Konu Başlığı: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Ağustos 2010, 13:45:51 Hanım Ev İşlerini Yapmaya Mecbur Değil mi? Çokları tarafından yanlış anlaşılan bir konu şöyle sorulmaktadır, Hanım Ev İşlerini Yapmaya Mecbur Değil mi? – Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil midir? Bu söylentilerin mahiyeti nedir? Böyle bir tereddüde düşenler şu mealdeki hadis-i şerifi öne sürmüşlerdir Efendimize gelen bir hanım: – Benim malım olmadığından sadaka verip de sevap kazanamıyorum! diyerek üzüntüsünü ifade etmiş Efendimiz de üzülen hanıma: – Senin evinde beyine hizmetin sadakadır, üzülme! buyurmuş Bundan hareketle bazı alimler: “hanımın ev işlerinde hizmet etmesi sadakadır Sadaka da verilirse sevap olur” verilmezse günaha girilmez Öyle ise hanım da evde hizmet ederse sevap olur, etmezse günaha girmez” şeklinde yorum yapmış, hanımın evde hizmetinin zorunlu olmadığını ileri sürmüşlerdir Şafii ve Hanefi görüşleri de bu konuda şöyle ifade edilmiştir: – Nikah, kadından nesil yetiştirmek için istifade helallığı getirir, ev işlerinde çalışma mecburiyeti getirmez Ancak, gerek toplumlarda yaşanan örfe göre, gerekse diğer dini delillere bakıldığında durum netleşmekte, hanımın ev işlerinde çalışması en azından (diyaneten) görevi olduğu hükmüne varılabilmektedir Nitekim Hazret-i Ali ile Fatıma validemizin aile hayatlarına ait nasıhatlarda bulunan Efendimiz: – Kızım sen ev hizmetlerini yap, Ali de dış hizmetleri görsün! şeklinde tavsiyelerde bulunmuştur Bu yüzden Fatıma validemizin evde el değirmeni çevirmekten eli nasırlaşmış, hamur yoğurmak için küplerle su getirmekten de omuzlarında berelenmeler meydana gelmiştir Hatta yardım edecek bir hizmetçi tahsisi için kendisine yapılan müracaata Efendimiz: – Kızım! Henüz Suffa ashabının yemek ihtiyaçlarını karşılayamadım ki sana bir hizmetçi tahsis edeyim, diyerek üzüntülü cevap vermek zorunda kalmıştır Bundan da Fatıma validemizin ev işlerini bizzat kendisi gördüğü anlaşılmış, hanımların ev işlerinde çalışmaları görevleri olduğu hükmü çıkarılmıştır Nitekim bir gün Hazret-i Ebu Bekrin (ra) kızı Hazret-i Esma’yı ev işlerinde çalışırken başı üzerinde yük de taşıdığını gören Efendimiz (sav) Hazretleri, gördüğü çalışmayı yasaklamamış, hanımların böyle ev işleri yapmaları caiz değildir, dememiş ama bu hizmetlerin sevabından söz etmiştir * * * Bey’in, ailenin maişeti için çalışıp çabalaması nasıl nafile ibadet kutsiyetine yüceliyorsa hanımın ev işlerinde çalışıp çabalaması, yemek pişirip çoluk çocuk hizmetinde yorulması da aynı şekilde ona nafile ibadet kutsiyetinde sevap kazandırmaktadır Bundan dolayı bazı alimler erkeğin asli görevine bir de sevap getiren yardımcılık görevi ilave ederek derler ki: – Beyin dış işlerinde çalışması farz olan aslî görevidir Ev işlerinde hanıma destek vermesi sünnet olan yardımcılık görevidir Gerçekten de Efendimiz (sav) Hazretleri ev işlerini tümüyle üzerine almamış, ama tümüyle de hanımlara yüklememiş; bulduğu fırsatlarda bizzat evde yardımcılık yapmış, bu türlü hizmetleriyle de ümmetine sünnet olan örnek sunmuştur Demek ki beylerin asli görevleri her ne kadar dış işlerini sürdürmek ise de evde hanımlara yardımcılık görevleri de sünnet olarak mevcuttur Bunun için “ hayat müşterektir” denmiştir Kadın Çocuğuna Bakmaya Mecbur Değil mi? Kırşehir’den mektup yazan okuyucum diyor ki: “Geçenlerde bir gazetede bir hanımın yazısı çıktı İslâmiyetin kadınları koruduğunu ifade eden hanım, şöyle diyordu: ‘Bir kadın çocuğunu doğurduktan sonra işi biter Kadın çocuğa bakıp beslemek mecburiyetinde değildir Bundan sonrası beyine âittir İslâm kadına böyle hak tanımıştır’ Bu ifade doğru mu? Şayet doğru ise, ana sütünden başka bir şeyle beslenemeyen bu çocuğa baba nasıl bakacaktır? Çocuğu doğuran ananın hiç mi mecburiyeti ve sorumluluğu yoktur?” Okuyucuma hemen ifade edeyim ki, mes’ele kısa ifade edilmiştir Fıkıh açısından genişçe izahı şöyledir: Hanım doğurduğu çocuğa bakmaya “diyaneten” mecburdur, “kanunen” değil Okuduğu yazının demek istediği de bu olsa gerektir Yani, bey dinî mahkemeye başvursa da, hanım çocuğa bakmıyor dese, hâkim kadını mahkûm edemez, sadece nasihat eder, günahtır evlâdına bak, deyip serbest bırakır Mecbur tutamaz Çünkü kadının çocuğuna bakması dinî mecburiyettir, kanunî değildir Şayet çocuk başkasından süt almıyor, yahut da beyin durumu başkasını tutmaya müsait olmuyorsa, o zaman hanımın dinî mecburiyetine kanunî mecburiyet de eklenir Her iki cihetten de çocuğuna bakmaya mecbur ve mükellef olur Hanım “Ben senin çocuğuna (diyaneten) bakmaya mecburum, (kanunen) değil Öyle ise bakım ücreti isterim,” diyemez Böyle bir hak talebinde de bulunamaz Çünkü çocuk ana-baba arasında ortaktır Mecburiyet halinde hanım da mükelleftir Hanımların en bahtiyarı, Cennet hanımlarının en ileri geleni; olan Fâtıma vâlidemizdir İşte bu Fâtıma vâlidemize evlendiği günü Resûlüllah Aleyhisselâm’ın ilk nasihatı şudur: – Kızım, sen ev içi işle meşgul olacaksın Beyin Ali de ev dışı işle meşgul olacaktır! Nitekim Cennet hanımlarının önderi Fâtıma vâlidemiz, ev işlerini bizzat kendisi yapmış, yavruları Hasan’la Hüseyin’i de yine bizzat kendileri besleyip büyütmüştür Ne var ki, bu bakım (diyâneten) vazife olmuş, (hukuken) vazife olmamıştır Diyaneten vazife oluş da zaten kâfi gelmiş, başka müeyyideye hacet kalmamıştır Nitekim hanımın ev işlerini yapması da yine (diyâneten) vazifedir Kanunen değil Hanım bu noktaya dayanarak ev işlerinin dünyevî mecburiyeti yoktur, diye ifa etmese, bey de hanıma bakma mecburiyetindeki cömertliğini terkedip işi cimriliğe dökebilir Mutfağa getireceği yiyeceklerden katık cinsini ihmal eder, sadece ekmekle iktifa edebilir Hanımının bu hareketine karşılık da beye böyle bir hak doğmuş olur Demek ki, İslâm’da bir tarafa aşırı hürriyet verip diğer tarafı ona mahkûm etmek yoktur Her iki taraf da fıtrî yapısına, yaratılış özelliğine durumuna göre mükellef tutulmuştur Biri bir vazifede ihmale gidecek olursa karşılığında bir başka haktan mahrum olabilir Bu gibi ihmaller, beyin ev işlerini yaptıracak birini tutmaya kuvvetinin var olup olmamasıyla alâkalıdır Kudret varsa ihtimaller nazara alınmaz, yapacak birini tutabilir Ama buna imkânı yoksa hanım için şifahî olan vazife resmiyete meyleder, mecburî mükellefiyet hâlini alır Aksi halde karşılığında katıksız bakıma lâyık olmak gibi haller doğar Nimetü’l-İslâm’a bakılabilir Ahmet ŞAHİN Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Ekvan üzerinde 04 Nisan 2012, 07:32:55 Çocuğuna bakmak bir annenin fıtraten en büyük vazifesi..Bunu yapabilmek sadece insanlara mahsus da değil üstelik.. Rabbim aile huzurundan mahrum etmesin..Herkes Efendimiz s.a.v. i ve hayatını örnek alsın..Huzuru temin için bu en güzel çare olacaktır,inşaallah.. Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Ceren üzerinde 11 Eylül 2013, 01:54:50 Bu konu da alınabilecek en güzel sile peygamber efendimizin aile yaşamıdır.Kadın çocuğuna bakmak zorundadır.Çünkü bebek küçük ve yardıma muhtaçtır.Onun koruyucusu da annesidir.
Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Burcu 8D üzerinde 04 Mart 2014, 16:07:49 bence vicdanı olan kadın çocuğuna bakr
Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Sevde38 üzerinde 04 Mart 2014, 16:43:36 Farz namazlar arasında yapılan her bir amel ibadettir. Yeter ki her işimize Allah ile başlayalım.
Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Gülbahar Aktay üzerinde 04 Mart 2014, 17:03:23 Kadinin bakmakla yukumlu oldugu kisiler vardir.bunlar en onemlileri ocugu,kocasi, ve anne babasidir.kadin bunlari yapmak zorunda.
Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: Nurcan 8/F üzerinde 04 Mart 2014, 17:11:28 İşin maddi değil de manevi boyutundan bakamayışımızdan kaynaklanan sorunlar bunlar. Ve dini kendimize kılıf tahsis etmişiz. Yani, Rabbimiz evlerimizden bizi sorumlu kılarak cennete alma bahanesi sunuyor bizler kör gibi gerçekleri göremiyoruz. Rabbimiz bizleri ıslah eylesin dine uyanlardan eylesin dini kendine uyduranlardan eylemesin.
Konu Başlığı: Ynt: Hanım ev işlerini yapmaya mecbur değil mi? Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 12 Mart 2014, 17:51:46 İşin maddi değil de manevi boyutundan bakamayışımızdan kaynaklanan sorunlar bunlar. Ve dini kendimize kılıf tahsis etmişiz. Yani, Rabbimiz evlerimizden bizi sorumlu kılarak cennete alma bahanesi sunuyor bizler kör gibi gerçekleri göremiyoruz. Rabbimiz bizleri ıslah eylesin dine uyanlardan eylesin dini kendine uyduranlardan eylemesin. Allah bilir ama biz görevimizi yapalım yine de ne olur ne olmaz.! |