasül uzvuna bakmak çok çirkin bir davranış olduğundan buraya bakmak için diğer avret yerlerinde şart koşulmayan derecede şiddet­li bir ihtiyaç şart koşulur. Kadınların tenasül uzvuna bakmak için, erkeklerin tenasül uzvuna bakabilmede şart koşulandan daha şiddetli bir zaruret ve ih­tiyaç durumunun bulunması şart koşulur. Çünkü kadınların tenasül uzvuna bakmanın fitneye yol açmasından korkulur. Yine bir kimsenin diz kapakla­rına yakın bölgelere bakmak kalçalarına bakmak gibi değildir.

13- Namazda en faziletli yön olan Kabe'ye dönmek farzdır. Ancak yolcu­lukta kılman nafile namazlarda namazın maslahatını elde etmek için bunu terketmek caiz kılınmış, yolculuk edilen yön kıbleye bedel kabul edilmiştir. Çünkü buna ihtiyaç vardır. Nitekim düşmanla savaş halin­de iken de ihtiyaç ve zaruretin gerekli kılması sebebiyle düşmanın bu­lunduğu yön kıble gibi kabul edilmiştir.

14- Namazın rükünlerini noksan yapmak haramdır. Ancak namaza son­radan yetişen kişinin imama uymasının, fatiha okuma ve ayakta dur­mayı telafi etmesi bundan istisna edilmiştir.

15-  Namazdaki oturma ve secdelere ek yapmak namazı bozar. Ancak imam rükudan başını kaldırdıktan sonra ona uyan kişi iki secde ve secdeler arasındaki oturuşu kendisi yapar. İmama namazın sonunda yetişirse bunlara ek olarak teşehhüdde okunan zikirleri ve uzun otu­ruşu da buna ekler. Namaza sonra...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sabit Olan Hükümler
« Posted on: 16 Nisan 2024, 21:10:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sabit Olan Hükümler rüya tabiri,Sabit Olan Hükümler mekke canlı, Sabit Olan Hükümler kabe canlı yayın, Sabit Olan Hükümler Üç boyutlu kuran oku Sabit Olan Hükümler kuran ı kerim, Sabit Olan Hükümler peygamber kıssaları,Sabit Olan Hükümler ilitam ders soruları, Sabit Olan Hükümlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes