> Forum > ๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑ > Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler > İslamda ve Tarihte Kadın > İslam da genel haklar ve masuniyetler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslam da genel haklar ve masuniyetler  (Okunma Sayısı 1547 defa)
02 Ekim 2010, 11:54:19
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 02 Ekim 2010, 11:54:19 »



İslam'da Genel Haklar ve Masuniyetler


Kadın olsun, erkek olsun, her insanın, İslâm tarafından teminat altına alınmış temel hakları ve korunması gereken değerleri vardır. Bunların bazılarını kısa açıklamalarla, bazılarını da sadece ismen olmak üzere, şöyle sıralayabiliriz:

Yaşama hakkı

Kur'ân, kadın olsun, erkek olsun, insan hayatının değerini, kudsiyetini ve muhteremliğini (ona son vermenin haramlığını) bilhassa vurgulamış ve bir kişinin yaşama hakkını bütün insanlığın yaşama hakkıyla bir tutmuştur (Mâide/5: 32).
Saygı görme hakkı

Kur'ân, bütün insanları kerim ve muhterem tanır (İsrâ/17: 70); çünkü sadece insandır ki, bir bakıma irade ve onunla mümtaz insan benliği diyebileceğimiz İlâhî emaneti yüklenmiş tek varlıktır (Ahzâb/33:72). İrade sahibi bir varlık olarak insan, akıl, tefekkür, muhakeme, iyiyi kötüden seçme gibi zihnî melekelere sahiptir. Bu, bütün varlıkların en altına düşme (esfel–i sâfilîn) gibi bir riski beraberinde de getirse, aslında insan için bir şereftir ve onun, en güzel kıvamda bir varlık olarak yaratılmış olmasının göstergesidir ve insan için, bütün yaratılmışların en üstünde bir mevki elde etme gibi bir potansiyelin de kaynağıdır. İnsan, bu özellikleriyle yeryüzünün halifesi, yani orada fıtrat, onların yaratılış özellikleri ve varlık içindeki fonksiyonları çerçevesinde eşyaya müdahale ile, yeryüzünü imar etme, orada medeniyetler kurma şerefine de sahiptir. Bu şeref, ona melekler üstünde bir mevki kazandırmış olup, bu sahada yapılacak her iş, atılacak her adım, Allah adına olduğu takdirde, ibadet demektir (Bakara/2: 3034).
Adalet, ihsan ve merhamet

Kur'ân–ı Kerim, adalete, adaletli davranma ve adalet talep etme konusunda çok ısrarlıdır (Mâide/5: 8, Nisâ/4: 136). O, “adl” ve “ihsan” üzerinde hassasiyetle durur. Adalet, terazinin dilinin gözler arasında tam ortada durması, ne fazlalık, ne eksiklik, her şeyi yerli yerine koyma demektir. Ebu’l–Kelam Âzâd, adalet konusunda şöyle der: “Adalet, aşırılıktan kaçınma, orta yol, ne eksiklik, ne fazlalık demektir. Bu bakımdan, adaletin sembolü olarak daima terazi kullanılır.”1 Kur'ân, bununla ilgili olarak, hiç kimsenin başkasının yükünü taşımayacağı, yani kimse, başkasının suçuyla suçlanamayacağı ve kendi gayretinden başka bir şeye nail kılınmayacağı kaidesini de koyar (Necm/53: 3839).Ferdin, hakkını alması ve ferdî meziyet ve faziletin tanınması da adaletin gereğidir. Fakat bu fazilet ve meziyetin ölçüsü ne ırktır, ne cinsiyettir, ne servet, ne makamdır, ne de önce veya sonra doğmuş olmadır, ne kuvvet, ne siyasettir, ne renk, ne de üniformadır. Onun tek ölçüsü takvadır (Hucurat/48: 13). Yani, Allah’ın hem insan hayatı, hem de kâinat için koymuş olduğu kanunlara uymak ve bu şekilde Allah’ın koruması altına girmektir. Bu bakımdan takva, iman, ilim ve çalışmayı birlikte ihtiva eden bir kavramdır. Bu çerçevede yine Kur'ân, hareketsiz duran mü’minlerle, çalışan, gayret eden, didinen mü’minleri bir tutmaz (Nisâ/4: 95 96).

