Konu Başlığı: Maslahata Uygun Olan Tasarruflar Gönderen: Ekvan üzerinde 17 Ağustos 2011, 13:30:33 Her Îki Taraf İçin Akdin Bağlayıct Olmaması Maslahata Uygun Olan Tasarruflar Şirket, vekalet, cuale, vasiyet, mudarebe, ariyet ve vedia akitleri böyledir. Şimdi bunları tek tek inceleyelim: Vekalet Akdi: Vekalet akdi vekil açısından bağlayıcı olsaydı, insanlar bu akdin bağlayıcılığından korkarak vekil olmaktan kaçınırlar, bu iyiliğin sevapları onlar açısından ortadan kalkardı. Müvekkil açısından bağlayıcı olsa bu defa da o zarar görürdü, çünkü müvekkil vekil kıldığı konuda, yeme, içme, giyme, azat etme, oturma, vakfetme ve bunun dışında ölüme bağlı diğer iyilik çeşitleri gibi başka açılardan yararlanma ihtiyacı duyabilir. Şirket Akdi: Şirket akdi de bir tür vekalettir. Çünkü ortaklardan biri diğerini vekil kıldığında akdin bağlayıcı olmamasının gerekçesi vekalet konusunda zikrettiğimiz gibidir. Vekil kılma ortakların ikisinden de gerçekleşirse, bunu bağlayıcı kabul edersek her birinin yukarıda belirttiğimiz maksatları ortadan kalkar. Cuale Akdi: Bu akit bağlayıcı olsa vekalet konusunda belirttiğimiz zararlar burada da söz konusu olur. Vasiyet Akdi: Bu akit bağlayıcı olsa insanlar vasiyetlerden kaçınırdı. Mudarebe Akdi: Bu akdin maslahatı, bağlayıcı olmamasıdır. Çünkü akit sürekli bir biçimde bağlayıcı olsa her iki taraf açısından da büyük zarar söz konusu olur. Vekalet konusunda belirttiğimiz üzere tarafların amaçladığı şeyler ortadan kalkar. Belirli bir süreye kadar bağlayıcı olsa bu süre içerisinde kâr söz konusu olmayabilir, dolayısıyla da akdin amacı gerçekleşmemiş olur. Eğer "Kârın çoğunlukla meydana gelebileceği bir süreye kadar bu akit bağlayıcı olsa ya" denirse deriz ki: Bu kâr ile ilgili olarak itimat edilebilecek bir ölçü / ilke yoktur. Ariyet Akdi: Ariyet akdi bağlayıcı olsa insanlar bundan uzak durur. Çünkü ariyet veren yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle malına ihtiyaç duyabilir, ariyet alan da ariyet verenin minnetinden kurtulmak için bundan uzak durabilir. Vedia Akdi: Bu akit bağlayıcı olsa hem ariyet veren hem de alan zarar görür, emanet bırakılan kişiler emanetleri kabul etmekten kaçınırdı. imam Şafiî'den müsabaka ve mücadele[31] konusunda farklı görüşler rivayet edilmiştir. Bir görüşe göre bunları kira akdi gibi kabul etmiş, diğer görüşünde de cuale gibi kabul etmiştir. [31] Müsabaka ve mücadele: Bir yarışı önce bitirene veya güreş gibi bir oyunu kazanana belli bir ödülün vaad edilmesidir |