> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri  > İtaat Edilen Kişeler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İtaat Edilen Kişeler  (Okunma Sayısı 1540 defa)
17 Ağustos 2011, 13:20:38
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 17 Ağustos 2011, 13:20:38 »



İTAAT EDİLMESİ GEREKEN KİŞİLER, İTAAT EDİLMESİ CAİZ OLAN VE OLMAYAN KİŞİLER


Peygamberler, alimler, devlet başkanları, hakimler, veliler, ana-ba-balar, efendiler, kocalar, iş yaptırmak için adam tutma durumun­da ücretle adam tutanlar gibi Allah'ın izin verdikleri dışında mahlukattan kimseye itaat edilmez.

Allah'a isyan olan bir konuda da kimseye itaat edilmez. Çünkü bunda her iki dünyada veya birinde insanı helake götüren mefsedetler vardır. Günah olan bir şeyi emreden kişi ne dinlenir ne de itaat edilir. Ancak ikrah durumunda mubah olan bir fiili yapmaya zorlanan kişi itaat ederse onun için gü­nah söz konusu olmaz. Burada itaatin gerekli olması zorlayanın emrinden kaynaklanmaz. Aksine itaat zorlayanın gerçekleştirmekle tehdit ettiği öldürme, kesme, ırza musallat olma mefsedetlerini def etmek içindir.

Devlet başkanı veya hakim helal olduğuna inanarak bir kimseye bir şey emretse, emredilen de onun haram olduğuna inansa, emredenin görüşüne dayanarak bunu yapabilir mi yoksa emredilenin görüşü esas alınarak ondan uzak durması mı gerekir? Bu konuda görüş ayrılığı vardır. Bu, emredenin hükmünün nakzedilmeyeceği konulara özgü bir durumdur. Emredenin hükmünün nakzedileceği konularda dinleme de itaat etme de yoktur.

Dinî hükümleri bilmeyen idarecilere de itaat edilmez. Ancak emredilen kişi emrin dinde izin verilen bir şey olduğunu biliyorsa itaat eder.

Bizleri yaratan, varlığımızı devam ettiren, besleyen, din ve dünya işleri­mizi ıslah eden yalnızca Allah olduğundan itaat de yalnızca O'na özgüdür. Her ne hayır var ise onu celbeden Allah'tır, her ne şer var ise onu def eden de O'dur. insanlardan hiç kimse itaate diğerlerinden daha layık değildir. Çünkü belirttiğimiz Allah haklarından olan nimetleri insanlardan hiç kimse veremez. Hüküm de ancak Allah'ındır.

Allah'ın hükümleri kitap, sünnet, icma, sahih kıyaslar ve muteber istidlal­lerden elde edilir. Kimse istihsan yapma, mürsel maslahatı esas alma yetki­sine sahip değildir. Yine kimse taklid emredilmedikçe müctehidin müctehi-di veya sahabeyi taklid etmesi durumunda olduğu gibi kimseyi taklid etme yetkisine de sahip değildir. Bu meselelerde alimler arasında ihtilaf vardır. Bu meselelerde muhalif olanları şu ayet reddetmektedir: "Hüküm ancak Al­lah'ındır. O ancak kendisine ibadet etmenizi emretti"[33] Halk tabakası bundan istisna edilir. Onlar, ictihad yoluyla hükümleri elde etmekten aciz oldukları için onlara düşen taklid etmektir. Müctehid ise böyle değildir. O hükme ulaştıran araştırmayı yapabilecek güçtedir.

imamlardan birini taklid eden bir kişi daha sonra bir başkasını taklid et­mek istese bunu yapabilir mi? Bu konuda farklı görüşler vardır. Tercih edi­len görüş ise şudur: Bu konuda bir ayırım yapmak gerekir. Kişinin intikal et­meyi istediği mezhep intikal etmeyi istediği hükmün nakzedilmesini gerek­tiren bir mezhepse intikal edemez. Çünkü ancak batıl olması sebebiyle hük­mün nakzedilmesi gerekir, iki mezhebin kaynakları birbirine yakın ise taklid ve intikal caizdir. Çünkü insanlar sahabe devrinden dört mezhebin ortaya çı­kışına kadar olan dönemde rastgeldikleri imamları taklid ederler ve bu mu­teber görülüp hiç kimse tarafından tenkit edilmezdi. Bu batıl olsaydı tenkit edilirdi.

Daha faziletli olan müctehidi taklid etmek evla olsa bile bu vacip değildir. Çünkü bu vacip olsa sahabe ve tabiin devrinden bu yana insanlar herhangi bir tenkit söz konusu olmaksızın daha faziletli bir kişi dururken ondan daha düşük olanı devlet görevine getirmezlerdi. Oysa onlar daha üstün kişiler var olduğu halde daha düşük kişileri göreve getirmişlerdir. Söz konusu dönem­de ne daha üstün kişi insanları kendisini taklide davet etmiş, ne de düşük se­viyeli kişi üstün kişi bulunduğu halde sorulan soruya cevap vermekten geri durmuştur. Bu, akıllı hiç kimsenin şüphe etmeyeceği bir husustur.

Şu durum gerçekten çok gariptir: Mukallid fakihlerden biri bazen mez­hep imamının görüşü zayıf olduğu halde ve onu savunacak bir delili olma­dığı halde yine de onu taklid etmekte, kitap, sünnet ve sahih kıyasa uygun olan görüşü ise kendi imamını taklid konusundaki taassubu sebebiyle terket-mektedir. Hatta taklid ettiği kişiyi savunmak için, kitap ve sünnetin açık an­lamım ortadan kaldırmak için çeşitli yollara başvurmakta, nasları uzak ve batıl yorumlara tabi tutmaktadır. Biz bu gibi kişilerin çeşitli yerlerde toplan­dığım gördük. Öyle ki onlardan birine taklid ettiği imama muhalif bir görüş zikredildiğinde muhalif görüş hakkında son derece hayret eder ve bu konuda delile teslim olmak yerine alıştığı üzere imamının görüşünü taklide de­vam eder. Hakkın yalnızca kendi mezhep imamına ait olduğunu zanneder. Eğer gerçekten araştırsa başka imamların değil kendi taklid ettiği imamın görüşünün hayret edilmeye daha layık olduğunu görürdü. Bu gibiler ile tar­tışma yapmak zaman kaybıdır, herhangi bir yarar sağlamaz. Aksine bağların kopmasına, insanların birbirine sırt çevirmesine sebep olur.

Bu gibilerden hiç kimsenin, başka mezhep imamının görüşü hak olduğu halde kendi imamının görüşünden döndüğünü görmedim. Hatta böyle bir kişi kendi imamının görüşünün haktan uzak ve zayıf olduğunu bile bile onun hak olduğunda ısrar eder. Bu gibilerle tartışmayı terk etmek en iyisidir. Çünkü onlardan biri imamının görüşünü savunacak hiçbir şey bulamadığın­da bile şöyle der: Olabilir ki bu meselede imamım benim bilmediğim bir de­lile dayanmıştır, ben ise o delili elde edememişimdir. Bu miskin bilmez ki ay­nı söz kendi aleyhine de delil olur. Hatta karşı görüş sahibinin zikrettiği açık delil sebebiyle diğer imamın görüşü daha üstün olur.

Sübhanallah! Taklidin kör ettiği gözler ne de çok! Allah hak nerede olur­sa olsun ve kimin dilinden dökülürse dökülsün ona uymayı bizlere nasip et­sin. Bu nerede selefin hükümler konusundaki münazara ve müşaveretleri nerede? Bu nerede selefin hak hasmın dilinden ortaya çıksa bile ona derhal bağlanması nerede? imam Şafiî'den şu söz nakledilmiştir: "Münazara yaptı­ğım herkes hakkında Allah'a şöyle dua ettim: Allah'ım doğruyu onun kalbi ve dilinde icra et. Sonuçta ben haklı olursam o bana uysun, o haklı olursa ben ona uyayım".

[Bir hakim veya müctehidin bir başka müctehidi taklid etmesi]

Müctehid bir hakimin bir başka müctehidi taklid etmesi konusunda alim­ler ihtilaf etmiştir. Bazıları buna izin vermektedir. Çünkü müctehidler açısın­dan zahir olan onların isabet etmeleridir. Bu konuda müctehidler arasında fark yoktur. Bir müctehidin, şer'î delillerinden herhangi birinden elde ettiği kendi zannına uyması caiz olunca, başka bir müctehidin uyması niçin caiz olmasın? Özellikle de taklid ettiği kişi daha asil ve şer'î delilleri bilme konu­sunda daha üstün ise?

imam Şafiî ve diğer bazıları bunu yasaklayarak şöyle demişlerdir: Bir müctehidin şer'î delillerden elde ettiği kendi zannına karşı duyduğu güven, başkasının elde ettiğine olan güvenden daha güçlüdür. Özellikle de kendisi toplumun en faziletlisi ise.

Ebu Hanife hakimin dilediği müctehidi takiid etmesini caiz görmüştür. Çünkü müctehidlerden her biri hak ve doğruyu bulmuşlardır. Bu "her müc-tehid hakka isabet eder" görüşü kabul edildiğinde güçlü zahir bir görüş olur.


[33] Yusuf, 40
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İtaat Edilen Kişeler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 07:52:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İtaat Edilen Kişeler rüya tabiri,İtaat Edilen Kişeler mekke canlı, İtaat Edilen Kişeler kabe canlı yayın, İtaat Edilen Kişeler Üç boyutlu kuran oku İtaat Edilen Kişeler kuran ı kerim, İtaat Edilen Kişeler peygamber kıssaları,İtaat Edilen Kişeler ilitam ders soruları, İtaat Edilen Kişelerönlisans arapça,
Logged
06 Mart 2016, 15:09:58
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 06 Mart 2016, 15:09:58 »

Itaatimiz yalnızca sana dir Rabbimiz ..
Paylasiminiz için Allah  razi olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes