> Forum > ๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑ > Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler > İslamda ve Tarihte Kadın > Kadının mirası ve eşitlik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kadının mirası ve eşitlik  (Okunma Sayısı 1674 defa)
01 Ekim 2010, 16:02:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Ekim 2010, 16:02:08 »



Kadının Mirası ve Eşitlik

A. İslâm’dan Önceki Durum

İslâm’ın erkekleri kadınlardan üstün tutup kadın erkek eşitliğini ihlâl ettiği iddiasının bir mesnedi de mirasta kadına bir, erkeğe iki hisse verilmesidir. Gerçekte ise kadına bir, erkeğe iki hisse verilmesinin erkeği kadından üstün tutmakla hiçbir ilişkisi yoktur. Bilâkis İslâm, Cahiliyetin kendilerine zulüm yaptığı ve haklarını çiğnediği küçük çocukların ve kadınların hukukunu, onlara da mirastan pay vererek koruma altına almıştır. Nitekim bu konuda âyet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabalarının bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar az olsun, çok olsun, farz kılınmıştır.”(Nisâ, 4/7)1
Cahiliye dönemi Arap toplumunda, kadınlar miras alamıyordu. Hatta kadınlar bir eşya gibi ölünün mirasçılarına intikal ediyordu. Sadece eli silâh tutan, vatanı muhafaza eden büyük erkekler mirasçı olurdu. Ölenin malı en yakınlarından erkek olup harp edebilecek yaşta bulunanlara düşerdi.2 Bununla beraber Medine’deki uygulamada da, sadece bûluğ çağına ermiş erkekler babalarının mirasçısı olabiliyor, küçük kız ve erkek kardeşleri, hattâ anneleri mirasçı olamıyordu.3 Bundan dolayıdır ki; “Allah size, çocuklarınızın miras taksimi hususunda erkeklerin paylarının, kızların alacağı payın iki katı olmasını emretmektedir.”4 âyeti inince bu hüküm, müşriklerin hoşuna gitmemiş ve şöyle demişlerdir: “Kadına dörtte bir, ya da sekizde bir, kız çocuğa yarım ve küçük çocuğa da mirastan pay veriliyor. Oysa onlar ne ata binebiliyor, ne de düşmanla savaşabiliyor. Küçük çocuğa da miras veriliyor, oysa çocuk hiçbir işe yaramıyor.”5 Bu bakış açısından açıkça şu anlaşılmaktadır ki, o gün insanın değeri iktisadî hayata katkısıyla ölçülüyordu.
Bu mantık Allah’ın farz kıldığı, adalet ve bin bir hikmetlerle yaptığı paylaştırmaya karşı, bir kısım kimselerin kalplerinde hâlâ varlığını sürdüren Arap cahiliyesinin mantığı idi. Allah’ın tespit ettiği paylara ve O’nun bölüştürmesine karşı, günümüzde de bazı zihinlerde yer eden cahiliye mantığı, Arap cahiliye mantığından çok farklı değildir.
Bu âyetin nüzul sebebi de yine cahiliyedeki kadın ve kız çocuklarının bu durumunu açıkça ortaya koymaktadır. Uhud Harbi’nde şehit düşen Sa’d b. Rebi’nin (r.a.) zevcesi, iki kızıyla birlikte Resulüllah’ın huzuruna gelmiş ve şöyle demiştir:
“Ya Resûlallah! Şunlar Sa’d’ın kızlarıdır. Babaları Uhud Harbi’nde şehit edildi. Şimdi ise amcaları mallarını almış kendilerine bir şey bırakmamıştır. Hâlbuki bu kızcağızlar, malsız evlenemeyeceklerdir.”
Allah Resûlü (s.a.s.) kadının bu şikâyetini dinledi ve “Allah bu mesele hakkında hükmünü bildirecektir,6 buyurdu. Bunun üzerine miras âyeti nazil oldu.7
İşte İslâm, kadını ve çocukları mirastan mahrum bırakma gibi bir mağduriyetten kurtarmış, ona da erkekle birlikte sosyal ve hukukî bir şahsiyet bahşetmiştir. Dolayısı ile bugün, kadın haklarını savunduklarını iddia eden istismarcılar, “İslâm kadına yarım hisse veriyor.” diye tenkit edecekleri yerde, böyle bir içtimaî yapıda büyük bir inkılâpla kadına miras hakkı veren İslâm’ın hakkaniyetini ve üstünlüğünü kabul ve takdir etmeleri gerekir. Öyle ki Kur’ân-ı Kerim bu hükmüyle sadece yaşça büyük ve küçük oğullar arasındaki adaletsizliği ortadan kaldırmakla kalmamış, aynı zamanda ana, kız çocuk, kız kardeş, büyük ana, kız torun gibi kadın akrabalara da, ayrı ayrı zikrederek mirastan pay vermiştir. Kur’ân’ın sabit hak olarak tanzim ettiği bu paylar vasiyetname vb. gibi herhangi bir hukukî, veya örfî düzenlemeyle de, asla engellenemez, (Nasîben mefruza) “farz olarak belirlenmiş hisseler” (Nisâ, 4/7) kategorisindedir. Bu ifade, ilgili hükmün muhkem ve sarih, aynı zamanda her türlü değişime de kapalı olduğunun en belirgin göstergesidir.

B. Kadının Mirasıyla İlgili Âyetler

İslâm’da kadının mirasta erkek gibi hak sahibi olduğu ortadadır. İtirazlar ise niçin kadına erkeğin yarısı kadar hisse verildiği konusundadır.
Öncelikle şu hususu belirtelim ki, İslâm’da kadına, mirasta erkeğin payının yarısı kadar hisse verilmesi emredildiği şeklindeki genelleme, mevzuyla ilgili âyetlerin maksatlı olarak bir bütün hâlinde değerlendirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu âyetler ön yargıdan uzak bir şekilde, dikkatlice incelendiğinde bu iddianın gerçekle bağdaşmadığı açıkça görülecektir. Zira;
1. Mirastan kadına erkeğin yarısı kadar hisse verilmesi, kadının mirasçı olarak sahip olabileceği bütün durumlar için değil, sadece kadının aynı ana-babanın çocuğu olarak erkek kardeşiyle birlikte mirasçı olması durumunda söz konusudur: “Allah size çocuklarınızın miras taksimi hususunda, erkeklerin paylarının, kızların iki katı olmasını emretmektedir. Eğer bütün çocuklar kız olup ve ikiden fazla iseler, bunların payı, ölenin bıraktığı malın üçte ikisidir. Eğer mirasçı olarak bir tek kız ise, mirasın yarısı onundur.”(Nisâ, 4/11)8
Binaenaleyh kadına, erkeğin mirastaki hisselerinin yarısının verilmesinin, her durumda geçerli, umumî bir kural olmadığı açıktır. Bu sebeple kadına, erkeğin yarısı kadar pay verilmesinin mirasçı olarak kadının konumu ne olursa olsun, tek bir hüküm olduğunu iddia etmek, yukarıda zikredilen âyeti saptırmaktan başka bir anlama gelmemektedir.
2. Ayette de açıkça görüldüğü gibi, kadının mirastaki payının durumu, sadece iddia edildiği gibi erkeğin yarı hissesi değildir. Ölenin sadece kız çocukları varsa ve sayıları da ikiden fazla ise, o zaman mirasın 2/3’ü onların olur. Şayet ölenin mirasçısı bir tane kız çocuğu ise, o zaman mirasın yarısını almaya hak kazanır. (Nisâ, 4/11)
3. Yine anne–babanın çocuğu vefat eder de miras bırakırsa, ölenin çocukları da varsa, o taktirde ana babadan her birine mirastan 1/6 hisse verilir. Eğer ölenin çocuğu yok, ana-baba da ona mirasçı olmuş ise, annesine 1/3 hisse düşer. Eğer ölenin kardeşleri varsa, annesine 1/6 hisse düşer.”(Nisâ, 4/11)9
4. Koca, çocuk bırakmadan ölmüşse hanımı mirasın 1/4’ünü alır. Eğer ölen kocanın kız veya erkek bir veya daha fazla, o hanımdan veya başka bir hanımından çocukları varsa, ya da öz erkek çocuğunun, erkek çocukları varsa, hanımı 1/8 alır. “Eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz, geriye bıraktığınız mirasın 1/4’ü hanımlarınızındır. Eğer çocuklarınız varsa, bıraktığınız mirasın 1/8’i hanımlarınızındır...”(Nisâ, 4/12)10
Görüldüğü gibi mirasta kadının payının her zaman erkeğin payının yarısı olduğu iddiası doğru değildir. Paylar, kadının mirasta ortak bulunduğu şahıslara göre değişiklik göstermektedir.

C. Niçin Erkeğe İki, Kadına Bir Hisse?

Kur’ân’a göre kadının, sadece erkek kardeşiyle beraber mirasçı olduğunda yarım hisse alması, sathî bir nazarla bakıldığında eşitsizlik ve haksızlık gibi gözükse bile, gerçekte bu taksim tam bir adalettir. Adalet bir yana, sadece insaf ve hakkaniyet prensipleri ışığında bile mesele ele alınırsa bu taksimin isabetliliği görülecektir.
1. İslâm’da miras, şahısların ihtiyaç ve mesuliyetine göre taksime tabi tutulmuştur. Anne, eş, kız çocuk veya kız kardeşin geçimi, kendisine ait olmayıp; oğul, koca, baba veya erkek kardeşin sorumluluğundadır. Kadın çoğunlukla kendisi dışında başkalarının geçimini sağlamakla da mükellef değildir.11 Erkek ise bütün durumlarda eşinin, kızının, annesinin veya kız kardeşinin geçimini sağlamakla mükelleftir. Erkek, ailesinin resmî hamisidir ve bütün maiyetinden sorumludur. Bu sebepledir ki, “Nimet, mesuliyete göredir.” kaidesine uygun olarak, eşinin, kızlarının, annesinin ve gerektiğinde kız kardeşinin nafakasını sağlamakla mesul olan erkeğe, böyle bir sorumluluğu olmayan kadının payının iki misli pay verilmiştir.
2. Kadın kendi mal varlığında istediği gibi tasarruf hakkına sahiptir. Kadın zengin olsa bile, ailenin harcamalarına katılma mecburiyeti yoktur.12 Bu açıdan değerlendirdiğimizde de, kadın ile erkeğe eşit pay verildiğinde, hisseleri aynı olduğu hâlde, erkek ailenin geçimini sağladığı, kadının ise böyle bir mesuliyeti olmadığı için denge erkek aleyhinde bozulmuş olacaktır ki, bu erkeğe haksızlık edilmesi demektir. Bediüzzaman Said Nursi de bu mevzuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapmaktadır. “.... erkeğe iki kadın payı vardır.........” âyetinde, Kur’ân’ın hükmü, mahz-ı adalet olduğu gibi, ayn-ı merhamettir. Evet, adalettir, çünkü, ekseriyet-i mutlaka itibarıyla bir erkek bir kadın alır, nafakasını taahhüt eder. Bir kadın ise bir kocaya varır nafakasını ona yükler, mirastaki noksanını telâfi eder.13
3. Kadın eğer bekâr ise, bakmakla mükellef olduğu hiçbir kimse olmayan tek başına bir insandır. Evlendiği zaman ise bahsettiğimiz gibi kendisinin ve çocuklarının nafakasını temin tamamen kocanın vazifesidir. Eşinin hiçbir nafaka sorumluluğu yoktur.14 Üstelik kadın bir de kocasından mehir alacak ve örfe göre, altın ev eşyası, para vs. bir çok hediyeye de sahip alacaktır. Kadın sahip olduğu malı, nafaka kocaya ait olduğu için harcamayabilir.15 İsterse onu işleterek artırabilir. Erkek kardeş ise babadan aldığı mirası, evlilik masraflarına, mehre ve ailesinin nafakasına harcamakla bitirecektir. Kaldı ki bekâr kız kardeş, babasından aldığı mirasla geçinemiyorsa, erkek ona yardım etme mecburiyetindedir.16 Dolayısıyla bu açıdan da meseleyi ele alıp değerlen...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kadının mirası ve eşitlik
« Posted on: 19 Nisan 2024, 03:50:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kadının mirası ve eşitlik rüya tabiri,Kadının mirası ve eşitlik mekke canlı, Kadının mirası ve eşitlik kabe canlı yayın, Kadının mirası ve eşitlik Üç boyutlu kuran oku Kadının mirası ve eşitlik kuran ı kerim, Kadının mirası ve eşitlik peygamber kıssaları,Kadının mirası ve eşitlik ilitam ders soruları, Kadının mirası ve eşitlik önlisans arapça,
Logged
19 Eylül 2020, 02:57:11
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #1 : 19 Eylül 2020, 02:57:11 »

Çok faydalı bir yazı.Kadını haklarından mahrum bırakılmadığını ayet ve hadisler ışığında çok açık seçik anlatılmış Allah razı olsun inşallah selam ve dua ile hocam
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
20 Eylül 2020, 03:44:21
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 20 Eylül 2020, 03:44:21 »

Esselâmü Aleyküm. Faydalı bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Eylül 2020, 15:56:49
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 21 Eylül 2020, 15:56:49 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes