> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri  > İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması  (Okunma Sayısı 10781 defa)
09 Eylül 2011, 16:37:59
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 09 Eylül 2011, 16:37:59 »



Allah'a İtaat Ve İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması
 

Bu iki şekilde olur:

a- Allah rızası için ibadet yapan kimsenin, kendisini büyük görsünler, yüceltsinler, kendisine faydalı şeyler yapıp zararlı şeyler yapmasınlar di­ye yaptığı ibadeti açıklayıp insanlara duyurması. Bu haramdır. Nite­kim sahih bir hadis şöyledir: "Kim yaptığı ameli insanlara duyurursa Allah onun kusurlarını insanlara duyurur. Kim de gösteriş için amel yaparsa Allah onun gösterişini meydana çıkarır." [22]

b- İbadet yapmayan kimsenin sırf insanlar duysunlar diye yalan söylemesi. Namaz kılmayan kimsenin namaz kıldım, zekat vermeyenin zekat verdim, oruç tutmayanın oruç tuttum, hac yapmayanın hac yaptım, ci­hada katılmayanın cihada katıldım demesi misal olarak verilebilir. Bu, birincisine oranla daha büyük günahtır. Çünkü burada insanlar duy­sunlar diye bir şey söylemenin günahına ilaveten yalan söylemenin günahı da vardır. Birincisinden farklı olarak burada iki çirkin günah işlenmiştir. Birincisinde kişi sadece insanlar duysunlar diye yaptığını söylediği için günaha girer. Sahih bir hadiste şöyle buyrulmuştur: "Ve­rilmemiş bir şeyle gösteriş yapan kimse, yalandan iki elbise giyen kim­se gibidir." [23]

Herhangi bir ibadeti insanlar görsünler diye yapıp sonra insanlar ken­disini ihlaslı zannetsinler diye bunu insanlara anlatan kimse, her ikisinden ötürü de günaha girer. Hatta bu kimsenin günahı, yaptığı bir ibadeti sırf insanlar öyle bilsinler diye yaptım diyen kimsenin günahından daha faz­ladır. Çünkü bu kimse üç şeyden ötürü günaha girmiştir; insanlar görsün­ler diye yaptığı için, insanlar işitsinler diye anlattığı için ve yalan söyledi­ği için.

Dinine bağlılığı sağlam olduğu için gösterişe kaçmaktan emin olan kim­se, insanlar da kendisi gibi yapsınlar diye yaptığı ibadetleri insanlara anlatır­sa, hem insanlara anlattığı ibadetlerinden ötürü hem de insanların kendisine uyup bu ibadetleri yapmalarına vesile olduğu için sevap alır. Alacağı sevap yapılmasına vesile olduğu ibadetin derecesine göre olur.

[Kalbin Amellerinin Gösterişten Uzak Olması]

Kalbin amel ve ibadetleri gösterişten korunmuştur. Çünkü gösteriş ancak insanların göreceği ya da duyacağı şekilde açıktan yapılan fiiller için söz ko­nusu olabilir, insanlara duyurma ise hem kalbin hem de bedenin amelleri için söz konusudur. Oruç da genellikle insanlara duyurma ile açığa çıkar.

Gösteriş tüm ibadetleri boşa çıkarır. Günahı, gösteriş yapılan şeyin değe­rine göre farklılık arzeder. Gösteriş yapılan en şerefli ibadetin günahı, şerefi daha az olandan büyüktür. Çünkü gösteriş mefsedettir, en şerefli olanı ifsad etmek daha az şerefli olanı ifsad etmekten daha kötüdür.

Gösterişi veya diğer günahlardan herhangi birini sevmek günah değildir. 'Österişi sevmeye de gösteriş dense bile bu, sebebin sonuç ile isimlendiril-"nesi kabilinden mecazdır.

I    Güzel ahlak ve dosdoğru bir tabiat üzere yaratılan kimse, bu güzel ahla­kına uygun amelde bulunduğu ölçüde ecir kazanır. Yaratılışında bulunan bu abiattan ötürü sevap almaz. Çünkü böyle tabiata sahip olmasında onun bir lahli yoktur. İzzeti nefis, haya, cömertlik, yumuşak huyluluk, sabırlı olma ;ibi vasıflar burada örnek olarak verilebilir.

Kötü ahlak ve doğruluktan uzak bir tabiat üzere yaratılan kimse, bu tabi­attan ötürü günaha girmez. Çünkü böyle bir tabiata sahip olmasında kendi­sinin rolü yoktur. Ama bu tabiata tabi olarak yapacağı kötülüklerden ötürü günaha girer. Cimrilik, açgözlülük, kibir ve benzeri vasıflar örnek olarak zik­redilebilir.

Allah'ın haram kıldığı herhangi bir şeyi arzulayan kişi tundan ötürü gü­naha girmez. Ama onu yapmaya azmeder ve iradesini ortaya koyarsa güna­ha girer. Bizzat yapmakla da günaha girer.

insan fıtratının kerih gördüğü, kalbinin nefret ettiği hayır ve şer olan şey­lerden ötürü günah söz konusu değildir. Günah, kötü bir şeyi yapmak veya bir iyiliği terk etmektedir. Zina, gösteriş, içki, rakipleri yenme, düşmanlara zarar verme vb. şeyleri kişinin arzu etmesi günah değildir. Çünkü bu mükel­lefin gücü dışındadır, mükellefin bundan kurtulması mümkün değildir.

, Sevilen bir şeyi kendi yeri dışında kullanan kimse hata etmiştir. Tabiatı, kişiyi emredilen şeyleri terke ve nehyedilen şeyleri yapmaya yönlendirdiği zaman, onunla mücadele edip tam tersini yapmak gerekir. Muvaffak olan, bu konuda kendisine yardım edilen kişidir. Allah (cc) kimi cennetliklerden kılmışsa ona itaat etmeyi ve imanı sevdirmiş, onu inkar, günah ve itaatsizlik­ten nefret ettirmiştir.

BiUniz ki, Resuluilah'ın edebi gibi edeb, onun ahlakı gibi ahlak kimsede yoktur. Allah (cc) kimin için hayır murad etmişse onu Resuluilah'ın ahlakı­nı araştırmaya ve ona tabi olmaya muvaffak kılmıştır ki hakkında takdir edildiği ölçüde onun ahlakıyla ahlaklansm ve böylece hakkında murad edi­len hayra kavuşsun. Bir şey yapmaya yeltenip de hata etmeyen yoktur. Kü­çük büyük az çok her konuda onun sünnetine tabi olup yaşantısını kendine örnek alan, onun yolundan giden, kalbini onun sevgisiyle dolduran kimseye ne mutlu! "Resulüm, de ki; eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah sizi sevsin"[24], "Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulmuş olursunuz"[25], "Kim Allah ve Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." [26] Al­lah (cc) böyle buyururken Resulüne itaat eden nasıl kurtuluşa ermesin: "Ve sen elbette yüce.bir ahlak üzeresin." [27] Onun yüce olmakla methedilen ahla­kı, Kur'an'a tabi olmaktır. Kur'an'da da onun getirdiği kitap ve sünnete uy­ma emredilmiştir.

Burada gelebilecek bazı sorular ve cevapları şöyledir:

Soru: Yönetici olarak meşhur olan birçok kimse dinin bazı emirle­rini çiğnemektedir. Bu durum onların velayetlerini geçersiz kılar mı?

Cevap: Şayet dinî bir emri terk etmesi yine dinî bir özürden ötürüyse bunda bir sakınca yoktur. Fakat dinî bir özür olmaksızın terk ederse, terk et­tiği şey mendup ise velayetini geçersiz kılmaz. Terk ettiği şey haramsa bakı­lır; büyük bir günah ise o günahı işlediği anda velayeti sona erer. Küçük bir günah olması durumu için birçok görüş ortaya konmuştur ki bunların ço­ğunda hata edilmiştir.

a-  Bir kısmı küçük günah işleyen yöneticinin velayetinin sona ereceğini belirtmiştir. Bunlar cahil kimselerdir, zira küçük günahlardan sakın­mış olmak nebiler hakkında bile şart değildir ki, yöneticiler hakkında şart olsun.

b- Bir kısmına göre yöneticinin küçük günah işlediği bilinince velayetine son verilir ve bundan dolayı yerilir. Hatta terk edilip yalmz bırakılır, nefret edilip sevilmez ve insanların ona uymasına engel olunur.

c- Bir kısmını hüsnü zannı, Allah'ın haram kıldığı ilgili küçük günahın yöneticiye has olmak üzere mubah olduğu kanaatine götürmüştür. Al­lah'ın başkalarına helal kılmadığını yöneticilere helal kıldığını zannet­mişlerdir. Bu görüş çok büyük bir hatadır ve bu konudaki görüşlerin en kötüsüdür. Zira Allah (cc) haram, helal, mendup, vacip gibi hü­kümlerde kimseyi istisna etmemiştir. İstisna ancak özel ya da genel bir Özür sebebiyle olur.

d- Bir diğer yanlış görüş yöneticinin yapmış olması hasebiyle ilgili davra­nışın Allah'a yaklaştıran bir amel olduğudur.

e- Bu konudaki en doğru görüş, velayetlerinin devam edeceği, ancak işledikleri küçük günah ve Allah'ın emrine muhalefet etmiş olmaları ha­sebiyle günaha girecekleridir. Nitekim Adem ve Davud (as) ve diğer peygamberler Allah'a itaatsizlik etmişler ama hiçbirinin velayetleri bu günahtan ötürü sona ermemiştir.

Yöneticiler hakkında konuştuğumuz bu küçük günahlar şayet devlet baş­kanı veya hakimden sadır olursa bunların küçük günahtan ötürü kınanma­ları caiz değildir. Bilakis hata olduğu söylenir ve üstü örtülür. Çünkü onlar hatalarının üstü örtülmeye en layık kimselerdir.

Soru: Yaptıkları hatalardan ötürü peygamberlere günah nispet ederek onların gıybetini yapmak nasıl caiz olur?

Cevap: Bunun, onları ayıplamak ve küçük düşürmek için yapılması ha­ramdır, hatta küfürdür. Allah (cc) onların hatalarını onları ayıplamak, küçümsemek için zikretmedi. Bilakis rahmetinin bolluğunu, nimetinin çoklu­ğunu, kendisine itaat edilmeyip günah işlendikten sonra tevbe etmeye mü­kafat verdiğini vurgulamak için zikretti. Büyüklere müsamaha gösterilmesi, küçüklere evleviyetle müsamaha gösterileceğini gösterir. Çünkü önder olan kimselerden sadır olan küçük günahlar da büyüktür. Bundan dolayı Allah (cc) şöyle buyurmuştur: "Ey peygamber hanımları, sizden kim açık bir haya­sızlık yaparsa, onun azabı iki katma çıkarılır." [28]

Şayet kişi peygamberlerin hatalarını, Allah'ın onları zikretme gayesiyle zikrederse bir sakınca yoktur. Bilakis bu menduptur. Hatta şayet Allah'ın rahmetinden umudunu kesmiş günahkar kimseler için bir maslahat söz ko­nusuysa kişi bu hataları söylemeye teşvik edilir.

Soru: Bir kimse ömrünün yarısına kadar velayet hakkına sahip olup, diğer yarısında günahkar olursa, işlediği günahlarla birlikte velayetinin hükmü ne olur?

Cevap: Günahlarının mefsedeti, velayetinin maslahatından daha fazla olursa, günahlarıyla sevaplan takas edilir ve arta kalan günahlarından ötürü hesaba çekilir. Velayetinin maslahatı, günahlarının mefsedetinden fazla ise yine günahlarıyla sevapları takas edilir ve arta kalan sevaplarıyla mükafat­landırılır. Günah ve sevapları denk olur, hiç biri ne fazla ne eksik gelmezse, Allah (cc) kul hakkı olmayan bazı günahlarını affeder ve böylece arta kalan iyiliklerinden ötürü mükafata nail olur.

[Dinde ve Allah'a İtaatte İnsanlara Yardımcı Olmanın Şirk Olmaması]

İmamın, cemaate geç kalan kimsenin rükua yetişmesi için namazda bek­lemesi ibadette şirk koşma anlamına gelir mi sorusuna şöyle cevap veririz: Bazı alimler bunun şir...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması
« Posted on: 29 Mart 2024, 05:27:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması rüya tabiri,İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması mekke canlı, İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması kabe canlı yayın, İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması Üç boyutlu kuran oku İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması kuran ı kerim, İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması peygamber kıssaları,İbadetin Duysunlar Dîye Yapılması ilitam ders soruları, İbadetin Duysunlar Dîye Yapılmasıönlisans arapça,
Logged
11 Kasım 2014, 16:50:37
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #1 : 11 Kasım 2014, 16:50:37 »

Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah..Rabbim bizleri riyadan muhafaza etsin..Kulun rızası değil, hakkın rızasını gözetmeli  inşaAllah..Mevlam razı olsun kardeşim paylaşım için.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Şubat 2016, 20:16:48
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #2 : 07 Şubat 2016, 20:16:48 »

Aleyküm Selam.. İbadetlerımız hayır ve hasenatlarımız sadece Rabbimizin rızası doğrultusunda olmalı.. Gösterişle yapılan ibadetler nefsın kabarmasına sebebıyet verebilir ki bu durumdan Alllah korusun bizleri.. Çok acıklayıcı bir yazı ıdı Allahım razı olsun sızlerden ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
07 Şubat 2016, 22:00:46
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 07 Şubat 2016, 22:00:46 »

Ve aleykumusselam ve rahmetullah;insanlar takdir etse,beğense ,Allah beğenmedikten sonra ne kıymeti var.Rabbim her işi sırf rızası için yapabileyi nasip eylesin bizlere inşallah.Allah razı olsun paylaşım için
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Şubat 2016, 22:18:45
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #4 : 07 Şubat 2016, 22:18:45 »

selamun aleyküm.
ibadetlerimizi başkaları duysun diye değil Allah c.c. razı olsun diye yapıyoruz. Allah c.c. beğenmedikten sonra hiçbir anlamı olmaz.
Allah c.c. razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes