๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑ => İslamda ve Tarihte Kadın => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Ağustos 2010, 18:16:37



Konu Başlığı: Müslüman kadın duygusal bir kişilik göstermez
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Ağustos 2010, 18:16:37
Müslüman kadın, duygusal bir kişilik göstermez


Müslüman kadın, duygusal bir kişilik göstermez Duygusallık, din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda olumsuz bir tavır olarak algılanmaz
Hatta duygusallığın aslında her insanın karakterinde az çok olması gereken önemli bir özellik olduğuna inanılır Bu düşünceye göre duygusallığın neden olduğu tavırlar, yaşanması gereken insani duygulardır Bu nedenle duygusallıktan kaynaklanan ?alınma, yakınma, darılma, ağlama, içine kapanma, durgunluk, kıskançlık, kızgınlık? gibi tavır bozukluklarının, ?insanın içinden gelen duygular? olduğunu öne sürerek olabildiğince teşvik ederler Oysa bu düşünce tümüyle yanlıştır Özellikle de cahiliye toplumlarında yaşanan kadın karakterinde görülen duygusallık, insanın zayıf bir kişilik göstermesine neden olur Kişi olaylar karşısında duygularının kendisini yönlendirdiği şekilde hareket ettiği için akılcılıktan büyük ölçüde uzaklaşır Mantıklı ve doğru düşünemeyecek, isabetli çıkarımlar yapamayacak hale gelir Müslüman kadın, tüm hayatını ve kişiliğini Kur?an?a göre belirlemesi sebebiyle, nefsin bu özelliği ve ona karşı nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği konusunda en doğru bilgilere sahiptir Duygusallığın, insanın aklını perdelediğini, doğru düşünebilmesini, gerçekleri olduğu gibi görebilmesini engellediğini, insanı zayıf, dirençsiz ve güçsüz hale getirdiğini bilir Ayrıca cahiliye ahlakının getirdiği kadın karakteriyle özdeşleşen duygulanmak, üzüntüye kapılmak, ağlamak, söylenmek, öfkelenmek, kıskançlığa kapılmak, içine kapanmak gibi tavırların, iman sahibi bir insanın karakteriyle bağdaşmayacak özellikler olduğunun da şuurundadır Çünkü tüm bu tavırlar, Allah?ın beğenmediği ve sakınılması gereken davranışlardır Bu olumsuz tavırların her biri, insanın temeldeki bazı inanç bozukluklarından ve birtakım gerçeklerin yeteri kadar şuuruna varamamış olmasından kaynaklanmaktadır Kolaylıkla hüzne kapılan, ağlayan, öfkesine yenik düşen, kıskançlığa kapılan, durgunlaşıp sessizleşen, içlerine kapanan insanlar, Allah?ın gücünün, her şeyi hayır, hikmet ve adaletle yarattığının, istediği an istediği her şeyi gerçekleştirebileceğinin, insanların dualarına karşılık vereceğinin bilincinde değillerdir Olaylar karşısındaki tüm üzüntüleri, öfkeleri, kıskançlıkları hep bu bakış açısındaki yanlışlıklardan ve inanç bozukluklarından kaynaklanmaktadır Allah?a gönülden bir bağlılık, içten bir teslimiyet, her olayın Allah?ın kontrolünde olduğunu bilerek, her şeyi hayır gözüyle değerlendirmek, insanın duygularına kapılıp olumsuz tavırlarda bulunmasını engeller Müslüman bir kadın Allah?a olan güçlü sevgisi ve derin Allah korkusu nedeniyle duygusallığın neden olduğu tüm tavır bozukluklarından titizlikle sakınır Müslüman kadın, Allah?ın ?Ve onlar: ?Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl? diyenlerdir? (Furkan Sûresi, 74) ayetiyle bildirdiği şekilde, tüm tavırlarıyla, kişiliğiyle, yüksek ahlakıyla insanlara örnek olmayı hedefleyen bir insandır Bu da ona hiçbir olay karşısında yıkılmayan güçlü bir kişilik kazandırır Mü?min kadınlar, özellikle kadın ahlakında yaygın olarak görülen bu tavırdan sakınıp güçlü bir kişilik sergilemenin, bu karakteri benimseyen kadınlar için güzel bir örnek olacağını bilir, bu şuur ve sorumluluk bilinciyle hareket ederler Allah ın ? Kim nefsinin ?cimri ve bencil tutkularından? korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır? (Haşr Sûresi, 9) ayetiyle bildirdiği gibi, nefislerini kötülüklerden arındırdıkları için dünyada ve ahirette nimete, huzura kavuşur ve mutluluğu en güzel şekilde yaşarlar Duygusallığın insanlara yaşattığı tüm sıkıntılardan, üzüntülerden uzak kalmış olurlar


Canan Kütahnecioğlu