Kur'ân, bir yandan ısrarla adalet üzerinde dururken, bir yandan da, bilhassa fertlere davranış adına daha öte bir değer ve kavram olarak, ihsan’ ve rahmet’ veya ‘merhamet’ten söz eder. Buradaki manâsıyla ihsan, eksik veya kaybı telâfi ile, dengeyi yeniden sağlamak demektir.2 Bunu daha iyi anlamak için, Kur'ân’ın ideal toplum adına kullandığı ümmet kelimesine bakmak gerekir. Ümmet, anne manâsına ‘ümm’den gelir. Yani, anne toplumun temeli olduğu gibi, onun daha fazla sahip bulunduğu merhamet, şefkat gibi değerler de, toplumun ve fertlere muamelenin temelinde yatması gereken değerlendir. Burada bir diğer dikkat çekici nokta, yaratılmışları Allah’ın Rahman ve Rahim sıfatlarına bağlayan rahmet’in ‘annenin döl yatağı’ manâsındaki rahim’den gelmiş olmasıdır. Bunun pek çok anlam ve engin bir muhtevası vardır. Bir defa, anne sevgi ve merhameti, yeryüzünde en yüce ve Allah’ın rahmetinin en kâmil yansıması olan bir değerdir. Fakat bu bile, Allah’ın kâinatta sergilediği ve kalanını Âhiret’e bıraktığı sadece yüzde 1’lik merhametinin yansımasıdır. İkinci olarak, ideal toplum, üyeleri arasında, bilhassa büyükten küçüğe, idareciden halka merhametin hakim olduğu, herkesin birbirine, aynı rahmin meyveleriymiş, yani aynı annenin çocuklarıymış gibi merhamet nazarıyla baktığı bir toplumdur. Bu ise, ancak insanların Allah’ın Rahman, bilhassa Rahîm sıfatlarıyla münasebeti ölçüsünde mümkün olabilir. İslâm’ın ve Peygamber Efendimiz’in bu noktada bütün yaratılmışa rahmet olarak gönderilmesinin anlamı burada daha da belirginleşmektedir. Yani, insanla Allah’ın Rahman ve Rahîm sıfatları arasındaki bağlantı, ancak İslâm’a ve Peygamber Efendimize bağlılıkla mümkün olabilir. Bunun dışındaki rahmet, merhamet ve sevgi iddiaları ırk, menfaat ve nefsaniyet gibi başka faktörlere dayalı birer suni sevgi ve merhamet olmaktan öte gidemez.

Özgürlük hakkı

Kur'ân, insanın her türlü bağdan kurtulması üzerinde çok durur. İnsanda despotluğa bir temayül olduğunu kabulle, bunun önünü almaya çalışır:

Allah, bir kişiye Kitap, hüküm (ilim, anlayış gücü ve Allah’ın hükümlerini uygulama yetkisi) ve peygamberlik versin ve sonra da bu kişi kalksın, insanlara, “Allah’ı bırakın ve bana kul olun” desin; bu, asla mümkün değildir ve olmamıştır. Oysa, her peygambere şunu demek yaraşır ve nitekim her peygamber bunu demiştir: “Kitabı öğretiyor, okuyor ve üzerinde çalışıyorsunuz; o halde, Hakk’ın, öğrenip öğrettiğinizi uygulayan sadık ve ihlâslı kulları olun!” (Âli İmran/3: 79)
Bu çerçevede, İslâm’ın kaldırmayı hedef aldığı, fakat kaldırılmasını zamana ve uluslar arası münasebetlerin niteliğine bıraktığı cahiliye müesseselerinden biri de köleliktir. İslâm, önce kölelere iyi muameleyi emretmiş (Nisâ/4: 36); sonra, kölelerin hürriyete kavuşturulmasını şiddetle teşvik etmiş (Bakara/2: 117; Nisâ/4: 92); savaş esirlerinin, genel prensip olarak, ya karşılıksız veya fidye karşılığı salıverilmesi esasını getirerek (Muhammed/47: 4), bir manâda köleliği fiilen kaldırmıştır. Çünkü köleliğin temelinde savaşlar ve savaş esirleri yatmaktadır. Her ne kadar Kur'ân köleliği açıkça yasaklayıcı bir hüküm ihtiva etmese de, hiçbir zaman onun devamını da öngörmemiş, bu bakımdan, en azından onun bütünüyle kalkmasını hedef almıştır.

İslâm’da insan hürriyetinin en büyük garantisi, insanın Allah’tan başka kimseye kul olamayacağı, Allah’tan başka kimsenin de insan üzerinde mutlak hakimiyet iddiasında bulunamayacağı kaidesidir. Mutlak manâda hükmetme yetkisi ancak Allah’a aittir ve dolayısıyla hem bir itikad hem de hukuk prensibi olarak, bütün insanlar bu hükmün karşısında eşittir. Bu bakımdan, hiç kimse ve hiçbir kurum, insandan kendisine mutlak manâda itaat isteyemez. Masum Peygamber’e itaat bile bir manâda Allah’a itaata bağlanmıştır. Peygamber, Allah’ın emri dışında bir emirde bulunmayacağı için ona itaat şart ise de, bu itaatın kaynağında yine Allah’a itaat yatmaktadır. Kaldı ki, Peygamber’e de kamu ile ilgili meselelerde istişare ve insanlardan biat alması emredilmiş, yani bu noktada insanların ‘kader’i yine onların hür iradelerine bırakılmıştır.3


İstişare ve biat, ferdin yönetime doğrudan katılması demek olduğu gibi, “dinde zorlama yoktur” hükmü de, vicdan ve din seçme hürriyetinin ifadesidir. Kur'ân’a göre, İslâm beldelerinde yaşayan gayr–ı Müslimler, kendi inanç ve ibadetlerinde serbest olup, bu konuda onlara müdahale edilmez. İnsana irade verilmiş olması, onun inanca zorlanmaması gerektiğini tabiî bir netice olarak ortaya koyar. Çünkü Allah, insanları hür iradeleriyle yaptıkları tercihlere göre yargılayacaktır ve insan, zorlama altında yaptıklarından, hattâ inkârından bile sorumlu değildir.

Din ve vicdan hürriyeti, ifade, bilhassa doğruyu haykırma hürriyetini de beraberinde getirir. Doğruyu haykırma, bir hürriyet, bir hak olmanın da ötesinde bir vazifedir. Bu manâda, kişinin kendi ve en yakınları aleyhine bile olsa, doğru şahitlikte bulunması, Kur'ân’ın üzerinde hassasiyetle durduğu bir önemli nokta olup (Nisâ/4: 135); yine aynı konuda dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta da, kişilerin haklarını arama hürriyetleridir. Allah, herhangi bir sözün bağrılarak söylenmesini hiçbir zaman hoş karşılamaz. Fakat zulme uğrayan, bunu açıktan ilan edebilir ve yine açıktan hakkını almak için mahkemeye başvurabilir (Nisâ/4: 148).

İlim edinme hürriyeti

Kur'ân’ın en çok önem verdiği konulardan bir diğeri de, ilim edinmedir. O kadar ki, ortada henüz okunacak yazılı bir kitap olmadığı bir zamanda Peygamber Efendimiz’e gelen ilk emrin “oku” olması çok manâlıdır. Bu, bir bakıma kâinatın okunması manâsında araştırmaya teşvik manâsı taşıdığı gibi, bir bakıma da, artık indirilmeye başlayan Kur'ân’ı dikkatle okumak için bir ilk emir, aynı şekilde bir bakıma da, okumanın önemine dikkat çekme demektir. Bundan başka Kur'ân, bilenlerle bilmeyenlerin bir olamayacağını (Zümer/39: 9), Allah karşısında ancak gerçekten âlim olanların saygı ve haşyetle dopdolu olabileceğini (Fâtır/35: 28) buyurur ve mü’minlerin, ilimlerinin artması için duaya teşvik eder (Tâ–Hâ/20: 114). Peygamber Efendimiz’in en çok y...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslam da genel haklar ve masuniyetler
« Posted on: 18 Nisan 2024, 21:39:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslam da genel haklar ve masuniyetler rüya tabiri,İslam da genel haklar ve masuniyetler mekke canlı, İslam da genel haklar ve masuniyetler kabe canlı yayın, İslam da genel haklar ve masuniyetler Üç boyutlu kuran oku İslam da genel haklar ve masuniyetler kuran ı kerim, İslam da genel haklar ve masuniyetler peygamber kıssaları,İslam da genel haklar ve masuniyetler ilitam ders soruları, İslam da genel haklar ve masuniyetler önlisans arapça,
Logged
11 Eylül 2013, 01:59:47
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 11 Eylül 2013, 01:59:47 »

 Allah kadın ve erkek için bir çok hak vermiştir.Bu paylaşım da hakkınızın ne olduğunu,nasıl kullanacağımızı belirtti.Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Eylül 2020, 02:11:06
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #2 : 18 Eylül 2020, 02:11:06 »

 Çok değerli bilgiler sunulmuş ulaştıran ve emek verenden Allah razı olsun inşallah selam ve dua ile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Eylül 2020, 14:02:13
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 18 Eylül 2020, 14:02:13 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Eylül 2020, 04:29:15
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #4 : 19 Eylül 2020, 04:29:15 »

Aleyküm Selâm. Bu faydalı bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes